Rubinyan'dan Türkiye açıklaması: 2024 Temmuz itibarıyla herkese ilan edeceğiz
ABONE OL

Antalya Diplomasi Forumu 2024'te düzenlenen "Güney Kafkasya'da Barış, Kalkınma ve Bağlantısallık" başlıklı panelde, bölgesel gerginlikler ve ihtilaflara çözüm arayışı ele alındı.

Anadolu Ajansının (AA) "Global İletişim Ortağı" olduğu, Belek Turizm Bölgesi'ndeki NEST Kongre Merkezi'nde düzenlenen forum kapsamında gerçekleştirilen panelin moderatörlüğünü, TRT World sunucusu Alican Ayanlar yaptı.

Panelde konuşan Türkiye'nin Ermenistan Normalleşme Süreci Özel Temsilcisi Büyükelçi Serdar Kılıç, iki ülke arasındaki ilişkiler hakkında, "Bizim nihai hedefimiz (Ermenistan'la) tam normalleşmeye ulaşmak. Bu tam normalleşme noktasında, tabii ki normalleşme sürecinin gerektirdiği birtakım koşullar var ve bu koşullara bağlı kalmak durumundayız." dedi.

Moskova'da, Ermenistan'ın Türkiye ile İlişkilerin Normalleştirilmesi Süreci Özel Temsilcisi Ruben Rubinyan ile yaptığı sohbetleri "güven oluşturma süreci" olarak gördüğünü vurgulayan Kılıç, "Bir şekilde bizim önlemler almamız lazım ve bunun tamamen karşılıklı güvenin oluşturulması için yapılması gerekiyor. Aslında, bizi ayıracak şeylerden ziyade, bizi bir araya getirecek şeylere odaklanmamız lazım. Aksi takdirde birbirimizden daha çok uzaklaşacağız ve böyle bir durumu tabii ki istemiyoruz." diye konuştu.

Kılıç, Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki ihtilafın 30 yıldır sürdüğüne işaret ederek, başarısızlıklardan ders almak gerektiğini söyledi.

Türkiye-Ermenistan normalleşme sürecinde ve Azerbaycan-Ermenistan barış görüşmelerinde pozitif sonuç elde etmek için bölgedeki insanların refahını düşünmek gerektiğine dikkati çeken Kılıç, görüş farklılıklarının üstesinden gelebileceklerine inancını dile getirdi.

Ermenistan ile normalleşme sürecinde herkesin kendi çözümlerini empoze etmeye çalışmasının doğru olmadığını kaydeden Kılıç, "Her ülkenin, her bölgenin kendi çözümlerini bulmak için karşılıklı konuşması ve bunlarla ilgili koşulları kolaylaştırması gerekiyor. Elimizdeki araçları doğru şekilde kullanmazsak ve farklılıklarımızın üstesinden beraber gelmeye çalışmazsak, yani bunları çözüm bulmak için kullanmazsak, işe yaramayacaktır." ifadelerini kullandı.

Kılıç, Rubinyan'ın iki ülke arasındaki birtakım gelişmeleri görmezden geldiğini söyledi. Türkiye ile Ermenistan arasındaki yoğun uçuş trafiğine dikkati çeken Kılıç, Türkiye ile Ermenistan vatandaşlarının halihazırda etkileşim halinde olduğunu vurguladı.

Türkiye-Ermenistan sınırının açılmasını ümit ettiklerinin altını çizen Kılıç, bunun bir ön koşul gibi öne sürülmesinin soruna yol açabileceğini dile getirdi.

Kılıç, Rubinyan'a gelecek hafta Erivan'da bir araya gelme teklifinde bulundu.

- "BUGÜNÜMÜZ VE YARINIMIZ İÇİN ERMENİSTAN ELİNDEN GELENİ YAPMAYA HAZIR"

Ermenistan Parlamentosu Başkan Yardımcısı da olan Rubinyan ise ülkesi ile Azerbaycan arasındaki barış görüşmelerinin farklı kademelerde sürdüğünü belirterek, 1991 Almatı Bildirgesi temelinde sınır belirleme görüşmelerinin devam edebileceğini söyledi.

