Ýç savaþýn sürdüðü 1975-1990 yýllarý arasýnda Lübnan'da geniþ bir nüfuz elde eden Suriye, 14 Þubat 2005'te eski Baþbakan Refik Hariri'nin öldürüldüðü bombalý saldýrýdan sonra oluþan uluslararasý baskýlar sonucu ülkedeki askerlerini 26 Nisan 2005'te geri çekmek zorunda kaldý.
Suriye ordusunun, 1976 yýlýnda girdiði Lübnan'daki varlýðýný sonlandýrmasýnýn 16. yýlý münasebetiyle AA'ya konuþan Lübnanlý uzmanlar, Esed rejiminin çekilmesinin ardýndan Ýran destekli Hizbullah'ýn ele kontrolü geçirmesiyle ülkenin bedeller ödediðini savundu.
Hristiyan Lübnan Güçleri Partisi'nin basýn sorumlusu Þarýl Cebur, Suriye güçlerinin, iç savaþý sonlandýran 1990 yýlýndaki Taif Antlaþmasý'na uymayarak 15 yýl daha iþgalini sürdürmesiyle Lübnan'a büyük bedeller ödettiðini söyledi.
Beþþar Esed rejimini, Lübnan'daki mevcut sorunlarýn müsebbibi olarak gören Cebur, "Esed rejimi, anayasaya ve siyasi yönetime uymayarak temelini attýðý politikalar sonucu Lübnan devletini baþarýsýzlýða sürükledi. Suriye ordusu çekildikten sonra Hizbullah onun yerine geçmiþ oldu. Yani Lübnan'la ilgili kararlar Þam'dan çýkýyordu ve bugün de karar sahibi Hizbullah olmuþtur." dedi.
Cebur, Lübnan'ýn ancak egemenliði doðrultusunda bölgede izleyeceði tarafsýz politikalar ve yasa dýþý silahlarý orduya teslim edilmesiyle karanlýk tünelinden çýkabileceðini vurguladý.
Hizbullah'a muhalefetiyle bilinen Lübnanlý Þii yazar ve siyasi analist Ali el-Emin, Lübnanlýlarýn, Suriye ordusunun ülkeden çekilmesinin yýl dönümünü baðýmsýzlýk ve egemenliklerine baðlýlýklarýný dillendirmek için unutmak istemediðini ifade etti.
Ülkede iç savaþýn sona ermesiyle 1992 yýlýnda yapýlan genel seçimlerin ardýndan Suriye ordusunun Lübnan'daki varlýðýnýn sürdürmenin hiçbir gerekçesi kalmadýðýna dikkati çeken Emin, sözlerini þöyle sürdürdü:
"Suriye vesayetinden sonra Lübnan'da Ýran hakimiyeti baþladý, bu hakimiyet de Lübnan'ý daha çok çöküþe sürüklüyor. Ýran'ýn Lübnan'daki hakimiyeti, gerçek anlamda devlet oluþumunun kapýlarýnýn açýlmasýna izin veriyor. Dolayýsýyla Lübnan, Ýran'ýn hakimiyeti ve Hizbullah'ýn bölge ülkelerine müdahaleleri sonucunda çok bedeller ödedi."
Emin, Lübnan'ýn Hizbullah'ýn çok sayýdaki bölgesel müdahalelerini kaldýrmadýðýný ifade etti.
Lübnanlý siyasi analist ve yazar Tony Bouloss da Suriye güçlerinin istenilen þekilde çekilmediðini dile getirerek, "Suriye ordusunun çekilmesinden sonra yeni bir iþgal oluþturuldu. O da Hizbullah'ýn Ýran çýkarlarý doðrultusunda aþamalý olarak kontrolü ele geçirmesiyle oldu. Dolayýsýyla Suriye iþgali, yerine Ýran kimliðini taþýyan Hizbullah'ý býraktý." diye konuþtu.
Suriye'nin çekilmesinden sonra 16 yýldýr Lübnan'ýn baðýmsýzlýðýna kavuþmadýðýný savunan Bouloss, "Lübnan halký, Suriye rejiminin ülkeyi terk etmesinin ardýndan Ýran rejiminin eline düþtü ve hala bunun bedelini ödüyor." dedi.
Bouloss, Lübnan'ýn baðýmsýzlýðýna kavuþmasý için bölgede tarafsýz bir politika izlemesi gerektiðini kaydetti.
Hizbullah'a yakýnlýðýyla bilinen Lübnanlý gazeteci Kasým Kasir ise Suriye ordusunun 26 Nisan 2005'te çekilmesinin ardýndan ülkenin Hizbullah ve Ýran'ýn kontrolüne geçtiði yönündeki görüþlere katýlmadýðýný söyledi.
Ýran'ýn týpký Arap ve diðer yabancý ülkeler gibi Lübnan'da bir rolü olduðu ve Hizbullah nedeniyle diðer ülkelerden daha güçlü bir role sahip olduðunu dile getiren Kasir, "Halihazýrda Lübnan'a yönelik birçok dýþ müdahale var. Lübnan, Suudi Arabistan ve ABD'nin kuþatmasý altýndadýr. Bu nedenle Ýran'ýn kontrolünde olduðumuz yönündeki görüþlere katýlmýyorum." dedi.
Lübnanlý yöneticilerin, yaþadýklarý sorunlarýn çözümü için Esed rejiminden destek alabileceklerini savunan Kasir, "Lübnan'da tek çözüm yolu Suriye ordusunun geri gelmesidir. Ýþgalci olarak deðil, yardým amaçlý." ifadelerini kullandý.
Farklý din ve mezheplere dayalý siyasi bölünmeler açýsýndan oldukça kýrýlgan bir yapýya sahip Lübnan ekonomisi, 1975-1990 yýllarýndaki iç savaþtan bu yana en büyük krizi yaþýyor.
Sermayenin çýkýþýna karþý sert uygulamalara baþvuran bankalar, 17 Ekim 2019'dan beri yurt dýþý havalelerini askýya almýþ ve müþterilerin hesaplarýndaki dövizleri çekmelerine kýsýtlamalar getirmiþ durumda.
Lübnan lirasý ise Merkez Bankasý kuru sabit tutsa da bankalarda ve karaborsada deðer kaybýyla farklý fiyatlardan iþlem görüyor.
Beyrut Limaný'nda Aðustos 2020'de meydana gelen büyük patlama Lübnan'daki ekonomik sýkýntýlarý büyütürken yeni bir hükümet krizi de doðurdu.
Baþbakan Hassan Diyab hükümeti, patlama sonrasý gelen tepkiler üzerine 10 Aðustos 2020'de istifa etti ancak siyasi gruplar arasýnda yaþanan anlaþmazlýklar nedeniyle ülkede aylardýr yeni hükümet kurulamadý.