Çiftçiye 9 milyar destek
ABONE OL
Bakan Eker, Dicle Üniversitesi Konferans Salonu'nda düzenlenen 'Dünya Çiftçi Kadınlar Günü' etkinliğinde yaptığı konuşmada, dünyanın her yerinde çiftçi olmanın zor olduğunu ancak kadın çiftçi olmanın çok daha zor bir iş olduğunu söyledi.

Yarın İstanbul'da 'Dünya Gıda Günü' dolayısıyla düzenlenecek bir etkinliğe katılacağını ifade eden Eker, şöyle konuştu:

'Dünyada her gün 7 milyar insandan 1 milyarı yatağa aç giriyor. Bu durum dünyada yeteri kadar gıda bulunmamasından kaynaklanmıyor. Bütün dünyadaki insanlara yetecek kadar gıda var. Çiftçiler bunu yeteri kadar üretiyor. Ama bazıları çok daha tüketmek istiyor, payına razı gelmiyor, başkasının payını ve hakkını da almak istiyor. Bundan zulüm doğuyor. Bu nedenle 1 milyar insan aç kalıyor. 1 milyar aç insanın ne yazık ki büyük bir kısmını kadınlar, çocuklar ve yaşlılar oluşturuyor. Ama şunu bilmemiz lazım eğer yeryüzünde yaşayan 7 milyarın 1 milyarı yatağa aç gidiyorsa, inanın o dünya geride kalan 6 milyar için huzur, güven ve barış içerisinde yaşanılacak bir dünya olmaktan çıkar, orada barış olmaz. O nedenle hepimizin bu meseleyi vicdanı ve aklıyla düşünmesi lazım. Hep beraber yaşadığımız bu dünyayı bir gemi gibi düşünmek lazım. Bu gemi zarar görürse bundan herkes zarar görür.'

Bakan Eker, Türkiye'de tarımsal verimi geliştirmek ve gıda güvenliği bakımından kendimize yeterli olabileceğimiz bir mekanizmayı, üretim sistemini geliştirmek için gayret ettiklerini de belirterek, bu manada ülke olarak bir sıkıntı yaşamadıklarını kaydetti.

-'Kadınlara öncelik tanıyoruz'

Bakan Eker, yeryüzünde çok büyük bir kesimin temel yiyecek maddesini oluşturan buğdayın ana vatanının, Diyarbakır'daki Karacadağ etekleri olduğunu belirterek, bu havzanın aynı zamanda bir çok tarımsal ürünün yetiştiği alan olduğunu ifade etti.

Daha önce kadınlara sosyal hayatın yanı sıra ekonomik yaşamda da kendi kabiliyetlerini geliştirmelerini sağlayacak imkanları vermek istediklerini ancak karşılarına anayasanın 'eşitlik' ilkesinin çıktığını ifade eden Eker, 'Ancak bu eşitlik ilkesi adaletli bir eşitlik değildi' diye konuştu.

Eker, bu nedenle 2010 yılında anayasa değişikliğinin yapıldığını anımsatarak, şunları söyledi:

