Cumhurbaþkaný Yardýmcýsý Yýlmaz tarih verdi: Enflasyon düþüþlerini görmeye baþlayacaðýz

Cumhurbaþkaný Yardýmcýsý Cevdet Yýlmaz, Bingöl'deki temaslarý kapsamýnda Ticaret ve Sanayi Odasý'nda düzenlenen "Bingöl Turizm Çalýþtayý"nda iþ insanlarýyla bir araya geldi.

Ardýndan AK Parti Ýl Baþkanlýðý'ný ziyaret eden Yýlmaz, partililere hitap etti.

Türkiye'de yapýlan hizmetlerin, reformlarýn, saðlanan deðiþim ve dönüþümün bu gönüllü kadrolarýn emekleriyle olduðunu belirten Yýlmaz, bu nedenle teþkilatlarýna minnettar olduklarýný söyledi.

Demokratik ülkeler içinde AK Parti'nin üye sayýsýyla en önde gelen partilerden biri olduðunu ifade eden Yýlmaz, partilerinin 11 milyonu aþan üye sayýsý olduðunu belirtti.

- "DEMOKRASÝ AÇISINDAN YEREL YÖNETÝMLER ÇOK ÖNEMLÝ"

Doðu'da ve Güneydoðu'da iki iþi bir arada yaptýklarýný anlatan Yýlmaz, sözlerine þöyle devam etti:

"Bir, bugünün ihtiyaçlarýna cevap vermeye çalýþtýk. Ýki, uzun yýllar geçmiþteki ihmalleri kapatmaya çalýþtýk. Bu ikisini ayný anda yapmaya çalýþtýk, bu kolay bir iþ deðil. Çünkü siz bir þeyler yaparken baþkalarý da koþuyor, kimse durmuyor ki. Sayýn Cumhurbaþkaný'mýzýn söylediði gibi, 'Batýda ne varsa, doðuda da o olacak, kuzeyde ne varsa güneyde o olacak.' 86 milyonu kucaklayan bir anlayýþ, bunu da gerçekleþtirdik. Eksikliklerimiz var mýdýr, vardýr. Ýnþallah onlarý da önümüzdeki süreçte kapatacaðýz. Mayýs seçimleriyle birlikte Cumhurbaþkaný'mýzý tekrar halkýmýz seçti ve 5 yýl daha görevlendirdi. Meclis'te de Cumhur Ýttifaký olarak bir çoðunluk oluþturduk. Dolayýsýyla bir siyasi belirsizlik kalmadý genel siyasette. Yerel siyasette de önümüzdeki martta seçimler var. Yerel seçimler de çok kýymetli. Yerel kalkýnma, demokrasi açýsýndan yerel yönetimler çok çok önemli. Muhtarýndan il genel meclis üyesine, belediye meclisi üyesinden belediye baþkanýna çok çeþitli makamlara halkýmýz özgür iradesiyle kimsenin etkisi altýnda kalmadan, kimseden korkmadan, çekinmeden gidip oyunu verecek. Kimi tercih ediyorsalar da baþýmýzýn üstünde. Halkýn her zaman iradesine saygýlýyýz, saygýlý olmaya devam edeceðiz."

Yýlmaz, iki tür belediyecilik olduðunu ifade ederek, bunlardan birinin reklam, þöhret belediyeciliði veya belediyeyi baþka amaçlar için kullanma yaklaþýmý olduðunu söyledi.

Bir de gerçek, samimi belediyecilik olduðunu dile getiren Yýlmaz, bunun vatandaþýn sorunlarýný tespit eden, bunlarý çözmeye çalýþan, kafasýnda baþka þeyler olmayan, belediyeyi bir þeylerin aleti, aracý olarak deðil, hizmet aracý olarak gören, samimi, gerçek bir belediyecilik olduðunu, bunun kendi anlayýþlarý olduðunu ifade etti.

