Zeytinin 2023 ihracat hedefi Güre'de masaya yatırıldı
ABONE OL
Türkiye'nin 2023 yılı için ortaya koyduğu 3.8 milyar dolarlık zeytin ve zeytinyağı ihracatı Güre'de masaya yatırıldı. Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği tarafından düzenlenen toplantıda, hedefe ulaşmak için sofralık zeytine 20 kuruş, zeytinyağına ise 1 TL prim verilmesi gerektiği konusunda fikir birliğine varıldı.

Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği (EZZİB) tarafından Balıkesir'in Edremit ilçesinin Güre Beldesi'nde düzenlenen "2023 Yılı İhracat Hedefleri Çerçevesinde Zeytin ve Zeytinyağı Sektörü" konulu toplantıda sektör tüm yönleriyle analiz edildi.

2012 yılının ilk 10 ayında ihracatını yüzde 5 artırarak 155 milyon dolara yükselten sektörün 2023 yılında hedeflediği 3.8 milyar dolarlık ihracata ulaşmak için yapılması gerekenler de masaya yatırıldı. Toplantıda açılış konuşması yapan Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkan Vekili ve EZZİB Başkanı Ali Nedim Güreli, "Zeytinyağı kaderimiz. Belki başka bir iş bilmediğimiz için zeytinyağını çok seviyoruzdur. 30 yıldır zeytinyağı ihracatı yapıyorum. Kavga ile kaybedecek vaktimiz yok. Kim kavga etmek istiyorsa aynaya bakıp etsin. Benim Tariş ile kavgam olmaz. Tariş çok önemli işler yapmıştır. Tariş çağdaş İspanyol kooperatifleri modeliyle çalışırsa bu ülkeye çok faydalı olacak bir kuruluştur" dedi.

Türkiye'nin 2023 yılı hedefine ulaşması için üreticinin rekabetçi olmasını sağlayacak prim sistemi gerektiğini belirten Güreli, prim verilmeyen sofralık zeytine 20 kuruş, zeytinyağına ise 1 TL prim verilmesi gerektiğini ifade etti.

3 YIL SONRA 500 BİN TON ZEYTİNYAĞI ÜRETİLECEK
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Ferhat Şelli de Türkiye'nin AB sürecinde avantajlı ürünlerini belirlemek için yaptıkları etki analizinde 150 ürün belirlediklerini, biri zeytinyağı biri süt olmak üzere iki stratejik ürüne büyük önem verdiklerini söyledi. Türkiye'de son yıllarda zeytin ağacı varlığının 99 milyondan 170 milyon çıkarıldığını da aktaran Şelli, şu anda sofralık zeytinde üretimin 450 bin ton, tüketimin 340 bin ton, ihracatın 70 bin ton olduğunu kaydetti. Zeytinyağında ise üretimin 200 bin ton, tüketimin 145 bin ton, ihracatın ise 15-20 bin ton civarında olduğunu aktaran Şelli, "Hali hazırda 162 milyon ağaç sayımız var. 130 milyon verim veriyor. 32 milyon da son 4-5 yılda dikildi, verime girecek. Sonuç ne olacak? Esasında tartışılması gereken nokta; önümüzdeki 3 yıl içinde zeytinyağı üretimimiz 200 bin tondan 500 bin tona çıkacak" diye konuştu.

Bu tablo içinde tüketimin artırılmasının şart olduğunu vurgulayan Şelli, Türkiye'deki kişi başı 1.5-2 kilogram olan tüketim miktarını 5 kilograma çıkarmak istediklerini de sözlerine ekledi.

200 BİN TON İHRACAT GEREKİYOR
Ekonomi Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı İbrahim Şenel ise, zeytin ve zeytinyağında üretim artışına paralel ihracatta marka ve pazar desteği verdiklerini belirterek, "500 bin ton üretime ulaştığımızda bunun en az 200 bin tonunu ihraç edebilmemiz gerekiyor. Hedef pazarımız Çin. Bugün 30 bin ton tüketimden bahseden bu ülke yakın bir zamanda 100- 200 bin ton tüketime ulaşacak. Bu pazarda etkin bir biçimde rol almamız gerekiyor. Bunun için çalışmalarımız devam ediyor" dedi.

Ekonomi Bakanlığı olarak 1 kg. altındaki ambalajlı zeytinyağı ihracatına tonda 650 dolar destek sağladıklarını belirten Şenel, küçük ambalajlı ürün ihracatının artmasını arzuladıklarını ifade etti.

BÜYÜKEKŞİ'DEN BİRLİK ÇAĞRISI
TİM Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Büyükekşi ise Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın da desteği ile son 10 yılda Türkiye'nin zeytin ağacı varlığının neredeyse ikiye katlandığını ve 161 milyon adedi geçtiğini ifade etti. Zeytinin sadece gıda maddesi değil aynı zamanda da barış simgesi olduğunu dile getiren Büyükekşi, "Bu yüzden zetin sektörünün de birlik ve beraberlik içinde rekabet gücünü artıracağına tüm kalbimle inanıyorum" dedi. Zeytin ve zeytinyağı sektörünün ithalata bağımlı kalmadan ihracat yaptığını ancak tüketimin artırılması gerektiğini vurgulayan Büyükekşi, "Geçtiğimiz günlerde ziyaret ettiğim İtalya'da billboardlarda zeytinyağının parfüm şişesindeymiş gibi satıldığını gördüm. Üstelik Türkiye'deki fiyatın 3-5 katına satılıyor. Bizim eksiğimiz yok. Fazlamız var. Sektörümüzün acil olarak markalaşmaya daha fazla önem vermesi gerektiğine inanıyoruz. Çünkü Türkiye zeytinyağı ihracatında katma değer yaratmada zorlanıyor. Halbuki kalite olarak hiçbir sıkıntımız yok. Koordineli bir çalışma sektörümüzü çok üst noktalara taşıyacaktır" dedi.

TİM TANITIM GRUPLARI İÇİN DÜĞMEYE BASTI
Büyükekşi ayrıca TİM bünyesindeki 10 tane tanıtım grubu ile ilgili çalışma yürüttüklerini belirterek "Ekonomi Bakanlığımız ile Türkiye markası algısı yaratmak için önemli bir çalışmaya başlıyoruz. Güçlü bir Türkiye algısı yaratmak için bir İngiliz şirketi ile anlaştık. Başbakanlı3ğımız Ekonomi Bakanlığı, ihracatçılar ve sivil toplum kuruluşları ile işbirliği yaparak en başarılı şekilde bu çalışmayı yapacağız. Türkiye'nin daha düşük algılanan yurtdışı imajını yükselteceğiz" diye konuştu.

2023'Ü ÇİN VE IRAK SIRTLAYACAK
Türkiye Zeytin ve Zeytinyağı Tanıtım Komitesi Başkanı Metin Ölken de çalışmalara başlamalarının ardından Uzakdoğu'yu öncelikli pazar olarak ilan ettiklerini dile getirdi. Özellikle Japonya'daki tanıtım faaliyetlerinde sunulan zeytinyağlı suşilerin büyük ilgi çektiğini kaydeden Ölken, "2023'te sofralık zeytinde İngiltere, zeytinyağında Çin ve Irak pazarlarına yoğunlaşacağız. Çin gelecek yıl 50 bin ton zeytinyağı tüketecek. Bu pazardan yüzde 20 pay alabilmeliyiz. Ancak markalı ihracatımız 20 bin tonlardan 7-8 bin tonlara geriledi. İhracattaki olumsuz tabloya rağmen tanıtım çalışmalarını sürdüreceğiz" dedi.