AAtölye'de Anadolu Ajansý (AA) Editör Masasý'na konuk olan Tekin, gündeme iliþkin sorularý yanýtladý, deðerlendirmelerde bulundu.
Yeni eðitim öðretim yýlýnýn öðretmen, öðrenci ve velilere hayýrlý olmasýný dileyen Tekin, baþarýlý ve saðlýklý bir eðitim öðretim yýlý diledi. Geçen yýl ciddi bir sýkýntý olmadan, öðretmenlerin fedakarlýk ve çabalarýyla saðlýklý bir eðitim öðretim yýlýný tamamladýklarýný ifade eden Tekin, "Ýnþallah bu yýl da öyle olur." dedi.
Bugün sadece uyum sýnýflarýnýn deðil, ayný zamanda öðretmenlerin seminer döneminin de baþladýðýný bildiren Bakan Tekin, yaklaþýk 17 milyon öðrencinin kayýtlarýnýn tamamlandýðýný, açýk liselerde kayýtlarýn devam ettiðini söyledi.
Tekin, Milli Eðitim Bakanlýðý bünyesinde 1 milyon 24 bin 229'u öðretmen, 107 bin 633'ü idareci olmak üzere toplam 1 milyon 131 bin 862 öðretmen ve idareci olduðunu bildirdi.
Bakan Tekin, 60 bin 600 resmi okul bulunduðunu, bakanlýða baðlý halk eðitim merkezi, olgunlaþma ve rehberlik araþtýrma merkezleri gibi 2 bin 447 resmi kurum olduðunu söyledi.
Toplam 14 bin 226 özel okulda 122 bin 768 öðretmen olduðunu aktaran Tekin, muhtelif kurs diye tanýmladýklarý 22 bin 546 kurumun da bulunduðunu, toplam 99 bin 819 resmi ve özel kurumda 1 milyon 254 bin 630 öðretmen ve idarecinin görev yaptýðýný ifade etti.
Tekin, bu rakamlarý ne kadar büyük bir aile olduklarýný göstermek için paylaþtýðýný, Türk toplumunun eðitim öðretim sürecine yakýn ilgi gösterdiðini belirterek, sözlerini þöyle sürdürdü:
"86 milyona yakýn nüfusumuzun tamamý eðitim öðretim süreçlerini yakýndan takip ediyor. Ya kendi çocuklarý ya bizzat kendisi öðrenci ya torunlarý öðrenci. Böyle çok dinamik bir biçimde yürüyen bir süreç. Kuþkusuz bu 86 milyon kiþi içerisinde herkesin kendine has farklý düþünceleri, farklý önermeleri var eðitim sistemiyle ilgili. Kimisinin iþte müfredatla ilgili düþünceleri var. Kimisinin okullarýn yapýsýyla ilgili düþüncesi var. Ama hepsi farklý bir zenginlik bizim açýmýzdan. Biz de bu zenginlikten faydalanmaya çaba sarf ediyoruz."
- "BÝLGÝYÝ BECERÝYE DÖNÜÞTÜRMEYE EVRÝLMÝÞ DURUMDA"
Yeni müfredatla ilgili bilgi veren Tekin, "Tüm dünyada bilgiye ulaþmakla ilgili süreç deðiþtikçe eðitim öðretim sistemlerinin içeriði de deðiþiyor." dedi.
Tekin, geçmiþte bilgiye eriþimle ilgili sýkýntýlar bulunduðunu ifade ederek, þöyle konuþtu:
"Yani 1980-90'lý yýllarda çocuklarýmýzýn, gençlerimizin bilgiye eriþimle ilgili sýkýntý yaþadýklarý bir dönem yaþýyorduk. Hepimiz öðrencilik yýllarýmýzda en azýndan benim yaþ kuþaðým, herhangi bir bilgiye eriþmek için ya okul kitaplarýmýzdý referans kaynaðýmýz, okul kitaplarýmýzda yoksa il halk kütüphanelerindeki ansiklopediler üzerinden bilgiye eriþmek için günlerimizi ayýrmak zorunda kalýyorduk. Dolayýsýyla o yýllardaki eðitim öðretim sistemi, bilgiyi öðrenciye verme odaklýydý. Fakat þimdi artýk çocuklarýmýzýn bilgiye eriþimle ilgili inanýlmaz bir kolaylýk var. Bu kolaylýklar içerisinde de çocuklarýmýz okulda aldýklarý bilgiyle tatmin olmuyorlar. Çünkü farklý ortamlarda, iþte dijital mecralarda, elektronik ortamlarda farklý tür bilgilere çabucak eriþebiliyorlar ve bu bilgiye eriþmek için de belki bir dönem veya bir ders kitabý onlar için yeterli olmayabiliyor. Dolayýsýyla dünyanýn her tarafýnda bu geliþmeler ýþýðýnda eðitim öðretim sisteminin mantýðý bilgi vermekten, elde ettikleri bilgiyi beceriye dönüþtürmeye evrilmiþ durumda."
- "MÜFREDAT HER YILIN ÝLK KADEMESÝNDE UYGULANACAK"
Türk eðitim sisteminin bu dönüþümü gerçekleþtirmediðini dile getiren Tekin, "2010'lu yýllardan itibaren bununla ilgili Milli Eðitim Bakanlýðý kurumsal hafýzasý içerisinde bir çalýþma projesi baþlattý." dedi.
Tekin, bu süreçte sadece kendi argümanlarý deðil, uluslararasý rapor ve verilerin de gözetildiðini bildirerek, þunlarý söyledi:
"Türkiye'deki eðitim sistemiyle ilgili yapýlan en temel eleþtirilerden biri hala kazaným ve bilgiyi çocuklarýmýza sunma odaklý olduðu için eleþtiri vardý. Bizim uluslararasý arenada rekabet edebilecek bir biçimde, elde edilen bilgiyi beceriye dönüþtürebilecek bir eðitim sistemi geliþtirmemiz gerekiyordu. Bu bakanlýðýn kurumsal yapýsý içerisinde uzun yýllar üzerinde çalýþýlan, uluslararasý eleþtirileri ortadan kaldýrmaya yönelik bir müfredat çalýþmasý yürüyordu. Bu çalýþmalarýn neticesinde geçtiðimiz mayýs ayý baþý itibarýyla onay süreci tamamlanan bir müfredatýmýz var. Bu müfredat bu yýl her kademenin ilk sýnýfýnda, yani ana sýnýflar, anaokullarý, ilkokul 1. sýnýflar, ortaokul 5. sýnýflar ve ortaöðretim kurumlarý yani liselerin hazýrlýk sýnýflarýyla birinci sýnýflar, yani 9. sýnýflarda bu yýl itibarýyla uygulanmaya baþlamýþ olacak."
- "KADEMELÝ GEÇÝÞ PLANLADIK"
Kademeli geçiþle ilgili çok önemli bir gerekçeleri olduðunu, çünkü sistemi ciddi bir revizyona tabi tuttuklarýný söyleyen Tekin, "Ayný anda bu deðiþimi yapmak veya müfredat deðiþikliðini hayata geçirmek, belli sýnýflarda belli kayýplar, hukuki sonuçlar doðurabilir. O yüzden biz kademeli olarak geçmeyi planladýk." dedi.
Tekin Türkiye Yüzyýlý Maarif Modeli adý verilen beceri temelli bu yeni modelin uluslararasý eleþtirileri de ortadan kaldýracaðýný ifade ederek, sözlerini þöyle sürdürdü:
"Bu model çocuklarýmýzýn okulda elde ettikleri bilgileri beceriye dönüþtürebilmeleri üzerine kurgulanmýþ bir model. Bizim müfredatýmýzla ilgili uluslararasý arenadaki ikinci önemli eleþtiri, müfredatýmýzýn bilgi verme odaklý olmasý hasebiyle doðal olarak aðýr olmasý, çok yoðun olmasý. Her türlü bilgiyi müfredatýn içerisinde çocuklarýmýza vermek mantýðýndan hareket edildiði için müfredatýmýz da aðýr olmakla eleþtiriliyordu uluslararasý raporlarda da. Bizim yeni müfredatla beraber ikinci olarak yaptýðýmýz þey, çocuklarýmýzýn üzerindeki bu aðýr müfredat yükünü biraz hafifletmek, biraz sadeleþtirmek istedik. O sadeleþtirmeyi de yaptýk. Þu anda müfredatýmýz yaklaþýk olarak toplamýna baktýðýmýzda yüzde 35 civarýnda hafiflemiþ olacak.
