Ýmam hatip okullarý 111 yaþýnda: Halk sonuna kadar sahip çýktý
ABONE OL

ÖNDER Ýmam Hatipliler Derneði Genel Baþkaný Abdullah Ceylan ve Baþkanlar Kurulu Üyesi Halit Bekiroðlu, imam hatip okullarýnýn Cumhuriyet döneminde yeniden açýlýþýnýn yýldönümünde bu okullarýn dünü, bugünü, misyonu ve Türkiye için önemini AA muhabirine deðerlendirdi.

Ceylan, imam hatip okullarýnýn ilk mezunlarýnýn 1958'de kurduðu ÖNDER Ýmam Hatipliler Derneðinin de bugün 66. yýldönümünü kutladýklarýný söyledi.

Ýmam hatiplerin temelinin 111 yýl önce 1913'te Medresetü-l Eimmeti ve'l Huteba ismiyle kurulan okullarda atýldýðýný anýmsatan Ceylan, Tevhid-i Tedrisat Kanunu'nun 1924'te çýkarýlmasýyla sayýsýnýn 450'yi bulan bu medreselerin kapatýlarak yerine din eðitiminin sýnýrlý olduðu imam hatip okullarýnýn kurulduðunu ancak bu okullarýn da 1930'da kapatýldýðýný belirtti.

Türkiye'de din eðitiminin 1949'a kadar verilemediðini hatýrlatan Ceylan, "Demokrat Parti'nin iktidara gelmek üzere olduðu dönemde bu ihtiyacýn Anadolu'da ciddi bir talebe dönüþtüðü görülüyor. O dönemde sýnýrlý þekilde sadece 'ölü yýkayýcý' dediðimiz tiplemeyi yetiþtirecek bir tarzda imam hatip kurslarýna müsaade ediliyor." dedi.

Demokrat Parti'nin iktidara gelmesinin ardýndan toplumun talebinin yöneticiler nezdinde de karþýlýk bulduðunu dile getiren Ceylan, eðitimci Mahmut Celalettin Ökten'in giriþimleri, dönemin Milli Eðitim Bakaný Tevfik Ýleri'nin gayretleri ve Baþbakan Adnan Menderes'in öncülüðünde 1951'in ekim ayýnda Türkiye'deki ilk imam hatip okulunun açýlýþýna izin verildiðini belirtti.

- "BÜTÜN BASKILARA RAÐMEN ÝMAM HATÝP OKULLARI KÝMÝ DÖNEM KÜÇÜLDÜ AMA YOK OLMADI"

Ýmam hatip okullarýný Milli Eðitim Bakanlýðý çatýsý altýndaki diðer eðitim kurumlarýndan farklý kýlan özelliðin bu okullarýn halkýn talebiyle, aþaðýdan yukarýya doðru oluþturulduðunu vurgulayan Ceylan, þöyle konuþtu:

"1951'den bugüne kadar 73 yýllýk bu uzun hikayeye baktýðýmýzda aslýnda bu talebin her zaman aþaðýdan yukarýya doðru inþa edilmesidir. Bütün baskýlara, kapatmalara, engellemelere, hak ihlallerine raðmen, imam hatip okullarý kimi dönem küçüldü ama yok olmadý. Halkýn iradesinin idareye yansýdýðý dönemlerde büyüyüp, kökleþerek tekrardan bütün sahayý kuþatacak bir formata gelmesinin arkasýndaki hikaye aslýnda okullarýn bu ülke insanýnýn talebiyle açýlmasý ve halkýn sonuna kadar sahip çýkmasýdýr."

Ýmam hatip okullarýnýn orta kýsmýndan sonra lise kýsmýnýn da açýldýðýný anlatan Ceylan, 1958'de ilk mezunlar verilene kadar okullarýn bir þekillenme süreci geçirdiðini ifade etti.

Halkýn bu dönemde imam hatip okullarýna büyük teveccüh gösterdiðini dile getiren Ceylan, sözlerini þöyle sürdürdü:

"Anadolu'nun dört bir yanýndan insanlarýn, çölde bir vaha bulmuþ edasýyla evlatlarýný bu okullara verdiðine þahitlik ediyoruz. Aslýnda geleceðinin görülmediði, eðitimci kadrolar tarafýndan bile 'Bu okulda sizin ne iþiniz var? Sizin burada geleceðiniz yok' denildiði halde hem ailelerin hem de gençlerin ýsrarla ve samimiyetle bu okullarda okuduklarýna þahitlik ediyoruz. O dönem imam hatip okullarý büyük fedakarlýklar yapan, en zor dönemde baskýlara, yýldýrma politikalarýna raðmen 'biz buradayýz' diyen çok samimi kadrolarýn, dertli eðitimcilerin ellerinde þekilleniyor. O dönem imam hatip okullarýnýn altýna imzasýný atan, açýlmasý için mücadele eden insanlarýn hayatlarýyla bu bedeli ödediklerine de þahidiz. Baþbakan Adnan Menderes idam edildi. Tevfik Ýleri ayný þekilde çok ciddi eziyetlere maruz kaldý ve 1961'de vefat etti. Mahmut Celaleddin Ökten hocamýz da 1961'de vefat etti. Þunu söyleyebilirim ki imam hatip okullarý bu ülke insanýnýn kabul olmuþ dualarýdýr."

