Her 500 çocuktan biri hidrosefali hastası
ABONE OL

Şimşek, tedavinin sadece beyin ve sinir cerrahisi uzmanları tarafından yapılacak cerrahi girişimlerle gerçekleştirilebildiğini ifade etti.

Hidrosefalinin yeni doğanlarda başın, akranlarına göre büyük olması, kafa derisinin incelmesi ve damarlarda belirginleşme, kusma, huzursuzluk, gözlerin aşağıya kayması, nöbetler veya iletişim kurulamaması gibi belirtilerle ortaya çıktığını kaydeden Op. Dr. Hasan Şimşek, hastalığın yetişkinlerde ise iletişim güçlüğü, yürümede dengesizlik, bunama, baş ağrısı, idrar kaçırma gibi belirtilerle kendini gösterdiğini dile getirdi. Hidrosefalinin, beyinde aşırı “beyin-omurilik sıvısı” birikmesi olarak tanımlandığını hatırlatan Şimşek, “Beyin omurilik sıvısının beynin bazı odacıklarında miktarının artması, kafa içindeki basıncın yükselmesine, beynin zarar görmesine ve hidrosefali klinik bulgularının ortaya çıkmasına neden olur. Yeni doğanlarda, kendiliğinden gelişen beyin içi kanamalar ve omurilik gelişim bozukluklarıyla birlikte görülürken, ilerleyen yaşla beraber kafa travması, beyin tümörleri, menenjit ve beyin kanamaları, yaşlılarda ise üretilen sıvının yeterli emilememesine bağlı olarak da (normal basınçlı hidrosefali) görülebilir” diye konuştu. Hidrosefali hastalığının ilaçlarla tedavisinin mümkün olmadığını anlatan Op. Dr Hasan Şimşek, “Hidrosefali, sadece beyin ve sinir cerrahisi uzmanları tarafından yapılacak cerrahi girişimlerle düzeltilebilir. Eğer beyin-omurilik sıvısının dolaşımının bozulmasına neden olan bir tıkanıklık varsa, bu tıkanıklığa yönelik cerrahi tedavi yapılabilir. Bebek büyüdükçe daha zor fark edilir. Çocuk ve yetişkinlerde ise elle muayene edildiğinde cilt altındaki boru hissedilebilir.”