Arnavutluk Baþbakaný Edi Rama, Azerbaycan'ýn baþkenti Bakü'de gerçekleþtirilen 2024 Birleþmiþ Milletler Ýklim Deðiþikliði Konferansý'nda (COP29) konuþtu.
Baþbakan Rama, iklim deðiþikliði konusunun gündemde tutulmasýna raðmen kayda deðer adýmlar atýlmamasýný sert bir þekilde eleþtirdi. Rama, "Ýyi bir þekilde hazýrlanmýþ konuþmamý bir kenara býrakmaya karar verdim. Dünden bu yana organizatörlerin rahat koltuklarýn üzerine düþünceli bir þekilde yeþil bitkiler yerleþtirdiði liderler salonundaki sessiz televizyonu izliyorum. Burada insanlar yiyor, içiyor, bir araya geliyor ve birlikte fotoðraf çekiliyor. Bu sýrada liderlerin sessiz konuþmalarýnýn görüntüleri, arka planda tekrar tekrar oynuyor. Bana göre bu, tam olarak gerçek hayatta olanlara benziyor. Hayat, eski alýþkanlýklarla devam ediyor ve iklim deðiþikliðiyle ilgili güzel sözlerle dolu konuþmalarýmýz hiçbir þeyi deðiþtirmiyor. Daha da kötüsü BM Genel Sekreteri (Antonio Guterres) tarafýndan dün vurgulandýðý üzere karbon emisyonlarý bir önceki yýldaki Ýklim Deðiþikliði Konferansý'ndan bu yýlki konferansa azalmamýþ, aksine artmýþ durumda. Ýddialý hedefler ise bir kez daha ertelendi" ifadelerini kullandý.
"BU TOPLANTILARI TEKRAR TEKRAR NÝÇÝN YAPIYORUZ"
Avrupa'nýn ortasýnda küçük bir ülke olan Arnavutluk'tan geldiðini ve yüzde 100 yenilenebilir enerji üretimi ile gurur duyan bir ülke olduklarýný vurgulayan Rama, "Ancak en fazla kirliliðe sebep olan ülkeler bildiðini okumaya devam ettiði sürece bunun dünya için bir anlamý olabilir mi? Kimseye ders vermek haddim deðil, zaten biz ders vermeye deðil, ders almaya alýþýðýz. Ancak sorum þu: Eðer ufukta sözlerin ötesine geçecek anlamlý bir eylem için birleþmek adýna ortak bir siyasi irade yoksa bu toplantýlarý tekrar tekrar niçin yapýyoruz? Yaranýn üzerine tuz basarcasýna bazý büyük ve küçük aktörler, bu yýlki küresel etkinliði boykot etme yoluna dahi gitti. Bu ne manaya geliyor?" þeklinde konuþtu.
"AVRUPA VE DÜNYADA OLANLAR, ÝYÝMSERLÝÐE ALAN BIRAKMIYOR"
Arnavutluk halkýnýn uzun yýllar hak ve özgürlüklerinden mahrum yaþadýðýný hatýrlatan Rama, "Bireysel haklarýmýz, hareket serbestimiz ve gelecek için umudumuz yoktu. Kýsa süre evvel Avrupa Birliði'nin dostluðuyla kutsandýk ve tarihimizde ilk kez özgürlük, bireysel haklar, umutlar ve hayaller, hayatýmýzýn bir parçasý oldu. Ancak bugün Avrupa'da ve dünyada olanlar, iyimserlik için fazla alan býrakmýyor. Yine de iyimserlik, biz Arnavutlarýn hayatta kalma hususunda bildiði tek yoldur" dedi.
KONUÞMASINI HZ. MUHAMMED'ÝN (SALLALLAHÜ TEALA ALEYHÝ VE SELLEM) HADÝSÝYLE TAMAMLADI
Rama, "Benim sessiz görüntüm yan odadaki güzel salonun televizyonun ekranýnda sessizce oynarken konuþmama bir rivayetle son vermek istiyorum. Enes bin Malik'in, Allah ondan razý olsun, aktardýðý bir rivayet. Bu arada Katolik bir Hristiyan olduðumu belirtmek isterim. Muhammed Peygamberin þöyle dediði rivayet edilir, 'Birinizin elinde bir fidan varken kýyamet kopuyor olsa bile derhal onu diksin'. Çok teþekkür ederim" dedi.