İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kenani, başkent Tahran'da düzenlediği basın toplantısında gündemi değerlendirdi.
Kenani, İran asıllı Danimarka vatandaşı bir kadının dün İran'ın Kopenhag Büyükelçiliği önünde gerçekleştirdiği Kur'an-ı Kerim'e yönelik saldırıyı kınadıklarını belirtti.
Kur'an-ı Kerim'e yapılan saygısızlık nedeniyle Danimarka'nın Tahran Büyükelçisi Vahr'ın Bakanlığına çağrıldığını aktaran Kenani, İran'ın bu konudaki tepkisinin kendisine iletildiğini ifade etti.
Vahr'ın, bu tür olayların tekrarlanmasını önlemek için ülkesinin gösterdiği çabaları anlattığını kaydeden Kenani, "Bu çabalar bizim faydamızadır ama bizim için ülkelerin bu sürecin tekrarını önleme konusundaki eylemleri önemlidir." diye konuştu.
Kur'an'a yönelik saygısızlığı bir "siyonist proje" olarak gördüklerini dile getiren Kenani, bu gerçeğin bu suç ve hakaretlerin meydana geldiği ülke hükümetlerinin sorumluluğunu azaltmadığını kaydetti.
İranlı Sözcü, ABD'nin ticari gemileri korumak amacıyla Hürmüz Boğazı'na asker gönderme kararına tepki gösterdi.
Kenani, Basra Körfezi ve Umman Denizi'nde seyrüsefer güvenliğinin İran'ın önceliklerinden biri olduğunu belirtti.
Bölgede güvenliğin Basra Körfezi'ne kıyısı olan ülkeler arasındaki ortak işbirliği çerçevesinde sağlanması gerektiğine inandıklarını dile getiren Kenani, yabancı güçlerin varlığının güvenliği tehlikeye attığını ileri sürdü.
Kenani ayrıca Tahran'ın Araş/Durra Gaz Sahası konusunu teknik ve hukuki bir mesele olarak gördüğünü ifade etti.
Ülkesinin bu konuda Kuveyt ile görüşmeye hazır olduğunu vurgulayan Kenani, bu konuyu komşuluk ilişkilerinin yanı sıra teknik ve yasal bir çerçevede ilerletmeyi arzuladıklarını söyledi.
- Araş/Durra Gaz Sahası
Basra Körfezi'nde yer alan ve 1967'de keşfedilen Araş/Durra Gaz Sahası, yıllardır İran ile Kuveyt arasında soruna neden oluyor. Gaz sahasının İran tarafında yer alan kısmına "Araş" adı verilirken, Kuveyt tarafı "Durra" olarak biliniyor.
Suudi Arabistan ve Kuveyt, Mart 2022'de Durra Gaz Sahası'nı geliştirmek için anlaşma imzalamıştı.
İran ise söz konusu anlaşmanın "yasa dışı" olduğunu savunarak bölgede sondaj çalışmalarına başlayacağını duyurmuştu.
Kuveyt, 3 Temmuz'da bölgede deniz sınırının belirlenmesi için İran'ı müzakereye çağırmış, Tahran yönetimi ise konuya ilişkin açıklamada bulunmamıştı.
Kuveyt Petrol Bakanı Saad el-Barak, 27 Temmuz'da yaptığı açıklamada, "Kuveyt, İran ile sınırın çizilmesini beklemeden Durra Gaz Sahası'nda arama ve üretim faaliyetlerine başlayacak." ifadelerini kullanmıştı.
Son olarak, Kuveyt ve Suudi Arabistan dışişleri bakanlıklarından yapılan ortak açıklamada, söz konusu bölgenin servetlerinin kullanım haklarının tümüyle iki ülkeye ait olduğu kaydedilmişti.
Açıklamada, "Uluslararası hukuk ve iyi komşuluk ilişkilerine uygun olarak Kuveyt ve Suudi Arabistan, bölünmüş bölgenin doğu sınırını müzakere etmek için İran'a çağrılarını yineliyor." ifadeleri yer almıştı.