Çin, Uygurlara zorla kürtaj iddialarýnýn ardýndan etnik gruplara eþit haklar tanýndýðýný savundu
ABONE OL

Bakanlýk Sözcüsü Cao Licien baþkent Pekin'de düzenlediði olaðan basýn toplantýsýnda, uluslararasý basýnda çýkan ve ABD Dýþiþleri Bakaný Mike Pompeo’nun da "dehþet verici uygulamalar" ifadeleriyle gündeme getirdiði Uygur ve Kazaklara zorunlu kýsýrlýk, kürtaj ve aile planlamasý uygulamalarý iddialarýna iliþkin açýklamalarda bulundu.

Söz konusu uygulamalarýn bölgede yapýlýp yapýlmadýðýna deðinmeyen Sözcü, "Çin hükümeti azýnlýklar dahil tüm etnik gruplarýn yasal haklarýný ve çýkarlarýný eþit þekilde koruyor." ifadelerini kullandý.

Sözcü Cao, ABD’nin Sincan Uygur bölgesi konusunda Çin’i karalamaya çalýþtýðýný öne sürdü.

Pompeo, dün yaptýðý açýklamada özerk bölgede, Uygur ve Kazaklara zorunlu kýsýrlýk, kürtaj ve aile planlamasý uyguladýðýnýn ortaya çýktýðýný belirtmiþ ve Çin Komünist Partisine bu "dehþet verici uygulamalarý" sonlandýrmasý çaðrýsýnda bulunmuþtu.

Alman antropolog Adrian Zenz'in bu konuda yayýmladýðý bilgilerin þok edici olduðunu ancak Çin hükümetinin on yýllardýr devam eden ve insan hayatý ile onurunu hiçe sayan uygulamalarýna benzerlik teþkil ettiðini vurgulayan Pompeo, "Çin Komünist Partisine bu dehþet verici uygulamayý derhal durdurmasý ve diðer uluslara ise bu insanlýktan çýkaran suistimalleri durdurma talebi konusunda ABD ile hareket etmeye çaðýrýyoruz." diye konuþmuþtu.

Associated Press (AP) ajansýnýn hafta içinde yayýmladýðý haberinde Uygur Türklerinin yoðunlukla yaþadýðý özerk bölgede, yerel hükümetin, son yýllarda bölgedeki Uygur ve Kazak kadýnlarý doðum kontrol yöntemleri uygulamaya zorladýðý, çok çocuk yapanlara para cezasý kestiði ve kamplara göndermekle tehdit ettiði öne sürülmüþtü.

Doðum kontrolünün daha önce bilinenden "daha geniþ çaplý ve sistematik” olduðu savunulan haberde, Çin hükümetinin, yüz binlerce kadýný düzenli olarak rahimlerine spiral takmaya, kürtaja ve kýsýrlaþtýrmaya zorladýðý, spiral kullanýmýnýn ülke genelinde düþmesine raðmen Sincan’da ciddi þekilde artýþ gösterdiði kaydedilmiþti.

- SÝNCAN UYGUR ÖZERK BÖLGESÝ'NDEKÝ TARTIÞMALI KAMPLAR

Çin'de son yýllardaki Uygur Türklerinin kimlik ve kültürlerine yönelik ihlaller uluslararasý kamuoyu tarafýndan eleþtiriliyor.

Pekin'in "mesleki eðitim merkezleri" olarak adlandýrdýðý ancak uluslararasý kamuoyunun "yeniden eðitim kamplarý" þeklinde tanýmladýðý yerlerde Birleþmiþ Milletler (BM) verilerine göre en az 1 milyon Uygur Türkü kendi rýzasý dýþýnda tutuluyor.

Pekin yönetimi, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde kaç kamp bulunduðuna, buralarda kaç kiþinin olduðuna ve söz konusu kiþilerden ne kadarýnýn sosyal hayata döndüðüne iliþkin bilgi vermiyor.

Çin'in, bölgede yaþayan Müslüman Uygurlara, Çince dil eðitimi ile mesleki ve kültürel kurslar verdiðini öne sürdüðü kamplarýn durumu hakkýnda net verileri paylaþmamasý, uluslararasý kamuoyunda derin kaygýlara yol açýyor.

BM Ýnsan Haklarý Konseyine üye 22 ülke, Temmuz 2019'da, Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki Uygur Türkleri ve diðer azýnlýklara yönelik muamelesini eleþtiren ve kitlesel gözaltýlarýn durdurulmasý çaðrýsýnda bulunan mektubu imzalamýþtý.

BM ve diðer uluslararasý örgütler, kamplarýn incelemeye açýlmasý çaðrýlarýný yinelerken, Çin þimdiye kadar kendi belirlediði birkaç kampýn az sayýda yabancý diplomat ve basýn mensubu tarafýndan kýsmen görülmesine izin verdi.

Çin makamlarý, BM yetkililerinin doðrudan bilgi almak amacýyla bölgede serbestçe inceleme yapma talebini ise geri çeviriyor.

- ÇÝN HÜKÜMET RAPORU BASINA SIZMIÞTI 

New York Times gazetesinin Kasým 2019'da basýna sýzdýrýlan Çin yönetimine ait 403 sayfalýk resmi belgeye dayandýrdýðý haberinde, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki güvenlik birimlerine, nasýl hareket etmeleri gerektiðine dair verilen detaylý talimatlar dikkati çekmiþti.

Belgenin en az 200 sayfasýnda Çin Devlet Baþkaný Þi Cinping ve diðer Çinli yetkililerin, bölgedeki Uygur nüfusunun kontrolü ve aralýksýz denetim yapýlmasýna iliþkin talimatlarý yer alýrken, Ýslam'ýn yayýlmasýný önlemek için önlem alýnmasý uyarýsýnda bulunulduðu ifade edilmiþti.

Belgede Þi'nin 11 Eylül saldýrýsý sonrasý ABD'nin "terörle savaþ" politikasýný örnek alarak bölgede yaþananlarý "terörizmle mücadele" olarak tanýmladýðý, güvenlik birimlerine "asla merhamet gösterilmemesi" talimatý verdiði, diðer yetkililerin de bölgedeki kamplarý ve keyfi tutuklamalarý meþrulaþtýran yorumlarýnýn yer aldýðý belirtilmiþti.

Diðer yandan, Çin'in, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki Uygur Türklerini dini inançlarý ve kültürleri nedeniyle "mesleki eðitim merkezleri" adý altýnda faaliyet gösteren tartýþmalý kamplarda gözaltýnda tuttuðuna iliþkin bir belge geçen ay basýna sýzmýþtý.

AP tarafýndan ele geçirilen belgede, Çinli yetkililerin kimlerin bu kamplara alýnacaðýna nasýl karar verdiklerine iliþkin kapsamlý veri tabanýnýn yer aldýðý görülmüþtü.

2017-2018 yýllarýnda gözaltýna alýnan 311 Uygur Türkü hakkýndaki bilgilere yer verilen veri tabanýnda, bu kiþilerin, 2 binden fazla akraba, komþu ve dostlarýnýn isimleri, kimlik numaralarý, namaz kýlýp kýlmadýklarý ya da Kur'an okuyup okumadýklarý dahil pek çok bilginin varlýðý da dikkati çekmiþti.