- "GERÇEK BELEDÝYECÝLÝKLE DAHA FAZLA ÝLÝMÝZÝ, ÝLÇEMÝZÝ, BELDEMÝZÝ BULUÞTURACAÐIZ"

Cumhurbaþkaný Recep Tayyip Erdoðan'ýn Ýstanbul'da yaptýðý gerçek belediyecilikle ülkeyi bugünlere getirdiðini aktaran Yýlmaz, þunlarý kaydetti:

"Su problemi vardý, benzinliklerde pompalarla su dolduruyordu insanlar bidonlara. Daðlar gibi çöp... Baþka problemler ve o zaman Ankara'da da Sayýn Cumhurbaþkaný'mýzla uyumlu bir hükümet de yoktu. Þimdi bazý belediye baþkanlarý böyle bahaneler üretiyorlar. Beceriksizliklerine veya iþ bilmezliklerine kaynaklarý verimli kullanmamalarýna bahane üretiyorlar. Kusura bakmayýn, kimsenin bahanesi yok. Cumhurbaþkaný'mýz o zaman halký harekete geçirerek, kaynaklarý verimli ve etkili kullanarak dev gibi problemleri çözdü mü, çözdü. Demek ki bir belediye baþkaný kaynaklarýný iyi kullanýr, doðru hareket ederse sorun çözebiliyormuþ. Vatandaþýmýz da bunu gördü ama þimdi bakýyoruz bazý metropollerde iþte bin bir türlü bahane. Dolayýsýyla Türkiye'de inþallah gerçek belediyecilikle daha fazla ilimizi, daha fazla ilçemizi, beldemizi buluþturacaðýz bu seçimlerde. Sýkýntýlarýmýz yok mu, var. Dünya zor bir dönemden geçiyor. Bir taraftan pandeminin etkilerinden çýkmaya çalýþan bir dünya var, bir taraftan küresel düzeyde ekonomik birçok sýkýntý, sorun yaþanýyor. Onlar yetmezmiþ gibi kuzeyimizde Ukrayna-Rusya savaþý çýktý. Bizi de ister istemez etkiliyor."

- "ÖNCELÝKLE BU ATEÞÝ SÖNDÜRMEYE ÇALIÞIYORUZ"

Gazze'de bir insanlýk dramý yaþandýðýna iþaret eden Yýlmaz, bütün dünyanýn gözü önünde masum Gazze halkýna topluca bir katliam uygulandýðýný söyledi.

Yýlmaz, þu deðerlendirmede bulundu:

"Bir cezalandýrma uygulanýyor kendi yaklaþýmlarýyla. Ýþgalci bir güç ve hiç hukuk tanýmayan bir yönetim oradaki insanlarýn üzerine sabah akþam bomba yaðdýrýyor. Bu kabul edilemez. Dini, etnik yapýsý, ideolojisi ne olursa olsun hiç kimsenin bir bebeði, bir çocuðu öldürmeye hakký yoktur. Binlerce çocuk öldü, hastaneler, ambulanslar, mülteci kamplarý bombalandý. Sivil halkýn üzerine günlerdir bombalar yaðdýrýlýyor. Sayýn Cumhurbaþkaný'mýz, Dýþiþleri Bakaný'mýz bütün yetkililerimizle birlikte öncelikle bu ateþi söndürmeye çalýþýyoruz. Buradaki çatýþmanýn, saldýrýnýn bitmesi, ateþkes saðlanmasý için gayret ediyoruz. Bazý ülkeler býrakýn bu konuda olumlu konuþmayý, ateþkes çaðrýsý bile yapamadýlar. Böyle siyaset, böyle yönetim olmaz olsun. Bu yaþananlara karþý ateþkes çaðrýsý bile yapamayan ülkeler var. Türkiye çok þükür böyle deðil, dünyanýn birçok ülkesi de böyle deðil."

- "ÝKÝ DEVLETLÝ BÝR ÇÖZÜMÜ SAVUNUYORUZ"

Birleþmiþ Milletlerde yapýlan oylamada 120 civarýnda ülkenin ateþkes olsun dediðini, 14 ülkenin ret oyu verdiðini, 40 civarýnda ülkenin de çekimser kaldýðýný belirten Yýlmaz, bunun o ülkelerin tarihlerine kara bir leke olarak geçtiðini düþündüðünü aktardý.

