AAtölye'de Anadolu Ajansý (AA) Editör Masasý'na konuk olan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakaný Alparslan Bayraktar, gündeme iliþkin sorularý yanýtladý, deðerlendirmelerde bulundu.
Bayraktar, doðal gaz ve elektriðin vatandaþýn en temel ihtiyaçlarý olduðunu belirterek, "Doðal gazý bütün Türkiye'ye, hane halkýna götürme hedefimiz var. Þu anda 81 ilimizde doðal gaz var. Bu artýk bir zaruret. Evde, iþte ve sanayide kullandýðýmýz önemli bir yakýt. Bunu büyük oranda ithal ediyoruz." diye konuþtu.
Karadeniz'de doðal gaz keþfine kadar doðal gazýn neredeyse tamamýnýn ithal edildiðini anýmsatan Bayraktar, fiyatlarýn uluslararasý geliþmelerden fazlasýyla etkilendiðini ve kýrýlgan olduðunu vurguladý.
Bayraktar, salgýn döneminden bu yana doðal gaz ve elektrikte hane halký ve ticarethanelerin devlet tarafýndan desteklediðinin altýný çizerek, þöyle devam etti:
"Elektrik ve doðal gazda Hazine üzerinden çok ciddi desteðimiz var. 1000 liralýk gaz ve elektrik faturasýnýn yüzde 60'ý halen devletimiz tarafýndan karþýlanýyor. Bütçe imkanlarý mertebesinde bu desteklere devam edeceðiz. Vatandaþýmýzýn dünyada geliþen, artan fiyatlara karþý korumaya devam edeceðiz. Bunu yaparken destek mekanizmasýný daha etkin kullanmamýz gerekiyor. OVP içinde de desteklerin etkinleþtirilmesi baþlýðý altýnda var. Her birimizin evinde kullandýðýmýz elektrik ve gazda bu destek var. Gelir grubu yüksek, gerçek maliyete katlanabilecek tüketicilere maliyetine göre, maliyet esaslý yansýtmak daha doðru diye düþünüyoruz. Gerçekten ihtiyaç sahibi, daha dar gelirli vatandaþlarýmýzý, emeklilerimizi bu destekten istifade ettirip bunu karþýlayabilecek ve evi çok daha büyük olan, çok fazla elektrik kullanan, elektrikli aracý olan, tüketimi belli oranýn üzerinde olan vatandaþlarýn bu desteklerden faydalanmak yerine gerçek maliyetleri karþýladýðý bir modeli düþünüyoruz. Bütçe imkanlarý nispetinde bu destekler devam edecek. Enerji fiyatlarýnda oluþabilecek deðiþikliklerin enflasyona etkisini göz ardý etmeden Merkez Bankasý ve Hazine ve Maliye Bakanlýðýmýzla eþgüdümle süreci yürüyoruz."
OVP kapsamýnda öncelikli unsurlardan birinin cari açýk ve enflasyonla mücadele olduðunu belirten Bakan Bayraktar, "Bunlarý düþürmekle alakalý çok önemli hedeflerimiz var. Enerji ithalatýný düþürecek, cari açýk ve enerji maliyetlerini düþürerek enflasyon üstündeki baskýlarý azaltmakla alakalý bu programda doðrudan yer alýyoruz." dedi.
Bayraktar, Türkiye'nin enerji ithalat faturasýný düþürme hedefi kapsamýnda kendi kaynaklarýný artýrmaya yönelik faaliyetler yürüttüðünü anýmsatarak, Karadeniz'de Sakarya Gaz Sahasý'nda arama çalýþmalarýnýn devam ettiðini kaydetti.
Sakarya Gaz Sahasý'nda 2,6 milyon hanenin doðal gaz ihtiyacýný karþýlayacak 6 milyon metreküpün üzerinde üretim seviyesine ulaþýldýðýný aktaran Bayraktar, Sakarya Gaz Sahasý dýþýnda da günlük yaklaþýk 1,5 milyon metreküplük üretim olduðunu dile getirdi.
Bayraktar, Türkiye'de 20 milyon hane olduðunu, Karadeniz'deki üretim sayesinde hane halkýnýn yüzde 12-13'lük kýsmýnýn ihtiyacýnýn yerel üretimle karþýlandýðýna dikkati çekerek, þöyle devam etti:
"Hedefimiz ilk fazdaki 10 milyon metreküp hedefine ulaþmak. Eylül sonunda 7 milyon metreküpün üzerine çýkacaðýz ama ilk hedefimiz olan 10 milyon metreküpe de 2025'in ilk çeyreðinde ulaþmýþ olacaðýz. Bununla beraber yaklaþýk 4 milyon hanenin doðal gaz ihtiyacýný artýk kendi gazýmýzdan karþýlamýþ hale geleceðiz. Ýkinci faz ve üçüncü faz çalýþmalarýmýz devam ediyor. Dolayýsýyla bu üretimi de hýzlý bir þekilde arttýrmamýz lazým."
