Yýlmaz, 29 Ekim-4 Kasým Kýzýlay Haftasý dolayýsýyla AA muhabirine yaptýðý açýklamada, kapsamlý etkinliklerle kutlayacaklarý haftanýn Türk Kýzýlayýn bir bayramý olduðunu belirtti.
Türk Kýzýlayýn kan baðýþý etkinlikleri, deprem ile afetlere hazýrlýk ve saðlýklý yaþamý insanlara çaðrýþtýrdýðýný aktaran Yýlmaz, "Kýzýlay denildiði zaman ne akla gelsin dediðiniz zaman iyilik akla gelsin diyorum. Çünkü Kýzýlay günün sonunda bir kurum deðil. Kýzýlay bir gönüllülük hareketi ve bu gönüllülük hareketinin ana omurgasýný da iyilik oluþturuyor." diye konuþtu.
Etimesgut yerleþkelerinde gelenekselleþen "Kýzýlay Haftasý Sokaðý"ný çocuklar için tekrar kuracaklarýný anlatan Yýlmaz, bu yýlki kutlamalar kapsamýnda ana temalarýnýn "Kýzýlay Kolu" olacaðýný bildirdi.
MEB ile okullarda Kýzýlay Kolu'nun yaygýnlaþtýrýlmasý amacýyla pilot proje yürüttüklerini anýmsatan Yýlmaz, sözlerini þöyle sürdürdü:
"Bu sene MEB ile yaptýðýmýz protokolle çalýþmalarýn son aþamasýna geldik. Bu çalýþmalarla her ilçede bir tane 'Kýzýlay öðretmeni'miz ve illerde de bir 'koordinatör öðretmen'imiz oluyor. Ben küçükken Kýzýlay Kolu'ndaydým. Bizim için çok kýymetliydi. Bir tane ecza dolabýmýz vardý. O ecza dolabýnýn anahtarý Kýzýlay Kolu'na verilirdi.
Belki benim de doktor olmamda etkisi olmuþ bir Kýzýlay Kolu aným vardýr. Bizim jenerasyonumuzda birçok insanda bu aný var aslýnda. Kýzýlay Kolu çocuklarýmýzý birbirini ayrýþtýracak deðil ama onlarý birleþtirecek, bir ortak noktada buluþturacak. Ýyilik, yardýmlaþma ve dayanýþma temelinde hareket etmelerini saðlayacak bir kültürü, gelecek nesillerimize emanet etmeyi hedefliyoruz. Bu Kýzýlay kollarýnýn büyük anlamdaki lansmanýný da bu sene Kýzýlay Haftasý'nda yapýyor olacaðýz."
Kahramanmaraþ merkezli 6 Þubat 2023'teki depremlerden etkilenen illerde ilk günden itibaren yürüttükleri çalýþmalarý "depreme hazýrlýk", "depreme müdahale evresi" ve "iyileþtirme dönemi" olmak üzere 3 fazýn oluþturduðunun bilgisini veren Yýlmaz, bölgede hayatýn normale dönmesi için faaliyetlerini sürdürdüklerini aktardý.
Deprem bölgesindeki uzman saha ekiplerinin konteynýrlarda yaþayan vatandaþlarýn ihtiyacýný tespit etmek amacýyla sürekli taramalar gerçekleþtirdiðini dile getiren Yýlmaz, ünlü þeflerin, deprem bölgesindeki kadýnlara aþçýlýk alanýnda bir iþ kolu oluþturmak amacýyla kurs düzenleyeceðini söyledi.
Yýlmaz, sözlerine þöyle devam etti:
"Þimdiye kadar 7 binin üzerinde esnafa, yine 1000'in üzerinde çiftçiye destek saðladýk. Çünkü iyileþtirme fazýnda özellikle sizin bir þeyler vermeniz deðil ama kiþinin kendi hayatýný geri kazanmasýna yardým etmeniz daha önemli hale geliyor. Öðrencilerle alakalý da kütüphaneler açtýk. Þu anda 12 tane kütüphanemiz hizmet vermeye devam ediyor. Geçen sene bu kütüphanelerden 100'e yakýn öðrenci üniversiteyi kazandý. Yine 150'nin üzerinde öðrenci de ortaöðretim sýnavýný baþarýyla vererek istediði liselere yerleþti."
