Golan tepeleri haritada nerede? Golan Tepeleri İsrail için neden önemli?
ABONE OL

 

ABD Başkanı Trump’ın, “İsrail’in, işgal ettiği Golan Tepeleri üzerindeki egemenliğini tanıma zamanının geldiği” açıklamasına BM’den, Türkiye’den,  İran’dan, Rusya’yadan ve Arap Birliğ’nden sert tepki gelmesi üzerine insanlar,  “Golan Tepeleri haritada nerede? Golan Tepeleri’nin önemi nedir?” sorusunu araştırmaya yöneltti.  İnsanlar, İnternet üzerinden Golan Tepeleri’ni araştırıyor ve Golan Tepeleri’nin önemini merak ediyor. Golan Tepeleri İsrail için neden önemli? İşte Golan Tepeleri’nin önemi…

GOLAN TEPELERİ NEDEN ÖNEMLİ?

 

Golan Tepeleri’nin tarihi aslında 1967’ye dayanıyor… İsrail ile bölgedeki Arap ülkeler arasında yaşanan 6 Gün Savaşları sonunda İsrail, Mısır’dan Gazze ve Sina Yarımadası’nı alırken, Suriye’den de konumu dolayısıyla çok stratejik bir nokta olan Golan Tepeleri’ni aldı. Golan Tepeleri’nin taktiksel açıdan geniş araziye yukarıdan hakim olması sebebiyle çatışma ve savaşlarda büyük bir avantaj unsuruna sahip olduğunu tarih sahnesinde sıklıkla gündeme gelen bir detay.

 

6 Gün Savaşları’nın ardından kaybettiği toprakları diplomatik yollardan ve kurumlardan geri alamayan Mısır ve Suriye, 1973’te İsrail’e karşı bir savaş başlattı. Yahudiler için kutsal bir gün olan Yom Kippur’da başlayan 3 haftalık savaşın sonunda İsrail galip ayrıldı ve 6 Gün Savaşları’nın kazanımlarının da ötesine geçti. Golan Tepeleri üzerinden Suriye’ye ilerleyen İsrail savaşın ardından Suriye topraklarından çekilse de Golan Tepeleri’ni bırakmadı.

 

GOLAN TEPELERİ NEREDE?

 

Suriye’nin güneybatısında İsrail’in ise kuzeydoğusunda yer alan tepelik bölge, zengin su kaynakları ile biliniyor. Bölge, 1967’de Suriye, Ürdün ve Mısır’dan oluşan Arap İttifakı ile İsrail arasında yaşanan “Altı Gün Savaşı” sonucunda İsrail tarafından işgal edilmişti. Golan Tepeleri, 1981’de Tel Aviv yönetimi tarafından tek yanlı olarak ilhak edildi.

 

BM’DEN TEPKİ

Birleşmiş Milletler (BM), ABD Başkanı Donald Trump'ın "İsrail'in, işgal ettiği Golan Tepeleri üzerindeki egemenliğini tanıma zamanının geldiği" açıklamasına "Hükümsüzdür" açıklamasını yaptı.

 

BM Genel Sekreter sözcülerinden Farhan Haq, Trump'ın açıklamasına ilişkin, "Bu konudaki bütün BM kararlarının arkasındayız" dedi.

 

ERDOĞAN'DAN TEPKİ

 

İslam İşbirliği Teşkilatı Acil İcra Komitesi Toplantısı'nda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Trump'ın Golan Tepeleri'yle ilgili talihsiz açıklaması bölgeyi yeni bir krizin gerilimin eşiğine getirmiştir. Golan Tepeleri'nin işgalinin meşrulaştırılmasına asla izin vermeyiz, veremeyiz" dedi.

 

 

Trump'tan ortalığı karıştıracak hamle! Türkiye'den peş peşe uyarılar

 

ESED REJİMİNDEN İLK AÇIKLAMA

 

Türkiye'nin de aralarında olduğu birçok ülke Trump'a tepki gösterirken Suriye rejimi de, "Geri almak için her şeyi yaparız" açıklamasını yaptı.

 

Suriye Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, "Suriye ulusu Suriye'nin bu değerli ulusal toprağını özgürleştirmek için ne gerekiyorsa yapacaktır" ifadesinin kullanılması dikkat çekti.

 

RUSYA'DAN TEPKİ

 

Şam rejiminin bu açıklamasının ardından Rusya Dışişleri Bakanlığı'ndan bir açıklama geldi. RIA haber ajansının aktardığı açıklamada, "ABD'nin Golan Tepeleri ile ilgili açıklaması Birleşmiş Milletler kararının doğrudan bir ihlalidir" ifadesi kullanıldı.

 

İRAN

 

İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Behram Kasımi, "Bu yasa dışı ve kabul edilemez tanıma, Golan Tepeleri'nin Suriye'ye ait olduğu gerçeğini değiştirmeyecek" dedi.

