Mesic: Türkiye ciddi bir güç, Türk ordusu NATO Paktýndaki en güçlü ordu
ABONE OL

Eski Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti'nin son Devlet Baþkaný ve eski Hýrvatistan Cumhurbaþkaný Stjepan "Stipe" Mesic, Ukrayna'daki savaþý en çok Avrupa vatandaþlarýnýn etkilendiði bir "felaket" olarak nitelendirerek, savaþ sonucunda Rusya'nýn da Batý'nýn da tüm hedeflerini gerçekleþtiremeyeceðini söyledi.

Hýrvatistan'ýn, eski Yugoslavya'dan ayrýlarak baðýmsýz devlet olduðu 1991'den itibaren ülkesinin en üst kademelerinde yer alarak, cumhurbaþkaný, meclis baþkaný ve baþbakanlýk görevlerini yürüten Mesic, AA muhabirine yaptýðý açýklamada, Ukrayna'daki savaþ ile bunun küresel sonuçlarý, Avrupa Birliði'nin (AB) Balkan ülkelerine yönelik tutumu, bölgedeki açýk sorunlar ile Türkiye baþta olmak üzere birçok konuyu deðerlendirdi.

Ukrayna'da savaþ olmamasý gerektiðine iþaret eden Mesic, "Çünkü sorunu diplomatik olarak çözme fýrsatý bulunuyordu. Rusya, Ukrayna'nýn tarafsýz olmasý konusunda ýsrar ediyordu. Aslýnda, (Ukrayna) NATO Paktý'na girmesin AB'ye girebilsin. Böylece nükleer füzeler Rusya sýnýrýna ulaþmasýn. Bu müzakere ediliyordu fakat mevcut Ukrayna Cumhurbaþkaný, Ruslarýn (Ukrayna'nýn) NATO Paktý'na katýlmasýný kabul etmesinin mümkün olacaðýný düþünüyordu. Tüm bunlar ise ne zaman ve nasýl biteceðini bilmediðimiz bu çatýþmaya neden oldu." ifadelerini kullandý.

Ukrayna'daki savaþýn sonuçlarýný "felaket" olarak nitelendiren ve en çok Avrupa vatandaþlarýnýn etkilendiði yönündeki düþüncesini paylaþan Mesic, "Ukrayna'daki bu eyleminin Rusya'nýn tüm hedeflerini gerçekleþtirebileceði bir eylem olmasýný beklemiyorum ancak ayný zamanda Batý'nýn da tüm hedeflerini gerçekleþtiremeyeceði muhtemeldir. Bir deyim var; 'en sert aðaç bile ortadan çatlar', burada da ortadan çatlayacak." diye konuþtu.

AMERÝKA, ÇÝN VE RUSYA ARASINDAKÝ REKABET

Geçmiþe nazaran dünya güçleri arasýndaki iliþkilerin deðiþtiðini dile getiren Mesic, ABD, Çin ve Rusya arasýnda büyük rekabet olduðunu söyledi.

Eski Hýrvat Cumhurbaþkaný, "Artýk, ABD, Çin ve Rusya arasýnda büyük bir rekabet var. Ancak herkes unutuyor ki ABD ile Almanya arasýnda ekonomi anlamýnda bir yarýþ söz konusu. Þimdi en zor olan þey propaganda savaþý. Þiddetli, acýmasýz propaganda savaþý. Vatandaþlar tam olarak ne olduðunu anlamakta zorluk çekiyor. Çünkü her taraf kendi dünya resmini betimliyor. O halde burada acý çeken kim? Objektiflik acý çekiyor çünkü insanlar ne olduðuna dair tam verilere sahip deðillerse yönelemezler." ifadelerini kullandý.

"UKRAYNA'DAKÝ SAVAÞIN BAÞKA BÝR BÖLGEYE TAÞINMASI ÝMKANSIZ"

Ukrayna'daki savaþýn Balkanlar'ýn güvenliðinin ihlaline neden olmayacaðýný belirten Mesic, Balkanlar'da tekrar bir savaþýn mümkün olmayacaðýný kaydetti.