Türk siyasi tarihi ile imam hatiplerin tarihinin eþ güdümlü olduðuna dikkati çeken Ceylan, darbe ve baskýcý yönetimler döneminde ilk olarak imam hatip okullarýnýn kapatýldýðýný ve öðrencilerinin bedel ödediðini dile getirdi.

Türkiye'de 2000'li yýllarýn baþýna kadar imam hatip okullarýnýn tamamýna yakýnýnýn halk tarafýndan inþa edildiðini vurgulayan Ceylan, "Ýmam hatip okullarý, 'en az maliyetle devletimize ve milletimize en yüksek katma deðeri oluþturan okullardýr' diyebiliriz. Çünkü okulun inþaatýný bu halk kendi yapmýþ. Hatta arsasýný kendi baðýþlamýþ. Ýçindeki sýrasýný, masasýný, sandalyesini, yurdunu, yataðýný kendi karþýlamýþ. Köy köy dolaþarak öðrencisini de kendi toplamýþ. Hatta tarla tarla dolaþarak öðrencinin iaþesini toplamýþtýr." ifadesini kullandý.

Ýmam hatip okulu mezunlarýnýn 1990'lý yýllarýn baþýnda Yüksek Ýslam Enstitüleri dýþýnda da farklý alanlarda üniversite eðitimi görmeye baþladýðýný aktaran Ceylan, bunun belli çevrelerde rahatsýzlýða yol açtýðýný ve 28 Þubat darbesinde de imam hatiplerin hedef alýndýðýný belirtti.

- "ÝMAM HATÝPLER KAPATILIRKEN FETÖ'NÜN KOLEJLERÝNÝN ARTTIÐINA ÞAHÝTLÝK EDÝYORUZ"

Bu dönemde katsayý engeli, baþörtüsü yasaðý ve imam hatip orta okullarýnýn kapatýldýðýný hatýrlatan Ceylan, þunlarý aktardý:

"28 Þubat ayný zamanda, ülkemizde darbe giriþiminde bulunarak insanlara kurþun sýkmýþ terör örgütü FETÖ'nün de Türkiye'de palazlanmaya baþladýðý dönemdir. FETÖ olarak bugün ülkede darbe giriþiminde bulunmuþ ve maalesef ülkemizin insanýna kurþun sýkmýþ bu terör örgütünün bu ülkede palazlanmaya baþladýðý dönemin miladýdýr aslýnda 28 Þubat. 28 Þubat'ta imam hatip okullarý kapatýldý. 28 Þubat'tan sonra Türkiye ortalamasýnda yüzde 11'e tekabül eden imam hatip okullarýmýzýn ve öðrencimizin oraný yüzde 1'lere, 2'lere kadar düþtü. O dönemde imam hatipler kapatýlýrken istatistiklere baktýðýmýzda FETÖ'nün kolejlerinin arttýðýna, dershanelerinin mantar gibi türediðine þahitlik ediyoruz. 28 Þubat yaþanmasaydý bu ülkede 15 Temmuz kesinlikle yaþanmazdý. 15 Temmuz'un altlýðýný ve arkalýðýný aslýnda 28 Þubat çok net bir þekilde hazýrlamýþtýr diyebiliriz."

Ceylan, baþörtüsü yasaðýnýn sona ermesi, katsayý engelinin kaldýrýlmasý ve orta okullarýn yeniden açýlmasýyla imam hatiplerin 28 Þubat öncesi yüzdelik dilimleri ve sayýlarýna ulaþýldýðýný belirtti.

Bugün Türkiye'de yaklaþýk 4 bin 500 imam hatip okulunun bulunduðunu bildiren Ceylan, þunlarý kaydetti:

"Þu anda Türkiye genelinde imam hatip orta okulu oraný yüzde 13, imam hatip lise oraný ise yüzde 11. Bu noktada kamuoyunda 'her iki okuldan birisinin imam hatip' olduðuna dair bir manipülasyon var. Bugün sadece 10 okuldan biri imam hatip okuludur. Ýmam Hatip okullarýný marjinalleþtirmeye çalýþanlar, farklý bir kesimin okuluymuþ gibi göstermeye çalýþanlara karþý da çok net þunu söylüyoruz. Bu okullar halkýn talebi üzerine açýlmýþtýr. Öðretmenini, idarecisini Milli Eðitim Bakanlýðýnýn atadýðý, müfredatýný yine MEB'in onayladýðý okullardýr."