Barış için hazır olduklarının altını çizen Rubinyan, Azerbaycan'ın daha fazla adım atmasını beklediklerini kaydetti.

Rubinyan, Ermenistan'ın Azerbaycan içerisinde herhangi bir bölgesel iddiası olmadığını ifade ederek, tarafların karşılıklı olarak bölgesel iddiada bulunmaması konusunda mutabık kaldığını vurguladı.

Tarafların birbirlerinin iç işlerine ve anayasalarına karışmayacaklarına dair mutabakat sağlandığını anlatan Rubinyan, uluslararası hukuk prensiplerine uygun hareket ettiklerinin altını çizdi.

Rubinyan, ülkesinin savunma hattını geliştirdiğini kaydederek, bunun saldırgan bir yanı olmadığını ifade etti.

Ermenistan ile Türkiye arasındaki ilişkilerin çok köklü tarihsel bağlama sahip olduğunu ve bunun işleri kolaylaştırmadığını vurgulayan Rubinyan, "Bugünümüz ve yarınımız için Ermenistan elinden geleni yapmaya hazır. Bu nedenle de 2024 Temmuz itibarıyla herkese ilan etmeye karar verdiğimiz bir şey var, biz Türkiye ve Ermenistan arasındaki sınırı, üçüncü dünya vatandaşları için açacağız. Bu sadece diplomatik pasaportları olanlar için olmayacak." dedi.

Rubinyan, Türkiye ile Ermenistan'ın normalleşme sürecinde tarafların hassasiyete sahip olduğunu ve bunun taraflar için kimi zaman negatif, kimi zaman pozitif sonuçlar doğurduğunu dile getirdi.

Türkiye'deki 6 Şubat 2023 depremlerinin ardından bölgeye insani yardım ulaşması için iki ülke arasındaki sınırın açık kaldığını anımsatan Rubinyan, şunları kaydetti:

"Biz sınırlarımızı mutlu zamanlarımızda, bereketli zamanlarımızda da açabiliyor olmalıyız. Şimdi bu noktada, ben Türkiye-Ermenistan arasındaki sınırın neden kapalı olması gerektiğine dair bir sebep göremiyorum. Çünkü sınırı kapatacak, o zaman üçüncü dünya vatandaşları için de mesela bunu kapalı tutmamız gerekmez mi? Böyle sınırlar koymak bence çok garip. Şimdi Türkiye'nin bu noktada bir adım daha ileri gitmek istediğini ben biliyorum zaten ve normalleşme sürecinin bir parçası bu. Özellikle böyle bir durumda biz insanlarımızın da birbirlerine entegre olmasını istiyoruz, burada bir uzlaşma söz konusu."

Rubinyan, Türkiye ile görüşmeler için ön koşul öne sürmediklerini söyleyerek, süreci devam ettirmek istediklerini bildirdi.

Ülkesinin Avrasya Ekonomik Birliği ile ilişkileri dondurup dondurmayacağı sorusunu yanıtlayan Rubinyan, ülkesinde böyle bir tartışma olmadığını dile getirdi.

- "BARIŞ, BAKÜ İLE ERİVAN ARASINDA SAĞLANABİLİR"

Azerbaycan Cumhurbaşkanı Müşaviri Hikmet Hacıyev, ülkesi için Karabağ'da savaşın sona erdiğine işaret ederek, Azerbaycan'ın gündeminde barış ve bölgesel işbirliği olduğunu söyledi.

Barış için Ermenistan'a 5 ilke sunduklarını anlatan Hacıyev, bunun ülkesinin barışı sağlamaya yönelik isteklilik ve kararlılığını yansıttığını ifade etti.

Hacıyev, barış görüşmelerinin Paris veya Brüksel gibi yabancı yerlerde değil, Bakü ile Erivan arasında sağlanacağını vurguladı.

Karabağ ile Ermenistan'ın birleşmesine ilişkin Ermenistan Anayasası'nda yer alan maddeye işaret eden Hacıyev, bu konuda uygun bir açıklama beklediklerini belirtti.

