AA27.11.2012 14:48 - Güncelleme:
Türkiye: Gelişmeleri kaygıyla izliyoruz
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Selçuk Ünal, Erbil ve Bağdat arasında artan gerilimi kaygıyla takip ettiklerini belirterek, taraflar arasındaki bütün konuların diyalogla ve hukuksal bir temelde çözülmesini umduklarını kaydetti.
ABONE OL
Twitter üzerinden Dışişleri Bakanlığı'na gönderilen soruları ilk kez İngilizce yanıtlayan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ünal, Dışişleri Bakanlığı'nın sosyal medyayı daha aktif bir şekilde kullanmaya başladığını, bu sabah itibarıyla Twitter'daki takipçi sayılarının 175 bini aştığını belirtti.
Türkiye-AB ilişkileri ile ilgili soru üzerine Ünal, AB'nin genişleme politikasının, Avrupa kıtasındaki en başarılı entegrasyon projesi olduğunu kanıtladığını ifade etti.
AB'nin, 27 üye ülkedeki 500 milyon nüfusla, politik, ekonomik, sosyal ve kültürel işbirliği ve gelişme bakımından çok boyutlu ve güçlü bir uluslararası yapıya dönüştüğüne dikkati çeken Ünal, "Demokratik ve modern Türkiye'nin benzersiz jeostratejik pozisyonuyla AB'ye katılması, AB'ye de önemli kazançlar sağlayacaktır" dedi.
Türkiye'nin dinamik ekonomisi ve genç nüfusu sayesinde AB'nin küreselleşmenin sorunlarına daha iyi cevap verebileceğini vurgulayan Ünal, Türkiye'nin proaktif ve çok boyutlu dış politikasıyla bölgesindeki ülkelerle güçlü bağlarının AB'nin dış politikasının kredibilitesi ve etkinliğine katkı sağlayabileceğini kaydetti.
Türkiye'nin coğrafi konumu sayesinde Avrupa piyasalarına petrol ve doğalgazın ulaştırıldığı rotaların genişleyeceğini ve çeşitleneceğini belirten Ünal, "Türkiye, AB'nin kültürel çeşitlilik ve kültürlerarası diyalog perspektifine katkıda bulunabilir. Çünkü aynı evrensel değerleri paylaşıyoruz. Türkiye'nin AB'ye üyeliği evrensel değerlerin daha geniş bir coğrafyaya yayılması kadar bölgesel ve küresel barış ve istikrara da katkı sağlayacaktır" dedi.
Pasaportların vatandaşlara geç verildiğinin belirtilmesi üzerine Ünal, iki ay önce Emniyet Genel Müdürlüğü'nün stokları nedeniyle pasaport yenilemede bir sıkıntı yaşandığını, ancak şu anda böyle bir sorun bulunmadığını ve yaklaşık iki haftada pasaportların yenilenebildiğini bildirdi.
Yeni Türkiye Cumhuriyeti kimlik kartları ile ilgili soruyu yanıtlarken de Ünal, yeni kimlik kartları üzerindeki çalışmaların henüz tamamlanmadığını ifade etti. Ünal, bu çalışma tamamlandığında konsolosluklar yoluyla yeni kimlik kartları ile ilgili prosedürü duyuracaklarını kaydetti.
-Kıbrıs-
Kıbrıs sorunu ile ilgili soru üzerine Ünal, Kıbrıs'ta, üzerinde müzakere edilmiş ve karşılıklı olarak anlaşılmış bir politik çözümü amaçladıklarını bildirdi.
"Türkiye'nin 'bir adım önde olmak' taahhüdü değişmedi" diyen Ünal, BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun'un çabalarını tamamen desteklediklerini kaydetti.
Ünal, 2013 yılının Kıbrıs probleminde 50. yıl olacağına işaret ederek, "Bir 50 yılı daha tolere edemeyiz. Kıbrıs'ta karşılıklı olarak üzerinde anlaşılmış, adil ve kalıcı bir politik çözüm istiyoruz" dedi.
Anlaşmaya varma amacının sadece adadaki iki tarafın çıkarına değil, bütün ilgili tarafların çıkarına olacağını vurgulayan Ünal, "2004'teki Annan Planı'ndan beri, bir adım önde olma pozisyonumuz değişmedi" ifadelerini kullandı.
-Irak-
Irak'taki son gelişmelere ilişkin sorular üzerine Ünal, Türkiye'nin Irak'ın güvenliği ve istikrarına çok büyük önem verdiğine işaret ederek, "Erbil ve Bağdat arasında artan gerilimi kaygıyla takip ediyoruz" dedi.