Er veya geç bunun biteceðine inandýklarýný anlatan Yýlmaz, sözlerini þöyle sürdürdü:

"Türkiye olarak iki devletli bir çözümü savunuyoruz. Birlikte yaþamak mümkündür diyoruz. Yüzyýllarca atalarýmýz Kudüs'ü yönetmiþler ve orada Hristiyanlar, Müslümanlar, Yahudiler bir arada yaþamýþlar, birbirlerini kesmeden, kavga etmeden yaþamayý baþarmýþlar. Ama bugün birtakým ideolojik yaklaþýmlar, emperyalist birtakým bakýþ açýlarýyla Orta Doðu'yu kendine göre þekillendirmeye çalýþanlar büyük insani kayýplarla maalesef bizi karþý karþýya býrakýyorlar. Bu insanlýðýn sorunudur ve insanlýk inþallah bu sorunu da aþacaktýr. Buna da yürekten inanýyorum."

- "ZULÜM HANGÝ ÝSÝM ALTINDA GELÝRSE GELSÝN MÜCADELE ETMEYE DEVAM EDECEÐÝZ"

"Bingöl'den, Selahaddin Eyyubi'nin torunlarýndan Gazze'deki masum insanlara selam gönderiyoruz. Yönetimler deðil, o halklar, tepkisini ortaya koyan entelektüeller, düþünürler, sanatçýlar, sýradan insanlar, sokakta olan insanlar, bütün bunlarýn çabasýyla inþallah daha adaletli bir dünyaya ulaþacaðýz." diyen Yýlmaz, bunlarýn er ya da geç aþýlacaðýna, dünyanýn daha huzurlu bir ortama kavuþacaðýna inandýðýný belirtti.

Barýþ, huzur, bölgenin esenliði, insanlarýn refahý için bütün güçleriyle çalýþmaya devam edeceklerini belirten Yýlmaz, Cumhurbaþkaný Erdoðan'ýn bunun için gece gündüz diplomatik mücadele içinde olduðunu, her türlü ikili görüþmede ve uluslararasý platformlarda bu sorunlarý en güçlü þekilde dile getirdiðini kaydetti.

Yýlmaz, bu yaþananlara seyirci kalan bir dünya sisteminin adil bir sistem olmadýðýný dile getirerek, "Zalimler bizi karamsarlýða sevk etmek, güçsüz hissetmemizi isterler. Buna aldanmayacaðýz. Elbette gerçekçi bir þekilde neyin olup bittiðini göreceðiz ama umudumuzu da hiçbir zaman kaybetmeyeceðiz, karamsarlýða da hiçbir zaman girmeyeceðiz. Zulüm hangi isim altýnda gelirse gelsin mücadele etmeye devam edeceðiz." diye konuþtu.

- "2025'TEN ÝTÝBAREN DAHA RAHAT BÝR DÖNEME GÝRMÝÞ OLACAÐIZ"

Ülkede yaþanan zorluklara deðinen Yýlmaz, büyük bir deprem yaþandýðýný, büyük bir yýkým olduðunu, 11 ilin, 14 milyon civarýnda vatandaþýn bundan etkilendiðini belirtti.

Bütün illeri ayaða kaldýrmak için uðraþtýklarýný dile getiren Yýlmaz, sözlerine þöyle devam etti:

"Bu yýl sadece bütçemizden 762 milyar lira deprem bölgesi için kaynak ayrýlmýþ durumda. Gelecek sene 1 trilyon 28 milyar lira bütçemize para koyduk deprem bölgesi için. Bu yýl ve gelecek yýl bunun sýkýntýlarýný yaþayacaðýz. 2025'ten itibaren daha rahat bir döneme girmiþ, depremin yaralarýný sarmýþ olacaðýz. Türkiye bu anlamda gelecek depremlere de daha güçlü bir bünyeyle hazýrlanmýþ olacak. Bu sonuçta bir yatýrým. Oradaki konutlarý yeniden yapýyor, altyapýyý tamir ediyor, sosyoekonomik hayatý yeniden canlandýrmaya gayret ediyoruz. Bütün bunlar Türkiye'yi ve deprem bölgelerimizi geleceðe çok daha güçlü bir þekilde hazýrlayacak. 3-4 yýl içinde 3 trilyondan fazla kaynaðý deprem bölgemiz için harcamýþ olacaðýz."