Hacıyev, Ermenistan'ın iç işlerine karışma amacında olmadıklarını söyleyerek, Ermenistan Anayasası'ndaki bazı maddelerin Azerbaycan'ın toprak bütünlüğünü etkileyebileceğini dile getirdi.

Ülkesinin Güney Kafkasya'da enerji açısından işbirlikleri yaptığının altını çizen Hacıyev, Karadeniz ve Hazar bölgesinde enerji alanında bazı adımlar atacaklarını aktardı.

Hacıyev, Çin ile AB arasındaki yıllık ticarete dikkati çekerek, Azerbaycan'ın bu noktada stratejik bağlantı görevi görebileceğini söyledi.

Nahçıvan'a erişimi kolaylaştırmak istediklerini vurgulayan Hacıyev, bağlantısallıktan Ermenistan'ın da fayda sağlayacağını kaydetti.

- "BÖLGEMİZDE BARIŞIN ALTERNATİFİ YOK"

Gürcistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Lasha Darsalia ise Avrupa Birliği'nin (AB) Gürcistan'a Aralık 2023'te adaylık statüsü verdiğini anımsatarak, ülkesinin AB ve Avro-Atlantik entegrasyonu yolunda şansı olduğunu dile getirdi.

Ermenistan ve Azerbaycan arasındaki barış görüşmelerinin kazançlı olmasını umduklarını vurgulayan Darsalia, bölgedeki ve diğer aktörleri etkileyen süreci desteklediklerini ifade etti.

Darsalia, iki komşu ülkeyi de değerli bulduklarının altını çizerek, "Bölgemizde barışın alternatifi yok." dedi.

Azerbaycan, Türkiye ve Ermenistan ile ortaklıklarının sürdüğüne işaret eden Darsalia, Güney Kafkaslar bölgesinde tam işbirliğine ulaşabileceklerini düşündüğünü söyledi.

Darsalia, Türkiye'nin bölgede üstlendiği rolü takdir ettiğini vurgulayarak, AB ve ABD'nin üstlendiği rolün altını çizmek istediğini kaydetti.

- TÜRKİYE'NİN GÜNEY KAFKASLARDAKİ ROLÜ

AB'nin Güney Kafkasya Özel Temsilcisi Toivo Klaar, barışın tesis edilmesi için sürdürülebilir anlaşmaya ihtiyaç duyulduğuna dikkati çekerek, "Ermenistan ve Azerbaycan arasındaki durumundan bahsedecek olursak, burada gerçekten tüm Kafkaslar'ın ihya olacağı bir senaryo söz konusu." dedi.

İki tarafın işbirliğiyle gerçekleştirilecek, herkesin kazandığı bir anlaşma sağlanmasının gerekliliğine işaret eden Klaar, şunları kaydetti:

"Türkiye'nin buradaki önemli rolünü azımsayamayız. (Türkiye) Gürcistan'ın ve Ermenistan'ın bir komşusu olarak, Azerbaycan ile de çok özel ilişkilere sahip bir ülke. Türkiye aynı zamanda çok eşsiz bir fırsata da sahip şu anda çünkü bu barış sürecinin çok daha zengin bir hale gelmesini sağlayabilir. Biz iletişim kanallarımızı güçlendirmek suretiyle, özellikle de Güney Kafkaslar için bunu söylüyorum, bu yola girebiliriz. Türkiye ve Azerbaycan arasındaki bu ilişki de bize yardımcı olabilir. Ankara gerçekten çok sempati gösteriyor Güney Kafkaslar'daki bu duruma ve gerçekten bölgenin lider gücü olarak önemini gösteriyor."

Klaar, Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki barış sürecinin Güney Kafkaslar'da işbirliği gündemini oluşturacağını söyleyerek, "Artık sivil ve silahsız bir nüfusa erişmiş ve bu şekilde de aslında barışa olan taahhüdümüzü göstermiş olacağız." ifadesini kullandı.

Bölgede sükunetin sağlanmasının finansal açıdan önemli olduğunu belirten Klaar, bunun Avrupa ve Çin arasındaki ticarete katkı sağlayacağını dile getirdi.