ERDİNÇ AKKOYUNLU/STAR 29.11.2012 14:53 - Güncelleme:
İşte Türkiye'nin AB'ye üye olacağı tarih
AB uzmanı Can Baydarol: AB Türkiye'ye 2023'te üyesin diyecek
ABONE OL
Başbakan Erdoğan’ın İspanya dönüşü gazetecilere yaptığı, G.Kıbrıs’ın dönem başkan olması ile dondurulan AB ilişkilerinin yakında gerçekleştirilecek Bürüksel ziyareti ile çözüleceği; Fransa ve Almanya’nın da Türkiye’nin üyeliğine sıcak bakması açıklamasını değerlendiren AB Uzmanı Dr. Can Baydarol, AB’nin Türkiye’ye ‘2023’te üyesin’ diyeceğini söyledi.
Türkiye’nin Avrupa Birliği ile olan ilişkilerinde AB’ye üyeliğin askıya alındığı yorumlarına bile neden olacak türde yaşanan soğukluğun sıcak ilişkiye döneceğinin Başbakan Erdoğan tarafından açıklanması, Türkiye’nin AB yolculuğunu takip edenlerde umut yarattı. Türkiye’nin en önemli AB uzmanlarından olan Dr. Can Baydarol, açıklamanın ışığında Türkyie’nin AB üyeliği konusundaki yeni yol haritasını yorumladı. Avrupa’nın birlik adını uzun zamandır taşıdığını ama bu biriliğin olup olmadığının yaşanan derin Euro krizindeki tutumla ortaya çıkacağını belirterek, şöyle konuştu:
AB TÜRKİYE’Yİ GÖRMEZDEN GELEMEZ
“Avrupa, yıllarca Türkiye’ye boş yere engeller çıkarttı üyelik konusunda. Zaten Güney Kıbrıs’ın dönemi çağ dışı bir dönemdi. 6 ay için Türkiye - AB ilişkisi dondu. Son dönemlerde ise şizofrenik bir algı oluştu sokakta. Kimse ne Türkiye’de ne de AB’de, Türkiye - AB ilişkisinden söz etmekten hoşlanmıyor. Bunun nedeni ise; AB’nin kendi krizi ile uğraşıyor olması. Bırakın Türkiye’nin adını duymayı, AB üyesi ülkeler AB’den bile söz etmiyor. Türkiye’de de, ‘Bizi sevmeyeni, hiç sevmeyiz’ tavrı var. Bunun ardında Türkiye’nin ekonomisinin AB ülkelerinden daha iyi durumda olmasının etkisi var. Fakat ekonomik güvence ne kadar güvencedir, o tartışılır. Çünkü . Türkiye’nin de ekonomik göstergeleri AB’ye tam üyelik müzakereli başlayınca iyileşti. İMKB’nin yüzde 70’i, bankacılık sektörünün yüzde 50’si AB çoğunluklu dış sermayeden oluşuyor. AB için de Türkiye, artık göremeyeceği ya da öteleyeceği bir seçenek değil. Onlar da Euro krizine çözüm ararken, gerçekten birlik olup olmadığını da görecek. İster Yunanistan, İspanya ve Portekiz’i birlikten atsın, isterse federal bir yapıya dönüşsün AB, Türkiye’yi üye almak zorunda. Çünkü Türkiye’nin genç nüfusu, ekonomisi ve stratejik konumu AB için vazgeçilmez konuma geldi.”
TÜRKİYE VİZYONU İLE AB’NİN İLACI OLACAK
AB’nin Türkiye’nin dinamizmine ve stratejik konumuna ihtiyacı olduğunu belirten Can Baydarol, şunları söyledi:
“Bugün, Orta Doğu’daki durumu görüyorsunuz. Dengeler her an değişebiliyor. Türkiye, AB’den uzaklaştıkça ucu bucağı belli olmayan Orta Doğu’ya saplanma riski var. Fakat AB de Türkiye’nin hiç AB’de olmaması riski var. Bu risk daha büyük çünkü bu kısa ömrümüzde çok fazla paradigma değişti. Soğuk savaş’ta doğduk, Berlin duvar yıkıldı ve 11 Eylül sonrası bir dünya başladı. Dünyanın ekseni Doğu’ya kaydı. Türkiye de, kendini dünyanın merkezinde buldu. AB’nin kendisini Doğu’ya kapatması; kendisini yok etmesi anlamına geliyor. AB’deki ekonomik ve siyasi krizde bir vizyonsuzluk sorunu var. Türkiye’nin ise vizyonu var. Türkiye, bu anlamda AB için ilaç olacaktır.”
