Türkiye Ýstatistik Kurumunca (TÜÝK) açýklanan gayrisafi yurt içi hasýla (GSYH) verilerine göre, Türkiye ekonomisi ilk çeyrekte yýllýk yüzde 7,6 büyüme kaydetti. Yýlýn ilk çeyreðine iliþkin büyüme verisi de yüzde 7,3'ten yüzde 7,5'e revize edildi.
AA Finans'ýn anketine katýlan ekonomistler, büyümenin ikinci çeyrekte yüzde 7,3 düzeyinde gerçekleþeceðini öngörüyordu.
Beklentilerin üzerinde açýklanan büyümeye en önemli katký yüzde 26,6 ile finans ve sigorta sektöründen geldi. Hizmetler sektörü de büyümenin öncüsü olmaya devam etti ve ikinci çeyrekte yýllýk bazda yüzde 18,1 geniþledi. Sanayi sektöründe ilk çeyrekte yüzde 8,2 olan büyüme hýzý ikinci çeyrekte yüzde 7,8'e gerilese de gücünü korudu. Bu dönemde inþaat ve tarým sektörlerindeki daralma devam etti ve sýrasýyla küçülme hýzlarý yüzde 10,9 ve yüzde 2,9 düzeyinde gerçekleþti.
Büyümeyi stoklar 10,3 puan aþaðý çekti, net dýþ talep ise 2,7 puan yukarý yönlü etkiledi.
Gayrisafi sabit sermaye oluþumu ayrýntýlarýna bakýldýðýnda, ikinci çeyrekte yatýrýmlarýn makine-teçhizat ayaðýnda yükselmeye devam ettiði görüldü. Bu dönemde, inþaat yatýrýmlarý yüzde 9,8 daralýrken, özel yatýrýmlarýn göstergesi olan makine-teçhizat yatýrýmlarý yüzde 17,8 artarak üst üste 11. çeyrekte de yükseliþ kaydetti.
AA Finans Analisti ve Ekonomist Haluk Bürümcekçi, ikinci çeyrekte milli geliri finans ve hizmet sektörünün yukarý çektiðini, özel tüketim harcamalarý ve net dýþ talebin olumlu etkilerken, yatýrýmlarýn sýnýrlý katký verdiðini söyledi.
Stok azalýþlarýnýn büyümeyi olumsuz etkilediðini aktaran Bürümcekçi, gelecek dönem görünümü açýsýndan alýnan ilk sinyallerin de büyümenin üçüncü çeyrekte bir miktar güç kaybettiðine iþaret ettiðini bildirdi.
Bürümcekçi, baþta ABD olmak üzere geliþmiþ ülkelerde parasal sýkýlaþmanýn hýzlanmasýnýn resesyona yol açabileceði beklentilerinin de temmuz-aðustos döneminde Satýnalma Yöneticileri Endeksi'nde gözlenen belirgin gerileme sonrasý güçlendiðini ifade ederek, "Yurt içinde sýkýlaþma yönünde alýnan makro ihtiyati kararlarýn kredi büyümesine aþaðý, kredi faizlerine ise yukarý yönde etki yaptýðý da gözlendiðinden ekonomik aktivitedeki yavaþlamayý hýzlandýrma olasýlýðý arttý. Büyümenin bundan sonraki çeyreklerde yatay olmasý durumunda bile bu yýl yüzde 5'i aþmak mümkün. Milli gelirin çeyrekten çeyreðe düþüþ göstermesi durumunda ise yüzde 4 ve altý büyüme gerçekleþmelerinden söz edilebilir." diye konuþtu.
Piri Reis Üniversitesi Rektör Yardýmcýsý Prof. Dr. Erhan Aslanoðlu da ikinci çeyrek büyüme rakamlarýnýn beklentilerin hafif üzerinde ve güçlü geldiðini belirterek, baþta sanayi üretimi olmak üzere öncü göstergelerin buna iþaret ettiðini anýmsattý.
Sanayi sektörünün hem iç hem dýþ talebin katkýsýyla, finans sektörünün ise kredi büyümesi ve faizlerdeki düþüþün etkisiyle en güçlü kalemler arasýnda yer aldýðýný aktaran Aslanoðlu, þunlarý kaydetti:
"Sanayi sektörü, salgýnýn baþýndan bu yana çok iyi performans gösteriyor ve lokomotif olmaya devam ediyor. Bu gücü korumak için sanayiye her türlü desteðin verilmesi gerektiðini düþünüyorum. Tüketici güveni düþük olmasýna raðmen yüksek tüketim büyümesi, enflasyon nedeniyle öne alýnan talebe de iþaret ediyor.
Yatýrýmlardaki büyüme olumlu. Bunda da öne alýnan talebin etkisi var gibi görünürken, özellikle sanayi sektörünün kapasite artýrma istekliliðine de iþaret ediyor. Yýlýn kalan bölümünde yavaþlama olmasýna raðmen ilk yarýdaki güçlü büyüme etkisiyle yýl sonunda büyümenin yüzde 5 olacaðýný tahmin ediyorum."