Sakarya Gaz Sahasý'nda kullanýlacak doðal gaz platformunun Singapur'da modernizasyon çalýþmalarýnýn tamamlandýðýný ifade eden Bayraktar, "Yeni yüzer doðal gaz platformu 26-27 Eylül gibi Türkiye'ye gelecek. Þu an Akdeniz'de seyir halinde. Onunla biz üretimi iki katýna çýkarmayý hedefliyoruz." ifadesini kullandý.
Bayraktar, yerli tersanelerde geminin aktivasyon iþlemlerinin yürütüleceðini, devreye alýndýðýnda platformun üretim üssü haline geleceðini ve 20 yýl sahada kalacaðýný anlatarak, "Çanakkale'deki bir limanda bazý iþlemler yapýlacak, birkaç ay orada kalacak. Ondan sonra da Filyos'a gelip son hazýrlýklarýný yapacak. 2026'nýn ortasýnda bu üretim üssündeki platformu Sakarya Gaz Sahasý'na gönderip üretime baþlayacaðýz." diye konuþtu.
Söz konusu çalýþmalar kapsamýnda 2025'in ilk çeyreðinde günlük 10 milyon metreküp üretime ulaþýlacaðýna iþaret eden Bayraktar, "Bu, 4 milyon hane demek. Bu üretim üssünü kurduðumuz zaman bir 10 milyon daha buradan gelecek. Dolayýsýyla biz 2026'nýn ortasýnda günlük 20 milyon metreküp üretime çýkacaðýz. Dolayýsýyla 8 milyon hanenin doðal gaz ihtiyacýný kendi gazýmýzla Sakarya'dan karþýlamýþ olacaðýz." deðerlendirmesinde bulundu.
Bakan Bayraktar, Rusya'nýn Ukrayna üzerinden Avrupa'ya gönderdiði doðal gaza iliþkin kontratýn yakýn dönemde biteceðini anýmsatarak, Rusya'nýn gaz tedarikinde 3 temel rotanýn olduðunu dile getirdi.
Kuzey Akým'ýn Almanya'ya ve Almanya üzerinden Avrupa'ya doðal gaz ilettiðini anlatan Bayraktar, Kuzey Akým Boru Hattý'nýn meydana gelen patlama sonrasý devre dýþý kaldýðýný, Ukrayna üzerinden yürütülen tedarikin de 30 Aralýk'ta sona ereceðini söyledi.
Bayraktar, 2020'de devreye alýnan TürkAkým Boru Hattý üzerinden Türkiye'ye, ikinci boru hattýyla da Türkiye üzerinden Bulgaristan'a ve Avrupa'ya gaz iletildiðini belirterek, Ukrayna ile anlaþmanýn sonlandýrýlmasý durumunda Avrupa'ya tek hat üzerinden gaz gönderilebileceðini ve arz güvenliði açýsýndan ciddi sýkýntý oluþabileceðini vurguladý.
Bu durumun Avrupa'daki gaz fiyatlarýný artýrabileceðine deðinen Bayraktar, "Biz mümkün olduðu kadar farklý kaynaklardan gazý ülkemize alarak, çeþitlendirerek, tedarik portföyümüzü geniþleterek kendi arz güvenliðimizi saðlarken bir taraftan da ilave oluþabilecek kapasiteyi Avrupa'ya sevk etmeyle alakalý çalýþýyoruz. Buna baþladýk. Birkaç ülkeye ihracat yapmaya baþladýk. Türkiye'den doðal gaz satýyoruz. Onun dýþýnda Macaristan, Romanya, Bulgaristan'a gaz tedariki saðlýyoruz."
Bayraktar, Somali'de denizlerdeki 3 sahada Türkiye Petrolleri'nin ruhsatý olduðuna dikkati çekerek, sahalarýn her birinin 5 bin kilometrekare olduðunu kaydetti.
Somali'de toplamda 15 bin kilometrekarelik deniz yetki alanýnda arama ruhsatý olduðunun altýný çizen Bayraktar, "Bu kapsamda da aramanýn en önemli adýmlarýndan biri sismik faaliyet. Dolayýsýyla biz bunun için Oruç Reis Sismik Araþtýrma Gemimizi inþallah bu ay sonunda veya ekim ayýnýn baþýnda Somali'ye gönderiyoruz. Netleþmiþ tarihler var ama deniz durumuna göre Deniz Kuvvetlerimizle beraber gemimiz oraya gidecek ve bugüne kadar orada hiç yapýlmamýþ 3 boyutlu sismik çalýþmayý yapacak." diye konuþtu.
