Site üzerinden yüzbinlerce vatandaş tarafından başvuru yapıldığı düşünülen Almanya işçi alımıyla alakalı süreç yeniden hareketlilik kazandı. OBM Türkiye isimli şirket almanya iş ilanıyla alakalı yeni bir açıklama yaptı. Açıklamasında almanya işçi alımı sürecinin şimdilik dondurulduğuna, mail veya şirketin adresi üzerinden başvuruların alınmadığına vurgu yapıldı. Vatandaşların mail ile cv göndermelerinin gereksiz olduğu ve sistem tarafından bu maillerin otomatik olarak silindiği belirtildi. Şirket açıklamasında süreçle alakalı kimseden para talep etmediklerini, mevcut bir iş süreci söz konusu olduğunda kamuoyuna duyurusunun paylaşılacağını aktardı.
İŞKUR ÜZERİNDEN ALMANYA İŞÇİ ALIMI BAŞVURUSU!
İŞKUR üzerinden yayımlanan çok sayıda memur personel alım ilanına çok yakında yeni bir ilan daha eklenecek. Bu ilanda Almanya' ya vasıflı ve vasıfsız olmak üzere toplamda 10 bin personel alımının yapılacağı duyurulacak. Açıklamasında İŞKUR ile sürekli irtibatta olduklarını aktararak; önemli ifadelere yer verdi. Yaptığı konuşmasında ülkeye ciddi döviz girdisi sağlayacak projenin detaylarını aktardı. Açıklamasında "Türkiye’ye gelme sebeplerimizdeki en büyük neden Türk olmam. Kendi milletimin Almanya’ya gitmesine yardımcı olma amacıyla buraya geldim. Şu anda kaynakçı, hemşire, yer hizmetlerinde vasıfsız eleman ihtiyacımız var. Ankara, İstanbul ve Antalya şubelerimizi açtık. Yabancı işçi yasası 1961’den bu yana mevcut. 2010’da yeni bir düzenleme yapıldı kölelik gibiydi ama yasa yürürlüğe girmedi. Projeler üzerine konuştuk, araştırmalar yaptık. İki senedir bu konu üzerine konuşuyoruz ve geçen hafta bütün onayları aldık ve şansımıza Almanya da bunun açıklamasını yaptı. Artık 3. Devletlerden vasıflı ve vasıfsız işçi getirebileceğiz" ifadelerini kullandı. Türkiye ekonomisine katkı sağlamak istiyoruz, masrafların tamamı tarafımızdan karşılanacak. Almanya' ya alınacak 10 bin vasıflı ve vasıfsız personelin işlemlerine yönelik tüm masrafların OBM Türkiye tarafından karşılanacağını aktaran genel müdür Osman Taş " Bütün masrafların tamamını kendimiz karşılıyoruz. Üzerine basarak söylüyorum, para talep etmiyoruz ve kimseye 1 kuruş para kaptırmasınlar. Sözleşme 18 ay. Bu sürede eleman 18 ay boyunca yalnızca bizim yanımızda çalışır. Çalışma vizesini de bu şekilde alıyoruz. O nedenle Almanya kendisini garantiye alıyor ve bu nedenle işsizlik parası hakkı olmuyor. Şu anda Romanya ve Bulgaristan gibi ülkelerden gelip 2 gün çalışıp işsizlik parası alıyorlar. Bu durum kanunen böyle. Eğer başka yerle anlaşırsa, 6 ay sonra bizden ayrılıp Türkiye’ye gelip aynı kontratını yeniden yapabilir. " şeklinde konuştu. Türkiye' ye gelişlerindeki en büyük etkenin de kendisinin Türk olması olduğunu belirten Taş, ülkeye döviz girdisi sağlanmasında faydası olmasını istediklerini ve maaşların % 50 kısmının Türkiye' den yatırılacağını aktardı...
