DSÖ, Kovid-19'un küresel sağlık sistemine yıkıcı etkisinden ders alınması ve bundan sonraki salgınlara karşı daha güçlü mücadele verilmesi için girişimlere öncülük ederken üye ülkelere sağlık sistemlerini güçlendirmeleri tavsiyesini yineledi.
9 Eylül'de DSÖ'nün öncülüğünde kurulan Salgın Önleme, Hazırlık ve Mücadele için Finansal Aracı Fonu, bu girişimlerden en önemlileri arasında.
Bağışların geçen ay toplanmaya başladığı Salgın Fonu, uzun planda düşük ve orta gelirli ülkelerin salgınla mücadele kapasitesini geliştirme ve sağlık sistemlerini daha kapsamlı hale getirmeyi hedefliyor.
Fon sayesinde DSÖ üyesi ülkelerin salgınlarla mücadelede işbirliğini artırması ve ihtiyaç sahibi ülkelere sürdürülebilir yardım yapılması amaçlanıyor.
DSÖ, aynı zamanda Kovid-19 ve benzeri salgınlara karşı küresel ölçekte aşılara erişimi hızlandırmak için harekete geçti.
Kovid-19 Aşıları Küresel Erişim Programı (COVAX) ve Kovid-19 ile Mücadele Araçlarına Erişimi Hızlandırma (ACT-A) teşebbüslerinin, ihtiyaç sahibi ülkelere aşı, test ve hijyen malzemeleri tedarikinde beklentileri karşılamaması üzerine DSÖ, aşı üretiminin küresel dağılımını değiştirme ve teknoloji paylaşımını artırmayı hedefledi.
Bu kapsamda DSÖ Genel Direktörü Dr. Tedros Adhanom Ghebreyesus, Afrika ülkelerinden Gana, Nijerya ve Fas'ta aşı üretim tesisleri kurulacağını duyurdu.
DSÖ, aynı zamanda düşük gelirli ülkelerin Kovid-19 ve diğer virüslere karşı mRNA teknolojisiyle üretilen aşılara erişebilmesi için Güney Afrika'da mRNA Teknoloji Transfer Merkezi kurdu.
Ghebreyesus, orta ve düşük gelirli ülkelerde de Kovid-19 başta olmak üzere salgınlara karşı aşıların üretilebilmesi amacıyla aşı firmalarına patent hakkından feragat etmeleri çağrısında bulunuyor.
DSÖ, gelecekte salgınlara neden olabilecek öncelikli patojenlerin listesini belirlemek üzere bilimsel süreç başlatacak.
Buna göre, öncelikli patojenlerin listesinin güncellenmesi sürecinin, özellikle aşılar, testler ve tedavilerde küresel yatırım ve AR-GE çalışmalarına rehberlik etmesi hedefleniyor.
Çalışmalara ilişkin ilk toplantı 18 Kasım'da gerçekleştirilirken DSÖ, 25'ten fazla virüs ailesi, bakteri ve "Hastalık X" hakkındaki bulguları ele almak amacıyla 300'den fazla bilim insanını bir araya getirecek.
Uzmanlar, daha fazla araştırma ve yatırım gerektiren öncelikli patojenlerin listesi üzerine tavsiyede bulunacak.
DSÖ uzmanları, karşı önlemlerin araştırılması ve geliştirilmesi amacıyla öncelikli patojenleri ve virüs ailelerini hedeflemenin, hızlı ve etkili bir salgınla mücadele için önemli olduğuna işaret etti.
Revize edilen öncelikli patojenlerin listesinin 2023'ün ilk çeyreğinde yayımlanması öngörülüyor.
Güncel listede Kovid-19, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi, Ebola virüsü, Marburg virüsü hastalığı, Lassa ateşi, Orta Doğu Solunum Sendromu (MERS), Şiddetli Akut Solunum Sendromu (SARS), Rift Vadisi ateşi, Zika virüsü ve Hastalık X yer alıyor.
DSÖ'nün gelecekteki salgınlara karşı küresel hazırlığı artırma yönündeki en büyük projesi ise salgınlarla ortak mücadele için uluslararası anlaşma hazırlamak.
Bu konu ilk defa Aralık 2021'deki DSÖ Genel Kurulu toplantısında gündeme geldi.
Genel Kurulda Kovid-19'dan sonra gelecekteki küresel salgınlara karşı dünyayı daha iyi koruyabilmek amacıyla tüm üye ülkeleri yasal olarak bağlayan uluslararası anlaşma hazırlanması yönünde karar alındı.
Konuya ilişkin en son 8 Aralık'ta örgütün Cenevre merkezinde gerçekleşen Hükümetler Arası Müzakere Birimi (INB) 3. toplantısında uluslararası salgınla mücadele anlaşmasının taslağı masaya yatırıldı.
Toplantıya katılan üye ülkelerin çoğunluğu, anlaşma taslağının hazırlanma sürecinin başlamasında mutabık kaldı.
27 Şubat 2023'te yapılacak INB'nin 4. toplantısında anlaşma taslağındaki maddeler müzakere edilecek.
Bu alanda ilk ve tek olacak anlaşma fikrine ABD ve Çin gibi ülkelerin sıcak bakmamasına rağmen birçok ülke, uluslararası salgınla mücadele anlaşmasının devrim niteliğinde olacağı görüşünü paylaşıyor.