Üçüncüsü de bize özgü, benim iddiam þu, her ülkenin kendine ait, kendi referans deðerleri çerçevesinde bir model ürettiðini görüyoruz. Kamuoyunda da konuþuluyor. Ýþte Finlandiya modeli, Singapur modeli, Güney Kore modeli gibi örnekler var. Biz dedik ki Türkiye modeli de biz de bir model yani kendi toplumsal yapýmýzýn ihtiyaç duyduðu bir müfredat oluþturabiliriz. Bunu da Türkiye modeli adýyla... Orada da olayýn bu kýsmýndaki önemli nokta çocuklarýmýzý, toplumsal deðerlerimizi, milli birlik ve beraberliðimizi, çocuklarýmýzýn sahip olmasýný istediðimiz ortak deðerlerimizi, çocuklarýmýzýn içselleþtirmesi, çocuklarýmýzýn bu deðerlere sahip olarak yetiþmesi ve bu deðerleri de toplumsal iliþkilerinde, toplumsal hayatýnda yaþayabilmesi ve yaþatabilmesi, gelecek kuþaklara da bunun aktarýlmasý. Bu da bizim önem verdiðimiz bir baþka baþlýk. Bu üç çerçevede, üç baþlýk etrafýnda Türkiye Yüzyýlý Maarif Modeli bu yýl biraz önce bahsettiðim ilk baþlangýç sýnýflarýnda uygulanmaya baþlayacak."
Bu yýl 1. sýnýflara ait ders kitaplarýný deðiþtirdiklerini belirten Tekin, þu bilgileri paylaþtý:
"Diðer sýnýflardaki ders kitaplarýmýz ile geçtiðimiz yýllarda yürürlükte olan, çocuklarýmýzýn okuduðu kitaplarla devam edeceðiz. Orada da zaten Talim Terbiye Kurulu Baþkanlýðýnýn bir süreci var. O süreçten geçmiþ kitaplar o sýnýflarda devam edecek. Bu yýla yani yeni müfredata özgü ders kitaplarýný ise Bakanlýðýmýzýn ilgili genel müdürlükleri ve bu müfredat deðiþikliklerini yapan komisyonlar, kurullar yeni kitaplarý yazdýlar. Onlarýn basýmlarý da tamamlandý. Ýl ve ilçe merkezlerine gönderilmiþti, bu hafta baþý itibarýyla okullara da gönderilmeye baþlanacak. 9 Eylül günü bu kitaplarýmýz okullarýmýzda olacak. Þu an 1. sýnýfa baþlayan öðrencimiz 12. sýnýfa kadar artýk yeni müfredatla ve yeni ders kitaplarýyla devam edecek. Fakat aradaki öðrencilerimiz mezun oluncaya kadar mevcut müfredat ve mevcut kitaplarýyla devam etmiþ olacak."
- "6 ÞUBAT'TA SAHÝP OLUNAN DERSLÝK SAYISININ ÜZERÝNE ÇIKACAÐIZ"
Tekin, 6 Þubat 2023'teki depremlerin ardýndan Bakanlýk olarak bölgede çalýþmalara baþladýklarýný dile getirerek, þunlarý kaydetti:
"Önceki Bakanýmýza ve ekibine de ayrýca teþekkür etmek istiyorum. Gerçekten süreci koordine edebilecek bütün tedbirleri almýþlardý. Biz de devam ettirdik. Milli Eðitim Bakaný olarak göreve baþladýðýmýz andan itibaren Bakanlýk merkez teþkilatýnda özellikle yýkýlan dersliklerin inþasý açýsýndan bir koordinasyon kurulu oluþturduk. Bu 11 ilde görevli arkadaþlarla sürekli irtibat halindeydiler. Sayýn Cumhurbaþkaný'mýzýn bize talimatý þuydu; '6 Þubat günü her ilimizde sahip olunan derslik sayýsýnýn üzerine çýkacaðýz.' Biz de kendimize derslik sayýsý olarak böyle bir projeksiyon çizdik. Bu Ýçiþleri Bakanlýðý, Çevre, Þehircilik ve Ýklim Deðiþikliði Bakanlýðý ve Milli Eðitim Bakanlýðý koordinasyonunda yürüttüðümüz bir süreçti."
- "DEPREM KONUSUNDA DAYANIKLI OKULLAR OLARAK ÝNÞA ETTÝK"
Depremden etkilenen illerdeki milli eðitim müdürleri ile okullarýn inþa süreçlerini yakýndan takip ettiklerini vurgulayan Tekin, þöyle konuþtu:
"En son geçtiðimiz hafta son bir durum deðerlendirmesi yapmak üzere bu 11 ildeki milli eðitim müdürlerimizi davet ettik ve konuþtuk. Bu 11 ilimizde deprem sebebiyle yýkýlan ya da aðýr hasarlý olduðu için ders yapamayacaðýmýz, yýkýlmasý gereken derslik sayýmýz toplam 9 bin 935. Yani, 9 bin 935 derslik kullanýlamayacak durumdaydý. Bu 9 bin 935 dersliðin yerine, 19 bin 784 derslik planlandý. 11 ilin tamamýnda 6 Þubat sabahý sahip olduðumuz derslik sayýsýnýn en az yüzde 10 üzerine çýkmýþ durumdayýz. Bu hem rahatlatacak bir tedbir hem de Sayýn Cumhurbaþkaný'mýzýn bu konudaki talimatlarýnýn hýzlý bir þekilde yerine getirildiðini gösteren bir rakam."
Depremin ardýndan öðrencilerin öðrenme kayýplarýný ve psikolojik problemlerini çözmek için birçok etkinliði hayata geçirdiklerini anlatan Tekin, þu bilgileri verdi:
"Ayný þekilde depremden etkilenen yetiþkinler için Hayat Boyu Öðrenme Genel Müdürlüðümüzce, halk eðitimi merkezleri üzerinden kurslar açýldý. Hem depremin yarattýðý hasarý ortadan kaldýrmak hem de oradaki insanlarýmýzýn yeni meslek edinmelerine de yardýmcý olacak kurslar organize ettik. 9 Eylül sabahý itibarýyla 11 ilin tamamýnda eðitim öðretim süreci hiçbir sýkýntý olmadan baþlamýþ olacak. Deprem konusunda dayanýklý okullar olarak inþa ettik. Çevre düzenlemesinden, teknolojik altyapýsýna kadar her þeyi planlanarak okullarýmýz hazýr hale getirilmiþ olacak."
Bazý okullarda kayýt ücreti alýnmasýna yönelik tartýþmalara iliþkin açýklamalarda bulunan Tekin, zorunlu eðitim çaðýna gelen bütün öðrenciler için eðitim öðretim planlamasý yaptýklarýný söyledi.
Özellikle temel eðitimde, ilkokul ve ortaokul sýnýflarý açýsýndan evine en yakýn okula çocuðun kaydýný yaptýklarýný belirten Tekin, ortaöðretime devam etmek isteyen çocuklarýn ise sýnavla öðrenci alan okullara LGS neticesinde puan üstünlüðüne göre yerleþtiðini ifade etti.
Bunun dýþýnda kalan sýnavsýz okullarla ilgili yine adrese dayalý, eve en yakýn okulla iliþkilendirilecek bir kayýt mekanizmasý geliþtirdiklerini aktaran Tekin, þöyle devam etti:
"Bu anlattýðým prosedür içerisinde kimsenin, herhangi bir okul yöneticimizin normal koþullarda 'Ben sizin çocuðunuzu okula kaydetmek için sizden kayýt ücreti istiyorum' diyebilecek bir inisiyatif alaný yok. Çünkü zaten çocuðunuz kayýtlý. Buradaki kafa karýþýklýðý okul yöneticilerimizi de zan altýnda býrakýyor. Okul yöneticilerimizin hiçbirisinin böyle bir inisiyatif kullanma yetkisi yok. Yani bir ilkokul müdürümüz zaten adrese dayalý olarak kendi okulunun çevresinde hangi mahalle, hangi binadaki çocuk kendisine kayýt yaptýracak biliyor. Sistem de zaten bu kayýtlarý yapýyor. Buradan hareketle okul müdürlerimizin bu pozisyona düþürülmesinden ben gerçekten rahatsýzým. Okul müdürlerimin bu þekilde zan altýnda býrakýlmasý gerçekten ciddi bir haksýzlýk. Bu tartýþmalarýn iki kaynaðý var. Birincisi, büyük oranda insanlar etrafýndan duyduklarý 'Þu okul daha iyi, çocuðunuzu oraya yazdýrýn' gibi bir yaklaþýmla aslýnda kendi adres bölgesinde olmayan baþka bir okula çocuðunu yazdýrmak istiyor. Bu mümkün deðil zaten yasal olarak. Ama bunu gidip söylediðinde okul yöneticisinin kendisinden kayýt ücreti istediðini söylemiþ olabilir. Bunun dýþýnda bir seçeneðimiz yok. Çünkü zaten o okulda hangi öðrencinin kayýtlý olacaðýna dair bizim mekanizmamýz belli."