 

ARAP BİRLİĞİ

 

Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmet Ebu Gayt, Golan Tepeleri'nin Suriye toprağı olduğunu vurgulayarak ABD'yi böyle bir adımdan uzak durmaya çağırdı. Arap Birliği’nin "İşgal edilen toprağıyla ilgili olarak tamamen Suriye’nin haklarının arkasında" olduğunu belirten Ebu Gayt, "ABD'nin Golan'da İsrail egemenliğini tanıması genel olarak Arap-İsrail sorununa yönelik Amerikan pozisyonu üzerinde ciddi sonuçları olur" ifadesini kullandı

 

"ULUSLARARASI GEÇERLİLİĞİ YOKTUR"

 

BM Güvenlik Konseyi'nin 1981 yılında aldığı 497 sayılı karar, İsrail'in Golan Tepeleri'ni işgaline karşı çıkıyor ve kararda ''İsrail'in işgal altındaki Golan Tepeleri'nde kendi kanunlarını, yargısını ve idaresini uygulama kararı hükümsüzdür ve uluslararası hukuki geçerliliği yoktur'' deniliyor.

 

 

Netanyahu'nun bu çağrısına aradığı olumlu yanıt tam üç yıl sonra Trump yönetimindeki ABD'den geldi.

 

Filistin ve İsrail politikasını neredeyse tamamen İsrail yanlısı Yahudi asıllı kişilere emanet eden ABD Başkanı Donald Trump dün bir tweet atarak, "(1967 işgalinden) 52 yıl sonra Amerika Birleşik Devletleri'nin, bölgesel istikrar ve İsrail'in güvenliği için kritik derecede stratejik öneme sahip olan Golan Tepeleri üzerindeki İsrail egemenliğini tam olarak tanımasının zamanı geldi." ifadelerini paylaştı.

 

Böylece Kudüs'ü "İsrail'in başkenti" olarak tanıyan, İran'la yapılan nükleer anlaşmadan çekilerek Tahran yönetimini yeniden "düşman" ilan eden ve Filistinlilere yapılan yardımları kesen Trump'ın İsrail'e yaptığı bu "iyilikler" listesine şimdi bir de Golan Tepeleri eklenmiş oldu.

 

Trump'ın bu kararının Netanyahu'nun pazartesi günü yapacağı ABD ziyareti ve İsrail'de 9 Nisan'da yapılacak genel seçimler öncesine gelmesi de dikkati çekti.

 

ABD'nin bu kararının İsrail iç siyasetini de etkileyerek seçimlerde Netanyahu'nun elini güçlendirmesi öngörülüyor. Netanyahu da zaten seçim öncesi eline geçen bu fırsatı hemen değerlendirerek İsrail'i ziyaret eden ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ile dün akşam kameraların karşısına geçti ve ikili etrafa gülücükler saçarak poz verdi.

 

Netanyahu sosyal medya hesabından yaptığı bir açıklamayla Trump'a şükranlarını sundu.

 

İsrail'in "güvenlik ve su" kaynağı: İşgal altındaki Golan Tepeleri

 

Golan Tepeleri'ni İsrail için önemli kılan etkenlerin başında güvenlik ve su geliyor. Bölge güvenlik açısından gözardı edilemeyecek kadar jeostratejik bir konumda ve zengin su yataklarına sahip. İsrail toplam su ihtiyacının üçte birini Şeria Nehri ve Golan Tepeleri'ndeki su kaynaklarından temin ediyor.

 

Bölgenin en yüksek noktalarından biri olan ve Şam'a sadece 60 kilometre uzaklıkta bulunan Golan Tepeleri'ni elinde tutan İsrail, bu sayede komşu ülkelere karşı büyük bir stratejik avantaj sağlıyor.

 

Uluslararası hukuka göre Suriye toprağı olan ancak fiilen İsrail'in işgali altında bulunan Golan Tepeleri'nin bu iki ülke dışında Lübnan ve Ürdün'le de sınırı bulunuyor.

 

Yahudilere ait kutsal metinlerde birçok kez Golan bölgesine atıfta bulunulması da bölgeyi çoğu dindar Yahudi'nin gözünde kutsallaştırıyor.

 

Bu tür nedenlerle İsrail iç siyasetinde de önemli bir yer tutan Golan Tepeleri, İsrail tarafından "ülkelerinin vazgeçilmez bir parçası" olarak görülüyor.

 

Suriyeli Dürzi Araplar ve Yahudi yerleşimciler yaşıyor

 

Golan Tepeleri'nde 30'dan fazla Yahudi yerleşim birimi bulunuyor. Buralarda 20 bin civarında Yahudi yerleşimci yaşıyor. Uluslararası hukuk, buradaki Yahudi yerleşimcilerin varlığını illegal olarak değerlendiriyor.

 

Golan Tepeleri'nde ayrıca 25 bin civarında da Suriyeli Dürzi Arap yaşıyor. İsrail'in 1967'de işgal ve 1981'de ilhak ettiği Golan Tepeleri'nin eteklerindeki köylerde yaşayan Dürzi Araplar, anavatanları olan Suriye’ye bağlanıp karşı yakada kalan akrabalarıyla birleşmek istiyor.