Marmara Üniversitesi Öðretim Üyesi Prof. Dr. Burak Arzova ise hane halký harcamalarýnýn ilk çeyrekte olduðu gibi bu dönemin de lokomotif görevini üstlendiðini söyledi.
Ýhracatýn katkýsýnýn büyüme rakamlarýna yansýdýðýna iþaret eden Arzova, "Dikkat etmemiz gereken nokta; talep hala çok güçlü gidiyor. Enflasyonla mücadele anlamýnda bu talebi düþürmek gerek." dedi.
Arzova, "Bundan sonraki çeyreklerde büyüme sýfýr düzeyinde gerçekleþse bile bu yýlý yüzde 3,5'in üzerinde bir rakamla tamamlamayý garantiledik." diyerek þunlarý kaydetti:
"Tahminlerime göre, bu yýlý yüzde 4,5-5 civarýnda güçlü bir büyüme rakamýyla kapatacak gibi duruyoruz. Sektörler bazýnda rakamlara baktýðýmýzda ise sanayi sektöründe ýlýmlý yavaþlamaya PMI rakamlarý da iþaret ediyordu. Salgýn sonrasý görülen seviyeler zaten sürdürülebilir deðildi. Dolayýsýyla burada çok sert ve ürkütücü bir düþüþ yok, ýlýmlý bir yavaþlama var. Gelecek dönemler için Avrupa'da resesyon endiþeleri ve üretimin durma noktasýna gelmesi gibi bir tehlike var. Bundan sonraki dönemde sanayi sektörü geliþimini daha yakýndan takip etmek gerek.
Bankacýlýk sektörü de yine açýkladýðý karlýlýk rakamlarýyla bize ikinci çeyrek sektör geliþimi hakkýnda net sinyaller vermiþti. Dolayýsýyla finans sektöründeki yüzde 26,6'lýk büyüme beklentiler doðrultusundayken, hizmetler sektörünün de kuvvetli gittiðini görüyoruz."
Koç Üniversitesi Öðretim Üyesi Dr. Cem Çakmaklý, büyümenin ikinci çeyrekte kendi beklentisinin oldukça üzerinde geldiðini belirterek, finans sektörünün katkýsýnýn çok yüksek olduðunu söyledi.
Finansal sistemde bankacýlýk sektörünün aþýrý karlýlýðý ve hizmet sektöründe öne alýnan talebin büyüme verilerinde etkili olduðunu anlatan Çakmaklý, "Beni gerçek anlamda þaþýrtan sanayi sektörünün katkýsý oldu. Açýklanan veriler doðrultusunda ben sektördeki yüzde 7,8'lik büyümenin daha az düzeyde gerçekleþeceðini tahmin etmiþtim. Demek ki ihracattan önemli bir katký gelmiþ." ifadelerini kullandý.
Çakmaklý, inþaat sektöründe bir daralma yaþandýðýna iþaret ederek, gelecek döneme iliþkin þu öngörüleri paylaþtý:
"Avrupa'da önemli bir resesyon bekleniyor. Bunun etkilerinin ihracata gelecek dönemde yansýmasýný bekliyoruz. Bu nedenle 3. ve 4. çeyrekte büyümede bir yavaþlama bekliyorum. Ýlk yarýdaki yüksek büyüme rakamlarýna baktýðýmýzda, yýlýn tamamýnda yüzde 5'lik büyüme yakalanabilir. Özellikle sanayi sektörüne yönelik temmuz ve aðustos verileri önemli bir sinyal verecek. Bu sektördeki geliþmeleri yakýndan takip edeceðiz."
Paiterium Danýþmanlýk Kurucusu ve Ekonomist Ýsmet Demirkol da ikinci çeyrek büyüme verilerinin kendi beklentileri dahilinde gerçekleþtiðini belirterek, hizmetler ve sanayi sektörlerinin yaný sýra hane halký tüketiminin büyümede yine itici güç olduðunu söyledi.
Sanayi sektörünün yüzde 7,8'lik büyüme ile gücünü koruduðuna iþaret eden Demirkol, inþaat ve tarým sektörlerinde ise ikinci çeyrekte bir daralma gözlendiðini dile getirdi.
Demirkol, Avrupa'da resesyon olasýlýðýnýn artmasý ve enerji maliyetlerindeki artýþ nedeniyle büyüme hýzýnýn 3. ve 4. çeyrekte daha ýlýmlý rakamlar görüleceði öngörüsünde bulunarak, "Ben yýlýn tamamýný yüzde 4,5-5 bandýnda bir büyümeyle kapatacaðýmýzý tahmin ediyorum. Bireysel tarafta hane halký talebi güçlü seyretmekte. Avrupa'daki resesyon beklentilerini dikkate aldýðýmýzda, büyümenin yýlýn kalanýnda daha ýlýmlý seyredeceði aþikar. " yorumunu yaptý.