Ýkinci alternatifin ise velilerin ilkokulda öðretmen, ortaokulda ise þube seçmek isteyebileceði olduðunu anlatan Tekin, konuþmasýna þu sözlerle devam etti:
"Burada kafa karýþýklýðýna sebebiyet verebilecek bir durum söz konusuydu. Bu yýl biz bu anlamda bir küçük deðiþiklik yaptýk. Çocuklarýmýzýn artýk 1. sýnýfa ve 5. sýnýfa kayýt olduklarýnda, ilkokullar için sýnýf öðretmeni, ortaokullar için de þube tercihi konusunda okul müdürlerimizin zor durumda kalmasýný önleyecek biçimde merkezi bir yerleþtirmeyi yapacaðýz, yapýyoruz. Ne demek bu? Þöyle bir parametreler silsilesi oluþturduk. Çocuðun okula baþlama yaþý, sosyoekonomik anlamda annesi, babasý veya ikisi de kaybedilmiþ olabilir, buna benzer parametreleri geliþtirdik. Özel eðitime ihtiyaç duyan, duymayan ve benzeri. Bu parametreleri bir yazýlýma uyarladýk ve þu anda yazýlým çocuklarýmýzý bu parametre ýþýðýnda herhangi bir dýþsal müdahale olmaksýzýn, yani okul müdürünün ya da baþka birisinin müdahalesi olmaksýzýn Bilgi Ýþlem Genel Müdürlüðümüz iller üzerinden bunu hayata geçirmiþ olacak. Dolayýsýyla bu eleþtiriyi de ortadan kaldýrmýþ olacaðýz."
- "OKUL YÖNETÝCÝMÝZ 'KAYIT ÜCRETÝ' ADIYLA BÝR TALEPTE BULUNUYORSA ÝLLEGAL BÝR ÝÞ YAPIYORDUR"
Bakan Tekin, bazý okul müdürlerinin kayýt ücreti istemesine yönelik iddialara iliþkin, þöyle konuþtu:
"Israrlý bir biçimde her ortamda söylüyorum, bu benim söylediklerim dýþýnda eðer bir okul yöneticimiz okula 'kayýt ücreti' adýyla bir talepte bulunuyorsa, illegal bir iþ yapýyordur ve bizim haberdar olmamýz durumunda gerekli uyarýlarý yapacaðýz. Ama bu bir þehir efsanesi haline dönüþtü. Kayýt hakký olmadýðý halde bir okul müdürüne gidip baský yapýp, sonrasýnda da bunu 'kayýt ücreti istediler' gibi sunmalarý çok doðru deðil. Çünkü zaten kaydýmýzýn prosedürü belli. O prosedür dýþýnda, o adres dýþýnda herhangi bir öðrencinin herhangi bir okula kayýt yaptýrmasý mümkün deðil. Böyle bakýnca ne için ücret istemiþ olabilir? Biraz önce söylediðim gibi ya þube tercihi ya öðretmen tercihi konusunda bu tür tartýþmalar yaþanabilir. O da velilerin 'Benim çocuðumu illa þu sýnýfa yazdýrmak istiyorum, illa bu öðretmene yazdýrmak istiyorum' dediðinde ortaya çýkabilecek problemler."
Tekin, "Bir veli o ilçede meþhur bir öðretmen duydu. Onu seçmenin de önü kapalý mý?" sorusunu, "Kapandý. Adresi o okulda olsa dahi seçemez." þeklinde yanýtladý.
Bakanlýkta ilgili genel müdürlükteki personelin, 84 aylýk çocuk ile 67, 68, 69 aylýk çocuðun ayný sýnýfta o denklemi ve dengeyi kurmasýna iliþkin çalýþma yaptýðýný dile getiren Tekin, þöyle devam etti:
"Çocuðun ay olarak okula baþlama yaþý, cinsiyeti ve biraz önce söyledim diðer parametreler ýþýðýnda çocuklarýmýzýn sýnýflara dengeli daðýlýmý ve öðretmen atamasýnýn da o sýnýflara, þubelere öðretmen atamasýnýn da yine merkez sisteminde yapýlacaðý bir yapý kurulmuþ oldu. Gidip de okul müdürlerimize 'Benim çocuðumu illa þu öðretmene yazdýrýn veya þu þubeye ben çocuðumu yazdýrmak istiyorum' gibi ýsrarlarýn bir anlamý yok. Çünkü orada okul müdürlerimizin bir inisiyatifi yok, tamamen merkezden yapýldý. Okul müdürlerimize bu þekilde ýsrar ettiklerinde okul müdürlerimiz doðal olarak 'Biz yapmýyoruz' diyeceklerdir. Gerçekten onlar yapmadýlar. Biz artýk onlarý merkezden yapýyoruz. Bu tartýþmalarýn da önüne geçmiþ olduk. Hem de pedagojik açýdan daha dengeli bir sýnýf ortamý oluþturmaya çaba sarf ettik."
Türkiye'de 22 bin 546 özel okul bulunduðunu belirten Tekin, bu özel okullar içerisinde fahiþ fiyat artýþlarý yapan okul sayýsýnýn çok sýnýrlý olduðunu dile getirdi.
Belli sayýdaki okulun eðitim ücreti için fahiþ kabul edilebilecek artýþlar yapýnca sanki bütün özel okullar ayný þeyi yapmýþ gibi algýlandýðýný ifade eden Tekin, þunlarý söyledi:
"Orada özel okullarýmýzýn hakkýný korumamýz lazým. Biz özel okullarý temsil eden derneklerle dört ayrý dernekle de sýk sýk görüþüyoruz. Bu anlamda kendi içlerindeki denetimleri yapmalarýný da kendilerinden istiyoruz. Özel okullarýn büyük çoðunluðunda bu bahsettiðiniz artýþlar yok. Ancak istisna olarak çok az sayýda özel okulda bu artýþlar oldu, onlarý da biz zaten 'enflasyon artý yüzde 5' oranýnda zam yapma haklarý var, ara sýnýflar yani kayýtlý öðrenci için. Çünkü alacaðý hizmetle ilgili bir sözleþme yapýlmýþ. Biz o sözleþme üzerinden 'yüzde 5 zam yapabilirsin' diye söyledik büyük oraný da uydu. Yeni kayýtlý öðrencilerle ilgili ise orada özel okullar bu hizmetin bedeli olarak velilerden istedikleri rakamlar konusunda da yine bizim bu anlamdaki karþýlýklý görüþmelerimizde ortaya çýkan rakamlara uydular. Pandemi sürecinde eðitim-öðretim ücretlerinden istedikleri artýþý elde edemeyen okullarýn, kýrtasiye, kitap, kýyafet, yemek, etüt ve benzeri konularda oradaki açýklarýný kapatmak için oralarý biraz aðýrlýk vermiþlerdi, onu da yine oturduk kendileriyle konuþtuk."
- "DERS KÝTAPLARININ OKUTULMASINI ZORUNLU HALE GETÝRDÝK"
Bu anlamda ciddi denetimler yaptýklarýný kaydeden Tekin, özellikle yardýmcý kaynaklar baþta olmak üzere kitaplarla ilgili yaptýklarý denetimlerde, sýkýntýlý bir fiyat politikasý belirleyen özel okullara mevzuattaki yaptýrýmlarý uyguladýklarýný anlattý.