YA TÜRKİYELİ AB OLACAK YA TÜRKİYE OLMADAN BİRLİK KALMAYACK
Başbakan Erdoğan’ın, Türkiye’de AB konusu unutulmaya başladığı bir dönemde Brüksel’de ilişkileri sıcaklaştırmadan söz etmesinin altındaki anlamın değerli olduğunu söyleyen Can Baydarol, “AB, bir yol ayrımında. Ya Euro krizi ile başlayan süreçte Yunanistan, İspanya, Portekiz gibi ülkeleri atacak; çekirdek Avrupa olacak. Ya da bunların denetimini ele alan Federal Avrupa olacak. Yıllarca B harfinin muhayyel bir birliği tarif ettiğini, ortada birlik olmadığını söyledim. Bundan sonra birlik olur ise daha stratejik olacak. Türkiye’nin kaçınılmazlığı daha da anlaşılmıştır. Başbakan’ın sözleri de bunu ifade ediyor. Görünen o ki, AB, Türkiye’ye üyelik tarihi verecek. Başbakan’ın Bürüksel ziyaretinden, ‘Bizim Euro krizi 2021’e kadar sürer, siz ‘2023’te AB’ye üyesiniz’ mesajının çıkması sürpriz değil. Öyle bir yaklaşım görülüyor ki, bu tür açıklamalar da yapılıyor. Fransa ve Almanya artık Türkiye’ye siyaset nedeniyle sorun çıkartamayacak. Çıkartacak tarafları da kalmadı artık. Ya Türkiye’nin olduğu bir Avrupa Birliği olacak, ya da birlik olmayan bir Avrupa olacak. Avrupa kalkıp da silaha yatırım yapıp bu krizde ABD’ye kafa tutacak güç değil. Genç nüfusu da yok. Doğu’nun gücünü de kullanmalı. Dünyaya ‘Ben Türkiye’yi aldım, Hıristiyan birliği değilim’ diyecek. Orta Doğu’ya Müslüman sermayeye de mesaj verecek. Yani zaman döndü dolaştı, Türkiye’nin AB’ye üyeliğine geldi. Bugünden sonra gündem bu olacak.” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin Avrupa Birliği ile olan ilişkilerinde AB’ye üyeliğin askıya alındığı yorumlarına bile neden olacak türde yaşanan soğukluğun sıcak ilişkiye döneceğinin Başbakan Erdoğan tarafından açıklanması, Türkiye’nin AB yolculuğunu takip edenlerde umut yarattı. Türkiye’nin en önemli AB uzmanlarından olan Dr. Can Baydarol, açıklamanın ışığında Türkyie’nin AB üyeliği konusundaki yeni yol haritasını yorumladı. Avrupa’nın birlik adını uzun zamandır taşıdığını ama bu biriliğin olup olmadığının yaşanan derin Euro krizindeki tutumla ortaya çıkacağını belirterek, şöyle konuştu:
AB TÜRKİYE’Yİ GÖRMEZDEN GELEMEZ
“Avrupa, yıllarca Türkiye’ye boş yere engeller çıkarttı üyelik konusunda. Zaten Güney Kıbrıs’ın dönemi çağ dışı bir dönemdi. 6 ay için Türkiye - AB ilişkisi dondu. Son dönemlerde ise şizofrenik bir algı oluştu sokakta. Kimse ne Türkiye’de ne de AB’de, Türkiye - AB ilişkisinden söz etmekten hoşlanmıyor. Bunun nedeni ise; AB’nin kendi krizi ile uğraşıyor olması. Bırakın Türkiye’nin adını duymayı, AB üyesi ülkeler AB’den bile söz etmiyor. Türkiye’de de, ‘Bizi sevmeyeni, hiç sevmeyiz’ tavrı var. Bunun ardında Türkiye’nin ekonomisinin AB ülkelerinden daha iyi durumda olmasının etkisi var. Fakat ekonomik güvence ne kadar güvencedir, o tartışılır. Çünkü . Türkiye’nin de ekonomik göstergeleri AB’ye tam üyelik müzakereli başlayınca iyileşti. İMKB’nin yüzde 70’i, bankacılık sektörünün yüzde 50’si AB çoğunluklu dış sermayeden oluşuyor. AB için de Türkiye, artık göremeyeceği ya da öteleyeceği bir seçenek değil. Onlar da Euro krizine çözüm ararken, gerçekten birlik olup olmadığını da görecek. İster Yunanistan, İspanya ve Portekiz’i birlikten atsın, isterse federal bir yapıya dönüşsün AB, Türkiye’yi üye almak zorunda. Çünkü Türkiye’nin genç nüfusu, ekonomisi ve stratejik konumu AB için vazgeçilmez konuma geldi.”
