Pakistan, Taliban'ın bölge ülkeleriyle toplu çaba göstererek tanınmasını istiyor
ABONE OL

Fransız Le Figaro gazetesine röportaj veren Başbakan Han, Pakistan'ın Taliban'ı ilk tanıyan ülke olması halinde kendilerine yönelik uluslararası baskının çok fazla olacağına dikkati çekerek, "Uluslararası toplumla iyi ilişkilerimiz olursa ekonomik olarak iyileşebiliriz. (Taliban hükümetini tanıyan) Tek ülke olarak izole edilmek isteyeceğimiz son şey olurdu." dedi.

Han, bölgedeki ülkelerle toplu çaba göstererek Taliban hükümetinin tanınmasını istediklerini belirtti.

Taliban'ın tanınmasına ilişkin koşullar arasında uluslararası fikir birliği olduğuna işaret eden Han, kapsayıcı hükümet, insan ve kadın haklarının da bunlar arasında yer aldığını ve Taliban'ın bunlara ilişkin sözler verdiğini hatırlattı.

Han, Afganlardan, kadınların haklarına Batılıların anladığı şekilde saygı göstermesinin beklenmemesi gerektiğini söyleyerek, Taliban'ın, bu konuya ilişkin zamana ihtiyaçları olduğunu söylediğini anımsattı.

- MÜLTECİLER VE TERÖR ENDİŞE KONUSU

Afganistan'da insani bir kriz olması durumunda Pakistan'a mülteci akını olacağına dikkati çeken Han, daha fazla mülteci alacak kaynakları olmadığını ifade etti.

Han, eski Afgan hükümetinin düşmesinden önce Pakistan Talibanı (TTP), Beluci teröristler ve DEAŞ'ın bu ülkede varlık gösterdiğini anımsatarak, istikrarlı bir Afganistan'ın bu tür örgütlere geçit vermeyeceğini vurguladı.

Mülteciler ve terör meselesi konusunda endişeli olduklarına işaret eden Han, bu sebeple Afganistan'ın istikrarına vurgu yaptıklarını söyledi.

- ABD İLE BARIŞTA PARTNERLİK VURGUSU

Han, teröristlerin Afgan topraklarını kullanmaya devam etmesinin Taliban'ın zararına olacağını belirterek, uluslararası terörü durdurmanın Taliban'ın çıkarına olduğunu kaydetti.

Uluslararası terörün Afganistan'dan idare edilmesini istemediklerini dile getiren Han, "2001'den sonra (ABD'nin teröre karşı savaşında) 80 bin kişi kaybettik. Afgan hükümeti ile çatışma istemiyoruz. ABD ile barışta partner olabiliriz, savaşta değil." dedi.

- HİNDİSTAN İLE ÇIKMAZ

Han, Hindistan'ın Cammu Keşmir konusunda 5 Ağustos 2019'da aldığı tek taraflı kararın, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararlarına aykırı olduğunu dile getirerek, iktidardaki Hindistan Halk Partisi (BJP) ve RSS'nin (Hindu milliyetçisi çeşitli grupların çatı örgütü Ulusal Gönüllüler Organizasyonu) Pakistan'a karşı tavrının kaygı verici olduğunu vurguladı.

"Rasyonel olmayan, ideolojisi Pakistan'a ve dini azınlıklara nefrete dayanan bir hükümet" ile uğraştıklarını ifade eden Han, "Onlarla konuşamayız. Çıkmazdayız." ifadelerini kullandı.

Han, Hindistan ile ilişki kurmanın Cammu Keşmir'in özel statüsünün düzeltilmesine bağlı olduğunu söyleyerek, Yeni Delhi'nin 5 Ağustos 2019 kararlarının uluslararası hukuku ihlal ettiğini belirtti.

Han, Cammu Keşmir'e yönelik kararların geri alınmadan Hindistan ile görüşmenin Keşmir halkına ihanet olacağını dile getirdi.

- MACRON İLE GÖRÜŞME İSTEĞİ

Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki Müslümanlara yönelik baskı karşısında Pakistan'ın sessiz kalması sorulan Han, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nin Çin'in bir parçası, Keşmir'in ise Hindistan ile Pakistan arasında tartışma konusu olduğunu söyledi.

Han, üçte biri Pakistan'a ait olan Keşmir ile ilgili seslerini yükseltmelerinin doğal olduğunu ifade ederek, bu bölgenin kendileri için doğrudan endişe konusu olduğuna dikkati çekti.

Son olarak Han, Fransa'nın kendileri için önemli bir ülke olduğuna işaret ederek, Paris'te Cumhurbaşkanı EmmanuelMacron ile bir araya gelip ikili ilişkileri görüşmek istediğini belirtti.