Bakan Tekin, "Orada da asgari ücretin 10-20 katý ve üçüncüsünde de kapatma var, bu cezalarý uyguladýk, uygulamaya da devam edeceðiz. Bu yýl hem yeni bir müfredatýn baþlangýcý açýsýndan hem de bu tür tartýþmalarý ortadan kaldýrmak adýna biz özel okullarýmýzda resmi, Talim Terbiye Kurulu Baþkanlýðýmýzýn onayladýðý ders kitaplarýnýn okutulmasýný zorunlu hale getirdik. Ders kitaplarýný biz zaten okullara göndermiþ olacaðýz, onlar da öðrencilerle paylaþmýþ olacaklar, ilave ders kitabýna ihtiyaçlarý yok." ifadelerini kullandý.
- "ÖZEL OKULLARA TAVÝZ VERMEYECEÐÝZ"
Ders kitaplarýnýn, çocuklarýn hem eðitim-öðretim süreçleri hem de üniversiteye giriþ açýsýndan öðrencileri en iyi þekilde hazýrlayacak içerikte olduðunu vurgulayan Tekin, ÖSYM'nin soru bankasýný ders kitaplarý ve müfredat üzerinden oluþturduðunu söyledi.
Bakan Tekin, "Dolayýsýyla çocuklarýmýz özel okula gitse dahi ilave baþka ders kitabýna ihtiyacý yok. Ýhtiyaç duyduðu diðer yardýmcý materyalleri de biz EBA üzerinden paylaþýyoruz. Ben büyük oranda çocuklarýmýzýn bu ihtiyaçlarýný giderdiðimizi düþünüyorum, velilerimize de bu vesileyle bunu bir kez daha hatýrlatmýþ olayým; özel okullara bu konuda taviz vermeyeceðimizi de buradan hatýrlatmamýz gerekiyor." dedi.
"Yemek, kýyafet, kitap ve etüt ücretlerindeki artýþa iliþkin mevzuata yeni bir madde getirilip getirilmeyeceði" sorusu üzerine Tekin, bunlarýn sadece Bakanlýðýnýn inisiyatifinde olan bir konu olmadýðýný; kýrtasiye, kýyafet, servis, yemek konusunun Ticaret Bakanlýðý tarafýndan denetlenmesi gereken bir alan olduðunu ve ilgili bakanlýðýn bu konudaki denetimlerini yapacaðýný dile getirdi.
- "RESMÝ YA DA ÖZEL OKULLAR ARASINDA KALÝTE AYRIMI GÜTMEYÝ DOÐRU BULMUYORUM"
Bakan Tekin, "özel okullarýn Türk Milli Eðitim Sistemine katkýsý, sýnav baþarýsý, özel okullarýn daha iyi eðitim verdiðine iliþkin algýlarýn Türk toplumunda yaygýn olduðu ve buna iliþkin deðerlendirmesine" dair soruya þu yanýtý verdi:
"Ben resmi ya da özel okullar arasýnda kalite, nitelik ve benzeri bir ayrým gütmeyi doðru bulmuyorum. Hepsinin büyük oranda ayný standartta eðitim-öðretim verdiklerine inanýyorum. Fakat hepimizin çocuklarý kendisi açýndan, hepimiz açýsýndan çok deðerli ve çocuðunuzun en iyi þekilde yetiþmesi için alacaðýnýz hizmetin türünü farklýlaþtýran bir tabloyla karþý karþýyayýz. Ýþte çocuðunuzun yabancý dil konusunda bakanlýðýn çizdiði profilin dýþýnda ilave olarak farklý bir eðitim olmasýný istiyorsanýz, yabancý bir okula veya yabancý dile önem veren baþka bir okula, yahut farklý sportif alanlarda faaliyet gösteren özel okul gruplarýmýz var. Yani sizin çocuðunuz için almayý düþündüðünüz hizmete göre özel okul gruplarý var. Herkes özel okula çocuðunu gönderirken farklý parametrelerle gönderiyor. Ben hani 'devlet okullarý daha iyi, özel okullar daha kötü' ya da 'özel okullar çok iyi, devlet okulu...' Bu ayrýmý doðru bulmuyorum. Hepimiz çocuklarýmýzla ilgili farklý bir beklenti içerisindeyiz. Siz bu beklentinize cevap verebilecek bir okula çocuðunuzu kaydediyorsunuz."
Türkiye'deki özel okul sektörünün büyük oranda bu anlamda sorumluluklarýnýn bilincinde hareket eden yapýlar olduðuna iþaret eden Tekin, özel okullara kamusal anlamda üzerlerinden "yük alan paydaþ" olarak baktýklarýný ifade etti.
Özel okullara iliþkin ücret ve eðitim kalitesi denetimi konusunda Bakanlýðýnýn etkin rol üstlendiðini kaydeden Tekin, pandemi sürecinde yaþananlarý ve Kahramanmaraþ merkezli depremlerle de özel okul sektörünün sýkýntýlar yaþadýðýný kabul etmeleri gerektiðini vurguladý.
Bakan Tekin, "Piyasa kendi içinde bir düzene giriyor þu anda. Ýçinde bulunduðumuz eðitim-öðretim yýlýnda hem özel okuldaki çocuklarýmýzýn eðitim-öðretim ücreti açýsýndan hem yemek ve kýyafet açýsýndan hem de özel okulda çalýþan öðretmen arkadaþlarýmýzýn ücretleri açýsýndan daha da dengeli bir noktaya geldiðimizi düþünüyorum. Biraz önce bahsettiðim zorluklarýn yavaþ yavaþ aþýldýðý bir döneme girdik. Ben o anlamda özel okullarýn Milli Eðitim Bakanlýðýyla koordineli biçimde hizmetlerini yürüttüðünü düþünüyorum." þeklinde konuþtu.
Geçen yýl uygulanmaya baþlanan liselerde devamsýzlýk affýnýn kaldýrýlmasýnýn ve sýnýf tekrarýnýn getirilmesinin sonuçlarýna dair soruyu cevaplayan Tekin, öðrencilerin kayýtlý olduðu okullara devamlarýný saðlamanýn Bakanlýk olarak ana gündemlerinden biri olduðunu söyledi.
Bakan Tekin, düzenlemeyle beraber açýk liseye geçiþleri sýnýrlandýracak bazý adýmlar attýklarýný da hatýrlatarak, þöyle devam etti:
"Nihayetinde hem açýk lise konusunda hem de devamsýzlýk konusunda kararlý duruþumuz neticesinde saðlýklý bir sonuç elde ettiðimizi görüyoruz. Rakamlara baktýðýmýzda, hem açýk liseye geçiþler ciddi oranda azaldý hem de mesela sadece orta öðretim düzeyinde devamsýzlýk, geçtiðimiz yýla oranla yüzde 15 civarýnda azaldý. Ben orada da hala çocuklarýmýzýn, gençlerimizin 'Bakanlýk af yapar' beklentisiyle devamsýzlýk yapan öðrenciler olduðunu düþünüyorum. Bu yaz özellikle her bulunduðumuz ortamda da söyledik, devamsýzlýkla ve sýnýf tekrarýyla ilgili bir af gündemimizde yok, olmayacak. Bu yazki kararlý duruþumuzun önümüzdeki eðitim öðretim yýlýnda devamsýzlýkla ilgili rakamlarý daha da düþüreceðine inanýyorum."
Tekin, orta öðretimde devamsýzlýðýn yüzde 15 azaldýðýný hatýrlatarak, ilkokul ve ortaokullarda bu oranýn çok daha fazla azaldýðýný kaydetti.
Devamsýzlýk konusunda da sýnýf tekrarý konusunda da kararlý olduklarýný vurgulayan Tekin, "Bu kararlýlýðýmýzý bu yýl ortaya koyduktan sonra önümüzdeki yýl ben çok daha saðlýklý bir sonuç elde edeceðimize inanýyorum." dedi.
Tekin, Bakanlýðýn mesleki eðitim alanýnda açýkladýðý "istihdam odaklý" eðitim modeli hakkýndaki soruyu þöyle cevapladý:
"Mesleki ve teknik eðitim, 28 Þubat'ýn Türkiye'de oluþturduðu tahribatýn en keskin sonuçlarýný görüldüðü alanlardan bir tanesi. Hatýrlarsanýz katsayý uygulamasý sebebiyle mesleki ve teknik eðitim liselerimizdeki çocuklarýmýz, o katsayýnýn yarattýðý olumsuzluk ortamýnda lisans eðitimlerine devam edememiþlerdi. Oradan hem meslek liselerimiz hem de imam hatip liselerimiz ayný durumla karþý karþýya kalmýþtý. Öðrenci sayýsý ciddi biçimde azaldýðý gibi kamuoyundaki imajlarý ve algýlarý da negatif etkilenmiþti. Hal böyle olunca Türkiye'deki iþ dünyasý bu konudaki þikayetlerini sýk sýk dile getirmeye baþlamýþlardý."
