Türkiye ile Somali arasýndaki son dönemde geliþen iþbirliðiyle birlikte imzalanan "Savunma ve Ekonomik Ýþbirliði Çerçeve Anlaþmasý" dünyanýn doðu kanadýnda gündeme oturdu.
Avustralya Stratejik Politika Enstitüsü (ASPI), son imzalanan anlaþma çerçevesinde Türkiye ile Somali arasýndaki iliþkiye iliþkin çarpýcý bir analiz yazýsý kaleme aldý. "Türkiye'nin etkisi doðuya doðru artýyor. Bu hoþ bir þey" baþlýklý analiz yazýsýnda, "Türkiye'nin Somali ile güçlendirilen iliþkileri, Ankara'nýn muhtemelen Batý'nýn yararýna olacak þekilde Hint Okyanusu meselelerine daha fazla dahil olma ihtimalini artýrýyor" ifadeleri kullanýldý.
ÇÝN, TÜRKÝYE'NÝN DOÐUDAKÝ ARTAN VARLIÐINDAN RAHATSIZ
Batý'nýn Türkiye'nin doðusundaki bölgede artan varlýðýný memnuniyetle karþýlamasý gerektiðini dile getirilen yazýda, "Çin'in bu geliþmeyi hiçbir þekilde hoþ karþýlamasý mümkün deðil" denildi. Türkiye ile Somali arasýnda imzalanan son anlaþma "çýðýr açýcý" olarak nitelendirilirken anlaþmanýn Somali ile Etiyopya arasýndaki gerilimin arttýðý bir dönemde imzalanmasýna dikkat çekildi.
TÜRK NÜFUZUNUN DOÐUYA DOÐRU GENÝÞLEMESÝ BATI'NIN YARARINA
Anlaþmanýn içeriðine iliþkin bilgilerin yer aldýðý analiz yazýsýnda, "Bütün bunlar, NATO'nun en büyük ikinci ordusuna sahip ülke olan Türkiye'nin Hint Okyanusu'nun kuzeybatýsýnda iyice yerleþmesine olanak saðlýyor. Bu arada, zorlu iliþkiler döneminin ardýndan Türkiye Batý'yla, özellikle de ABD'yle yeniden yakýnlaþmaya baþladý. Çin'in Orta Doðu ve Orta Asya'da artan nüfuzu bu hareketin arkasýnda yatan bir faktör olabilir. Türkiye'nin Batý'yla yeniden etkileþime girmesine örnek olarak Ýsveç'in NATO hedefini onaylamasý, Yunanistan'la yakýnlaþma, Ýngiltere ve diðer NATO ortaklarýyla savunma iþbirliðinin artýrýlmasý ve ABD'li yetkililerle proaktif iliþkiler gösterilebilir. Dolayýsýyla Türk nüfuzunun doðuya doðru geniþlemesi, her açýdan bakýldýðýnda Batý'nýn yararýna olacaktýr" denildi.
TÜRKÝYE, AFRÝKA BOYNUZU'NUN ÖTESÝNE GEÇTÝ
Geliþmeler kapsamýnda Türkiye'nin kuzeybatý Hint Okyanusu ile sýnýrlý olmayacaðýný iler süren ASPI, "Son anlaþma Türk dýþ politikasýndaki daha büyük deðiþimin bir parçasý. Eskiden yakýn yerlere (Orta Doðu, Güney Kafkasya ve Akdeniz) odaklanýyordu. Ancak bugünlerde çok daha iddialý bir þekilde Afrika Boynuzu ve ötesine uzanýyor" deðerlendirmesinde bulundu.
2019'dan bu yana Türkiye'nin Japonya, Güney Kore, Güneydoðu Asya ülkeleri, Orta Asya'daki Türk devletleri ve Afrika Boynuzu'ndaki ülkelerle baðlarýný güçlendirmeye çalýþtýðýna vurgu yapýlan yazýda, "Türkiye, Doðu Asya'daki Müslüman ülkeler ve geliþmiþ ekonomilerle daha yakýn iliþkiler kurmak amacýyla 2019 yýlýnda Yeniden Asya Giriþimi'ni açýklamýþtý. Malezya, Bangladeþ, Güney Kore ve Filipinler ile güvenlik ve savunma iþ birliðini güçlendirdi. Zaten Afrika Boynuzu'nda bulunan Türkiye, Somali, Sudan ve Etiyopya ile askeri iþbirliði yoluyla nüfuzunu önemli ölçüde artýrdý. Somali'deki ekonomik varlýðý 2010 yýlýndan bu yana geniþlemektedir. Dikkate deðer baþarýlar arasýnda Mogadiþu limanlarýnýn 2014 yýlýnda yeniden açýlmasý ve Somali Ulusal Ordusunu desteklemek için bir askeri eðitim kampý kurulmasý yer almaktadýr" ifadeleri kullanýldý.
TÜRKÝYE, ÇÝN'ÝN SAHÝP OLMADIÐI AVANTAJLARI VAR
Türkiye'nin Afrika'da genel olarak Çin'le rekabet ettiði kaydedilen analiz yazýsýnda, "Artýk Türkiye ile Somali arasýndaki anlaþma, Cibuti'nin ötesinde Afrika Boynuzu'nda nüfuz arayýþýnda olan ancak bölgeye coðrafi ve kültürel uzaklýðý nedeniyle engellenen Çin'i rahatsýz ediyor olmalý. Türkiye'nin Uzakdoðu ve Güneydoðu Asya'daki aðýrlýðý Çin'e kýyasla çok daha az olacak. Ancak Ankara'nýn Pekin'in bu bölgelerde sahip olmadýðý avantajlarý var: Müslüman kimliði, Japonya ve Güney Kore ile daha saðlam iliþkiler, oradaki ülkelerle toprak anlaþmazlýklarýnýn olmamasý, Malezya ve diðerleriyle savunma baðlarý. Körfez, Afrika Boynuzu ve Orta Asya'yý da ekleyince Ankara'nýn daha fazla manevra alaný ve oynayabileceði daha büyük bir rol var. Türkiye yeni iliþkiler geliþtirirken elbette çýkarlarýný gözetecektir. Ancak Batý, doðunun kendi nüfuzu dahilindeki hareketini tanýmalý ve desteklemelidir ki bu kesinlikle Çin'in aleyhinedir." denildi.