Guterres, Azerbaycan'ýn baþkenti Bakü'de düzenlenen BM Ýklim Deðiþikliði Çerçeve Sözleþmesi 29. Taraflar Konferansý (COP29) kapsamýndaki "Enerji Dönüþümünün Adalet ve Eþitlikle Kaynaklandýrýlmasýna Ýliþkin Yüksek Düzeyli Toplantý"da konuþtu.
Enerji dönüþümünün adaletli þekilde saðlanmasýna iliþkin zorluklarla mücadele edildiðine iþaret eden Guterres, "Yenilenebilir enerji devrimi hýzla ilerliyor ve kritik mineraller de bunun merkezinde yer alýyor. Geçtiðimiz yýl, ilk defa, þebekelere ve yenilenebilir enerjiye yatýrýlan miktar fosil yakýtlara harcanan miktarý geçti." ifadelerini kullandý.
Ülkelerin 2030'a kadar yenilenebilir enerji kapasitesini üç katýna çýkarmayý hedeflediðini ve bu doðrultuda kritik mineraller talebinin de artacaðýný anlatan Guterres, "Bu durum kaynaklar açýsýndan zengin geliþen ülkeler için bu büyük bir fýrsattýr." dedi.
Guterres, kaynaklara yönelik küresel çapta bir sömürü yaþandýðýný vurgulayarak, "Topluluklar sömürülüyor, haklar çiðneniyor ve çevreler mahvediliyor. Geliþmekte olan ülkeler deðer zincirlerinin en altýna itiliyor ve diðerleri kaynaklarýyla zenginleþiyor." sözlerini sarf etti.
BM'nin topluluklarý güçlendirmek, hesap verebilirlik yaratmak ve temiz enerjinin adil kullanýmýný saðlamak için çalýþmalar yaptýðýný kaydeden Guterres, "Enerji dönüþümündeki kritik minerallere talep arttýkça, eylem de artmalý. Birlikte, geçiþi adalete ve eþitliðe doðru çevirelim." görüþünü paylaþtý.
- TEMÝZ ENERJÝYLE BERABER KRÝTÝK MÝNERALLERE ÝHTÝYAÇ ARTIYOR
Uluslararasý Enerji Ajansý (IEA) Baþkaný Fatih Birol da temiz enerjiye dönüþümün, iklim endiþeleri ve ekonomik rekabet gücü gibi faktörlerin etkisiyle birçok kiþinin fark ettiðinden daha hýzlý ilerlediðini söyledi.
Birol, kömür çaðýndan petrol ve doðal gaz çaðýna ve þimdi de artan elektrik talebiyle desteklenen elektrik çaðýna geçildiðine dikkati çekti.
Son 10 yýla bakýldýðýnda küresel elektrik talebinin enerji talebinin iki katý büyüdüðünü kaydeden Birol, "Gelecek 10 yýlda ise elektrik talebi enerji talebinin altý katý büyüyecek. Bu, elektrikli araç ve klima kullanýmýndaki artýþtan kaynaklanan elektrik talebindeki büyümeyi temiz enerji kaynaklarýyla karþýlamamýz gerektiði anlamýna geliyor." dedi.
Birol, temiz enerjiye duyulan ihtiyacýn kritik minerallere ihtiyaç duyulmasý anlamýna da geldiðini belirterek, temiz enerji tedarik zincirlerinin geleneksel enerjiye göre çok daha uzun olduðunu, bu nedenle uygun ve adil bir þekilde pazara sunulmasýnýn daha fazla dikkat gerektirdiðini anlattý.
Geliþmekte olan ülkelere kritik minerallere yönelik gelecekteki talebi göz önünde bulundurmalarý ve ticaret anlaþmalarýný buna göre düzenlemeleri çaðrýsýnda bulunan Birol, "Bu ham maddeleri yerel olarak rafine edin ve iþleyin. Bu, kaynaklara sahip geliþen ülkeler için büyük bir fýrsat." diye konuþtu.
Birol, kritik minerallere iliþkin geri dönüþümün önemini de vurgulayarak, "Enerji dünyasýnda sihirli kelime her zaman çeþitliliktir. Tedarik zincirinde tek bir tarafa çok fazla odaklanmak her zaman risklidir. Tüm yumurtalarý tek bir sepete koymamak çok önemlidir. Bu nedenle, çeþitlilik yaratmak arz güvenliði açýsýndan çok önemli olacaktýr. Tedarik açýsýndan bakýldýðýnda kritik minerallerin mevcudiyeti, doðru adýmlarý attýðýmýz takdirde yeþil enerjiye geçiþi yavaþlatacak bir darboðaz olmayacaktýr." deðerlendirmesinde bulundu.