2013 yýlýndan itibaren bu konuda çok ciddi adýmlar atýldýðýný belirten Bakan Tekin, þöyle devam etti:
"Hatýrlarsanýz önce meslek lisesindeki öðrencilerimizin staj ya da iþ yeri eðitimleriyle ilgili olarak pozisyonlarýna göre asgari ücretin yüzde 50'si ve yüzde 30'u oranýnda gençlerimize ücret vermeye baþladýk. Bir sonraki adým, yine sahadan gelen talepler doðrultusunda oradaki gençlerimiz, iþ yeri kazalarý ve meslek hastalýklarýna karþý sigortalý hale getirildi. Bu da çok önemli bir adamdý. Meslek liselerinde 'tematik meslek liseleri' uygulamasýna baþlamýþtýk. Bu da meslek liseleri açýsýndan çok önemli adýmlar.
Meslek liselerini tematik hale getirirken, proje okul formatýna dönüþtüren, sadece teorik eðitim deðil, sahada bu konuda yetkin çalýþanlarýn da okullarda eðitim verdiði bir model oluþturmuþtuk proje okullar üzerinde. Akabinde özellikle liselerin son iki yýlýndaki çocuklarýmýzýn zorunlu eðitim ihtiyaçlarýný veya zorunlu eðitimle ilgili sorunlarýný çözmek açýsýndan Mesleki Eðitim Merkezleri (MESEM) kurgulanmýþtý ve çocuklarýmýz iþ yeri eðitimleriyle beraber ayný zamanda zorunlu orta öðretimlerini de tamamlamýþ olacaklardý."
- "NÝTELÝKLÝ ÝÞ GÜCÜ ÝÇÝN SEKTÖRLE BERABER CÝDDÝ ADIMLAR ATIYORUZ"
Tekin, geçen yýl yaz aylarýndan itibaren Bakanlýk yetkililerinin Türkiye'yi il il dolaþtýðýný bildirerek, þu ifadeleri kullandý:
"Valilerimizin baþkanlýðýnda, Ýl Ýstihdam Kurullarý dediðimiz yapýlarla sektör temsilcileriyle toplantýlar yapýldý ve ihtiyaç duyulan elemanlarýn niteliðiyle ilgili ne tür eðitim vereceðimize dair tablolarý ortaya çýkardýk. Yani sektör açýsýndan Erzurum'da nasýl, Samsun'da nasýl bir ihtiyaç söz konusu, buna göre biz hem okullarýmýzdaki alan ve programlarýmýzý revize ettik hem de 10 Aðustos tarihi itibarýyla Sayýn Cumhurbaþkanýmýzýn imzasýyla 'Mesleki ve Teknik Eðitim Politika Belgesi yayýmlandý. Orada da bu konuda attýðýmýz adýmlarý çok daha ileriye taþýdýk. Sektör içi okul, sektöre entegre okul, bölge okulu, organize sanayi bölgeleri içerisinde pansiyonlu okullar gibi bir sürü yeni model sunduk. Burada istediðimiz þey, elemana ihtiyaç duyan sektörle eleman yetiþtiren meslek liselerimizi bir araya getirerek ortak bir noktada bu eleman ihtiyacýný giderecek tedbirleri almak. Bu konuda da çok yoðun bir talep ortaya çýktý."
Bununla ilgili bir baþka adýmlarýnýn olduðunun bilgisini de veren Tekin, "Ortaokullarýmýzda, 7. ve 8. sýnýflarda, çocuklarýmýzýn bu anlamdaki mesleki becerilerini, yeteneklerini test etmek üzere 'zanaat atölyeleri' oluþturuyoruz. Mesleki ve Teknik Eðitim Liseleri bünyesinde ortaokullar açmaya baþlýyoruz. Dolayýsýyla bu anlamdaki nitelikli iþgücünün yetiþmesi açýsýndan sektörle beraber, onlarý bir paydaþ olarak görerek ciddi adýmlar atýyoruz." diye konuþtu.
- "MESLEK LÝSELERÝNÝN ÝTÝBARINI VE ÝMAJINI DÜZELTECEK ADIMLAR"
"Sayýn Bakan burada sanki bir imaj problemi var. Çünkü sektörlerin ihtiyacý var, eðitim sistemimiz sektörlerin ihtiyacýný karþýlayacak nitelikte esasýnda. Fakat genel olarak çok gelir kazanmalarýna raðmen eðitim sistemimizde ve ülkemizde meslek liseli olmaya iliþkin imajýn güçlenmesi mi gerekiyor?" sorusuna Tekin, þu yanýtý verdi:
"Bu çok doðru. 28 Þubat'tan mevzuyu baþlatma sebebim de bu. O alan 28 Þubat tarafýndan açýkçasý kirletildi ve meslek liseleri ciddi bir imaj kaybýyla karþý karþýya. 28 Þubat'ýn yarattýðý tahribatý ortadan kaldýracak tedbirler alýyoruz. Aldýðýmýz tedbirlerden bir tanesi de burasý. Meslek liselerinin yeniden itibarýný ve imajýný düzeltecek adýmlar atmaya çaba sarf ediyoruz. Bu konuda da özellikle sektörden talebim, meslek liselerinin imajlarýný düzeltecek çalýþmalarý da gündemlerine alarak hareket ederlerse çok da mutlu olacaðýz. Kamuoyundaki algýyý da bu anlamda düzeltmiþ oluruz inþallah."
Bakan Tekin, "Sektörle eðitimi aslýnda entegre ediyorsunuz, burada tabii istihdam konusu gündeme geliyor. 'Biz önümüzdeki 5 yýlda meslek lisesi üzerinden istihdamý þu kadar artýrmayý düþünüyoruz' gibi bir projeksiyonunuz var mý?" sorusu üzerine iþ dünyasýyla bu tür protokolleri yaparken onlarýn arzu ettiði nitelikte öðrenciler yetiþtirmeyi vadettiklerini, onlardan tek beklentilerinin de yetiþen çocuklarýn, gençlerin istihdamýnýn gündeme alýnmasý olduðunu söyledi.
Bu çerçevede mesleki bir yetkinliði olan kiþinin kazandýðý aylýk ücret, günlük ücret üzerinden yapýlan hesaplamalarýn kamuoyunda tartýþýlmasýný olumlu bulduðunu ifade eden Bakan Tekin, "Meslek lisesi mezunu çocuklarýmýz gençlerimiz ciddi ekonomik bir döngüyle karþý karþýyalar. Daha rahat iþ buluyorlar." dedi.
Bakan Tekin, bunun politika belgesinde de vurguladýklarý konulardan biri olduðunu aktararak, "Mesela meslek lisesi mezunu çocuk mesleðiyle ilgili iþ yaparken asgari ücretin yüzde 30'u üzerinden bir ücretle çalýþmasý da bizim buradaki projeksiyonlarýmýzdan bir tanesi." diye konuþtu.
Tekin, sektörün meslek liselerinden yetiþenleri istihdam ettiðini, bu anlamda çok saðlýklý bir iliþki yürüttüklerini, bundan sonraki sürecin daha saðlýklý olacaðýný düþündüðünü belirterek, "Mesleki ve teknik eðitim liselerinin yeni yapýlanmalarý içerisinde sektör kendi ihtiyaç duyduðu elemaný belki kendi iþ yerinde kendi istediði profilde yetiþtirmiþ de olacak. Bu da onlar için ciddi bir avantaj olacak." deðerlendirmesini yaptý.
- "DAHA ERKEN YAÞLARDA..."
"Temel eðitimde, ilköðretimde tematikleþme görüyoruz. Spor okullarý olsun, sanat okullarý olsun. Burada amaçlanan þey tam olarak nedir? Lise düzeyine gelen öðrenci meslek liseleriyle ayrýþabiliyor, tematikleþebiliyor, bununla ilgili amaç nedir acaba?" sorusuna karþýlýk Bakan Tekin, "Belli alanlar bilhassa sanat ve sporla ilgili konularda ve el becerilerinin geliþmesi konusunda bizdeki ortaöðretim baþlangýç yýlýnýn yaþ periyodu çok örtüþmüyor. Yani daha erken yaþlarda çocuklarýmýzýn bu yeteneklerinin keþfedilip ona göre eðitim almasý bizim arzumuz." dedi.