Ýþ-uðraþ atölyeleri açan, meslek edindirme kurslarý düzenleyen bir Türk Kýzýlay olarak hizmetlerine devam ettiklerini söyleyen Yýlmaz, "Biz her neye ihtiyaç varsa orayý analiz etmek ve her ne ihtiyaç varsa, gücümüz yetiyorsa kendimiz, gücümüz yetmiyorsa da devletimiz, yönlendirdiðimiz kurumlar ve çok kýymetli baðýþçýlarýmýz ile hepimiz el ele vererek oradaki vatandaþlarýmýzla beraber zaman geçirmeye ve onlarýn elini tutmaya devam ediyoruz." dedi.
Filistin ve Lübnan'da yürütülen yardým çalýþmalarýna da deðinen Yýlmaz, Gazze tarafýna iyilik gemileri yoluyla Refah Kapýsý üzerinden dünyada en büyük insani yardýmý Türk halkýnýn ulaþtýrdýðýný aktardý.
Yýlmaz, þunlarý kaydetti:
"Gazze'deki aþevimizi 15 bin sýcak yemek oluþturur hale getirdik . Tabii ki bu çok zor bir operasyon. Çünkü orada doðal gaz yok, kömür yok ve herhangi bir þey yakamýyorsunuz. O, 15 bin kiþilik yemek, 6-7 saat çalý, çýrpý, odun toplanýyor ve sonra ateþ yakýlarak piþiriliyor. Oradaki yerel halk da yardým ediyor. 15 bin kiþilik sýcak yemeðe düzenli olarak çok kýymetli kurumsal baðýþçýlarýmýz da destek veriyor. Yani gemi göndermekten daha pahalý diyebileceðimiz bir operasyon. Çünkü hem elde ettiðiniz malzemeleri çok pahalýya alýyorsunuz. Hem de dediðimiz gibi orayý sürdürülebilir kýlmak için ciddi bir kaynak gerekiyor.
Þu anda Lübnan'da eriþim engeli yok ama Lübnan'da giderek maðduriyet artýyor. Ýnsanlar evlerini terk ediyorlar. Evlerini terk eden her insan hangi durumda ve hangi ekonomi seviyesinde olursa olsun ihtiyaç sahibi hale geliyor. Lübnan'la alakalý biliyorsunuz iki gemi AFAD koordinasyonunda gitti. Kýzýlay personellerimiz de geminin içindeydi. Oraya bir taraftan yardým götürüldü, bir taraftan da gelirken kendi vatandaþlarýmýzýn tahliyesi gerçekleþmiþ oldu. Lübnan'a da personel görevlendirmesini gerçekleþtirdik. Orada yardýmlarýn daðýtýmýnýn koordinasyonunda yer alýyorlar. Lübnan için yardým kampanyasý baþlattýk."
Türk Kýzýlayýn baðýþçýlarýnýn baðýþlarýný gerçek ihtiyaç sahiplerine ulaþtýrmayý hedef edinmiþ gönüllü grubu olduðunu vurgulayan Yýlmaz, þöyle konuþtu:
"Türk milleti olarak bir oluruz, birlik oluruz. Bizim kendi deprem bölgemize de gücümüz yeter. Bizim bize ihtiyaç duyan kardeþlerimize de gücümüz yeter. Kýzýlayý bir kurum olarak deðil, bir iyilik hareketi olarak, bir gönüllülük hareketi olarak konumlandýralým ve Kýzýlayýmýza sahip çýkalým. Çünkü çocuklarýmýzýn el ele tutuþma nedeni olmaya devam edecek."