İki tarafın da birbiriyle aktif işbirliği göstererek hareket etmesini arzuladıklarını belirten Ünal, "Umarız, taraflar arasındaki bütün konular diyalogla ve hukuksal bir temelde çözülür. Böyle bir yaklaşımı destekliyoruz. Bütün ilgili taraflarla bu çerçevede konuşuyoruz" ifadelerini kullandı.
Irak'taki Türk şirketleriyle ilgili bir soru üzerine Ünal, Türk şirketlerinin Irak'ın yeniden inşası çabalarında önemli bir rol oynadıklarını kaydetti.
Bu şirketlerin, hak ettikleri prestijle birlikte, Irak'taki yeniden inşa sürecine katkı sağlamaya devam edeceğini belirten Ünal, şu ana kadar Iraklı yetkililerin Türk şirketlerine karşı ayrımcı bir yaklaşım gösterdiğine ilişkin bir bilginin kendisine ulaşmadığını ifade etti.
Ünal, Türk şirketlerine karşı herhangi bir ayrımcı yaklaşımın her şeyden önce kardeş Irak halkının çıkarlarına zarar vereceğini kaydetti.
Türkiye'nin bölgesindeki arabuluculuk çabalarına ilişkin soru üzerine Ünal, Türkiye'nin bu çabalarının, "istikrar kuşağı yaratmak" amacıyla yürütülen daha geniş bir politikanın parçası olduğunu belirtti.
-Suriye-
NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen'in Suriye konusunda Türkiye'ye verdiği desteğe ilişkin sözlerinin anımsatılması üzerine Ünal, NATO Kuzey Atlantik Konseyi'nin Suriye krizi dolayısıyla Türkiye'nin çağrısıyla iki kez toplandığını ve ittifak dayanışması çerçevesinde güvenliğin bölünmezliği ilkesi temelinde Türkiye'nin savunulması taahhüdünü güçlü bir şekilde teyit ettiğini hatırlattı. Ünal, Rasmussen'in açıklamalarının da bu arka plan çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini kaydetti.
Gazeteci Cüneyt Ünal'ın Suriye'de serbest bırakılması sürecinde CHP ve sivil toplum örgütlerine yardım edilip edilmediğinin sorulması üzerine Sözcü Ünal, Cüneyt Ünal'ın kurtarılması ve nerede olduğunun bulunması konusunda ilk günden beri bütün ilgili taraflarla temas içinde olduklarını ifade ederek, bu bakımdan her kanalı kullandıklarını kaydetti.
Ünal, "En başından beri bu amaca katkıda bulunan bütün taraflara teşekkür ederiz. Çabalarımız, umutlarımız ve dualarımız diğer gazeteci meslektaşımız Başar Kaddumi için" dedi.
Türkiye-AB ilişkileri ile ilgili soru üzerine Ünal, AB'nin genişleme politikasının, Avrupa kıtasındaki en başarılı entegrasyon projesi olduğunu kanıtladığını ifade etti.
AB'nin, 27 üye ülkedeki 500 milyon nüfusla, politik, ekonomik, sosyal ve kültürel işbirliği ve gelişme bakımından çok boyutlu ve güçlü bir uluslararası yapıya dönüştüğüne dikkati çeken Ünal, "Demokratik ve modern Türkiye'nin benzersiz jeostratejik pozisyonuyla AB'ye katılması, AB'ye de önemli kazançlar sağlayacaktır" dedi.
Türkiye'nin dinamik ekonomisi ve genç nüfusu sayesinde AB'nin küreselleşmenin sorunlarına daha iyi cevap verebileceğini vurgulayan Ünal, Türkiye'nin proaktif ve çok boyutlu dış politikasıyla bölgesindeki ülkelerle güçlü bağlarının AB'nin dış politikasının kredibilitesi ve etkinliğine katkı sağlayabileceğini kaydetti.
Türkiye'nin coğrafi konumu sayesinde Avrupa piyasalarına petrol ve doğalgazın ulaştırıldığı rotaların genişleyeceğini ve çeşitleneceğini belirten Ünal, "Türkiye, AB'nin kültürel çeşitlilik ve kültürlerarası diyalog perspektifine katkıda bulunabilir. Çünkü aynı evrensel değerleri paylaşıyoruz. Türkiye'nin AB'ye üyeliği evrensel değerlerin daha geniş bir coğrafyaya yayılması kadar bölgesel ve küresel barış ve istikrara da katkı sağlayacaktır" dedi.
Pasaportların vatandaşlara geç verildiğinin belirtilmesi üzerine Ünal, iki ay önce Emniyet Genel Müdürlüğü'nün stokları nedeniyle pasaport yenilemede bir sıkıntı yaşandığını, ancak şu anda böyle bir sorun bulunmadığını ve yaklaşık iki haftada pasaportların yenilenebildiğini bildirdi.
