Ukrayna-Rusya savaşının sona ermesi için Türkiye'yi işaret ettiler: ‘Donanmaları önemli bir araç'

Söz konusu analize göre, hem Ukrayna'nın ayakta kalmasına hem de Rusya ile yakın ilişkilere önem veren büyük bir askeri ve diplomatik güç olarak Türkiye, savaşı önlemek için çeşitli araçlara sahip. Türkiye, tüm tarafların gerçekten destekleyebileceği bir savaştan çıkış yolu sunabilen bir ülke olarak konumlandırılırken, Ankara'nın son otuz ayda Ukrayna'ya askeri destek verdiği, hem Rusya hem de Ukrayna ile ticaret yaptığı, müzakereler düzenlediği, Karadeniz'e deniz trafiğini kısıtladığı ve müttefiklerini çatışmanın kapsamını genişletebilecek adımlar atmamaları konusunda uyardığı belirtildi.

Analize göre, Karadeniz'de önemli bir denge unsuru olan Ankara, Ukrayna ve Azerbaycan ile güvenlik iş birliği gibi Rusya'ya karşı hem doğrudan hem de dolaylı olarak caydırıcılığı güçlendirirken, aynı zamanda ticari ve diplomatik bağları sürdürerek, gerginlikleri kontrol altına almayı amaçlıyor.

Atlantic Council'in analizine göre Türkiye, üçlü dengeleme eylemi ve barış müzakerelerinde uzlaşmaya yönelik çabalarına dayanarak, ABD'nin Karadeniz bölgesinin geleceği için çıkarlarıyla uyumlu bir çıkış yolu tasarlama konumunda. Ukrayna Savaşı nedeniyle Rusya'ya ağır yaptırımlar uygulayan ABD'nin Karadeniz stratejisi, ekonomik büyümeyi teşvik etmek ve Rus etkisini azaltmak için kıyı ortakları arasında iş birliğini vurgulamaktadır.

Analizde, "Rusya'nın Ukrayna'daki savaşı sona erene kadar Karadeniz'de istikrar veya Avrupa'da genel olarak güvenlik olamaz. Yine de Rusya, savaşı sürdürmeye yardımcı olacak kaynaklara sahip. Ekonomik izolasyon ve cezalandırma stratejileri ne yazık ki Moskova'nın taahhüdünü açıkça değiştirmedi ve Batı, tansiyonun artması korkusu nedeniyle Ukrayna'ya daha fazla destek sağlamaya istekli görünmüyor. Savaşın açık uçlu bir şekilde devam edeceği öngörülürken, çatışmaların geleceği etrafındaki tartışmalar, söz konusu kriz sona erdikten sonra Rusya'nın bölgede nasıl bir rol oynayacağını ortaya koymaya başladı. Türkiye ve barışı sağlama yaklaşımı burada benzersiz bir değer sunuyor. Bu noktada Türkiye, Rusya'nın bölgesel bir hegemon veya fatih olarak ortaya çıkmayacağını açıkça belirtmek için yeterli sert gücü bir araya getiriyor. Avrupa ve NATO güvenliği, Ukrayna'da çatışmanın sonlandırılması ve Karadeniz'in istikrara kavuşturulması teorileri bütünsel olarak ele alınmalı ve Türk üçlü yaklaşımı hem Rusların neyi kabul etmeye istekli olabileceğini hem de Ukrayna hazır olduğunda Batı'nın neyi kabul edebileceğini hesaba katmalıdır" ifadeleri kullanıldı.

Türkiye'nin üçlü stratejisinin Ukrayna'nın kesin bir yenilgiye uğraması olasılığını azaltmaya yardımcı olabileceği belirtilen analizde, devam eden askeri desteğin bir sonraki ABD yönetimi için daha sürdürülebilir hale getirebileceği vurgulandı. Ayrıca Ankara'nın, savaşı sona erdirmek için Türkiye'nin arabuluculuğundaki müzakerelerin yeniden başlatılması için baskı yaparken bile Ukrayna savunmasını güçlendirmeye yardımcı olduğu ifade edildi. Türkiye'nin stratejisinin, çatışmayı sona erdirmenin hem sopa hem de havuç gerektireceği ve ilki konuşlandırılmazsa ikincisinin önemsiz olacağını kabul ettiği yönde olduğu ifade edildi.

Analizde ayrıca, "Türkiye'nin Ukrayna'nın savunma yeteneklerine verdiği destek kritik öneme sahiptir. Türk insansız hava araçları, küçük silahlar, mühimmat, zırhlı araçlar, eğitim ve diğer askeri destek biçimleri, Kiev'i 2014 ile 2022 ortalarında Batı yardımının artırılması arasındaki mücadelede tutmada rol oynamıştır. Türkiye-Ukrayna savunma iş birliği, Batı yardımının azalmasına karşı bir sigorta görevi görmektedir ve düzinelerce ortak proje, Türk ve Ukrayna savunma sektörleri arasında bir tür simbiyoz oluşturmuştur. Uzun vadeli güvenliği için Ukrayna muhtemelen Türkiye (ve Polonya gibi diğer sadık müttefikler) ile savaşta test edilmiş, dayanıklı ortaklıkların uzun ömürlülüğüne güvenebilir. ABD'nin öncelikleri (ABD ulusal güvenlik çıkarları için Ukrayna'nın hayatta kalmasını sağlarken ABD maliyetlerini ve risklerini en aza indirmeyi de içeren) ile karşılaştırıldığında, bir Türk çıkış yolunun potansiyel değeri vardır. Gazze'deki savaşta ABD ile Türkiye arasındaki farklılıkların damga vurduğu bir ABD seçim yılında, çıkış yolunda açık üst düzey koordinasyon zor olabilir, ancak Washington'ın ABD çıkarları ile Türk yaklaşımının tamamlayıcılığını anlaması ve diplomatik ve savunma alanlarında elinden geldiğince yardım etmesi yeterli olacaktır" denildi.

Öte yandan, Türk donanmasının bölgesel istikrar için güçlü bir araç olduğu ifade edilen analizde, ABD ve Avrupa'nın Ankara ile stratejik istişareleri artırması gerektiği ve Türkiye'nin Karadeniz bölgesindeki gelecekteki güvenlik mimarisindeki rolüne ilişkin ortak bir anlayış geliştirme ve savunma sanayi ve askeri operasyonel projeler aracılığıyla kaynak sağlamaya yardımcı olması gerektiği belirtildi. Analizde son olarak, bunun gerçekleşmesi durumunda barış, caydırıcılık ve bölgesel istikrar beklentilerinin büyük ölçüde fayda sağlayacağı ifade edildi.