Bayraktar, Somali'de petrol emareli bloklarýn aðýrlýklý olduðu bilgisini paylaþarak, "Elbette ki sismik çalýþmalar bitmeden, analiz yapýlýp sondaj yapýlmadan bir keþiften bahsetmek söz konusu olmaz. Þu andaki ilk verilerle Somali offshore'unda petrol emareli bir arama faaliyetine baþlýyoruz. Ekim içinde, ekim bitmeden Oruç Reis oraya varýr ve bu çalýþmalara o bölgede baþlar. Birkaç ay sonra oradan daha net 'burada þu sondajý yapmamýz lazým þu derinlikte' deðerlendirmesiyle sonraki aþamaya geçebiliriz." deðerlendirmesinde bulundu.
Somali'deki olasý keþif durumunda bölgedeki petrolün Somali devletiyle "üretim paylaþým anlaþmasý" kapsamýnda paylaþýlacaðýný ifade eden Bayraktar, "Onlarýn almasý gereken devlet haklarýný verdikten sonra yeter ki petrolünüz olsun dünyanýn her yerinde satabilirsiniz. Ülkemizdeki rafinerilere getirebiliriz. Dolayýsýyla hýzlýca ticarileþmesi ve ekonomiye kazandýrýlmasý mümkün olacaktýr. Libya'nýn da bize offshore'unda sismiklerimizle çalýþmamýz noktasýnda bir önerisi, teklifi var. Doðrusu biz de buna sýcak bakýyoruz. " dedi.
- YENÝ ÜRETÝM GEMÝSÝ 20 YIL SAKARYA GAZ SAHASI'NDA OLACAK
Bayraktar, Türkiye'nin yeni doðal gaz üretim gemisine de deðinerek, bu geminin keþif ve sondaj deðil üretimle alakalý olduðunu belirtti.
Söz konusu geminin 20 yýl boyunca Sakarya Gaz Sahasý'nda sabit bir noktada durarak üretim yapacaðýný aktaran Bayraktar, "Bütün bu coðrafyalardaki faaliyetler için elbette ki ilave gemilere ihtiyaç olabilir. Çünkü dediðim gibi þu andaki 4 gemimiz Karadeniz'de çok ciddi þekilde üretimi artýrmakla ilgili çalýþýyor. Bunlarý belli bir planlama dahilinde yani Oruç Reis'in mesela Karadeniz'deki görevi bitti, oradaki çalýþmasý bitti, þimdi Oruç Reis'i Somali'ye gönderiyoruz. Benzer þekilde Barbaros Hayreddin veya diðer gemilerimizin de böyle farklý dönemlerde görevlendirmelerini yapabiliriz. Yani mümkün olan en uygun þekilde, en optimum þekilde bu gemilerimizi kullanacaðýz." diye konuþtu.
Bakan Bayraktar, Türkiye'nin Shell ile imzaladýðý sývýlaþtýrýlmýþ doðal gaz (LNG) anlaþmasýna iliþkin þunlarý kaydetti:
"Aslýnda bu da temelde enerjideki dýþa baðýmlýlýðý, cari açýðý düþürmekle alakalý ortaya koyduðumuz bir stratejinin yansýmasý. O stratejide þu vardý: Bizim tedarik kaynaklarýmýzý, arz kaynaklarýmýzý mutlaka çeþitlendirmemiz lazým. Doðal gaz açýsýndan bölgemiz çok zengin. Dünyanýn en büyük doðal gaz rezervlerine sahip komþularýmýz var. Rusya, Ýran , Azerbaycan var ve bizim petrol boru hatlarýmýz var. Bu ülkelerden gaz tedarik ediyoruz ama mutlaka Türkiye'nin artan gaz talebini karþýlamak için bunu çeþitlendirmemiz lazým. Onun için adeta bir seferberlik gibi biz Türkiye olarak son 7-8 yýlda biliyorsunuz gazlaþtýrma kapasitemizi çok ciddi bir þekilde artýrdýk. Yani ne yaptýk? Aliaða'da, Dörtyol'da, Saros'ta 3 FSRU gemisiyle ve mevcut karadaki gazlaþtýrma tesislerimizin de kapasitesini artýrmak suretiyle bir dönem sadece 30 milyon, 37 milyon metreküp günlük gazlaþtýrma yaparken yani sývýlaþtýrýlmýþ gemilerle LNG'yi alýp onu gaza çevirebilecek kapasiteye sahipken, þu anda bu 160 milyon metreküpe çýktý. Bu þu demek; Türkiye, ihtiyacý olan gazýn en az yarýsýný rahatlýkla sývý olarak, gemilerle LNG olarak alabilir. Bu çok büyük bir çeþitlendirme ve bir yenilik. Dolayýsýyla Shell anlaþmasý bu anlamda önemli."
