Demircan, WindEnergy Hamburg Karasal ve Deniz Üstü Rüzgar Etkinliði'ndeki konuþmasýnda, enerji sektörünün çevresel etkilerine deðinerek, enerji sektörünün karbon emisyonlarýnýn büyük bir kýsmýna sebep olduðunu söyledi.
Karbonsuzlaþma amacýyla enerji dönüþümünde bilinen geleneksel yaklaþýmlarýn deðiþmesi gerektiðine iþaret eden Demircan, "Bildiðiniz gibi geçiþ kelimesi geçici bir durumu ifade eder, geçiþlerin enerji dönüþümünü tamamlamasý gerekiyor. Enerjide talep ve arz tarafý var. Biz de enerjide arz güvenliði için hesaplamalar yapýyoruz. Hedeflere ulaþmak için Ulusal Enerji Planý'ný devreye aldýk." diye konuþtu.
Demircan, Türkiye gibi dinamik bir ülkenin kýsa ve uzun vadede ne kadar enerjiye ihtiyacý olduðunun hesaplanmasýnýn önemli olduðuna iþaret ederek, "Enerjide oyunun kurallarýný deðiþtiren baþka bir konu iklim deðiþikliði oldu. Biz de tüm enerji kültürünü yenilenebilir odaklý hale getirmeliyiz. Planlarýmýzý buna göre þekillendirdik." dedi.
Demircan, iklim deðiþikliði ile mücadelede finansman seçeneklerinin önemli olduðunu ifade etti.
Emisyon ticaretinin finansman saðlamada önemli olabileceðini vurgulayan Demircan, þunlarý kaydetti:
"Ýklim deðiþikliði ve küresel ýsýnma ile mücadelede tüm ülkelerin sýfýr karbon ekonomisine geçiþ için pozisyon aldý. Ülkeler emisyon hedefleri belirlediler. Türkiye de oldukça radikal bir karar alarak ekonomisini karbondan arýndýrmak için 2053'ü hedefledi. Bu amaçlar için daha fazla paraya ihtiyacýnýz var. Yenilenebilir enerji yatýrým finansmanýný saðlamanýn baþka bir yolunu bulmalýyýz. Belki karbon emisyon ticaret sistemi de bu yollardan biri olabilir. Ýklim hedeflerinin baþarýsý için kamu ya da özel finansmanýn yeterli olmadýðýna inanýyorum."