Buradan hareketle de bu yýl ilk örneðini Ankara'da müzik ilkokulu, müzik ortaokulu ve müzik lisesi olarak açtýklarýný aktaran Tekin, sözlerini þöyle sürdürdü:
"Daha küçük yaþlarda bu anlamda yetenekli çocuklarýmýzý tespit edip onun yeteneklerine göre eðitimlerini yürütelim diye. Ayný þey meslek liseleri için biraz önce söylediðim gibi devam ediyor. Ýnþallah orta vadede belki önümüzdeki günlerde spor, sportif yetenekler konusunda özellikle bizim spor liselerimiz var ama takdir edersiniz ki 14-15 yaþýnda keþfettiðiniz bir çocuðu daha erken yaþlarda keþfedip ona göre... Her spor dalýnýn gerektirdiði vücut yapýsý, çeviklik veya düþünme yapýsý daha küçük yaþlarda çocuklara verilirse daha baþarýlý olacaðýný düþünüyorum."
Tekin, Gençlik ve Spor Bakanlýðý ile koordineli çalýþtýklarýný belirterek, 2014'teki proje okul kavramýndan sonra Riva'da futbol lisesi açtýklarýný, Ankara'da voleybol lisesi, basketbol lisesi bulunduðunu ifade ederek, "Bunlarýn ortaokullarýný da açmanýn doðru olacaðýný düþünüyorum. Önümüzdeki dönemde bunu da gündemimize alacaðýz." diye konuþtu.
- "YAKINDA NETÝCELENECEK"
Sportif eðitimle normal eðitimi daha erken yaþlarda baþlatan Çin'in, uluslararasý organizasyonlarda madalya sayýsýnýn arttýðýný dile getiren Tekin, þunlarý kaydetti:
"Ben de müsteþarlýk yaparken bu konuya çok odaklanmýþtýk. Hayalimiz, spor liselerini hem tematik hale getirmek hem de ortaokuldan baþlatmaktý. Kýsmen tematik hale getirdik. Tematik hale getirirken de þunun altýný çizeyim, Milli Eðitim Bakanlýðý spor eðitimi vermez, biz veremeyiz ama spor eðitimi veren bir yapýyla ortak çalýþabiliriz. Kim burasý? Ýlgili federasyonlar. Futbol Federasyonuyla ortak futbol lisesi, Voleybol Federasyonuyla voleybol lisesi. Þimdi Basketbol Federasyonuyla yine birlikte bir çalýþmamýz var. Ýnþallah yakýnda o da neticelenecek. Federasyonla ortak Ýstanbul'da bir basketbol lisesi daha."
Bakan Tekin, bunu ortaokul düzeyine indirmeyi hedeflediklerini vurgulayarak, "Þu anda hedefimiz müzik, sanat, spor ve meslek liselerinde çocuklarýmýzýn bu anlamdaki beceri ve yeteneklerini daha erken yaþlarda keþfedip onlara uygun eðitim süreci planlamak." dedi.
Fransýz okullarýyla ilgili yaþanan yasal statü tartýþmalarla ilgili deðerlendirmesi sorulan Bakan Tekin, Türkiye'de legal koþullara uyarak kurulmuþ ve eðitim öðretim hayatlarýný bu þekilde devam ettiren bütün okullara karþý hukukun gerektirdiði uygulamayý yürüttüklerini vurguladý.
Bu okullara çok yardýmcý olduklarýnýn altýný çizen Tekin, þöyle devam etti:
"Bu okullar kimler? Bu okullar Lozan'daki tanýmlamalara göre kurulmuþ azýnlýk okullarýmýz mesela. Türkiye'deki Ermeni vatandaþlarýmýzýn, Rum vatandaþlarýmýzýn, Musevi vatandaþlarýmýzýn, Süryanileri ekledik, onlarýn okulu var, bu vatandaþlarýmýzýn kurduklarý okullara, TEOG sürecinde de, hem bu okullarýn ders kitabý dahil olmak üzere bütün ihtiyaçlarýný giderdik hem bu okullardaki öðrencilerimizin LGS ve TEOG'daki din, kültürü ve ahlak bilgisi dersiyle ilgili sorularýný bu okullardan aldýk. Kendi dini inançlarýna göre sorular sordular. Orada, dünyadaki bütün ülkelere demokratik açýdan örnek olabilecek bir uygulama içerisindeyiz. Bir kere bunun altýný çizmemiz lazým."
Konunun ikinci bir boyutunun olduðuna iþaret eden Tekin, "Lozan mektuplarý" olarak bilinen ve ilgili ülkelerle Türkiye Cumhuriyeti devletinin ilgili makamlarý arasýnda yapýlan yazýþmalara göre kurulmuþ yabancý okullarýn bulunduðunu aktardý.
Bu okullarýn da Lozan mektuplarýna göre kurulduðu için yasal statülerinin olduðunu, sistemin içerisinde yer aldýðýný vurgulayan Tekin, "Bu okullarla ilgili hem denetim hem de denklikle ilgili süreçlerimizi yürütüyoruz. Orada da bir sorunumuz yok." diye konuþtu.
Tekin, 1940'lý yýllardan itibaren bazý ülkelerin Türkiye'de Lozan mektuplarýndaki okullar dýþýnda da okullar açtýklarýný belirterek, þunlarý anlattý:
"Hukuki olarak özel öðretim kurumu olarak bizim sistemimize dahil olmadýklarý için bu okullara devam eden öðrenciler, zorunlu eðitim dýþýnda kabul ediliyor. Biz görmüyoruz bu çocuklarý, bizim sistemimizde yok. Biz daha önce bu okullarla, Fransýz okullarý da bunun içerisinde, bunlarla yürüttüðümüz müzakerelerde, bize okullardaki Türk öðrencilerin isimlerini dahi vermediler. Öyle bir süreci yaþadýk."
Süreçte bu okullardan "Eðer siz bizden bu okullara yasal statü kazandýrmamýzý istiyorsanýz, biz de bunun karþýlýðýnda özellikle Fransa ve Almanya için geçerli, burada çok sayýda vatandaþýmýz yaþýyor, ikisinde toplam 5-6 milyonun üzerinde bir nüfusumuz var, buradaki vatandaþlarýmýzýn çocuklarýnýn Türkçe ve Türk kültürü eðitimlerinde bize yardýmcý olun." þeklinde talepte bulunduklarýný dile getiren Tekin, her yurt dýþý seyahatlerinde bu ülkelerden þikayet aldýklarýný aktardý.
"Bizim aslýnda mütekabiliyet gibi bir talebimiz yok burada normal koþullarda. Yani buradaki iki okula karþýlýk orada iki okul açmak deðil." diyen Bakan Tekin, "Oradaki çocuklarýmýzýn bu anlamdaki problemlerini gidermek istiyoruz. Sistemin içerisinde bu derslerin çocuklarýmýz tarafýndan rahatlýkla alýnabileceði, Türkçe, Türk kültürü derslerinin alýnabildiði bir ortam istiyoruz." ifadelerini kullandý.
- "FRANSIZLARLA YAPTIÐIMIZ GÖRÜÞME GAYET POZÝTÝF BÝR NOKTAYA EVRÝLDÝ"
Bakan Tekin, Milli Eðitim Bakanlýðýnda müsteþarlýk görevi sýrasýnda konuyu bu okullarla konuþtuklarýný ve o dönemde gündeme "iki ülke arasýnda problemi çözecek uluslararasý bir sözleþme"nin geldiðini bildirdi.
Uluslararasý sözleþmeyle kurulan bir okulun mevzuata göre yasal bir okul olacaðýný vurgulayan Tekin, "Dolayýsýyla buralara giden öðrencilerimizin denklik dahil bir sorunu kalmamýþ olacak." dedi.