Türkiye'nin sadece Ýran, Azerbaycan ve Rusya'dan deðil 10'un üzerinde ülkeden doðal gaz aldýðýný dile getiren Bayraktar, Mýsýr, Nijerya, Katar ve ABD gibi birçok ülkeden doðal gaz alýndýðýný belirtti.
Bayraktar, Türkiye'nin doðal gaz depolama kapasitesinin halihazýrda 5,8 milyar metreküp olduðunu kaydederek, 2028'de ülke ihtiyacýnýn en az yüzde 20'sine denk gelen 12 milyar metreküplük depolama kapasitesinin hedeflendiðini aktardý.
Türkiye'nin fazla doðal gazý ihracatla alakalý alternatiflere de sahip olduðunu vurgulayan Bayraktar, "Hem Bulgaristan hem Yunanistan üzerinden çok yakýn bir zamanda Meclis'imizde bir deðiþiklikle Türkiye'nin gazý tekrar sývýlaþtýrarak satabileceði bir düzenlemeyi de yaptýk. Bunun da önü kanun ile açýlmýþ durumda. Dolayýsýyla özellikle bizim bu Bulgaristan hattý üzerinden Avrupa'ya þimdilik 3,5 milyar metreküp ama yapýlacak çalýþmalarla yaklaþýk 7,5 milyar metreküplük bir ihracat yapma kapasitemiz söz konusu olacak." dedi.
Bayraktar, Türkiye'nin Shell ile yaptýðý anlaþma kapsamýnda ihtiyacý olmamasý durumunda söz konusu LNG kargosunu baþka ülkelere ihraç edebileceðini sözlerine ekledi.
- IRAK ÝLE ENERJÝ DÝPLOMASÝSÝ
Türkiye'nin enerji diplomasisi trafiðini de anýmsatan Bayraktar, Irak ile bu konuda büyük potansiyel olduðuna dikkati çekti.
Bayraktar, þu anda Irak'la 3 sahada ortaklýk olduðunu belirterek, söz konusu ülke için bunun "çok küçük" olduðunu ifade etti.
Irak'ýn günde yaklaþýk 3 milyon varilin üzerinde petrol ihraç ettiðini anlatan Bayraktar, þöyle devam etti:
"Bunun içinde 15 bin varil çok küçük. Türkiye'nin buradan daha büyük pay almasý lazým. Dolayýsýyla petrol ve doðal gaz sahalarýnda daha etkin, daha yoðun ve daha aktif bir Türkiye olmamýz gerekiyor. Onun ötesinde petrol ticaretinde ve taþýnmasýnda Türkiye daha büyük bir role sahip olabilir. Zira bizim Silopi'den Ceyhan'a kadar, yani eski Kerkük-Yumurtalýk petrol boru hattýnýn Türkiye kýsmý 650 kilometrelik iki boru hattý ve yaklaþýk kapasitesi günlük 1,4 milyon varil. Onun için biz Irak'ta muhataplarýmýza, özellikle Cumhurbaþkanýmýzýn son ziyaretinden sonra diyoruz ki 'Oradaki bu Kalkýnma Yolu'nu (Development Road) mutlaka enerji yoluna çevirelim. Bunun yanýna, yani bir demir yolu ve otoyolun yanýna bir petrol yolu, petrol boru hattý, bir doðal gaz boru hattý, elektrik iletim hatlarý ile bunu destekleyelim.' O zaman gerçekten Kalkýnma Yolu haline gelir. Sadece petrol için þu örneði vereyim: Petrolün rakamlarý biraz geri gelmekle birlikte100 dolar olduðu bir senaryoyu düþünün, günlük 1,4-1,5 milyon varil, yýllýk yaklaþýk 50 milyar dolarlýk bir petrol ticaret hacmine tekabül eder. Bu çok önemli bir þey. Irak için çok avantajlý olur çünkü Irak aslýnda petrolünün neredeyse tamamýný Basra üzerinden dünya küresel piyasalarýna gönderiyor. Bunun yarýsýný çeþitlendirerek Ceyhan'a, Ceyhan üzerinden Akdeniz çanaðýna, farklý coðrafyalara götürme imkaný, alternatifini aslýnda üretmiþ olabilir böyle bir bakýþ açýsý. Bunun önünde hiçbir teknik engel yok, bana göre ticari engel yok. Dolayýsýyla burada da ciddi bir siyasi irade ortaya konmasý lazým."
