Birleþik Krallýk, Kuzey Ýrlanda, Ýskoçya, Galler ve Ýngiltere’nin birleþiminden oluþuyor.
2016 yýlýnda AB üyeliðinin devamýndan yana oy kullanan Ýskoçya’da ikinci bir baðýmsýzlýk referandumunun yapýlmasý konusunda giderek artan bir iradenin ortaya çýkmasý þimdiden artan bir politik ve ekonomik risk olarak görülüyor.
Hatýrlanacaðý üzere, Ýskoçya'da 2014'te yapýlan baðýmsýzlýk referandumunda seçmenin yüzde 55'i Ýngiltere ile birlikten yana oy kullanmýþtý. Ýngiliz hükümeti referandum kampanyasýnda, Ýskoçya'nýn baðýmsýzlýðý seçmesi halinde AB üyeliðini de kaybedeceði tehdidini öne çýkarmýþtý.
Brexit'le beraber artýk durumun deðiþtiðini savunan Ýskoçya Bölgesel Baþbakaný Nicola Sturgeon, geçen ay merkezi hükümete ülkede ikinci baðýmsýzlýk referandumu yapýlmasý için bölgesel yönetime yetki devretmesi çaðrýsý yapmýþ ve bu talebi yazýlý olarak da iletmiþti.
Sturgeon, lideri olduðu Ýskoç Ulusal Partisi'nin (SNP) 12 Aralýk'ta yapýlan seçimde Ýskoçya'daki oylarýn yüzde 45'ini almasýný da baðýmsýzlýk talebi yönünde güçlü bir iþaret olduðunu savundu.
Ýngiltere Baþbakaný Boris Johnson ise 2014 yýlýnda yapýlan referandumda Ýskoç halkýnýn Birleþik Krallýk'ta kalma yönünde oy kullandýðýný hatýrlatarak, "Bu nedenle, baþka baðýmsýzlýk referandumlarýna yol açacak bir yetki devri talebini kabul edemem." Ýfadesini kullandý.
Ýskoçya Bölgesel Baþbakaný Nicola Sturgeon ise geçen ay, "Ýskoçya'nýn kendi geleceðine karar verme hakkýný elde edeceðini" söyledi.
Liderlerin arasýndaki restleþme devam ederken, ekonomistler ve piyasa uzmanlarý þimdiden Ýskoçya referandumunu olasý riskler içerisinde deðerlendiriyor.
AA muhabirinin sorularýný yanýtlayan Merkezi Londra’da bulunan Global Counsel Direktörü Gregor Irwin, “Ýskoçya’nýn baðýmsýzlýk referandumu Birleþik Krallýk için giderek yaklaþan bir problem. Önümüzdeki iki yýl içerisinde muhtemelen zirve seviyesine ulaþacak.” dedi.
Ýskoçya’nýn Birleþik Krallýk ekonomisi içerisindeki payýnýn yaklaþýk yüzde 8 seviyesinde olduðunun altýný çizen Irwin, “Ýskoçya’da baðýmsýzlýk referandumunun olmasý ihtimali olmamasý ihtimalinden daha fazla. Politik olarak bu talebe karþý durmak zor olacaktýr.” öngörüsünde bulundu.
Merkezi Ýsviçre’de bulunan Swissquote Bank Kýdemli Analisti Ipek Özkardeþkaya ise “Aslýnda iþler Birleþik Krallýk'ýn AB ile müzakerelerinin nasýl geliþeceðine baðlý olacak. Eðer müzakereler ne kadar iyi sonuçlanýrsa, Ýskoçya’nýn baðýmsýzlýk ihtimali de o kadar az olur. Eðer müzakerelerin seyri kötüleþirse, baðýmsýzlýk ihtimali artar.” ifadelerini kullandý.
Ýskoçya’nýn ikinci bir referandumla baðýmsýz olmasý halinde önüne çýkacak önemli engellerden biri de bütçe açýðý. Geçen yýl itibarýyla Birleþik Krallýk'ýn bütçe açýðý yaklaþýk yüzde 1,1 seviyesindeyken, Ýskoçya’nýn bütçe açýðý yaklaþýk yüzde 7,2 seviyesinde. Baðýmsýzlýk halinde acilen finansman bulunmasý gerekecek.
Üstelik herhangi bir ülkenin AB’ye üye olmasý için de bütçe açýðýnýn yüzde 3 seviyesinin üzerinde olmamasý gerekiyor. Bu da Ýskoçya’nýn Birleþik Krallýk'tan ayrýlmasý halinde bütçe açýðýný yüzde 3 seviyesine indirmeden üye olamamasý anlamýna geliyor.
-Baðýmsýzlýk referandumu için izin gerekiyor
Ýskoçya'nýn baðýmsýzlýðýnýn önündeki en büyük engel, yeni bir referandum düzenlemek için 1998 tarihli Ýskoçya Yasasý'nýn 30. maddesi uyarýnca Ýngiliz Parlamentosu'ndan izin alma zorunluluðu.
Muhafazakar Parti'nin 365 sandalyeyle çoðunluðu elinde bulundurduðu 650 üyeli parlamentodan böyle bir iznin çýkmasý imkansýz görülüyor.
Ýskoçya'nýn baðýmsýzlýk referandumu için Ýngiliz Parlamentosu'ndan izin almasý gerekiyor
Brexit'in ardýndan 2021'de yapýlacak Ýskoç Parlamentosu seçimlerini ayrýlýkçýlarýn kazanmasý durumunda daha da güçlenecek olan ayrýlýkçýlarýn alternatif yollar deneyebileceði deðerlendiriliyor.
Bu seçeneklerden birini, ilgili yasaya karþý mahkemeye gitmek ve izin alma zorunluluðunu ortadan kaldýrmak oluþturuyor. Ýskoç siyasetçiler, böyle bir giriþimin ihtimal dýþý olmadýðýný belirtiyor.
Diðer bir yol ise merkezi hükümete raðmen referanduma gitmek ve olumlu sonuç çýkmasý halinde tek taraflý baðýmsýzlýk ilan etmek.
Ýzin verilmemesi durumunda Ýskoçlar mahkemeye gidebilir ya da izinsiz referandum düzenleyebilir.
Ancak bu Katalonya'da olduðu gibi gerginliðe ve merkezi hükümetin sert tepkisine yol açabilir. Bu durum ayný zamanda Katalanlar gibi Ýskoçlarýn da AB'nin desteðini kaybetmesine neden olabilir.
Kendine has kültürünün yaný sýra Kuzey Denizi'ndeki petrol sahalarý, viskisi, tekstili, jet motorlarý, bankacýlýk ve finansal hizmetleriyle dikkati çeken Ýskoçya, bu giriþiminde baþarýlý olmasa bile tarihine bakýldýðýnda pes edeceðe benzemiyor.