Tekin, müsteþarlýk yaptýðý tarihlerde bu okullarýn "Biz hemen baþlýyoruz sürece" dediklerini ifade ederek, sözlerini þöyle sürdürdü:
"O tarihlerde bu görüþmeler bir noktaya geldi. Bakan olarak tekrar göreve geldiðimde ayný problemi tekrar gündeme getirdiðimizde bize þu söylendi: 'Hemen baþlayalým, yarýn yapalým.' Bu artýk kaldýrýlabilecek bir þey deðil, yani bu iyi niyetli deðil. Buradan hareketle biz kendilerine resmi yazý yazdýk, geçtiðimiz 2023 yýlýnýn sonlarýnda ve bu okullarýn legal bir statülerinin olmadýðýný, bu okullara Türk öðrenci kayýt yapmalarýnýn mümkün olmadýðýný kendilerine ifade ettik.
Þu an geldiðimiz noktada, bu okullara yeni öðrenci kaydý kabul etmiyoruz. Ne zamana kadar? Uluslararasý bir sözleþme yapýp bu okullara hukuki statü kazandýrýncaya kadar ki onu kazandýrdýðýmýzda, bunun karþýlýðýnda yurt dýþýnda yaþayan Türk vatandaþlarýnýn çocuklarýyla ilgili, onlarýn eðitim öðretim süreçleriyle ilgili bizim de masaya koyduðumuz, sözleþmeye koymak istediðimiz taleplerimiz var. Bunlar karþýlandýðýnda, bu sözleþme imzalandýðýnda bu okullar yasal statüye kavuþmuþ olacaklar. Fransýzlarla yaptýðýmýz görüþme gayet pozitif bir noktaya evrildi."
Tekin, bu süreçte kendilerine destek olan Dýþiþleri Bakanlýðý yetkililerine ve Cumhurbaþkaný Baþdanýþmaný Akif Çaðatay Kýlýç'a teþekkür etti.
Bakan Tekin, "Nihayetinde Fransa ile geldiðimiz nokta; '6 ay içerisinde bir uluslararasý sözleþme imzalama noktasýna gelmiþ olacaðýz' dediler. Tabii biz bunun takipçisi olacaðýz, fakat bu sözleþme imzalanýncaya kadar okula yeni öðrenci kaydýna da müsaade etmeyeceðiz." açýklamasýnda bulundu.
Türk vatandaþlarýnýn legal okullara devam etmek zorunda olduðunun altýný çizen Tekin, "Türkiye Cumhuriyeti devletinin Milli Eðitim Bakaný olarak Türk çocuklarýnýn bizim sistemimizdeki legal okullara devam etmesini istiyorum. Almanya ile de ayný süreç yürüyor. Baþka örnekleri de var bunun. Pakistan okulu da vardý, Pakistan ile de sözleþme belli bir noktada yürüyor. Bu arada Suudi Arabistan'da Mekke ve Medine'deki okullarýmýz kapanmýþtý. Suudi yetkililerle yaptýðýmýz görüþmelerin neticesinde oradaki okullarýmýz da bu yýl itibarýyla eðitim öðretime baþlamýþ olacaklar. Bu da güzel bir geliþme." ifadelerini kullandý.
- "AÝLENÝN EÐÝTÝM ÖÐRETÝM SÜREÇLERÝNDEKÝ ETKÝSÝ YÜZDE 50"
Bakan Tekin, eðitim öðretim süreçlerine hazýrlýk için 4 genelge yayýmlandýðýný ve genelgelerin ortak 3 ana hedefinin olduðunu aktararak, hedefleri Türkiye Yüzyýlý Maarif Modeli'nin uygulanmasý, mesleki ve teknik eðitim ile eðitim öðretim süreçlerinde velilerin de yer almasý þeklinde sýraladý.
Öðretmenlere kamuoyunda çok yüklenildiðini ifade eden Tekin, þöyle konuþtu:
"Çocuðunuzu okula yazdýrýyorsunuz, anne baba iþ yoðunluðu ve benzeri sebeplerle doðru dürüst çocuðuna anne babalýk yapmýyor. Öðretmeninden çocuðuna hem anne olmasýný istiyorsunuz hem babalýk yapmasýný istiyorsunuz hem belki kardeþ, abla, aðabey... Þimdi bir öðretmene bu kadar fazla toplumsal rol yükleyip, bu kadar fazla toplumsal rolün gerektirdiði þeyleri öðretmenden beklemek bu anlamda çok doðru deðil. Ben öðretmen arkadaþlarýmýzý bu anlamda bu kadar büyük sorumluluðu büyük bir özveriyle yürüttükleri için takdir ediyorum."
Akademik çalýþmalarýn, eðitim öðretim süreçlerinde öðretmenin ve okulun rolünün yüzde 50 olduðunu gösterdiðini aktaran Tekin, geriye kalan yüzde 50'de ise ailelerin etkisinin bulunduðunu belirtti.
Tekin, bu yýl ailelerin çocuklarýn eðitiminde öðretmenlere destek olmasýný istediklerine iþaret ederek, þu ifadeleri kullandý:
"Eðitim öðretim süreçlerine ailenin daha fazla katký verdiði bir yýl olsun istiyoruz. Çocuklarýmýzýn okuma alýþkanlýðýný kazanmak istiyorsak evde beraber çocuklarýmýzla okuma saatleri yapalým. Çocuklarýmýzýn dijital baðýmlýlýðýyla mücadele etmesini istiyorsak hep beraber mücadele edelim. Obeziteyle mücadele etmesini istiyorsak çocuklarýmýzla en azýndan günde belli oranda fiziki aktiviteyi beraber yapabileceðimiz ortamlarýmýz olsun istiyoruz. O yüzden de biz bu yýl, okul-öðretmen-aile iliþkisini daha güçlendirecek adýmlar atalým istedik."
- "VELÝLERLE BÝRLÝKTE HAREKET ETMÝÞ OLACAÐIZ"
Bakan Yusuf Tekin, okul ile aile iþbirliðini güçlendirmek amacýyla oluþturulan "Velivizyon" platformuna iliþkin de açýklamalarda bulundu.
Platformda velilerle mini diziler, belli akademik çalýþmalar ve uygulamalarýn paylaþýlacaðýný dile getiren Tekin, "Okul yöneticilerimizden istediðimiz þey, eðitim öðretim baþladýktan hemen sonra yapýlacak ilk veli toplantýsýnda oluþturduðumuz bilimsel verileri de velilerle paylaþarak, 'Buyurun gelin birlikte çocuklarýmýzýn eðitim öðretim sürecinde sorumluluklarýmýzý yerine getirelim' diye bir davette bulunacaðýz." þeklinde konuþtu.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakaný Mahinur Özdemir Göktaþ ile beraber bu yýl ilk defa okula baþlayan çocuklara ve velilere yönelik ortak bir etkinlik planlamasý yaptýklarýný hatýrlatan Tekin, þunlarý kaydetti:
"2024-2025 eðitim öðretim yýlýnda üzerinde odaklanacaðýmýz önemli baþlýklardan bir tanesi bu iliþkinin saðlýklý kurulmasý. Eðer saðlýklý kurabilirsek herkes üstüne düþen sorumluluklarý yerine getirirse hem öðretmen arkadaþlarýmýzýn sorumluluklarý azalacaðý için asýl yüklenmesi gereken toplumsal rolü daha saðlýklý yapabilecek zamanlarý olacak hem de aile, ebeveyn, toplumda kendi üstüne düþen sorumluluklarýn farkýnda olarak hareket etmiþ olacak. Neticesinde de bu çocuklarýmýzýn akademik baþarýlarýnýn uluslararasý akademik çalýþmalarda da verilen yüzde 50'nin üzerinde bir çýtayý yakalamak için velilerle birlikte hareket etmiþ olacaðýz."
Cumhurbaþkaný Recep Tayyip Erdoðan'ýn Baþbakanlýðý döneminden itibaren yaklaþýk 800 bin öðretmen atamasý yapýldýðýný bildiren Tekin, öðretmen baþýna düþen öðrenci sayýsýnda uluslararasý göstergeler açýsýndan pozitif noktaya gelindiðini, bunun takdire þayan olduðunu söyledi.
"Öðretmen ihtiyacýmýz var mý? Var.... Anlýk olarak ne kadar öðretmene ihtiyacýmýz olduðu yer deðiþikliði takvimi ve süreçlerinden sonra netleþmiþ olur." diyen Tekin, bu yýl öðretmenlerin yer deðiþikliði taleplerinin neredeyse tamamýný karþýlayabilecek bir süreç yürüttüklerini anlattý.