Bakan Bayraktar, Türkiye'nin Irak'la elektrik ihracat kapasitesinin 300 megavat olduðunu ve bunun artabileceðini söyledi.
Irak'la tahkim sürecinin hala sürdüðüne iþaret eden Bayraktar, þu ifadeleri kullandý:
"Irak'ta Baðdat'la Erbil arasýndaki sýkýntý hala devam ediyor. Zira neredeyse bir yýla yaklaþtýk. Abu Dabi'de bir uluslararasý konferansta 'Petrol boru hattý artýk operasyonel olmaya hazýr, çalýþabiliriz. Petrol boru hattýndan petrolü sevk edebiliriz.' dedik. Bunu dedik ama iþte 2 Ekim'e geliyoruz. Henüz bir varil bile petrol akýþý söz konusu deðil bu hatta. Türkiye olarak biz burada katký yapmaya hazýr olduðumuzu her daim ifade ediyoruz. Orada da yine bir siyasi karar üretmesi gerekiyor taraflarýn. Biz onlara yardýmcý olmaya hazýr olduðumuzu ifade ediyoruz. Irak'tan bu Kalkýnma Yolu kapsamýnda oluþabilecek bu yeni petrol boru hattýndan gelecek petrolün bir kýsmý Ceyhan'da rafineri, petrokimya yatýrýmýna, dolayýsýyla çok daha büyük bir deðer zinciri oluþturabilecek bir þeye dönüþebilir. O zaman iþte gerçekten bir Kalkýnma Yolu'na dönüþecek bir proje haline gelir diye düþünüyorum."
Bakan Bayraktar, Fatih gemisinin aktivasyon iþlemleri bittiðinde 2024 sonlanmadan petrol emareli olduðu düþünülen alanlarda sondaj çalýþmalarýnýn baþlayacaðýný ve 2025'te gemilerin müsaitlik durumuna göre Karadeniz'de sondaj faaliyetlerine devam edileceðini söyledi.
Gabar'da 2021'de keþfedilen petrolün ülke için öneminin büyük olduðuna iþaret eden Bayraktar, "Biz orada yerinde petrol olarak yaklaþýk 1 milyar varillik bir rezerv olduðunu düþünüyoruz. Tabii böyle bir rezerv keþfedince öncelik bunu bir an önce üretime döndürebilmek. Çok kýsa bir süre içerisinde çok büyük bir çalýþmayla þu anda, bugün itibarýyla 47 bin varilleri bulmuþ durumdayýz. Ýnþallah ekimde 50 bini de yani bizim orta hedefimizi de saðlamýþ olacaðýz ve günde 50 bin varil sadece Gabar sahasýndan üretiyor hale geleceðiz." diye konuþtu.
Bakan Bayraktar, Türkiye'nin günlük ihtiyacýnýn yaklaþýk 1 milyon varil olduðuna ve Milli Enerji ve Maden Politikasý ilk ortaya konduðunda Türkiye Petrolleri'nin günde 36 bin varillik üretim yaptýðýna iþaret ederek, þu anda sadece bir sahadan 50 bin varil üretime geçildiðini aktardý.
Gabar sahasýnda günlük üretimin 100 bin varile çýkabileceðinin öngörüldüðünü ifade eden Bayraktar, þöyle devam etti:
"Orada da hem coðrafya zorlu, yani hepiniz mutlaka görmüþsünüzdür terörün zamanýnda kol gezdiði, girilemeyen, gidilemeyen yerler. Coðrafya olarak da zorlu yerler. Biz þu ana kadar yaklaþýk 500 kilometreye yaklaþtýk, 500 kilometre yol yaptýk daðlarda. Yani oraya o ekibi, ekipmaný ve sondaj kulelerini götürebilmeniz için yola ihtiyacýnýz var. Önce yol yapýyoruz, lokasyonu hazýrlýyoruz. Ondan sonra sondaj kulesini oraya götürüp bu faaliyetleri sürdürüyoruz. Bunlar devam ederken yine benzer þekilde mutlaka biz Van'da örnek verdiðiniz Kör Kandil'de, Hakkari'de keþif amaçlý kuyular da kazýyoruz, sondajýný yapýyoruz."
Bakan Bayraktar, söz konusu bölgelerde çalýþmalarýn devam ettiðinin altýný çizerek, "Biz bölgeye çok inanýyoruz. Bu bölgede mutlaka arama faaliyetlerini yoðun bir þekilde devam ettirerek inþallah ilave keþifler, ilave rezervler ve ilave üretimler hedefliyoruz." diye konuþtu.
