Laricani, başkent Tahran’da düzenlenen "Uluslararası Gazze, Direnişin Sembolü" konferansında yaptığı konuşmada, "Batı şunun farkında değil belki ama dünya Müslümanlarına karşı psikolojik baskı yapmak için uyguladığı taktikler, son olarak yüce Peygambere karşı yaptıkları çirkin saldırı gibi, Müslümanları daha fazla direnişe sevk edecektir. Böylesi büyük bir ümmete hakaret ettikleri zaman onları daha fazla direnişe sevk ettiklerini görmüyorlar. Hatta terörizmi meydana getiren de yine Batı’nın eylemleridir. Siz bir ülkeyi işgal edip o halka hakaret ettiğinizde onlara direnmekten başka yol bırakmıyorsunuz. Batı kendi eliyle misilleme girişimlerini arttırıyor" değerlendirmesinde bulundu.
Gazze direnişinin birden fazla boyutu olduğuna işaret eden Laricani, "Gazze meselesi ve mazlum Filistin halkının içinde bulunduğu durum, son derece hüzünlü olduğu kadar gurur vericidir. Çünkü bu halk hiçbir zaman bu baskılara boyun eğmedi ve teslim olmadı. Filistin davasını savunan, zorlukları ve şehadeti göze alan ve direnişe devam eden Filistinli gençler, dünya gençleri için birer örnek teşkil ediyor. Mazlum Filistin halkının onlarca yıldır işgalci Siyonistlerin baskısı altında olması üzücüdür. Özellikle ülkeye geçişlerin kapatılması, soğuk hava ve yaşam sorunları halkın üstündeki baskıyı arttırmıştır. Bunca sıkıntı ve musibete tahammül edebilecek çok az halk vardır" diye konuştu.
"Kudüs'ün özgürlüğü"
Hamas'ın Tahran Temsilcisi Nasır Ebu Şerif de Gazze Şeridi’nin sadece Siyonistler tarafından değil, bazı Arap ülkeleri tarafında da "şiddetli kuşatma altında" olduğunu dile getirerek, "Araplar böyle bir direniş sembolünün varlığını istemiyorlar" görüşünü savundu.
Filistin meselesinin Gazze Şeridi ile sınırlandırılmaması gerektiğini vurgulayan Ebu Şerif, "Bugün asıl komployu Batı Şeria'da, Kudüs-ü Şerif'te kuruyorlar. Gazze Şeridi ise Kudüs ve dünyada yerlerinden edilmiş tüm Filistinliler için bir semboldür. Gazze halkının insani ihtiyaçları giderilmelidir. Eğer Gazze’nin direniş sembolü olarak kalmasını istiyorsak, bu bölge için tüm imkanlar seferber edilmelidir" şeklinde konuştu.
"Batının düşünce özgürlüğü olarak adlandırdığı girişim"
Konferansın Genel Koordinatörü, Filistin Halkını Savunma Komitesi Başkanı ve İran devriminin lideri Ayetullah Humeyni’nin kızı Zehra Mustafavi ise Fransız mizah dergisi Charlie Hebdo tarafından Hz. Muhammed’e yönelik saldırıyı kınayarak, "Düşünce özgürlüğü adı altında İslam Peygamberi Hz. Muhammed’e yapılan saldırı ve ihaneti kınıyoruz. Bir grup caninin Hz. Muhammed’i savunmak adı altında cinayet işlediği iddia ediliyor. Batı ise bu katilleri bulup cezalandırmak yerine ikinci defa Hz. Muhammed’in saygınlığına ihanet ediyor" eleştirisinde bulundu.
Mustafavi, "Dünyada bir buçuk milyardan fazla Müslüman için mukaddes olan Peygamber Hz. Muhammed’e yapılan bu saldırıyı kınıyoruz. Batının düşünce özgürlüğü olarak adlandırdığı bu girişim hakikatte medeni cahiliyetten başka bir şey değildir" diye konuştu.
Konferansa, Filistin’in Tahran Büyükelçisi Salah Zevavi, İran’ın İslami İşbirliği Teşkilatı’ndaki Temsilcisi Hamid Rıza Dehkani ile bazı milletvekilleri ile bazı büyükelçiler katıldı.
Konuşmaların ardından konferansa yurt içi ve yurt dışından makale sunan katılımcılara plaket verildi.
İran'da 18 Ocak 2010 tarihinin "Gazze, Filistin direnişinin sembolü" günü olarak kabul edilmiş, o tarihten itibaren her yıl, "Gazze, Direniş Sembolü" konferansı düzenleniyor.