Öðretmen doluluk oranlarýna iliþkin soruya Tekin, "Ýhtiyacýmýz açýsýndan þu anda yüzde 95'e yakýn öðretmen normumuz dolu." dedi.
Tekin, geçen yýl yapýlan atamalarýn ardýndan bu yýl da 20 bin öðretmen atamasý ile ilgili süreci yürüttüklerini hatýrlattý.
Bu sürecin baþýndan itibaren mülakatlarla ilgili olarak "Velinin emaneti olarak aldýðýmýz çocuðu emanet edebileceðim öðretmeni en iyi þekilde seçmek noktasýndayým" ifadelerini kullandýðýný aktaran Tekin, "Mülakat konusunda ýsrarcý olmamýn sebebi de bu. Baþýndan beri, bu sürecin içerisine torpil, referans, adam kayýrmacýlýk ve benzeri bir þey asla karýþtýrmayacaðýz ama bize çocuðunu emanet eden veliyi en iyi öðretmenle karþý karþýya býrakmak, buradaki yaklaþýmým buydu." ifadelerini kullandý.
Buradan hareketle de öðretmen adaylarýnýn mülakatlarýný "deneme tarzý bir ders" þeklinde kurguladýklarýný hatýrlatan Tekin, öðretmenlerin akýllarýna gelebilecek, adaletsizlik ya da hukuksuzluk algýsý ortaya çýkarabilecek bütün ihtimalleri kapatabilecek tedbirleri de aldýklarýný vurguladý.
- "ÝPTAL EDÝLÝRSE YÜZDE 100 MÜLAKATLA ALACAÐIZ"
"Ben dahil hiç kimse, hangi öðretmen adayýnýn hangi jüride sýnava gireceði, jürisinde kimin bulunacaðý, jüri üyelerinin de mülakata aldýðý adayý bilmeyeceði bir mekanizma oluþturduk." diyen Tekin, tamamen sanal ortamda oluþturduklarý kodlamalar üzerine yürüyen bir sistem kurduklarýný, kamera kayýtlarý ve yazýlý tutanaklar alarak çok saðlýklý bir þekilde mülakat sürecini tamamladýklarýný belirtti.
Öðretmen atamalarýnýn KPSS puanýnýn yüzde 50'si ve mülakat sonucunun yüzde 50'si alýnarak, olmasý yönünde yönetmelik deðiþikliði yaptýklarýný hatýrlatan Tekin, þunlarý kaydetti:
"Mevcut yönetmelikte yüzde 100 mülakat notuyla atama yapacaðýmýza dair bir madde var. Biz onu yüzde 50 yüzde 50 olarak dönüþtürdük. Fakat bu yönetmelik deðiþikliði ile ilgili iptal davasý açýldý. Ýptal edilirse yüzde 100 mülakatla alacaðýz. Þimdi burada mülakata karþý olduðunu iddia edip dava açan sendikalarýn ve siyasetçilerin bir soruya cevap vermeleri lazým. Biz mülakatýn etkisini azaltmaya çalýþýyoruz ama siz baþka bir þeyin içerisindesiniz ve bunu onlara da söyledik. Yani bu yapacaðýnýz þey, sadece ve sadece atama sürecini yargý süreci nedeniyle uzatacaktýr. Buna raðmen yönetmeliðin iptali için baþvuruda bulundular. Þimdi geldiðimiz noktada þöyle bir durumla karþý karþýyayýz. Biz mülakatlarý tamamladýk ama Danýþtay'da açýlan iptal davasý nedeniyle mülakat sonuçlarýný açýklayacak durumda deðiliz, çünkü orada yüzde 50 yüzde 50, yani atama notlarýnýn oluþturulmasýnda öyle bir durumla karþý karþýyayýz. Bugün adli tatil bitiyor, Danýþtay'ýn kararýndan sonra da öðretmen adayý arkadaþlarýmýzýn mülakat sonuçlarýný açýklayýp atamalarýný yapacaðýz."
"Açýlan bu dava nedeniyle þu an 20 bin öðretmenle alakalý süreç uzamýþ durumda. Ne zaman sonuçlanýr?" sorusu üzerine Tekin, "Yargýlama süreci devam ediyor. Ama çok uzayacaðýný zannetmiyorum, tahminim o yönde." dedi.
- "YEPYENÝ BÝR ÖÐRETMEN ÝSTÝHDAM SÜRECÝ BAÞLAYACAK"
Genel olarak öðretmenlerin seçimi ve atanmasýyla alakalý yeniliklere iliþkin soru üzerine Bakan Tekin, bunun çok önemli bir konu olduðunu, dünyada öðretmen yetiþtirme ile ilgili yöntemin belli periyotlarla deðiþtiðini söyledi.
Tekin, þöyle konuþtu:
"Geldiðimiz noktada, Türkiye'de 208 tane üniversite, bunlarýn büyük çoðunluðunda öðretmen yetiþtiren bölümler var. Doðal olarak dünyadaki diðer örneklere de bakarak, öðretmen adayý arkadaþlarýmýzýn saha tecrübesinin daha yoðun olduðu bir alana, bir bölüme ihtiyacýmýz var. Biz de bunu uluslararasý örnekleri göz önüne alarak uygulamanýn yoðun olarak yapýldýðý ve farklý okul türlerinde, farklý bölgelerdeki, farklý sosyoekonomik durumlardaki, farklý coðrafi bölgelerdeki okul türlerimize göre öðretmen adayý arkadaþlarýmýzýn uygulama içerisinden yetiþtikleri bir model ürettik.
Milli Eðitim Akademisi yasalaþtýktan sonra öðretmen adayý arkadaþlarýmýzýn saha ve uygulama anlamýnda yoðun bir eðitim aldýklarý yepyeni bir öðretmen istihdam süreci baþlamýþ olacak inþallah. Akademi eðitimini tamamladýktan sonra akademideki baþarýsýna göre tercihte bulunacaklar ve öðretmen olarak atanmýþ olacaklar."
Akademi süresinin ne kadar olacaðýna yönelik soru üzerine Tekin, "Akademide eðitim almaya hak kazanan aday profilimiz farklý olacaðý için 14 aya kadar çýkabilecek bir eðitim programý var. Ama 10 ay, 12 ay, lisans programýnda aldýklarý teorik derslerin akademide verdiðimiz teorik derslerle uyumuna göre öðretmen adayý arkadaþlarýmýza akademide eðitim verilmiþ olacak. Maksimum 14 ay." bilgisini paylaþtý.
- "ÖÐRETMENLERÝMÝZÝN SIRTINDAKÝ YÜKÜ, SORUMLULUÐU HEP BERABER AZALTALIM"
Bakan Tekin, yeni eðitim-öðretim yýlýnýn baþlamasýna iliþkin mesajýnda þunlarý kaydetti:
"Önce öðretmen arkadaþlarýmýzýn hepsine tek tek teþekkür ediyorum. Milli Eðitim Bakanlýðý, 1 milyon 250 bin kiþilik, 100 bine yakýn kurumu kapsayan bir aile. Biz aile olarak kendi hukukumuza, kendi itibarýmýza hep beraber bir aile bilinciyle sahip çýkalým istiyoruz. Onlara emekleri için teþekkür ediyorum. Yeni eðitim-öðretim yýlýnda da öðretmen arkadaþlarýmýzla sýk sýk bir araya geleceðiz, geçtiðimiz yýl baþlattýðýmýz öðretmenler odasý buluþmalarýný devam ettireceðiz. Onlarla sýk sýk bu konularla ilgili istiþarelerimizi yürüteceðiz. Öðrenci arkadaþlarýmýza kolaylýklar ve baþarýlar diliyorum."
Bakan Tekin, ailelere de süreci beraber yürütme çaðrýsýnda bulunarak, "Öðretmenlerimizin sýrtýndaki yükü, sorumluluðu hep beraber biraz azaltalým. Nihayetinde eðitim öðretim süreçlerinin baþarýlý olmasý sadece öðretmenin, sadece okulun, sadece milli eðitimin deðil, hep beraber ülke olarak, toplum olarak baþarýlý olmamýz anlamýna gelecektir. Baþarýsýz olursak eðer, hep beraber baþarýsýz olmamýz anlamýna gelecek. O yüzden ben ilgili bütün paydaþlarý, kamuoyunda bu konuyla ilgili fikri olan herkesi bu sürece biraz daha pozitif katký vermeye davet ediyorum."