İran Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ''Türk'' faktörü! Beklenmedik sonuçlar doğabilir
ABONE OL

İran uzmanı, gazeteci Ali Asgar Çabuk, İran'da 28 Haziran'da yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminde öne çıkan 5 aday arasındaki yarışta güncel durumu AA Analiz için kaleme aldı.

***

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin helikopter kazası sonucu hayatını kaybetmesinin ardından kazaya ilişkin başlatılan soruşturma süreci devam ediyor. Yeniden yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimleri ise Reisi'nin ölümü ve mirasının gölgesinde şekilleniyor. İran genelinde Reisi ve kazada hayatlarını kaybeden diğer isimler için 5 gün boyunca farklı şehirlerde düzenlenen cenaze merasimleri ve bu merasimlerde yapılan konuşmalar, İran siyasetinde Reisi'nin mirasını kimin devam ettireceğine dair sorulara yol açtı.

-ANAYASAYI KORUYUCULAR KONSEYİNDEN GEÇEN ADAYLAR

İran'da 28 Haziran'da gerçekleşecek olan 14'üncü dönem Cumhurbaşkanlığı seçimleri için Anayasayı Koruyucular Konseyinin 80 aday adayı hakkında başlattığı inceleme süreci tamamlandı. Cumhurbaşkanı adaylarının "yetkinliklerini" inceleyen Anayasayı Koruyucular Konseyi toplamda 74 ismi veto ederken 6 aday için Cumhurbaşkanlığı yarışına izin verdi.

Reisi'nin mirasının gölgesinde başlayan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, Anayasayı Koruyucular Konseyinin adaylıklarını kabul ettiği isimler kadar veto kararları da seçim denklemini etkileyecektir. Konsey, aldığı karar doğrultusunda radikal ve ılımlı muhafazakarlardan 5 isme ve Reformist Cephe'den 1 isme Cumhurbaşkanlığı adaylığı için izin verdi.

İran Ulusal Güvenlik Konseyi eski Genel Sekreteri ve İran Lideri Ayetullah Ali Hamaney'in aynı konsey içerisindeki temsilcisi Said Celili, Meclis Başkanı Muhammed Bakır Kalibaf, eski İçişleri ve Adalet Bakanı Mustafa Purmuhammedi, Tahran Belediye Başkanı Ali Rıza Zakani ve Şehitler-Gaziler Vakfı Başkanı Emir Hüseyin Kadızadehaşimi, Muhafazakar Cephe içerisinde adaylığı kabul edilen isimler oldu. Reformist Cephe'de ise Tebriz Milletvekili ve eski Sağlık Bakanı Mesud Pezeşkiyan'ın adaylığı kabul edildi.

Üyeleri doğrudan Hamaney tarafından atanan Anayasayı Koruyucular Konseyinin Cumhurbaşkanlığı adayları için aldığı kararlarda, geçmiş yıllara göre ülkedeki "meşruiyet" tartışmalarını ciddiye aldığını görüyoruz. Adayların doğrudan "devrime ve İslami değerlere bağlılıklarını" ve "Velayet-i Fakih" makamı ile ilişkilerini inceleyen ve denetleyen bu yapı, bu kez aldığı kararlar ile ülke siyasetini iç ve dış tehditler doğrultusunda yeniden şekillendirmek istediğini gösterdi.

- 5 MUHAFAZAKAR ADAYA KARŞI REFORMİST ADAY PEZEŞKİYAN

Konsey, Reisi'nin kabinesinden hiçbir bakanın Cumhurbaşkanlığı adaylığına izin vermezken meşruiyet tartışmalarına son vermek adına Reformist Cephe'yi Mesut Pezeşkiyan'da birleştirdi ve muhafazakar tabanı 2 önemli güç dengesi olan Said Celili ve Kalibaf arasında bir seçim yapmaya zorladı. Aynı zamanda İran Türkü olan Tebriz Milletvekili Pezeşkiyan, reformist lider Muhammed Hatemi döneminde Sağlık Bakanlığı görevinde bulunan ve söylemleri ile ülkenin farklı kesimlerinden oy alma potansiyeline sahip bir isim.

Pezeşkiyan'ın adaylığının kabul edilmesi İran siyasetinde şimdiden heyecana yol açarken Reformist Cephe'de tek desteklenen ve ismi konuşulan aday oldu. Pezeşkiyan'ın ülkede başörtüsü eylemleri sonrası şekillenen yeni muhalefeti ve eski Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani sonrası sandığa küskün reformistleri yeniden sandığa çekebileceği umut ediliyor.

Reisi'nin seçildiği 2021 yılındaki seçimlerde yüzde 48 bandında kalan katılım oranı bu kez yüzde 50'nin üzerine çıkartılmak isteniyor. Pezeşkiyan faktörü özellikle İran Türklerini sandığa çekmek ve toplumdaki "küskünler" grubu ile devleti yeniden barıştırmak adına etkili olabilecek bir isim. Ancak birçok değişkeni içerisinde barındıran İran siyaseti beklenmedik sonuçlar doğurabilir. Pezeşkiyan, ya 2021 seçimlerine Reformist Cephe'den aday olan Abdülnasır Himmeti gibi seçim yarışını kaybedecek ya da 2013 yılında reformistlerin muhafazakarlardan transfer ettikleri Hasan Ruhani gibi Cumhurbaşkanlığını kazanacak.