 

İsrail üniversitelerinde eğitim almayı büyük oranda reddeden Golanlı Dürziler, iç savaşın patlak verdiği 2011'e kadar, Golan Tepeleri'nde konuşlu bulunan BM Barış Gücü ve Uluslararası Kızılhaç Örgütü'nün gözetimindeki bölgelerden eğitim amacıyla Suriye'ye gidebiliyorlardı. Şimdi ise bu imkandan da mahrumlar.

 

Golan Tepeleri'nin eteklerindeki Mecdel Şems, Mas'ada, Bukata, Ayn Kanya ve El-Gacar köylerinde yaşayan bu Dürzi Araplar hala evlerinin duvarlarına Suriye bayrakları asıyor. Köylerinin meydanlarına Arap geleneğine uygun anıt ve heykeller diken Golanlı Dürziler, coğrafyanın el değiştirmesine rağmen kültürlerini yaşamaya ve gelecek nesillere aktarmaya çalışıyor.

 

İsrail'in 1981'de uluslararası hukuka aykırı bir şekilde bölgelerini ilhak ettikten sonra vatandaşlığa geçirmek istediği Golanlı Dürzi Araplar, 1982'de kitlesel bir grevle İsrail'in bu adımına karşı çıkarak vatandaşlığa geçme senaryosunun uygulanmasına izin vermemişti.

 

İsrail vatandaşlığına geçmeyen ancak daimî oturum hakkına sahip olan Golanlılar bugün tıpkı işgal altındaki Doğu Kudüs'te yaşayan Filistinliler gibi "Laissez-passer" belgeleri (vatandaşlığı olmayan toplumlara verilen serbest geçiş belgesi) ile yurt dışına seyahat edebiliyor ve ticaret yapabiliyor.

 

Golan Tepeleri'yle ilgili önemli gelişmeler kronolojik olarak şu şekilde:

 

1967: İsrail, Altı Gün Savaşı olarak da bilinen Arap-İsrail Savaşı sırasında Suriye'ye saldırarak, stratejik öneme sahip Golan Tepeleri'ni ele geçirdi.

 

1973: Suriye, askeri harekat başlatarak İsrail'den Golan Tepeleri'ni geri almayı denedi ancak başarısız oldu.

 

1974: İsrail ve Suriye, Golan Tepeleri'ndeki kuvvetlerini geri çekerek askeri çatışmayı sonlandırmaya razı oldu. Aynı yıl barış gücü askerleri bölgeye konuşlandırıldı.

 

1981: İsrail, Golan Tepeleri'ni tek taraflı olarak ilhak ettiğini açıkladı, ancak uluslararası toplum bu kararı bugüne kadar tanımadı.

 

1999: Dönemin İsrail Başbakanı Ehud Barak ve Suriye Dışişleri Bakanı Faruk eş-Şara, iki ülke arasında başlatılan üst düzey görüşmeler kapsamında bir araya geldi.

 

2000: Golan Tepeleri'nin Suriye'ye iadesi hedefiyle, ABD'nin ara bulucuğunda başlatılan müzakereler başarısızlıkla neticelendi. Görüşmelerin başarısız olmasının nedeni ise İsrail'in, Celile Gölü yanında yer alan ve kilit öneme sahip su kaynağı olan bir toprak parçasını Suriye'ye bırakmaya razı olmamasıydı.

 

2008: Suriye ve İsrail, kapsamlı bir barış anlaşması sağlanması amacıyla Türkiye'nin ara buluculuğunda yeniden dolaylı görüşmelere başladı. İsrail'in Gazze'ye saldırmasının ve dönemin İsrail Başbakanı Ehud Barak'ın yolsuzluk davası nedeniyle istifa etmesinin ardından görüşmeler sonlandırıldı.

 

2009: İsrail Başbakanı Netanyahu, Golan Tepeleri ile ilgili daha sert bir politika izleyeceğinin sinyallerini verdi. Aynı yıl Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed de karşılarında "barış için görüşülecek bir muhatap olmadığını" söyledi.

 

ABD Başkanı Barack Obama da 2009 yılında göreve geldiğinde, "İsrail ve Suriye arasındaki görüşmeleri yeniden başlatmanın dış politika öncelikleri arasında yer aldığını" söyledi ancak bu konuda da bir gelişme sağlanamadı.

 

2013: Mart 2011'de patlak veren Suriye iç savaşı 2013 yılında Golan Tepeleri'ne kadar ulaştı. İsrail, Golan Tepeleri'ne top ateşi açıldığını öne sürerek bu saldırılara karşılık verdi. İsrail ve Suriye orduları da aynı yılın mayıs ayında karşılıklı top atışlarında bulundu. Bu durum bugüne kadar aralıklarla devam etti.

 

2016: İsrail Başbakanı Netanyahu, Bakanlar Kurulunu Golan Tepeleri'nde toplayarak dünyaya burayı "İsrail toprağı" olarak tanıma çağrısında bulundu ancak uluslararası toplum buna olumlu yanıt vermedi, aksine tepki gösterdi.

 

2019: ABD Başkanı Trump işgal altındaki Golan Tepeleri üzerindeki "İsrail egemenliğini tanıdıklarını" açıkladı.