TÜRKİYE VİZYONU İLE AB’NİN İLACI OLACAK
AB’nin Türkiye’nin dinamizmine ve stratejik konumuna ihtiyacı olduğunu belirten Can Baydarol, şunları söyledi:
“Bugün, Orta Doğu’daki durumu görüyorsunuz. Dengeler her an değişebiliyor. Türkiye, AB’den uzaklaştıkça ucu bucağı belli olmayan Orta Doğu’ya saplanma riski var. Fakat AB de Türkiye’nin hiç AB’de olmaması riski var. Bu risk daha büyük çünkü bu kısa ömrümüzde çok fazla paradigma değişti. Soğuk savaş’ta doğduk, Berlin duvar yıkıldı ve 11 Eylül sonrası bir dünya başladı. Dünyanın ekseni Doğu’ya kaydı. Türkiye de, kendini dünyanın merkezinde buldu. AB’nin kendisini Doğu’ya kapatması; kendisini yok etmesi anlamına geliyor. AB’deki ekonomik ve siyasi krizde bir vizyonsuzluk sorunu var. Türkiye’nin ise vizyonu var. Türkiye, bu anlamda AB için ilaç olacaktır.”
YA TÜRKİYELİ AB OLACAK YA TÜRKİYE OLMADAN BİRLİK KALMAYACK
Başbakan Erdoğan’ın, Türkiye’de AB konusu unutulmaya başladığı bir dönemde Brüksel’de ilişkileri sıcaklaştırmadan söz etmesinin altındaki anlamın değerli olduğunu söyleyen Can Baydarol, “AB, bir yol ayrımında. Ya Euro krizi ile başlayan süreçte Yunanistan, İspanya, Portekiz gibi ülkeleri atacak; çekirdek Avrupa olacak. Ya da bunların denetimini ele alan Federal Avrupa olacak. Yıllarca B harfinin muhayyel bir birliği tarif ettiğini, ortada birlik olmadığını söyledim. Bundan sonra birlik olur ise daha stratejik olacak. Türkiye’nin kaçınılmazlığı daha da anlaşılmıştır. Başbakan’ın sözleri de bunu ifade ediyor. Görünen o ki, AB, Türkiye’ye üyelik tarihi verecek. Başbakan’ın Bürüksel ziyaretinden, ‘Bizim Euro krizi 2021’e kadar sürer, siz ‘2023’te AB’ye üyesiniz’ mesajının çıkması sürpriz değil. Öyle bir yaklaşım görülüyor ki, bu tür açıklamalar da yapılıyor. Fransa ve Almanya artık Türkiye’ye siyaset nedeniyle sorun çıkartamayacak. Çıkartacak tarafları da kalmadı artık. Ya Türkiye’nin olduğu bir Avrupa Birliği olacak, ya da birlik olmayan bir Avrupa olacak. Avrupa kalkıp da silaha yatırım yapıp bu krizde ABD’ye kafa tutacak güç değil. Genç nüfusu da yok. Doğu’nun gücünü de kullanmalı. Dünyaya ‘Ben Türkiye’yi aldım, Hıristiyan birliği değilim’ diyecek. Orta Doğu’ya Müslüman sermayeye de mesaj verecek. Yani zaman döndü dolaştı, Türkiye’nin AB’ye üyeliğine geldi. Bugünden sonra gündem bu olacak.” şeklinde konuştu.
