Doðu Akdeniz’de, uluslararasý hukuk uyarýnca adalar üzerinden hak iddialarýnýn geçersizliði, Türkiye-Libya anlaþmasýyla somutlaþtý. Rumlarýn tepkilerinin asýl nedeni ise bu uyanýþýn on yýllardýr bölgede giriþtikleri iþgal planlarýný açýk etmesi ve kendilerine ciddi maliyet yaratmasý.
Türkiye, Libya’ya baktýðý diyagonal bakýþý Ýsrail’e çevirdiðinde, Doðu Akdeniz’deki deniz yetki alan çizgisi GKRY MEB’inin sözde 1. parselinin ortasýndan baþlýyor ve 10 ila 11. parselin üzerinde bulunan 6 ve 7. parsellerin yarýsýný da kapsayacak þekilde düz bir çizgi oluþturuyor. Ýsrail deniz yetki alaný sýnýrlandýrmasýný Türkiye ile yaparsa, Güney Kýbrýs Rum Yönetimi’ne (GKRY) býraktýðý 12. parselin tamamý, 8, 9 ve 11. parsellerin büyük kýsmý ile 1, 7 ve 10. parsellerin de bir kýsmýný deniz alanlarýna katýyor.
TEL AVÝV ÝSTEDÝÐÝNÝ ALDI
Bu hesaplamalara göre, GKRY’nin uluslararasý hukuka aykýrý olarak belirlediði MEB alaný üzerinden Ýsrail ile yaptýðý anlaþmada Ýsrail’in kaybý 4 bin 600 kilometrekarelik bir deniz alanýna karþýlýk geliyor. Bu kaybý kýsa bir süre önce gören Ýsrail ise hakkýný geri almanýn yollarýný arýyor. Edinilen bilgiye göre, Türkiye’nin ortaya koyduðu diyagonal haritalarýn eline geçmesi üzerine harekete geçen Ýsrail yönetimi, GKRY ile yeniden masaya oturarak 12. parselden pay istedi. Uluslararasý hukuk gereði bu alanlarý adeta gasp eden GKRY, bu haritalarý savunamayýnca, Ýsrail’e yüzde 10 pay vermek zorunda kaldý.
MÜZAKERELER 2017’DE BAÞLAMIÞ
Türkiye’nin Libya ile imzaladýðý MEB anlaþmasý ardýndan Doðu Akdeniz ile baðlantýsý kesilen Yunanistan ise Mýsýr ve GKRY ile anlaþma yapma giriþimlerini arttýrdý. Katar merkezli El Cezire televizyonunun yayýnladýðý belgelere göre, iki ülke arasýnda müzakereler 2017’de baþlamýþ. Mýsýr Dýþiþleri Bakaný Samih Þükri’nin “Mýsýr 7 bin kilometrekare alan kaybeder” uyarýlarýna karþýn darbeci Abdülfettah es-Sisi müzakereleri sürdürüyor.
REDDEDÝLMESÝNÝ ÝSTÝYOR
Þükri’nin Yunanistan’ýn teklifinin reddedilmesini önerdiði belgede ayrýca, Mýsýr yönetiminin Yunanistan’ýn Akdeniz sýnýrlarý önerisinin kabul edilmesi durumunda, “Mýsýr’ýn karþýsýndaki Türkiye karasularýnýn açýklarýnda yer alan bölgelerin de Yunanistan’a geçiþini zýmnen kabul etmiþ olacaðý” kaydedildi. Bir diðer belge ise Sisi’nin Mýsýr’ýn haklarýnýn gaspýna nasýl izin verdiðini ortaya koyuyor. GKRY ile MEB anlaþmasý imzalayarak 2003 yýlýnda Mýsýr’ýn 21 bin 500 kilometrekare büyüklüðünde bir deniz yetki alanýný GKRY’ye kaptýran Mýsýr yönetimi, bu hakkýný geri almak için herhangi bir teþebbüste bulunmazken, Yunanistan ile anlaþmasý halinde Doðu Akdeniz’de 15 bin kilometrekarelik bir hakkýndan daha vazgeçmiþ olacak.
Gerekeni yaparýz
Dýþiþleri Bakaný Mevlüt Çavuþoðlu, Ýtalyan Corriere della Sera gazetesine verdiði mülakatta Doðu Akdeniz’deki geliþmeleri deðerlendirdi.