'Kadınlara dönük yapacağımız birtakım desteklerin eşitliği bozacağı endişesini taşımamız lazım. Onun için anayasayı değiştirdik. Kadınlara verilecek destekte 'eşitlik kuralı' bahane olamaz, gerekçe olamaz dedik. Bakanlık ve hükümet olarak kadınlara pozitif ayrımcılık yapıyoruz. Üyelerin tamamı kadın olan kooperatiflere öncelik tanıyıp, destekliyoruz. Başından beri yaptık, yapıyoruz. Kırsal Kalkınma Destekleri Programlarında kadınlarımızın başvurusu varsa onlara öncelik tanıyoruz. Bu yönde bürokrat arkadaşlarıma talimatım var. Kadınlar eğer üretim faaliyetinde yeteri kadar bulunmazsa gıda güvenliği daha büyük tehlike altına girer. Bu nedenle kadınlarımızın, özellikle tarımsal üretim faaliyetinde daha çok bulunması hem kırsal kalkınma için hem toplumun genel manada zenginlik ve istihdam artışına, barış ve huzuruna büyük katkı sunar. Bu nedenle kadınlarımızı proje ve programlarımızla destekliyoruz. Yüzde 50 hibe destek veriyoruz. 600 bin lira sermayesi olan yatırım projelerinin yarısını karşılıksız hibe olarak veriyoruz. Bu kapsamda 4 bin 200 tesisin yapımını tamamladık. Bunlara 42 binin üzerinde kişi çalışıyor. AB'den aldığımız fonlarla yönettiğimiz bir program var. 20 ilde kuruldu, 22 ilde de kurulma aşamasında, toplam 42 ilde olacak. Burada yine hibeler yüzde 50'dir. Buna bir madde koyduk kadın çiftçi olursa bu hibe oranı yüzde 60'a kadar çıkıyor.'

-'Topluma hizmet olacağını biliyoruz'

Kırsal alanda yaşayan çiftçi kadınların sorunlarını çözmek, onların eğitim süreçlerine katkı sunmak, yaptıkları tarımsal faaliyeti daha verimli kılmak için bir dizi program uyguladıklarını vurgulayan Eker, 'Kırsalda yaşayan çiftçi kadınlar, sosyal hayatımızın düzenlenmesinde ve geliştirilmesinde önemli aktördürler. Kadınlarımızın yaptıkları faaliyetlerin, sadece kendi aile bireylerinin değil, bütün Türkiye'nin sosyal kalkınması için de önemli bir katkı olduğunun bilinci içerisindeyiz. O nedenle onlara dönük her adımın topluma hizmet olacağını biliyoruz' ifadelerini kullandı.

Eker, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın Türkiye'deki kamu kuruluşları içerisinde web bilgisayar televizyonculuğunu hayata geçiren ve 24 saat yayın yapan tek kuruluş olduğunu da belirtti.

-Destek artacak-

Bakan Eker, Türkiye'nin tarım hasılatını 23 milyar dolardan 62 milyar dolara çıkardıklarını ve bunun çok önemli olduğunu söyledi.

'Çünkü çiftçilik zor iş. Sizin kontrol edemediğiniz riskler var, yağmuru yağdırmak, güneş ışınlarını kontrol etmek sizin elinizde değil' diyen Eker, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Şiddetli bir kuraklık olur, tarladaki ürünümüzü olumsuz etkiler. Yapacağımız bir şey yok. 23 milyar dolar hasılat elde edilen alandan biz 62 milyar dolar elde ediyoruz. Bunu uygun destekleme politikalarıyla, uygun projelerle, bilgi ve teknoloji katmak suretiyle bu hale getirdik. AB ülkeleri içerisinde İspanya, İtalya ve Fransa'yı geçtik. Hasılamız onlarınkinden daha büyük hale geldi. Dünya ekonomisinde 16-17'nci sıradayız ama tarım ekonomisinde 7'nci sıradayız. Önümüzdekiler bizden nüfus ve toprak olarak çok büyük ülkeler. Çin, Hindistan, Brezilya ve ABD gibi büyük toprak ve nüfusa sahip ülkeler önümüzde kaldı.

Biz verimliği artırmak suretiyle buraya geldik, desteklemeleri artırdık. Bu yıl 1 Ekim tarihi itibariyle Türkiye'deki çiftçi kardeşlerimin cebine nakit, karşılıksız hibe desteği olarak 7 milyar lira para ödedik. Eski parayla 7 katrilyon. 2013 yılı bütçe teklifimizi hazırladık ve imzaladık. 9 milyar lira teklif ettik. İnşallah mecliste bütçe kabul edildiğinde 2013 yılında çiftçi 9 milyar lira nakit destek almış olacak. Bugünümüz dünden çok iyi yarınımız da bugünden iyi olacak. Bunun için çok çaba gösteriyoruz.'