ALMANYA
Almanya ya da resmî adıyla Almanya Federal Cumhuriyeti, Orta Avrupa'da bir ülkedir. Kuzeyinde Kuzey Denizi, Danimarka, ve Baltık Denizi; doğusunda Polonya ve Çek Cumhuriyeti; güneyinde Avusturya ve İsviçre; ve batısında Fransa, Lüksemburg, Belçika, ve Hollanda bulunur. Almanya 357.386 km2'lik bir alanı kaplar ve ılıman iklim kuşağının içinde yer alır. 82,8 milyonun üzerindeki nüfusu ile Avrupa Birliği'nin en büyük nüfusa sahip ülkesi konumundadır. Almanya, Amerika Birleşik Devletleri'nden sonra, dünyanın en çok göç alan ikinci ülkesidir.
100 yılından önce Cermen halkları Cermanya olarak isimlendirilen bölgede yaşamışlardır 10. yüzyıldan 1806 yılına kadar Cermen bölgeleri Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu'nun bir parçası oldu. 16. yüzyıl boyunca kuzey Almanya bölgeleri, Protestan Reformu'nun merkezi oldu. Cermen halkı ilk olarak 1871'de Fransa-Prusya Savaşı sırasında ulus-devlet haline geldi. II. Dünya Savaşı sonrasında, 1949'da, Almanya savaşı kazanan devletler tarafından iki devlete bölündü. Bu iki devlet 1990 yılında birleşti. Batı Almanya daha sonra adı Avrupa Birliği olan Avrupa Ekonomik Topluluğu'nun 1957'deki kurucu üyelerindendir. Birleşmeyle Doğu Almanya da 1993'te bu birliğe üye olmuştur. Almanya Schengen bölgesi'nin bir parçası ve Avrupa ortak para birimi Euro'yu 2002'de kabul etmiş durumdadır.
Almanya bir federal parlamenter cumhuriyettir. On altı eyaletten oluşmaktadır. Başkenti ve en büyük şehri Berlin'dir. Almanya Birleşmiş Milletler'e, NATO'ya, G8'e üyedir ve Kyoto Protokolünü imzalamıştır. Almanya 2007 yılına göre, GSYİH'ye göre dünyanın 3. büyük ekonomisi ve en çok ihracat gerçekleştiren ülkesidir. Ülke dünyada gelişme için en çok bağışta bulunan ikinci ülke konumundadır. Buna karşın ülke, askeri harcama bütçesi olarak 6. sıradadır. Ülke, sosyal güvenlik sistemiyle yüksek yaşam seviyesine sahiptir. Almanya, Avrupa meselelerinde yüksek ülke nüfusu ve ekonomik gelişmişliğiyle dünya seviyesinde kilit rol oynamaktadır. Almanya birçok bilim ve teknoloji alanında lider durumda olarak kabul edilmiştir.
Tarihçe
Cermen kabilelerin yayılması MÖ 750 - MS 1
Cermen Kabileleri'nin, Tunç Çağı'nda veya Demir Çağı'nın hemen öncesinde ortaya çıktığı sanılmaktadır. MÖ 1. yüzyılda, Güney İskandinavya ve Kuzey Almanya'dan gelen kabileler, güneye, doğuya ve batıya yayılarak Keltlerle, Galyalılarla, Slavlarla, Baltık kabileleriyle ve İran halkları ile ilişkiye girdiler. Erken Cermen tarihi hakkında bilinenler, Roma İmparatorluğu zamanındaki verilerle sınırlıdır.
Augustus yönetimindeki Roma İmparatorluğu zamanında, Romalı General Cermanya'ya saldırılara başladı.Cermen kabileleri bu sırada savaş taktiklerini öğrendiler. Bu esnada kimliklerini muhafaza etmeyi başardılar. 9 yılında,Publius Quinctilius Varus tarafından yönetilen Roma lejyonu, Çeruskerlerin lideri tarafından Varus Savaşında yenildi. Böylece, Tuna ve Ren nehirleri arasında sınırlarına kadar genişledi. 100 civarında talebe, Tacitus'un Cermenler üzerinde yazdığı esere göre, Cermen kabileleri bugünün modern yurtlar Tuna ve Ren Nehri arasındaki bölgeye yerleştiler. 3. yüzyıl civarında birkaç büyük Cermen kabilesi ortaya çıktı. Alamanlar, Franklar, Saksonlar, Frizler, Chattiler, Sicambriler bunlardan bazılarıdır. 260 civarında, Cermen halkları, Tuna'yı geçip Roma kontrolündeki alanlara girmeye başladılar.
Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu (962-1806)
Orta Çağ'ın bölünmüş devletçiklerini Şarlman bir araya getirdi. 25 Aralık 800'de Vatikan'da krallık tacını giyerek Karolenj İmparatorluğu'nu kurdu. 843 yılına gelindiğinde bu devlet üç parçaya ayrıldı ve değişikliklere uğrayarak varlığını 1806 yılına kadar sürdürdü. Devlet, Eider Nehri'nden Akdeniz'e kadar yayıldı. Devlet, Kutsal Roma İmparatorluğu olarak bilinse de, 1448'den itibaren resmi olarak Alman Halkının Kutsal Roma İmparatorluğu (Sacrum Romanum Imperium Nationis Germanicæ) olarak anılmıştır.
Otto Hanedanı (919-1024) döneminde, 962 yılında; Lorraine, Saksonya, Franconia, Suabiya, Thüringen ve Bavyera Düklükleri birleştirildi ve Alman kralına Kutsal Roma Cermen İmparatoru olarak taç giydirildi. Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu, Salian sülalesinin (1024-1125) yönetimindeyken Kuzey İtalya'yı ve Burgonya'yı ele geçirdi. Buna karşı imparatorlar, başa geçme konusunda çekişmelere girince güçlerini kaybettiler. Hohenstaufen Hanedanı'nın (1138-1254) yönetimi altında, Alman prensleri, güney ve doğudaki Slav topraklarındaki etkilerini arttırdılar. Buraya yerleşen Alman göçmenler Hansa Birliği'ni kurarak ticarette geliştiler ve o günün Avrupa'sına göre, oldukça zengin duruma geldiler.
1356'da ilan edilen fermanla hükümdarlık seçimi ile ilgili birtakım değişiklikler yapıldı. Buna göre kralı, başpiskoposluklardan ve etkili eyaletlerdeki prenslerin katılımıyla oluşan yedi kişilik bir heyet seçecekti. 15. yüzyıldan itibaren, kral sadece Habsburg Hanedanı'na üye kişilerden olmuştur.
1517'de Martin Luther görevini kötüye kullanan Roma Katolik Kilisesi'ne karşı 95 maddelik bir bildiri hazırlayarak Protestan Reformunu başlattı. 1530'dan sonra, Luthercilik Katolik Kilisesi'nden ayrıldı ve birçok Alman Eyaletinde resmi din kabul edildi. Bunun üzerine, Alman ülkesini harap eden Otuz Yıl Savaşları (1618-1648) başladı. Alman eyaletlerindeki nüfus yaklaşık %30 oranında azaldı. 1648'de imzalanan Vestfalya Antlaşması bu din savaşını bitirdi. Savaşın sonunda krallık, birçok bağımsız eyalete ayrıldı. 1740'dan sonra, Avusturya'da hüküm süren Habsburg Hanedanı ve Prusya Devleti, Alman eyaletlerini kendi yanlarına çekip ülkeye tamamen hükmetmeye çalıştılar. Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu 1806 yılında Napolyon Savaşları sırasında tamamen yıkıldı.
Restorasyon ve İhtilal (1814-1871)
Frankfurt Meclisi, 1848
Napolyon Bonapart'ın tahttan düşmesinden sonra 1814 yılında toplanan Viyana Kongresi'nde alınan kararlarla Alman Konfederasyonu adı altında 39 tane bağımsız Alman eyaleti kuruldu. Bu konfederasyonun liderliğine Avusturya-Macaristan İmparatorluğu seçildi. Viyana Kongresi'ne tepki olarak Avrupa'nın çeşitli ülkelerinde ayaklanmalar çıktı. Özellikle Almanya'da bilim ve felsefede görülen gelişme ve liberalizm akımı halkların haklarını aramasında temel etken oldu. Bu süreçte Alman halkının çoğunluğu Fransız Devrimi'den ve milliyetçilik akımından etkilendiler. Halk, ulusal birliğin sağlanmasını istiyordu. Seçilen Kurucu Meclis, 13 Mayıs 1848'de Frankfurt'ta bir anayasa hazırlamak için toplandı. 28 Mart 1849'da anayasa kabul edildi. Bu hareketi temsil eden siyah, kırmızı ve altın sarısı renkler daha sonra Almanya Bayrağı'na renk vermiştir.