Yeni Türkiye Cumhuriyeti kimlik kartları ile ilgili soruyu yanıtlarken de Ünal, yeni kimlik kartları üzerindeki çalışmaların henüz tamamlanmadığını ifade etti. Ünal, bu çalışma tamamlandığında konsolosluklar yoluyla yeni kimlik kartları ile ilgili prosedürü duyuracaklarını kaydetti.
-Kıbrıs-
Kıbrıs sorunu ile ilgili soru üzerine Ünal, Kıbrıs'ta, üzerinde müzakere edilmiş ve karşılıklı olarak anlaşılmış bir politik çözümü amaçladıklarını bildirdi.
"Türkiye'nin 'bir adım önde olmak' taahhüdü değişmedi" diyen Ünal, BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun'un çabalarını tamamen desteklediklerini kaydetti.
Ünal, 2013 yılının Kıbrıs probleminde 50. yıl olacağına işaret ederek, "Bir 50 yılı daha tolere edemeyiz. Kıbrıs'ta karşılıklı olarak üzerinde anlaşılmış, adil ve kalıcı bir politik çözüm istiyoruz" dedi.
Anlaşmaya varma amacının sadece adadaki iki tarafın çıkarına değil, bütün ilgili tarafların çıkarına olacağını vurgulayan Ünal, "2004'teki Annan Planı'ndan beri, bir adım önde olma pozisyonumuz değişmedi" ifadelerini kullandı.
-Irak-
Irak'taki son gelişmelere ilişkin sorular üzerine Ünal, Türkiye'nin Irak'ın güvenliği ve istikrarına çok büyük önem verdiğine işaret ederek, "Erbil ve Bağdat arasında artan gerilimi kaygıyla takip ediyoruz" dedi.
İki tarafın da birbiriyle aktif işbirliği göstererek hareket etmesini arzuladıklarını belirten Ünal, "Umarız, taraflar arasındaki bütün konular diyalogla ve hukuksal bir temelde çözülür. Böyle bir yaklaşımı destekliyoruz. Bütün ilgili taraflarla bu çerçevede konuşuyoruz" ifadelerini kullandı.
Irak'taki Türk şirketleriyle ilgili bir soru üzerine Ünal, Türk şirketlerinin Irak'ın yeniden inşası çabalarında önemli bir rol oynadıklarını kaydetti.
Bu şirketlerin, hak ettikleri prestijle birlikte, Irak'taki yeniden inşa sürecine katkı sağlamaya devam edeceğini belirten Ünal, şu ana kadar Iraklı yetkililerin Türk şirketlerine karşı ayrımcı bir yaklaşım gösterdiğine ilişkin bir bilginin kendisine ulaşmadığını ifade etti.
Ünal, Türk şirketlerine karşı herhangi bir ayrımcı yaklaşımın her şeyden önce kardeş Irak halkının çıkarlarına zarar vereceğini kaydetti.
Türkiye'nin bölgesindeki arabuluculuk çabalarına ilişkin soru üzerine Ünal, Türkiye'nin bu çabalarının, "istikrar kuşağı yaratmak" amacıyla yürütülen daha geniş bir politikanın parçası olduğunu belirtti.
-Suriye-
NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen'in Suriye konusunda Türkiye'ye verdiği desteğe ilişkin sözlerinin anımsatılması üzerine Ünal, NATO Kuzey Atlantik Konseyi'nin Suriye krizi dolayısıyla Türkiye'nin çağrısıyla iki kez toplandığını ve ittifak dayanışması çerçevesinde güvenliğin bölünmezliği ilkesi temelinde Türkiye'nin savunulması taahhüdünü güçlü bir şekilde teyit ettiğini hatırlattı. Ünal, Rasmussen'in açıklamalarının da bu arka plan çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini kaydetti.
Gazeteci Cüneyt Ünal'ın Suriye'de serbest bırakılması sürecinde CHP ve sivil toplum örgütlerine yardım edilip edilmediğinin sorulması üzerine Sözcü Ünal, Cüneyt Ünal'ın kurtarılması ve nerede olduğunun bulunması konusunda ilk günden beri bütün ilgili taraflarla temas içinde olduklarını ifade ederek, bu bakımdan her kanalı kullandıklarını kaydetti.
Ünal, "En başından beri bu amaca katkıda bulunan bütün taraflara teşekkür ederiz. Çabalarımız, umutlarımız ve dualarımız diğer gazeteci meslektaşımız Başar Kaddumi için" dedi.
