Tunus’u ve Orta Doğu’daki rejimleri değiştiren Yasemin Devrimi’nin öncülerinden olan En Nahda’nın lideri Raşit Gannuşşi, Türkiye’nin demokrasi isteyenlerin yanında bir ülke olduğunu söyleyerek, “Dış politikada yalnızlaştığı düşünülse de uzun vadede bu politikanın kazanacağını düşünüyorum” dedi. 24 Genel Yayın Koordinatörü Murat Çiçek’e konuşan Gannuşi çarpıcı açıklamalarda bulundu. Tunus’un şimdiki durumunu diktatörlükten demokrasiye geçiş süreci olarak tanımlayan Raşit Ganuşşi şunları söyledi: “Bu süreç, uzun ve zorlu olacak pek çok engel ile karşılaşacaktır. Bir insanı düşündüğünüz zaman zorlu geçen bir çocukluk sürecinin sonunda toplumdaki statüsünü kazanıyor. Devrim düşmanlarına karşı yaptığımız mücadelede başarılı olabilmemiz için devrimden hemen sonra farklı kesimler ile ittifak kurmaya çalıştık. Bu girişimlerimiz seçimlerden önce de devam etti. Amacımız kurulacak hükümetin ittifak hükümeti olmasıydı. Bu ittifak devrim sonrasında kazanılması gereken zafer için gerekliydi. Devrim sonrasında 2 laik ve 1 İslami eğilimli parti arasında ittifak kurduk. Bu ittifak ile İslam’ın tüm farklılıklar ve onlar ile beraber yaşamaya uygun bir din olduğunu göstermek istedik. Müslüman ve laiklerin, İslam ile Demokrasinin beraber yaşayabileceğini yaptığımız bu ittifak ile ortaya koyduk”
Geçiş sürecindeyiz
Arap Baharı’nın tersine döndüğüne ilişkin yoruma “Henüz iki yıllık demokrasimiz var” yanıtı veren Ganuşşi, “Demokrasiye geçiş sürecinde, Tunus’un içinde barındırdığı birçok özellik onu başarıya bir adım daha yaklaştıracaktır. Örneğin Tunuslular muhalefetteyken savaşıyorlar. Fakat bu savaş diğer Arap ülkelerinde olduğu gibi mermiler ile değil kelimelerle yapılıyor. Radikal olarak bilinen selefiler ise sayı olarak az ve toplumda dışlanmaktadırlar. Tunus toplumu barışı ve demokratik bir şekilde yaşamayı isteyen bir toplumdur” ifadelerini kullandı.
LAİK PARTİLERLE İŞBİRLİĞİ YAPIYORUZ
Gannuşi'nin en çok şikayet ettiği konuların başında Batı medyasının yanlı ve manipülatif tutumu geliyor. Nahda’nın dünyanın pek çok yerinde mutedil demokratik bir İslami hareket olarak tanındığını söyleyen Ganuşşi, “Nahda hareketini yanlış bir şekilde yansıtan birtakım Batı medyası, İslam’a olan düşmanlıklarından veya Tunus’u bilmemelerinden dolayı bunu yapmaktadırlar. Kendimizi dünyaya tanıtmak konusunda eksik kaldığımızı itiraf ediyoruz” diye konuştu. Gannuşi, Nahda’nın laik bir hareket olmadığını vurgulayarak sözlerine şöyle devam etti: “Nahda hareketi, İslami demokrat bir harekettir. Dünyadaki bütün İslami hareketlerde olduğu gibi laikler arasında da farklı kesimler mevcuttur. Biz de Nahda hareket olarak anlaşabileceğimizi düşündüğümüz ılımlı laikler ile ittifak yapıyoruz. Çünkü laik kesimler ile İslami bir kimlik taşımamıza rağmen beraber yaşayabileceğimizin gerektiğine inanıyorum.”
TÜRKİYE ÖRNEK ÜLKE
“Bir röportajınızda AK Parti’yi rol model olarak açıklamıştınız. Gerçekten öyle mi” sorusuna yanıt veren Ganuşşi, “AK Parti, diğer partileri engellemedi. Seçimlere hile karıştırmadı. Muhalif basını susturmadı. Türkiye, Ak parti iktidarında inanılmaz bir kalkınma gerçekleştirdi. Bundan dolayı İslam ümmeti Türkiye’ye Örnek alınması gereken bir ülke olarak bakmaktadırlar. Türkiye lirasında 6 sıfırın olduğu dönemleri hatırlıyorum. O zamanlarda yığınla paranın değeri yoktu. Fakat şimdi değeri ile beraber gerçek Türk lirasını görüyoruz” dedi.
DEMOKRATİK LİDER ÖRNEKLERİ GÜL VE ERDOĞAN
Ganuşşi Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın hem bölge ve İslam dünyası için hem de batı için gerçek anlalmda örnek lider profili çizdiğini söyledi. “Gül ve Erdoğan ile dost olmaktan dolayı şeref duyuyorum” diyen Nahda lideri sözlerine şöyle devam etti: “Bu iki isim de İslam dünyasında kalkınmış, demokratik bir lideri temsil ediyorlar ve dünyaya bu şekilde örnek oluyorlar. Bunlar Abdullah Gül, Recep Tayyip Erdoğan ve Dışileri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve diğer tanıdığım ve kendilerinden şeref duyduğum örnek liderler. Son olarak şunu da söylemek istiyorum. Biz Türk hükümeti ve Türk halkını kardeş Tunus halkına devrim süresinde ve şu anda da devam etmekte olan demokratik desteklerinden dolayı teşekkür ediyoruz.”