Pezeşkiyan, adaylığı sonrası Reformist Cephe'den istediği desteği bulurken, başlattığı ilk seçim kampanyası ile bu güçlü desteği alması sorgulamalara neden oldu. Adaylar ilk televizyon programlarına çıkarak stratejilerini ve programlarını kamuoyu ile paylaştı. Pezeşkiyan'ın seçim kampanyasında bir tür ikili denge kurmaya çalıştığını görüyoruz ve bu son derece riskli bir seçim yolu. Kampanya klibini arka planda yer alan "çağrı müziği" ile başlatan Pezeşkiyan ilk açıklamalarında politikalarını Reisi'nin yolunda ve Hamaney'in belirlediği çizgide devam ettireceğini söyledi.

Şüphesiz Pezeşkiyan'ın ilk stratejisi Muhafazakar Cephe'de Celili ve Kalibaf rekabeti ile bölünme ihtimali olan ılımlı muhafazakarların oylarına talip olmak. Ancak bu strateji şimdiden reformist kanatta tepkilere neden oldu ve Pezeşkiyan'ın küskünler arasında sorgulanmasına yol açtı. Çatışmadan uzak kalmaya çalışan Pezeşkiyan devam ettireceği stratejiye bağlı olarak yüksek bir profil sergileyebilir. Onu Cumhurbaşkanı yapacak temel değişken, 2021'de yüzde 48 olan katılım oranının yüzde 50 üzerine çıkmasını sağlamak olacaktır.

- MUHAFAZAKAR CEPHE'DE CELİLİ VE KALİBAF'IN REKABETİ

Muhafazakar Cephe içerisinde 5 adayın yer alması ve Reisi sonrası Cumhurbaşkanlığı için önlerinin açıldığını düşünen Celili ve Kalibaf'ın rekabeti, seçimlerde muhafazakar adayların hangi isim lehine adaylıktan çekilecekleri ve reformist aday Pezeşkiyan'ın izleyeceği seçim kampanyasına bağlı olarak küskünlerin ne karar verecekleri, 28 Haziran seçimlerinin değişkenlerini oluşturuyor. Adaylar geçtiğimiz günlerde devlet televizyonunda 5 ayrı tartışma programlarına çıktı. Seçim kampanyaları ise başladı.

İran'ın şahin kanadını temsil eden ve "süper devrimci" olarak görülen radikal muhafazakar Celili ile Kalibaf arasındaki rekabet ise tarafların üzerinde anlaşacağı bir siyasi pazarlık neticesinde tabanlarını kanalize edebilir. Muhafazakar Cephe tek bir isim üzerinden seçimlere katılmıyor. Fazla vakit geçmeden 5 muhafazakar adayın bir isim üzerinde anlaşarak tabanlarını ikna etmeleri gerekecek.

İran kamuoyunda hakim görüş seçim rekabetinin Kalibaf ile Pezeşkiyan arasında yaşanacağı yönünde. Ancak 14'üncü dönem Cumhurbaşkanlığı seçimleri mahiyeti itibarıyla 2013 seçimlerine benziyor ve karşımızda 3 kutuplu bir yarış var. Kalibaf'ın Pezeşkiyan'ın karşısına çıkmak için Celili engelini aşması gerek ve bu durum Muhafazakar Cephe'de şimdiden başlayan siyasi pazarlıkların nasıl sonuçlanacağına bağlı. Her iki isim de Reisi kabinesi ile yollarına devam edecekleri mesajını veriyor. Celili, Reisi'nin yürütmeden sorumlu yardımcısı Muhsin Mansuri'yi kampanya sorumlusu yaptı. Öte yandan Celili ve ekibi Reisi hükümetinin bir paydaşı olarak biliniyor ve İran Meclisi içerisinde güçlü bir konuma sahip. Bu nedenle Celili'nin adaylıktan çekilmesi ancak Kalibaf hükümetinde "paydaş" olma konumunu devam ettirmesi ve belki Meclis Başkanlığını sahiplenmesi ile mümkün olabilir.

Aksi bir durum Muhafazakar Cephe'de oyların bölünmesine ve katılımın yüksek olmasına bağlı olarak Cumhurbaşkanlığı koltuğunun Reformist Cephe'ye gitmesine neden olacaktır. Seçimlere katılım oranına dair İranlı Öğrenciler Anket Ajansının (ISPA) 8-9 Haziran tarihlerinde yaptığı anket çalışması, toplumun yüzde 44'ünün sandığa gideceğini, yüzde 15'nin kararsız olduğunu ve yüzde 28'inin seçimlere katılmayacağını öngörüyor. Anayasayı Koruyucular Konseyinin 6 adayı açıklamadan önce paylaştığı bu oranlar, 28 Haziran'a giden süreç içerisinde değişebilir ve katılım oranını yükseltebilir.

[Gazeteci Ali Asgar Çabuk, İran uzmanıdır.]

*Makalelerdeki fikirler yazarına aittir ve Anadolu Ajansının editöryal politikasını yansıtmayabilir.