Türkiye'nin günlük petrol üretiminin 110 bin varile ulaþtýðýný ifade eden Bayraktar, "Yüzde 10'u aþtýk ama geride koca bir yüzde 85 var. Dolayýsýyla mutlaka bizim bunu da saðlayacak þeyler yapmamýz lazým. Belki Türkiye'den deðil tamamýný burada bulma þansýmýz olmayabilir. Onun için de farklý ülkelerle, farklý projelerle ilgili çalýþmalarýmýza devam edeceðiz." deðerlendirmesini yaptý.
- ULUSLARARASI PROJELER ÝÇÝN ÇALIÞMALAR SÜRÜYOR
Bayraktar, son dönemde Suriye, Katar, Birleþik Arap Emirlikleri ve Mýsýr gibi ülkelerle yapýlan anlaþmalara iliþkin deðerlendirmesinde, söz konusu anlaþmalarýn enerjide dýþa baðýmlýlýk, tedariki farklý ülkelerden daha ucuz þartlarda gerçekleþtirmek gibi boyutlarýnýn olduðunu ifade ederek, "Kýsa bir süre önce Shell ile imzaladýðýmýz ve önümüzdeki hafta Amerika'da imza edeceðimiz yeni bir uzun dönemli LNG anlaþmasý var. Bunlar iþin çeþitlendirme boyutu." dedi.
Öte yandan Türkiye'nin petrol ve doðal gaz ihtiyacýnýn farklý sahalardan karþýlamak hedefiyle geliþtirilen projeler olduðunu dile getiren Bayraktar, "Türkiye'nin yurtdýþýnda varlýklarý var. Örneðin Azerbaycan'da Hazar Denizi'ndeki petrol ve doðal gaz kaynaklarýnda ortaklýðýmýz var. Azeri-Çýrak-Güneþli uzun süredir ortak olduðumuz büyük bir petrol projesi. Þahdeniz projesinde yaklaþýk yüzde 20 ortaklýk payýmýz var. Irak, Basra'da üç petrol sahasýnda ortaklýðýmýz var. Günlük 15 bin varil petrol gelirimiz oradan var." diye konuþtu.
Bayraktar, Türkiye'nin günlük bir milyon varil petrol ve petrol eþleniði olarak yaklaþýk 800-850 bin varil doðal gaz ihtiyacýnýn bir kýsmýný bu projelerden karþýlanabileceðini belirterek, þunlarý kaydetti:
"Bu ihtiyacý belki Libya'daki projelerden, þimdi gideceðimiz Somali'deki projelerden, Irak'taki yeni projelerden karþýlamayla alakalý yoðun bir çalýþma ve diplomasi yürütüyoruz. Bunun yaný sýra ülkemizde özellikle yenilenebilir enerji alanýnda yatýrým yapmak isteyen, Birleþik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Katar gibi ülkeleri de Türkiye'de bu projelere yatýrýmcý olarak davet ediyoruz. Bunlarla ilgili ümit ediyorum yakýn bir zamanda daha somut, net imzalarý, projeleri ortaya koyacaðýz."
Türkiye ile Mýsýr arasýndaki iliþkilerin son dönemde tekrar normalleþtiðini ve üst düzeyde devam ettiðini ifade eden Bayraktar, Mýsýr'la enerji alanýnda iþbirliði projeleri bulunduðunu anýmsattý.
Mýsýr'la hidrokarbon yani petrol ve doðal gaz alanýnda bir iþbirliði üzerinde çalýþýldýðýnýn altýný çizen Bayraktar, "Mýsýr'da özellikle denizdeki gaz sahalarýna Türkiye'nin ilgi ve alakasý var. Onlarýn gaz tedarikinde Yüzer LNG Depolama ve Gazlaþtýrma Ünitesi (FSRU) gemilerimizle ilgili bir proje üzerinde çalýþýyoruz." dedi.
Bayraktar, Nijer'de 2020'den beri devam eden bir altýn madeni faaliyeti olduðunun bilgisini paylaþarak, "Orada devletimize ait bir þirketimiz var. Nijer'de madencilik alanýnda da farklý sahalarla ilgili bir anlaþma imzaladýk. Petrol ve madenlerle ilgili Nijer'de yakýn zamanda daha aktif bir þekilde olmayý hedefliyoruz." diye konuþtu.
Bayraktar, Akkuyu Nükleer Güç Santrali (NGS) projesinde 30 binin üzerinde çalýþanla yoðun bir çalýþma yürütüldüðünü belirterek, "Akkuyu dünyanýn en büyük nükleer santral þantiyesi. Zira 4 reaktörü ayný anda yapýyoruz, böyle bir örnek dünyada çok fazla yok." dedi.