1848 Devrimleri sonucunda Fransa'da cumhuriyet ilan edildi. Bu hareketin başarıya ulaşması üzerine Alman entelektüeller ve halk da ihtilal başlattılar. Başlangıçta hükümdarlar talep edilen liberal hakları onayladı. Prusya kralı IV. Friedrich Wilhelm'e birtakım hakları alınmış şekilde krallık önerildi. Fakat o, bunu reddetti. Çünkü kabul etseydi, tacı Tanrının inayetinde değil, meclisin huzurunda giyecek ve meclise bağlı olacaktı. Ölümünden sonra yerine I. Wilhelm geçti. 1862 yılında, başbakanlığa Otto von Bismarck'ı atadı. Bismark Danimarka'yla 1864 yılında yapılan savaşta bir kısım yerleri ele geçirdi. Ertesi yıl yapılan savaşlarda Avusturya ordusunu mağlup ederek Kuzey Almanya Konfederasyonu'nu kurdu. Avusturya bu konfederasyonun dışında bırakıldı.
Alman İmparatorluğu (1871-1918)
Versailles'da Alman İmparatorluğu'nun kurulması, 1871. Bismarck ortadaki beyaz üniformalı
Bilinen ulusal temellere dayalı modern Almanya yapılan düzenlemelerle 1871'de kuruldu. Ülkenin kurucusu Prusya Krallığı'ydı. Fransa-Prusya Savaşı'ndan sonra, 18 Ocak 1871'de Versay'da alınan kararlarda imparatorluk ilan edildi. İmparatorluğa Hohenzollern Hanedanı hükmetti. Başkent Berlin yapıldı. İmparatorluk tüm dağınık Alman devletçiklerini içine alarak kuruldu fakat Avusturya bu birliğin dışında bırakıldı. Ülke 1884'ten itibaren Avrupa dışında sömürgeler kurmaya başladı.
İmparatorluğun inşası sırasında tahtta olan I. William dış siyasette Almanya'yı diğer büyük devletler gibi güçlü ve güvenli bir duruma getirmek için uğraşmıştır. Fransa'dan diplomatik olarak uzak durulmaya çalışılmış, savaştan kaçınılmıştır. II. Wilhelm döneminde, Almanya, diğer Avrupa güçleri gibi emperyal bir politika izlemiş ve zaman zaman sömürgeleri konusunda komşu devletlerle sürtüşmeye girmiştir. Bu, birtakım dostlukları zedelemiş ve Almanya'ya karşı Fransa, Birleşik Krallık ve Rus İmparatorluğu bir anlaşma imzalayarak kutup oluşturmuştur. Almanya ise sadece Avusturya-Macaristan İmparatorluğu ile ittifak kurabilmiştir.
Almanya'nın emperyal politikası ülke dışına taşmış ve devlet diğer Avrupa güçleri gibi Afrika'nın paylaşımına katılmıştır. Berlin Konferansı'nda bu kıta Avrupa güçlerine pay edilmiştir. Almanya'nın payına Alman Doğu Afrikası, Alman Kuzey-Batı Afrikası, Togo ve Kamerun düştü. Büyük güçler arası Afrika'da olan bu mücadele I. Dünya Savaşı'nın nedenlerinden biri olacaktı.
28 Haziran 1914'te, Saraybosna'da Avusturya-Macaristan İmparatorluğu prensi Arşidük Franz Ferdinand'a suikast düzenlenmesi I. Dünya Savaşı'nı başlattı. Almanya'nın aralarında bulunduğu İttifak Devletleri, İtilaf Devletleri'ne karşı 4 yıl süren savaşlar sonucunda başarısız oldu. Almanya'da Kasım 1918'de ihtilal yaşandı ve imparator II. Wilhelm, tahttan feragat etmek zorunda kaldı. 11 Kasım'da ateşkes ilan edildi. 28 Haziran 1919'da Versailles Barış Antlaşması imzalandı. Fakat anlaşma şartları Almanya'yı küçük düşürücü bulundu, bu durum ülkede milliyetçiliği arttırdı ve halk yavaş yavaş nasyonal sosyalizm akımı etrafında birleşmeye başladı.