Pakistan'ın ‘Paralel Darbeciler’i iş başında
ABONE OL
Pakistan’da muhalif liderler İmran Han ile Tahir-ul Kadri’nin Başbakan Navaz Şerif’in istifası talebiyle 14 Ağustos’ta başlattıkları hükümet karşıtı gösterilerin devam ettiği bildirildi. Ordunun, Başbakan Şerif ile muhalefet liderlerini yaşanan krize çözüm bulmak için görüşmelere başlamaları çağrısı yapmasının ardından dün göstericiler, bazı bakanlıkların bulunduğu alanda bir bina ile resmi televizyon kanalı PTV’nin ofisini işgal etti. Bazı televizyon çalışanlarını rehin alan göstericiler, daha sonra Kadri’nin çağrısına uyarak askerler eşliğinde binayı boşalttı. Fakat, askerler tarafından çıkarılan göstericilerin kırmızı bölgedeki bekleyişi sürüyor. Gösterilerin mimarları Kadri ve Han, Mayıs 2013’te Şerif’in zaferiyle sonuçlanan seçimde hile yapıldığını ileri sürerek üst üste üç kez iktidara gelen başbakanın istifa etmesini talep ediyor. 
 
Bağımsızlık Günü’nde gösteri
 
Hükümet karşıtı gösteriler, Kadri ve Han’ın destekçilerine yaptıkları çağrıyla Bağımsızlık Günü olarak kutlanan 14 Ağustos’ta başladı. İki liderin yandaşları, ülkenin doğusundaki Lahor kentinden başkent İslamabad’a yürüdü. Sayıları onbinleri bulan göstericiler, İslamabad’daki parlamento binası yakınlarında kamp kurdu. Herhangi bir olay yaşanmadan günlerce devam eden gösteriler, cumartesi günü yeni bir evreye girdi. Polisin başkentteki kırmızı bölgede yer alan hükümet binalarına yaklaşmaya çalışan göstericileri dağıtmak için göz yaşartıcı gaz kullanması çatışma çıkmasına neden oldu. Gaz maskeleri takan göstericiler, molotofkokteyli ve taş atarak polise yanıt verdi. Çatışmalarda üç kişi yaşamını yitirdi, 70’i polis yaklaşık 500 kişi de yaralandı. Polis, 70’ten fazla göstericiyi gözaltına aldı. Şimdiye kadar hükümet ile muhalifler arasında yapılan görüşmelerden herhangi bir sonuç çıkmadı. 
 

KRiZiN DiNi AKTÖRÜ TAHİR-UL KADRİ

Halk arasında tanınmasından bu yana “tartışmalı bir kişilik” olarak görülen Tahir-ul Kadri, Başbakan Navaz Şerif’in babası Mian Muhammed Şerif tarafından kendi demir çelik fabrikaları ve hastanelerine ait bir camide imam hatip olarak görevlendirmişti. Navaz Şerif’in, eyalet bakanı olduktan sonra, Kadri’yi devlet televizyonunda program sunucusu yapması, onun ülke çapında şöhretini artırmasını sağladı. Konuşmalarıyla birçok din alimini kızdıran Kadri, Hazreti Muhammed ile ilgili rüyalar gördüğünü öne sürerek, büyük tartışmalara neden oldu. 1999 yılında General Pervez Müşerref, Navaz Şerif hükümetini darbe ile devirdikten sonra yapılan ilk seçime girerek milletvekili seçildi. Kadri 2005’te ise Kanada’ya gitti.

23 HAZİRAN DÖNÜM NOKTASI

Pakistan’daki siyasi krizin fitili, aslında gösterilerin başlamasından iki ay önce, 23 Haziran’da din alimi ve Pakistan Halk Hareketi (PAT) lideri Tahir-ul Kadri’nin Kanada’dan ülkeye dönmesi ile ateşlendi. Devrim yapma iddiasıyla ülkeye dönene liderlerini karşılamak için İslamabad Havalimanı’na akın eden Kadri’nin destekçileri ile polis arasında çatışma çıkmasının ardından Kadri’yi taşıyan uçak, Lahor kentine yönlendirildi. 30 Ağustos gecesi ise Pakistan Halk Hareketi lideri Tahir-ul Kadri’nin taraftarlarına Başbakanlık Ofisine yürünmesi çağrısı yapmasının ardından göstericiler ile polis arasında çatışmalar başlamıştı. Şimdiye kadar 3 kişi hayatını kaybederken yaklaşık 500 kişi de yaralandı. Pakistan Adalet Hareketi lideri İmran Han ise, Mayıs 2013’teki genel seçimlerde hile yapıldığını iddia etmiş, tüm yasal girişimlerinin sonuçsuz kaldığını açıklamıştı. Han, bunun üzerine Başbakan Navaz Şerif ve seçim komisyonunun istifası talebiyle Lahor’dan İslamabad’a yürümüştü.