Bu yönde bazý spekülasyonlar olsa da bunun imkansýz olduðunu tekrarlayan Mesic, "Ukrayna'daki savaþýn baþka bir bölgeye, özellikle de Balkanlar'a taþýnmasý imkansýz." diyerek, sözlerini þöyle sürdürdü:

"Eski Yugoslavya topraklarýnda meydana gelen savaþýn sonuçlarýndan memnun olmayan, tekrar sýnýrlarýn deðiþmesini isteyenler var. Bunlar, Bosna Hersek'teki Sýrp Cumhuriyeti'nin (Bosna Hersek'in iki entitesinden biri) baþýndakilerdir. Bu insanlar, bugün sýnýrlarýn deðiþebileceðini düþünüyorlar ancak 100 bin ölümden sonra bile sýnýrlar deðiþmedi. Balkanlar'ýn sýnýrlarýný yeniden deðiþtirmek kimin aklýna düþer? Bu kesinlikle imkansýz."

AB'NÝN GENÝÞLEMESÝ ÝLE BALKANLAR ÜZERÝNDEKÝ ÝKÝLEMÝ

Kuzey Makedonya ile Arnavutluk'un AB'den müzakere tarihi alýp almayacaðý sorusuna Mesic, "Avrupa entegrasyon sürecinin hýzlandýrýlmasý gerektiði" yanýtýný verdi.

AB'de, Birliðin geniþlemesi yönünde bir eðilim olduðuna, bir yandan da iþlerin hýzlandýrýlmamasý gerektiðini söyleyen diðer bir eðilim olduðuna dikkati çeken Mesic, "Aslýnda, AB'nin bir parçasý olarak Balkanlar'a ihtiyacýmýz var. Diðerleri ise, 'evet, evet her þey yolunda, ancak acele edilmemesi lazým' düþüncesinde olanlar var. Bu halen AB'ye girmeyen ülkeler için iyi deðil. Belki de Ukrayna'daki bu çatýþma, tüm Batý Balkan bölgesinin AB'ye giriþini hýzlandýrmaya yardýmcý olacak." diye konuþtu.

Bu doðrultuda Bulgaristan tarafýndan Kuzey Makedonya'nýn AB yolculuðuna koyulan engel hakkýnda konuþan Mesic, "Bu bir diplomasi meselesidir, ilerledikçe çözülecek meseledir. Ancak Kuzey Makedonya'nýn Avrupa-Atlantik entegrasyonuna girmesini durduracak bir mesele olmamalýdýr." dedi

"GÜVENLÝK, BÜYÜK GÜÇLERÝN KARARLARINA BAÐLI"

Bölge ülkelerinin AB'nin bir parçasý olmasý halinde AB'nin kendisinde de güvenliðin daha fazla olacaðý inancýný paylaþan Mesic, ancak bunun bölge ülkelerine baðlý olmadýðýný aktardý.

Mesic, "Güvenlik, büyük güçlerin kararlarýna baðlý olacaktýr. Onlara kalan 'modus vivendi' (geçici anlaþma) bulmak ve bu þekilde dünyada barýþý saðlamaktýr." ifadelerini kullandý.

AB'nin, Balkan ülkelerine yönelik ne kadar dürüst olduðu sorusuna yönelik Mesic, "Burada dürüstlükten çok söz edemeyiz, bu bir çýkar meselesidir. Bununla birlikte çýkarda ülkelerin iletiþimde olmasý, Avrupa'nýn emin olmasý gerekmektedir." cevabýný verdi.

"DÜNYA VE SIRBÝSTAN, KOSOVA'NIN BÝR REALÝTE OLDUÐUNU VE BUNUN DEÐÝÞEMEYECEÐÝNÝ ANLAMALI"

Kosova ile Sýrbistan arasýnda AB arabuluculuðunda devam eden diyalog ve Sýrbistan'ýn Kosova'nýn baðýmsýzlýðýný tanýmamasý hakkýnda da konuþan Mesic, þöyle devam etti:

