Amreyev, yaptığı yazılı açıklamada, Şuşa Beyannamesinin Türk dünyasında var olan dayanışmayı güçlendirmeye yönelik çok sayıda önemli madde içerdiğini belirterek, belgenin bütün Türk dünyasına yönelik ilgisini oldukça etkileyici ve memnuniyet verici bulduğunu kaydetti.
Amreyev, "Bu açıdan Şuşa Beyannamesi, Türk devletleri arasındaki kapsamlı iş birliğinin belirgin bir Türklük bilinci ile nasıl daha üst seviyelere evirilmesi gerektiğini gösteren örnek bir belge olarak tarihe geçecektir." ifadesini kullandı.
Beyannamenin kapsamının ekonomiden ulaştırmaya, diasporadan kültürel konulara kadar, Türk Konseyi çatısı altındaki mevcut iş birliği alanlarıyla güçlü paralellikler gösterdiğine dikkati çeken Amreyev, "Beyanname, sadece iki ülke ve halklarının değil, tüm Türk dünyasının çıkarlarına da hizmet edecektir. Beyannamede belirtilen konuların çoğu, Türk Konseyi'nin çok taraflı platformu kapsamında, Türk Konseyi Üye ve Gözlemci Devletleri tarafından halihazırda ele alınmaktadır. Bu itibarla Beyanname, Konsey çerçevesinde yürütülen çok taraflı iş birliğinin tutarlılığının teyidi mahiyeti taşımaktadır." ifadelerine yer verdi.
Amreyev, Şuşa Beyannamesinin bölgesel barış, istikrar ve refah için güçlü bir çağrı olduğunu ve bölge ülkelerini, tüm tarafların yararına somut projelerle Güney Kafkasya'da yeni bir barış ve istikrar bölgesi oluşturmaya davet ettiğini kaydetti.
Öte yandan Amreyev, Azerbaycan ve Türkiye'nin müttefiklik ilişkilerini siyasi ve hukuki mekanizmalarla geliştirme konusundaki kararlılığının, Türk Konseyi Üye ve Gözlemci Devletleri arasında ve bölgede kapsamlı iş birliği sürecini daha da güçlendireceğine inandığını vurguladı.