Birinci reaktörün inþaatýnýn yüzde 90'ýn üzerinde tamamlandýðýný ifade eden Bayraktar, þunlarý kaydetti:
"Nükleerin doðasý gereði yaþadýðýmýz zorluklar var. Bir de maalesef dýþarýdan kaynaklý zorluklar var. Sayýn Cumhurbaþkaný'mýz da ifade etmiþti, Siemens'in henüz depolarýnda beklettiði teslim etmesi gereken nükleer ada ile ilgili ekipman var. Elektriðin iletimini saðlayan, þant sahasýnda kullanýlan ekipmanlar. Ýnþaatý yavaþlatma etkisi var maalesef. Birkaç ay geciktirme etkisi olabilecek bir þey. Hiçbir hukuki temeli olmayan herhangi bir uluslararasý yaptýrým konusu olmayan bir konuda maalesef böyle bir siyasi tutumla alýnmýþ bir karar var. Konu en üst düzeyde dile getirildi."
Bayraktar söz konusu firmanýn bu konuda izahat saðlayamadýðýnýn altýný çizerek, "Bu konuda firmanýn mutlaka bir bedel ödemesi lazým. Özellikle Türkiye piyasasýnda bu kadar güçlü bir varlýðý olan bir firmanýn yani burada amaç Rusya'ya yaptýrým uygulamaksa bundan etkilenen ciddi anlamda Türkiye de var. Buradan Türkiye zarar görüyor. Türkiye'deki proje zarar görüyor. Bu ekipmanýn Türkiye'de kullanýlacaðýna dair her türlü garanti verilmiþ durumda. Bunun çok izahý yok." deðerlendirmesinde bulundu.
Söz konusu ticaretten elde edilecek gelirlerin Rusya tarafýndan Ukrayna savaþýnda kullanýlacaðýna dair iddialarýn gündeme geldiðini anýmsatan Bayraktar, sözlerini þöyle sürdürdü:
"Bu proje zaten önümüzdeki belki 10, 15, 20 yýlda ancak yatýrýmýný geri döndürerek ondan sonra para kazanmasý muhtemel bir proje. Dolayýsýyla oradan gelen gelirlerin böyle bir þeyle kullanýlmasý çok tutarlý bir iddia deðil. Onun ötesinde böyle bir yaklaþýmla þunu demek lazým, bugün Rusya'nýn ticaret yaptýðý birçok ülke var. Batýlý ülkeler de var, Doðu'da da ülkeler var. O ülkeler de o zaman Rusya'nýn gelir kazanmasýna katký saðlýyorlar. O zaman o ülkelerle de Almanya'nýn bütün ticaretini kesmesi lazým. Örneðin Hindistan'la hiç ticari faaliyet yapmamasý lazým, böyle bir bakýþ açýsýyla. Dolayýsýyla son derece tutarsýz bir yaklaþým."
Bayraktar, söz konusu firmanýn hiçbir hukuki sorumluluk taþýmadan böyle bir karar aldýðýnýn altýný çizerek, "Enerji alanýnda bizim çok uzun yýllardýr çalýþtýðýmýz firmalardan bir tanesi. Bizim için bundan sonraki iþlerle alakalý onlarýn varlýðýný çok ciddi sorgulamamýz gerektiren bir sürece bizi sokmuþtur. Bu projede de belki birkaç aylýk bir gecikmeye sebebiyet verecek ama alternatifi mevcut. Bu yapýmý üstlenmiþ olan Rus þirket Rosatom, bu ürünle alakalý alternatif sipariþini Çin'e vermiþ durumda. Ürün oradan gelecek. Bu vazgeçilmez bir ürün deðil. Ama ciddi anlamda gecikmeye sebebiyet verdiði için de bununla alakalý mutlaka bir karþýlýðý olacaktýr." diye konuþtu.
- "YENÝLENEBÝLÝR ENERJÝ KURULUMU ÝÇÝN GEREKLÝ ÝZÝN SÜREÇLERÝ KOLAYLAÞACAK"
Bakan Bayraktar, yenilenebilir enerjinin ülkenin en çok ihtiyaç duyduðu alanlardan biri olduðunu belirterek, Türkiye'nin bu konudaki potansiyelinin yüksek olduðunu söyledi.
Yenilenebilir enerjinin arz güvenliðinize katký saðlayarak ülkenin dýþa baðýmlýlýðýný azalttýðýný ve iklim hedeflerine katký saðladýðýný ifade eden Bayraktar, "Dolayýsýyla her derde deva bir konu açýkçasý yenilenebilir enerji." diye konuþtu.
