Obama Sandy’yi  iyi yönetti
ABONE OL

MECLİS’TEN ABD SEÇİMLERİNE YAKIN TAKİP

-Öncelikle neden ABD’desiniz?

SAFİ: ABD Dışişleri Bakanlığı seçimler öncesi Meclis’ten 4 milletvekilini ABD’ye davet etti. Biz de Uluslararası Liderlik Programı kapsamında, Ak Parti Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten, CHP Hatay Milletvekili Refik Eryılmaz ve CHP Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu ile birlikte seçimleri izlemeye geldik.

-Sizce seçimde eğilim ne yönde, hangi unsurlar etkili oldu?

Başlangıçta Obama’nın aleyhine olabileceği tartışılan Sandy kasırgası, alınan önlemler ve sonrasında yaraların sarılması aşamasında gösterilen başarılı çabalar sayesinde Obama lehine bir algı yarattı.

Obama’nın orta-alt sınıf Amerikalılar nezdindeki desteği de bu ‘şefkat’ eli. Öyle ki, ‘tarihi’ diye nitelenen sağlık reformu nasıl olumlu etki yaptıysa, kriz nedeniyle General Motor’a verdiği büyük mali destek de ‘zengine para vermek’ değil, ‘otomotiv sanayindeki onbinlerce çalışanın işini kurtarmak’ şeklinde değerlendirildi.

-Kim Obama, kim Romney dedi?

SAFİ: Irksal ve sınıfsal aidiyet duygularından dolayı siyahların neredeyse tamamının Obama’yı desteklediğini söyleyebiliriz. Bunun yanı sıra, nüfusun yaklaşık yüzde 20’ye yakınını oluşturan Hispanikler de göçmen yasasına verdiği destekten dolayı Obama diyorlar.  Nüfusun sadece yüzde 2’sine tekabül eden, fakat siyasal ve ekonomik ağırlıkları olan Yahudilerin çoğu Romney’i destekliyor. Çünkü Yahudiler Obama’yı İsrail’in çıkarlarını korumada çok istekli görmüyorlar. Amerika’da yasayan Müslümanların neredeyse tamamı da Obama diyor, çünkü Barack Obama’nın aslında Barack “Hüseyin” Obama olduğunu gayet iyi biliyor.  

-Seçim sistemi nasıl işliyor? Romney kazanırsa Türkiye ile ilişkiler nasıl etkilenir?

SAFİ: ABD seçim sistemine göre, seçim gününden önce Amerika’nın neredeyse yarısından çoğu oyunu kullanmış bulunuyor. Aslında bir çok eyaletin rengi çoktan belli. Amerikan sisteminde öyle büyük sürprizler beklememek lazım. ABD başkanlık seçimlerini kim kazanırsa kazansın, bunun Türkiye-ABD ve Ortadoğu ilişkilerinde radikal bir değişikliğe yol açmayacağını da rahatlıkla söyleyebiliriz.