KKTC Cumhurbaþkanlýðý: Kapalý Maraþ'ýn herhangi bir kararla baþka bir yönetime devredilmesi söz konusu olamaz
ABONE OL

Cumhurbaþkanlýðýndan yapýlan yazýlý açýklamada, KKTC Bakanlar Kurulu'nun 2019'da aldýðý kararla, Maraþ açýlýmýna dair ilk politikanýn belirlendiði ve çalýþmalarýn baþlatýldýðý hatýrlatýldý.

Açýklamada, "KKTC topraðý olan kapalý Maraþ, Kýbrýs sorununun tutsaðý olmaktan kurtarýlarak, yaþamýn bir parçasý haline getirilecektir. Kapalý Maraþ'ýn herhangi bir kararla baþka bir yönetime devredilmesi söz konusu olamaz. Hatýrlanacaðý üzere, geçtiðimiz ekim ayýnda bazý kamu alanlarýnýn ziyarete açýlmasý suretiyle, Rum tarafýnýn psikolojik bir propaganda malzemesi olarak kullandýðý araç da elinden alýnmýþtýr. Bu çalýþmalar çerçevesinde temel ilke olarak hak sahiplerinin haklarýný muhafaza edeceðimiz de gerek kamuoyuyla gerekse ilgili tüm taraflarla paylaþýlmýþtýr." ifadeleri yer aldý.

Belirlenen politika çerçevesinde açýlan kamu alanlarýnýn ardýndan, Gazimaðusa bölgesinde yer alan Kapalý Maraþ'ýn bir bölümünün, Bakanlar Kurulu'nun kararýyla sivil bölge statüsüne kavuþturularak, bölgenin yaþama kazandýrýlmasýnýn ilk adýmýnýn atýldýðý kaydedilen açýklamada, açýlan bölgeye dair eski sakinlerine ait Taþýnmaz Mal Komisyonu'na 36 baþvurunun bulunduðu belirtildi.

Açýklamada, "Bu baþvurularýn en önemli özelliði, halihazýrda eski sakinlerin taþýnmazlarýna dair haklarýna ulaþma iradelerini beyan etmeleridir. Bu kararla, Avrupa Ýnsan Haklarý Mahkemesi tarafýndan etkin bir iç hukuk mekanizmasý olarak tanýnmýþ Taþýnmaz Mal Komisyonumuz, yeni açýlan bölgeye dair baþvuruculara her üç çareyi, yani iade, tazminat ve takasý da kapsayan kararlar alabilecektir. KKTC'nin kimsenin hakkýnda ve hukukunda gözü yoktur, aksine, Maraþ açýlýmýmýzdan da görülebileceði üzere, bunca yýldýr bekleyen hak sahiplerine bu haklarýný kazanma yönünde bir politika ileri götürülmektedir." ifadeleri kullanýldý.

Rum tarafýnýn kýþkýrtma ve baskýsýyla yapýlan açýklamalarýn son örneðinin Avrupa Birliði (AB) Komisyon Baþkan Yardýmcýsý ve Dýþiþleri ve Güvenlik Politikasý Yüksek Temsilcisi Josep Borrell tarafýndan yapýldýðýnýn altý çizilen açýklamada, Borrell'in, AB'nin Kýbrýs sorununun bir parçasý haline geldiðini, Kýbrýs'a dair konulara objektif dahi bakamadýklarýný bir kez daha gözler önüne serdiði vurgulandý.

- "Çözüm, ancak iki tarafýn ortak mutabakatý ile ortaya çýkacaktýr"

AB'nin Ada'ya dair pozisyonunun, Kýbrýs Rum politikasý ve söylemlerinin tekrarýndan ibaret olduðunu gösterdiðine deðinilen açýklamada, bu sebeple, AB'nin Kýbrýs Türk tarafýný sürekli olarak yok sayan bu ve benzeri açýklamalarýnýn bir deðer taþýmadýðýna iþaret edildi.

Açýklamada, þunlar kaydedildi:

"Kýbrýs'ta adil ve sürdürülebilir bir uzlaþý, ancak iki tarafýn özgür iradesiyle ortak bir zemin üzerinde anlaþmalarýnýn ardýndan yapacaklarý müzakere yoluyla bulunabilir. Bu baðlamda, iki tarafýn denkliði yaþamsal önem arz etmektedir. Denkliði saðlayacak temel unsur da taraflarýn egemen eþit ve eþit uluslararasý statüye sahip olduklarýnýn tanýnmasýndan geçer. Kýbrýs'ta çözümü desteklediklerini iddia eden taraflarýn, gerekli denkliði göz ardý edip çökmüþ bir zemine atýf yapmalarý, þu anda iki taraf arasýnda ortak zeminin bulunup bulunmadýðýnýn tespitine yönelik devam etmekte olan sürece zarar vermektedir. Ayrýca, iki taraf arasýndaki güven ve olasý iþ birliðini de olumsuz etkilemektedir. Kýbrýs meselesine dair çabalarda dayatma modellere yer yoktur. Çözüm, ancak iki tarafýn ortak mutabakatý ile ortaya çýkacaktýr. AB dahil, tüm ilgili taraflar bu ilkeyi gözeten tutum takýnmalý ve bu doðrultuda açýklamalar yapmalýdýr."