Doðu Akdeniz’de Kýbrýs açýklarýnda Türkiye’nin arama ve sondaj faaliyetlerinde Türkiye’nin güç kullanýp kullanmayacaðý sorusu da yöneltilen Çavuþoðlu, “Biz, KKTC’nin garantörüyüz. (Kýbrýs meselesinde) Biz çözüm bulmak için her þeyi yaptýk. Rum tarafý bir anlaþma yapmak istemiyor. Doðal gaz arama faaliyetleri üzerine tek taraflý etkinliklerin olmamasý ve gelirlerin komisyon tarafýndan paylaþtýrýlmasýný öneriyoruz. Biz bunu Rumlara, Yunanistan’a, Avrupa Birliði’ne (AB) ve Birleþmiþ Milletler’e kadar hepsine ilettik. Ama iþ birliði istemiyorlar ben de gemilerimi göndermek zorunda kaldým. Biz kimseyle savaþmak istemiyoruz ama gemilerimi korumam gerekiyorsa da gereken önlemler neyse bunlarý alýrým” yorumunu yaptý.
Harita deðiþti
KKTC Baþbakaný Ersin Tatar, Türkiye’nin deniz yetki alanlarý sýnýrlandýrmasý konusunda Libya ile anlaþma imzalamasýnýn Doðu Akdeniz’de yeni bir haritaya sebebiyet verdiðini belirtti. Bölgedeki oyunlarý iyi okumak gerektiðini vurgulayan Tatar, “Burasý aktif bir bölge. Doðu Akdeniz’de, þu anda KKTC’nin de içinde bulunduðu bu bölgede, büyük mücadeleler verilmektedir” dedi. Tatar, Türkiye’nin Libya ile yaptýðý anlaþmanýn yürürlüðe girmesinin KKTC’yi de ilgilendiren önemli bir geliþme olduðunu vurgulayarak þunlarý kaydetti: “Libya ile yapýlan bu anlaþma yeni bir haritaya sebebiyet vermiþtir. Bu harita baðlantýsý ile söz konusu bölgelerde, ileride bulunacak olan zenginliklerde bizlerin de haklarý, hak mücadelesinde önemli bir pozisyondadýr.”
Akdeniz anlaþmasý devrede
Akdeniz’de oynanmak istenen oyunu bozan Türkiye ile Libya arasýnda imzalanan “Deniz Yetki Alanlarýnýn Sýnýrlandýrýlmasýna Ýliþkin Mutabakat Muhtýrasý” onaylandý.
Ýstanbul’da 27 Kasým’da imzalanan “Türkiye ile Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti Arasýnda Akdeniz’de Deniz Yetki Alanlarýnýn Sýnýrlandýrýlmasýna Ýliþkin Mutabakat Muhtýrasý” onaylanarak Resmi Gazete’de yayýmlandý. Buna göre, Türkiye ve Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti, Akdeniz’de uluslararasý hukuk kurallarýndan kaynaklanan tüm egemenlik haklarýný ve/veya yetkilerini kullandýðý deniz alanlarýnýn, bütün ilgili faktörler göz önünde bulundurularak adil ve hakça sýnýrlandýrýlmasýnýn yapýlmasýný kararlaþtýrdý.
Basiretsiz bir yaklaþým
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Doðu Akdeniz’de barýþýn yolunun Türkiye ve KKTC’nin egemenlik haklarýna saygýdan geçtiðini belirtti. CNN Türk canlý yayýnýnda Türkiye ve Libya arasýndaki anlaþmaya deðinen Çelik, bunun önemli bir anlaþma ve büyük bir hamle oluðunu dile getirerek, “Onlarýn bizi Doðu Akdeniz’deki normal egemenlik alanýmýzýn dýþýna itme projesi, bu anlaþmayla darmadaðýn edilmiþ oldu” dedi. Libya ile anlaþmayla yapýlmasaydý Meis Adasý’ndan aþaðýya doðru Türkiye’nin sýkýþtýrýlacaðýný dile getiren Çelik, Türkiye’nin bu anlaþmayla sýkýþtýrýlmak istenildiði alaný darmadaðýn ederek Doðu Akdeniz’deki egemenlik haklarýnýn altýný çizdiðini kaydetti. Yunanistan’ýn Girit’teki S-300’leri hazýrladýðý iddialarýný da deðerlendiren Çelik, “Dünya açýsýndan Doðu Akdeniz’de barýþýn olmasý, anlamlý bir siyasi kompozisyonun ortaya çýkmasý isteniyorsa, bunun yolu Türkiye’nin ve KKTC’nin egemenlik haklarýna saygýdan geçer. Oraya savaþ gemisi gönderip, bir takým füze sistemleri aktive edip, bununla ilgili ortaya tavýr koymak Deniz Kuvvetlerinin, Türk Silahlý Kuvvetlerimizin gücü karþýsýnda sadece çocuk oyuncaðý hükmündedir. Öyle bir sonuç alamazlar. Bu son derece basiretsiz bir yaklaþým olur” diye konuþtu. (YeniÞafak)