Ýmam hatiplerin daima yeniliðe ve deðiþime açýk olduðunu vurgulayan Ceylan, teknoloji, çaðdaþ ve geleneksel sanatlar, spor, musiki, hafýzlýk, ilahiyat hazýrlýk, yabancý dil, çocuk geliþimi, uluslararasý imam hatibin de bulunduðu 12 farklý proje imam hatip okulunun eðitim hizmeti verdiðini söyledi. Ceylan, ayrýca imam hatiplerin akademik baþarýsýna da dikkati çekerek YKS'de Anadolu'nun 43 þehrinden öðrencinin ilk 1000 arasýna girdiðini kaydetti.

- "ÝMAM HATÝPLER TOPLUMU BÝRLEÞTÝREN ÖNEMLÝ BÝR MAYA OLMUÞTUR"

ÖNDER Baþkanlar Kurulu Üyesi ve eski genel baþkaný Halit Bekiroðlu da 1930 ve 1940'lý yýllarda yaþananlara deðinerek bu dönemde insanlarýn cenazelerini kaldýracak imam dahi bulmadýðýný anlattý.

Ýmam hatiplerin toplumun önemli bir ihtiyacý olarak 1950'li yýllarda tekrar ortaya çýktýðýný belirten Bekiroðlu, þunlarý aktardý:

"Aslýnda burada ayný zamanda bir kimlik arayýþý da var. O katý Batýlýlaþmadan kaynaklý sadece pozitif bilimleri önemseyen, manevi tarafý göz ardý eden bir yaklaþým ortaya konulduðu için burada ciddi bir ihtiyaç ortaya doðuyor. Merhum Celalettin Ökten Hoca o yüzden imam hatiplerle ilgili çýkýþ yaparken en önemli cümle olarak 'Çift kanatlý kuþ gibi hem maddi hem manevi yöne olan gençler yetiþtireceðiz' diyerek yola çýkýyor. Ýnsanlar kendi kökleriyle bir nevi irtibat kurmak istiyorlar. Hayat 1900'lü yýllardan ibaret deðil, öncesi var. Hayat Batý'dan aldýðýmýz, kendimize çok katý bir þekilde uyguladýðýmýz, kopyala yapýþtýr gibi uyguladýðýmýz kanunlardan, düzenlerden, yaþam tarzýndan ibaret deðil. Bizim geçmiþimiz var, köklerimiz var. Bunlarý da hesaba katarak ama kendimizi günün koþullarýnda güncelleyerek yeni bir yaþam tarzý oluþturmalýyýz þeklinde bir arayýþ var. Ýmam hatipler bence tam da buna tekabül ediyor."

Ýmam hatip okullarýnda diðer okullarda yer alan derslerin yaný sýra öðrencilerin manevi alanda da beslenmelerini saðlayan din eðitiminin yer aldýðýný ifade eden Bekiroðlu, bunun daha zengin bir profilin ortaya konmasýný saðladýðýný dile getirdi.

Ýmam hatiplerin çok yönlü bakýþ açýsý kazandýrdýðýný belirten Bekiroðlu, þöyle devam etti:

"Ýmam hatipler manevi tatmin ve huzurun yaný sýra, eðitim sistemine ve gençlere çok yönlü bakma ufku ve kabiliyeti kazandýrdý. Ýmam hatipler ülkemize bütün geçmiþimizi göz önünde bulundurarak 'geleceðe bir hazýrlýk yapmaya ihtiyacýmýz var' diyerek çok yönlü bir bakýþ kazandýrmýþtýr. Ben en önemli katkýnýn bu olduðunu düþünüyorum. Bir diðer önemli katký da kurulduðu günden bu yana, özellikle bizim ikinci kuruluþ diye tarif ettiðimiz 1951'den bu yana imam hatipler önemli bir maya olmuþtur. Yani toplumu buluþturan, birleþtiren, kavgayý deðil, barýþý, huzuru, birlikteliði ön plana çýkartan okullar ve anlayýþ olmuþtur."

Ýmam hatiplerde niceliðin yaný sýra niteliðin de yüksek olduðunu vurgulayan Bekiroðlu, bunun bir sebebinin baþta ÖNDER olmak üzere sivil toplum kuruluþlarý tarafýndan da desteklenmesi olduðunu belirtti.

Ýmam hatip okullarýnýn niteliklerini geleceðe taþýmakla ilgili önemli bir misyon üstlendiðine iþaret eden Bekiroðlu, þunlarý kaydetti:

"Bu ufku, bu geçmiþi, yaþanmýþlýklardan hareketle imam hatiplerde görüyorum. Ýmam hatipler bundan sonraki faydasý ne olacak diye baktýðýmýzda -nitekim uluslararasý imam hatipler de var- hem içeride hem dýþarýda önemli açýlýmlara öncülük yapacaðýna inanýyorum. Çünkü biz ülke olarak sadece bizden ibaret olmadýðýmýzý, dünyada yaþadýðýmýz hadiselerden görüyoruz. Dolayýsýyla ülkemizin daha geniþ vizyonunu gerçekleþtirmesi açýsýndan da ben imam hatiplerin bundan sonra çok ciddi katký sunacaðýný düþünüyor ve görüyorum."

  • Ýmam hatip
  • Ýmam hatip okullarý
  • Abdullah Ceylan