Tatar, Türkiye Muharip Gaziler Derneği Malatya Şubesini ziyaretinin ardından gazetecilere, Kıbrıs Barış Harekatı'nın üzerinden 47 yıl geçtiğini ve bu sürede çok önemli gelişmelerin yaşandığını söyledi.
KKTC'nin bir devlet olduğunu ve bunu şehitlere borçlu olduklarını dile getiren Tatar, "Şu anda 1974'ten sonra 47 yıl geçmiştir. Kan durmuştur, kan akmamıştır. Dolayısıyla bundan sonra da eğer bir anlaşma olacaksa Kıbrıs'ta sağlam bir anlaşma olması lazım. Kıbrıs Türkü, asla ve kata 1974 öncesini yaşamamalı. Çünkü bizim arkamızda 85 milyonluk güçlü bir Türkiye Cumhuriyeti vardır." ifadelerini kullandı.
"Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte oluşturduğumuz siyaset şu anda Kıbrıs'ta iki ayrı egemen, bağımsız devlettir. Federasyon defteri kapanmıştır." diyen Tatar, şöyle devam etti:
"Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra bildiğiniz gibi siyasette bir farklılık oluştu. 'Federasyon görüşmüyoruz' ve 'Bundan sonra iki ayrı bağımsız devlet görüşürüz' demişizdir. Bunun arkasında da tamamıyla Türkiye Cumhuriyeti vardır. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu konuda bana tamamıyla destek vermiştir. Bir Maraş açılımını gerçekleştirdik ki o gerçekten yılların ezberini bozmuştur. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin ve haliyle Kıbrıs Türk halkının özgürlük, bağımsızlık ve hürriyet içerisinde yaşaması için o fevkalade önemli bir adımdır. Şimdi yavaş yavaş onun da siyasetini hep birlikte götürmekteyiz, götürüyoruz."
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin tanınmasında bazı sıkıntılar olduğunu dile getiren Tatar, şunları kaydetti:
"Evet tanınmada sıkıntı vardır ama Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti 1974'ten 47 yıl sonra 100'den fazla ülkeyle ticaret yapıyor. 100'den fazla öğrenci Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti üniversitelerinde eğitim görüyor. Her ülkeyle öyle veya böyle ticaret ilişkileri vardır. Mal alıyoruz, mal satıyoruz, her türlü ilişki biçimi gelişmiştir ve bütün dünya ile temas içerisindeyim.
Antalya Diplomasi Forumu'nda, yine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun davetiyle 3 hafta kadar önce oradaydım. Türkiye'nin büyük gücü burada. Bundan sonra da geleneksel hale gelecek. Dünya kadar cumhurbaşkanı, dışişleri bakanıyla temas ettim. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin ayrı bir devlet olduğunu, Kıbrıs'ta iki ayrı halk olduğunu, o halktan bir tanesinin de Türk halkı olduğunu, Türkiye ile bu şekilde siyasi bir ilişki olduğunu bütün dünya biliyor. Dolayısıyla da madem bütün dünya bunu biliyor, gün gelir o tanınma da gelecek. Şimdi önemli olan siyasetin pekişmesi, gelişmesi. Kıbrıs Türk halkının haklı sesinin dünyaya duyurulması için sizlerden de alacağımız destekle bu mücadeleyi sürdürebilmek."