"Ben bununla ilgili çok konuþtum. Önce dünyanýn, ardýndan Sýrbistan'ýn, Kosova'nýn bir gerçek, realite olduðunu ve bunun deðiþemeyeceðini anlamasý gerektiðini düþünüyorum. Kosova'nýn tanýnmasý eylemi duraksamada. Bir zamanlar oldukça hýzlý gidiyordu, ardýndan Sýrp diplomasisi harekete geçti, öyle ki bazý ülkeler tanýmalarýný geri çekti, bu iyi deðil. Benim bugün de açýkça ifade ettiðim þu ki bir kampanya yapýlmasý düþüncesindeyim. Kosova; Güney Amerika, Asya ve Afrika ülkelerine gidip, Kosova'nýn neden tanýnmasý gerektiðini açýklayacak bir uzman heyet oluþturmalý. Çünkü Kosova, Yugoslavya Federasyonu'nun kurucu unsuruydu. Federasyonun ne olduðunu anlamak zorundayýz. Bu bir zincirdir. Tüm halkalar zincirdeyse, o zaman federasyon olur. Ancak zincir kýrýlýrsa artýk zincir kalmaz ve her halka kendi baþýna kalýr. Kosova ile de öyle, savaþta baðýmsýz olma hakkýný kanýtlamak zorundaydý."

"KAPANMAKTAN KORKMALIYIZ, AÇILMAKTAN DEÐÝL"

Sýrbistan, Arnavutluk ve Kuzey Makedonya arasýnda kurulan "Açýk Balkan" (Open Balkan) giriþimi hakkýnda da deðerlendirmelerde bulunan Mesic, bunun iyi bir fikir olduðu görüþünü paylaþtý.

Birbirleri arasýnda ve diðerlerine karþý açýk olmanýn daha geniþ Balkan coðrafyasýnda ülkelerin birbiriyle iletiþim kurmasý açýsýndan önemine deðinen Mesic, "Bölgenin açýlmasý kötü deðil. Sermayenin dolaþabilmesi, vatandaþlarýn sýnýrlarý serbestçe geçebilmesi, bu herkes için iyi olur. Kapanmaktan korkmalýyýz, açýlmaktan deðil." diye konuþtu.

"TÜRKÝYE'NÝN, BALKANLAR'A ÖZEL BÝR ETKÝSÝ OLDUÐUNU DÜÞÜNMÜYORUM"

Türkiye'nin, Balkanlar'a etkisi hakkýnda Mesic, Türkiye gibi ekonomik gücün bu bölgede bulunmasýný "iyi" olarak nitelendirerek, þu deðerlendirmelerde bulundu:

"Türkiye'nin, Balkanlar'a özel bir etkisi olduðunu düþünmüyorum. Türkiye ciddi bir güç. Türk ordusu, NATO Paktýndaki en güçlü ordu ve Türkiye, ekonomik olarak güçlü bir ülke. Eski Yugoslavya bölgesinde, yani Balkanlar'da ekonomik anlamda da bir þekilde bulunmasý konusunda onunla iletiþim kurmak iyidir. Bu iyi bir þey."

Mesic, Türkiye ile Yunanistan arasýndaki anlaþmazlýklarla ilgili, "Onlar arasýnda sürekli anlaþmazlýklar vardý ancak her iki ülke de NATO üyesi." dedi.

Finlandiya ile Ýsveç'in NATO'ya üye olma istekleriyle, Türkiye'nin baþta terör örgütü PKK olmak üzere bu ülkelerin terör örgütlerine verdiði desteklerden dolayý güvenlik endiþeleri hakkýnda konuþan Mesic, "Ukrayna'daki Rus iþgali olmasaydý, Finlandiya ve Ýsveç'in tarafsýzlýðý söz konusu bile olmazdý. Bu artýk yeni bir meydan okuma ve açýkçasý onlar NATO üyesi olmanýn kendileri için daha güvenli olacaðý düþüncesindeler." ifadelerini kullandý.

ÜÇ BÜYÜK GÜÇ VE YENÝ DÜNYA DÜZENÝ

Dünya düzeninin deðiþtiði ve yeni dünya düzeninin neler getireceðini yorumlayan Mesic, "Neler olacaðýný deðerlendirmek zor ancak þu bir gerçek, yeni düzen, yeni bir dünya düzeni söz konusu. Hiçbir þey olduðu gibi olmayacak. Hangi yönde ilerleyeceðini kestirmek zor. ABD gibi bir hegemonyaya sahip olmadýðýmýz artýk kesin. Ancak üç büyük gücümüz var, Çin, Amerika ve Rusya. Bu üç büyük güç arasýnda dünyanýn her yerinde barýþçýl kalkýnmanýn devam etmesi için iletiþim halinde olunmasý gerektiði açýk." þeklinde konuþtu.