Bakan Bayraktar, Türkiye'nin yenilenebilir enerjide önemli atýlýmlar yaptýðýnýn altýný çizerek, ülkenin son 15 yýlda güneþ ve rüzgar enerjisi kurulu gücü anlamýnda dünyada 11. sýraya ve Avrupa'da 5. sýraya geldiðini ifade ederek, bunun daha üst seviyelere çýkarýlmasý gerektiðini aktardý.
Türkiye'nin deniz üstü rüzgar potansiyelinin de oldukça yüksek olduðunu da sözlerine ekleyen Bayraktar, þöyle devam etti:
"Þu anda gelinen noktada 29 bin megavatýn üzerine çýkmýþ kurulu gücümüz var. Yaklaþýk 80 bin megavatlýk kapasiteyi biz tahsis etmiþ durumdayýz. Bunun 30 bin megavatý aðýrlýklý sanayicilerimizde. Sanayicilerimiz kendi ihtiyaçlarý için ihtiyaç duyduklarý üretimleri buradan yapýp bir kýsým fazla elektriði piyasaya satma þanslarýna sahip. Dolayýsýyla böyle bir süreç söz konusu. Biz hýzlý bir þekilde o sanayicilerimizin elindeki bu kapasiteleri hayata geçirmelerini istiyoruz."
Bakan Bayraktar, izin süreçlerinin 2 yýla ya da 2 yýlýn altýna çekilerek üretilen projelerin daha hýzlý bir þekilde elektrik üretimine dönüþtürülmesinin hedeflendiðine dikkati çekerek, "Ýnþallah, yeni dönemde meclis açýldýktan sonra ilk gündeme getirmek istediðimiz konulardan bir tanesi bu yenilenebilirdeki izin süreçlerini kolaylaþtýrmak, keza madenlerde de öyle." diye konuþtu.
Mevcut kapasite verimi 80 bin megavatýn dýþýnda her yýl 2 bin ila 2 bin 500 megavatlýk kapasite tahsis ihalesinin yapýlmasýný hedeflediklerini bildiren Bayraktar, "Uluslararasý yatýrýmcýlarýn da olduðu, bizim yerli teþebbüslerin de olduðu herkes, belli þartlarý saðlayanlar, belli finansal kabiliyeti olan firmalar, bu yarýþmalara girecek ve bu 2 bin, 2 bin 500 megavat kapasiteyi her yýl biz bu þekilde tahsis edeceðiz. Muhtemelen bu ay içerisinde biz 2024'ün YEKA ilanýný bu anlamda yaparýz, onu hedefliyoruz. Belki bir 2-3 aylýk hazýrlýk sürecinden sonra da ocak ayý içerisinde ilk kapasite tahsis ihalemizi bu anlamda yapmýþ oluruz." bilgisini paylaþtý.
Bakan Bayraktar, ayrýca bunun ilerleyen süreçte ve 2035'e kadar bir program olarak açýklamak istediklerinin altýný çizerek, "Bütün yatýrýmcýlar, Türkiye'ye ekipman fabrikasý kurmak isteyen, panel fabrikasý kurmak isteyen veya Türkiye'de sadece enerji kýsmýnda yatýrýmcý olmak isteyen herkes, öngörülebilir bir þekilde önümüzdeki 10 yýlý, 12 yýlý görmüþ olarak bu yatýrýmlara girebilecek." dedi.
- 'NADÝR TOPRAK ELEMENTLERÝ SAKARYA GAZ SAHASI KEÞFÝ KADAR DEÐERLÝ VE STRATEJÝK'
Bayraktar, nadir toprak elementlerinin çip üretiminde, depolama teknolojilerinde, batarya teknolojilerinde ve güneþ enerjisi hücrelerinin yapýmýnda kullanýldýðýný ve söz konusu kaynaklarýn Sakarya Gaz Sahasý keþfi kadar deðerli ve stratejik olduðunu vurguladý.
Kritik minerallerin enerji dönüþümünde önemli rolü olduðuna deðinen Bayraktar, ham maddenin iþlenmesi ve saflaþtýrýlmasý teknolojisi üzerinde çalýþmalar yürütüldüðünü ifade etti.
Bayraktar, Türkiye'de ciddi rezerv bulunduðuna iþaret ederek, "Teknolojiyi kullanarak saflaþtýrmak ve nihai ürüne dönüþtürmekle alakalý çalýþmalarýmýz devam ediyor. Gelecek ay Çin'de maden konferansýna katýlacaðým. Madenlerin çýkarýlmasý, saflaþtýrýlmasý ve iþlenmesi ciddi yüksek teknoloji gerektiren bir iþ. Çin dahil farklý ülkelerle görüþmeler yapýlacak." deðerlendirmesinde bulundu.