Anadolu Sigorta Genel Müdürü Musa Ülken, Haziran 2006’dan itibaren uygulamaya alınan devlet destekli tarım sigortaları sisteminin özellikle son yıllarda daha fazla bilinir ve talep edilir hale geldiğini ifade etti. Sistem uygulanmaya başlandığında sadece belirli risklere verilen teminatların yıldan yıla genişletildiğini söyleyen Ülken “2013 itibariyle bitkisel ürün sigortaları kapsamında verilen teminatlar dolu, fırtına, hortum, yangın, heyelan, deprem, sel ile yaş meyve, sebze ve kesme çiçekler için don riski ile doludan kaynaklanan kalite kaybı risklerini de içeriyor. 2013 itibariyle büyükbaş süt ve besi, küçükbaş, kümes hayvanları ile su ürünleri yetiştiricilerine poliçe düzenlenebiliyor” dedi.
Sisteme inanç pekişti
Sistemin yürürlükte bulunduğu yıllar içinde çiftçilerin sigorta bilincinde artış olduğunu belirten Ülken, bu artışın çiftçilerin sigortaya yaklaşımını da olumlu yönde etkilediğini kaydetti. Ülken, teminat kapsamında olan riskler sonucunda sigortalı çiftçilerin hasar tazminatlarını almalarının da diğer çiftçilerin de sisteme olan inançlarını pekiştirdiğini vurguladı.
‘BİLİNCİN ARTMASIYLA PRİM ÜRETİMİ DE ARTTI’
“Sigorta sektörü genelinde TARSİM ve sisteme dahil olan sigorta şirketlerinin tarım sigortalarının hedef kitlesi olan çiftçiler için bilgilendirme toplantıları düzenlenmesi, bu toplantılarda örnek hasar olayları, karşılığında alınmış olan prim gibi somut veriler sunması sigorta bilincinin artışında olumlu etkiler yaratmıştır” diyen Ülken, bu etkilerin sonucu olarak toplam prim üretiminin 2012 sonu itibariyle 500 milyon liraya ulaştığını aktardı. Ülken, sözlerine şöyle devam etti: “Prim üretiminin 500 milyon liraya ulaşmasında çiftçilerin tarımsal üretim için kullandığı kredinin alındığı bankalar tarafından poliçe yaptırılması talebi de etkili olmaktadır. Prim üretiminde meydana gelen artış tarımsal üretim sektöründeki gelişmenin olumlu yönde olduğunun en önemli göstergesi olarak algılanmaktadır.” Ülken, bu noktadan sonra, devlet destekli tarım sigortaları sisteminin sürdürülebilir olma kriterleri göz önünde bulundurularak muafiyet ve müşterek sigorta oranlarında sigortalı lehine iyileştirme yoluna gidilmesi gerektiğine dikkat çekerek, “Tanıtım çalışmalarına ağırlık verilmesi sigortalanan ürün ve sigortalı sayısının artırılmasına katkı sağlayacaktır” dedi.