Açıktır ki Mihail Saakaşvili’nin Devlet Başkanı görevinin sona ermesine az zaman kalıyor ve gelecek yıl Saakaşvili Devlet Başkanı görevini bir başkasına devredecek. Eksperler ise şu kanıda birleşiyorlar: Muhalefetin seçimleri kazanması durumunda bile oyun kuralları değişmeyecek. Saakaşvili, yönetimin başında bulunduğu yıllarda Batı, Gürcü politik seçkinlerini kendisine daha sağlam olarak bağlamak için epey çaba gösterdi. Bunun için Gürcistan Devlet Başkanı görevini yapacak kim olursa olsun, Gürcistan NATO’ya kabul edilmesini ve ABD’ye daha çok yakınlaşmasını hedefleyen politikayı sürdürecektir.
“Rossiya v globalnoy politike” dergisinin başyazarı Fedor Lukyanov’un kanısınca Gürcistan, birçok insanların gözünde Batı’nın Doğu’ya doğru büyüyen dallarının yoğunlaştığı ülkeye dönüştü. Fedor Lukyanov, Rusya’nın Sesi radyosuna verdiği demeçte bu hususta şunları söyledi:
“Bu, birçok bakımdan mantıksızdır. Gürcistan, bir çok bakımdan, başlıca ülke değildir. Bölgede kat kat daha keskin sorun ve problemler vardır. Fakat Devlet Başkanı Saakaşvili’nin kişiliğinden dolayı Gürcistan bir simge olarak görülüyor. Bizzat Saakaşvili bir simge-kişidir. Saakaşvili’nin uyguladığı politika, Sovyet olan ve Rus olan her şey ile bağların kopmasını simgeliyor. Saakaşvili, eski Sovyetler Birliği’nin topraklarındaki radikal değişikliklerin lideri olarak sayılıyor. Bunun için de Gürcistan’da yapılan seçimler, orantısız derecede büyük önem kazandı.”
Aslında Gürcistan’ın istikrarlı bir devlet olması, herkesin çıkarlarınadır. Abhazya ve Güney Osetya sakinlerini himayesi altına alan Rusya, 2008 benzeri ihtilafın yer almasını hiç istemiyor. Gürcistan’ın toprakları, Avrupa, Türkiye ve Güney Kafkasya ülkeleri için çok değerli transit bölgedir; bu arada doğalgazın taşınması için elverişli transit bölge haline gelebilir. ABD, Gürcistan’a bölgedeki çıkarlarının korunması için elverişli alan gözü ile bakıyor. Karadeniz-Hazar Bölgesi Siyasi ve Sosyal Araştırmalar Enstitüsü Müdürü Vladimir Zaharov, Rusya’nın Sesi radyosuna verdiği demeçte tüm bunların Tiflis için başlıca tehlike oluşturabileceği fikrini belirterek şunları söyledi:
“Batı’nın İran’a karşı askeri eylemler başlatılması durumunda facia kopacak. Gürcistan ilgili faaliyetlere aktif olarak katılıyor. Gürcistan’daki havalimanları göreve hazır duruma getirildi. Bu havalimanlarında uzun zamandır Amerikan uçakları bulunuyor. Fakat İran Cumhurbaşkanı Ahmedinejat, Gürcistan’a ve Azerbaycan’a şu uyarıda bulundu: Gürcistan ve Azerbaycan’ın topraklarından bir tek uçak bile havalanıp İran yolunu tutarsa bu iki ülkeye karşı aynı güçte karşılık verilecektir. Dünyanın haritası, önümüzdeki yıllarda çok değişebilir. Bölge devletlerinde bilhassa büyük değişiklikler yaşanabilir. Ayrıca, Başbakan olmayı hayal ettiği halde Devlet Başkanlığı seçimlerinden sonra da görevinde kalacağı takdirde Saakaşvili ile Rusya’dan kimse müzakere yapmayacak.”
Aslında, Mihail Saakaşvili’nin görevinden uzaklaşması, ABD ve Avrupa için hiç de feci olmayacak. Saakaşvili çoktan başkalarının dediğini dinlemeyen ve dengesiz davranışlarda bulunan politikacı olarak biliniyor. Saakaşvili’nin başlıca rakibi olan “Gürcü Hayali” koalisyonunun lideri Bidzina İvanişvili’nin Gürcistan’a neyi teklif edeceği şimdilik bilinmiyor. Bilinen tek şey, Gürcistan’ın geleceği, ülkenin siyasi seçkinlerinin, bizzat bu ülkenin çıkarları doğrultusunda akıllı ve dengeli bir politika uygulama yeteneğinde olup olmadığına bağlı olacak.