- "TEK HANELÝ RAKAMLARA 2026 YILINDA ÝNÞALLAH ULAÞACAÐIZ"

Enflasyonun vatandaþýn temel bir sýkýntýsý olduðunu belirten Yýlmaz, Türkiye'nin son 3 yýlda büyüme açýsýndan çok baþarýlý olduðunu söyledi.

Yýlmaz, "Dünyada 3 yýlda dünyadaki toplam büyüme yüzde 7 olurken, bileþik olarak söylüyorum, Türkiye'de yüzde 20 oldu. 3 yýlda yüzde 20 reel olarak ekonomimiz büyüdü. 6 milyondan fazla istihdam oluþturduk. Ýhracatýmýz 170 milyarlardan 255 milyar dolarlara geldi. Reel olarak baþarýlý olduk ama finansal tarafta enflasyon meselesiyle karþý karþýyayýz ve bunu da bir sorun olarak görüyoruz elbette. Çünkü vatandaþýmýzýn yaþadýðý bir sorun. Bir taraftan enflasyonu düþürmeye diðer taraftan belli bir büyüme ivmesini sürdürmeye çalýþýyoruz. Diðer yandan da enflasyondan etkilenen geniþ kitlelerin satýn alma gücünü korumak için birtakým tedbirler hayata geçiriyoruz."

Böyle bir kapsamlý yaklaþýmla yola devam edeceklerini ifade eden Yýlmaz, bu konuda da plan ve programlarýný yaptýklarýný belirtti.

Yýlmaz, çok detaylý çalýþmalar yaptýklarýný kaydederek, þöyle dedi:

"Gelecek yýlýn ortalarýndan itibaren yýllýk bazda enflasyon düþüþlerini görmeye baþlayacaðýz. Aylýk bazda düþüþleri görmeye baþladýk. Geçen yazdaki aylýk artýþlar artýk kalmadý. Daha düþük rakamlara doðru gidiyoruz ama yýllýk etkiyi gelecek yýlýn ortalarýndan itibaren göreceðiz. Tek haneli rakamlara da 2026'da inþallah ulaþacaðýz. Her þeyi kýrar döker, enflasyonu çok hýzlý bir þekilde düþürebilirsiniz. Ama bu takdir edersiniz ki doðru bir yaklaþým olmaz. Hem enflasyonu düþüreceðiz hem belli bir sosyal dengeyi koruyacaðýz hem de ekonomimizi belli bir düzeyde büyütmeye devam edeceðiz. Bunun politikalarýný hayata geçiriyoruz."

Yýlmaz, bunu yaparken sosyal kesimleri, çalýþan kesimleri gözeten bir anlayýþ içinde mücadeleyi sürdürdüklerini belirterek, genel makro ekonomik durumda bir iyileþme olduðunu vurguladý.

Depremle ilgili bütçe açýklarýný belli bir seviyede tutmayý baþardýklarýný, buna dönük tedbirler aldýklarýný anlatan Yýlmaz, bu konuda da riskleri azalttýklarýný aktardý.

"CDS diye bir oran var. CDS, bir ülkenin risk primi. Bu 700'ler civarýna çýkmýþtý geçtiðimiz mayýs ayýnda, bugün geldiðimiz noktada 360 küsurlara kadar düþmüþ durumda. Yani Türkiye artýk finansal açýdan da çok daha istikrarlý bir noktaya doðru gidiyor ama bu bir süreç. Bu süreçte sabýrla doðru politikalarý uygulayarak sonuçlar almaya devam edeceðiz." ifadelerini kullanan Yýlmaz, koordineli bir þekilde hükümet, bakanlýklar, Merkez Bankasý, para politikalarý, maliye politikalarý, reformlar, bütün bunlarý bir bütünlük içinde yöneterek sonuç alacaklarýna inandýðýný söyledi.

Daha sonra Bingöl Belediyesi'ne geçen Yýlmaz, Belediye Baþkaný Erdal Arýkan ile makamýnda görüþtü.

Cevdet Yýlmaz, bir süt üretim entegre tesisinde incelemelerde bulundu, yetkililerden çalýþmalarla ilgili bilgi aldý.