Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Cao Licien, başkent Pekin'de düzenlediği olağan basın toplantısında, ABD'nin Çin'in Sincan Uygur Özerk bölgesindeki hak ihlalleri nedeniyle 4 Çinli yetkiliye yaptırım kararına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
ABD’nin söz konusu kararıyla Çin’in iç işlerine ciddi şekilde müdahalede bulunduğunu, uluslarası hukukun temel normlarını ihlal ettiğini ve Çin-ABD ilişkilerine zarar verdiğini savunan Cao, "Çin, buna kararlılıkla karşı çıkıyor ve güçlü şekilde kınıyor." ifadelerini kullandı.
Sincan Uygur bölgesinin Çin’in iç işleri olduğunu, ABD’nin müdahale etme konusunda hakkı ve yetkisi bulunmadığını belirten Cao, "ABD’yi bir an önce ilgili yanlış kararı geri çekmeye, Çin’in iç işlerine müdahaleyi, çıkarlarına zarar veren açıklama ve eylemleri durdurmaya çağırıyoruz." dedi.
Cao, "ABD, söz konusu tutumunda ısrar ederse Çin karşı hamlede bulunacak, Sincan konusunda kötü şekilde rol alan ABD'li kurum ve yetkililere yönelik mütekabil adımlar atacak." dedi.
- POMPEO DUYURMUŞTU
ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, dün yaptığı açıklamada, "ABD, Çin'in uyguladığı Uygur Türklerine ve etnik Kazaklara yönelik zorla çalıştırma, keyfi tutuklama, cebren nüfus kontrolü ve bölgede Müslümanlığı ve kültürünü silmek girişiminin de dahil olduğu baskı politikalarına sessiz kalmayacak." ifadesini kullanmıştı.
Sincan bölgesinde yaşanan insan hakları ihlallerinde rol alan Çinli yetkilileri hedef almaya devam edeceklerini belirten Pompeo, söz konusu ihlallerde rolü olan Sincan Parti Sekreteri Çın Çüenguo, Sincan Siyasi ve Hukuk Komitesi Parti Sekreteri Cu Haylün, Sincan Kamu Güvenlik Bürosunun şu anki Parti Sekreteri Vang Mingşan ve ailelerine ABD'ye giriş yasağı getirildiğini kaydetmişti.
Associated Press (AP) ajansının ay başında yayımladığı haberinde Uygur Türklerinin yoğunlukla yaşadığı özerk bölgede, yerel hükümetin, son yıllarda bölgedeki Uygur ve Kazak kadınları doğum kontrol yöntemleri uygulamaya zorladığı, çok çocuk yapanlara para cezası kestiği ve kamplara göndermekle tehdit ettiği öne sürülmüştü.
Doğum kontrolünün daha önce bilinenden "daha geniş çaplı ve sistematik” olduğu savunulan haberde, Çin hükümetinin, yüz binlerce kadını düzenli olarak rahimlerine spiral takmaya, kürtaja ve kısırlaştırmaya zorladığı, spiral kullanımının ülke genelinde düşmesine rağmen Sincan’da ciddi şekilde artış gösterdiği kaydedilmişti.
- SİNCAN UYGUR ÖZERK BÖLGESİ'NDEKİ TARTIŞMALI KAMPLAR
Çin'de son yıllardaki Uygur Türklerinin kimlik ve kültürlerine yönelik ihlaller uluslararası kamuoyu tarafından eleştiriliyor.
Pekin'in "mesleki eğitim merkezleri" olarak adlandırdığı ancak uluslararası kamuoyunun "yeniden eğitim kampları" şeklinde tanımladığı yerlerde Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre en az 1 milyon Uygur Türkü kendi rızası dışında tutuluyor.
Pekin yönetimi, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde kaç kamp bulunduğuna, buralarda kaç kişinin olduğuna ve söz konusu kişilerden ne kadarının sosyal hayata döndüğüne ilişkin bilgi vermiyor.
Çin'in, bölgede yaşayan Müslüman Uygurlara, Çince dil eğitimi ile mesleki ve kültürel kurslar verdiğini öne sürdüğü kampların durumu hakkında net verileri paylaşmaması, uluslararası kamuoyunda derin kaygılara yol açıyor.
BM İnsan Hakları Konseyine üye 22 ülke, Temmuz 2019'da, Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki Uygur Türkleri ve diğer azınlıklara yönelik muamelesini eleştiren ve kitlesel gözaltıların durdurulması çağrısında bulunan mektubu imzalamıştı.
BM ve diğer uluslararası örgütler, kampların incelemeye açılması çağrılarını yinelerken, Çin şimdiye kadar kendi belirlediği birkaç kampın az sayıda yabancı diplomat ve basın mensubu tarafından kısmen görülmesine izin verdi.
Çin makamları, BM yetkililerinin doğrudan bilgi almak amacıyla bölgede serbestçe inceleme yapma talebini ise geri çeviriyor.