Ýlkay Demirdað: 'Hiçbir ortamda kadýn olduðum için dezavantajlý olduðumu düþünmedim'
ABONE OL
Ýþ dünyasýnýn önemli isimlerinden Enerjisa Enerji Yatýrým Ýliþkileri Bölüm Yöneticisi Ýlkay Demirdað verdiði röportajda, “Kadýnlarýn iþ hayatýna devam edememesinin en önemli sebebi, çocuk ve yaþlý bakýmýnýn kadýnýn rolü olarak görülmesi ve kadýnlarýn bir noktada iþ hayatýndan ayrýlmak zorunda kalmasý. Bir baþka önemli konu ise kadýnýn kendine koyduðu engeller” dedi. Kadýnýn istihdam edilmesi ve toplumda önemli yerlere gelmesi ile ilgili çarpýcý açýklamalarda bulunan Demirdað’ýn açýklamalarýný haberimizin devamýnda bulabilirsiniz.
 
BAÞARI ÝÇÝN NASIL FARKLILAÞILABÝLÝR?
 
Baþardým demek oldukça iddialý bir söylem olur, denemeye devam ediyorum diyebilirim ancak. Ýþ hayatý ya da özel hayat ayýrýmý yapmadan hayatta yol alabilmek ile deneyimlerimi paylaþmak isterim. Hayat öncelikle her deneyiminizde hazýr olmadýðýnýz, yüzleþmek istemediðiniz ya da farkýnda olmadýðýnýz yerden sýnav sorularýný çýkarýyor karþýnýza. Her sorunun cevabý da yok tabi sizde, ya da yanlýþ cevap anahtarý ile doðru sonuç elde etmeye çalýþýyorsunuz. Ýki seçenek var, ya bu sorunun neden karþýnýza çýktýðýný anlayýp, kendi cevap anahtarýnýzý geliþtirmek, ya da tekrar tekrar bu sorularda týkanýp, ilerleyememek. Baþarý öte yandan hiç düþmemek deðil, düþtüðünüzde ayaða kalkabilmektir. Ben de birçok kez düþmüþ biri olarak, her seferinde ayaða kalmak için çaba sarf ettim, etmeye de devam ediyorum. Beni motive eden þey ise bitmeyen bir öðrenme tutkusu, deneyimle arzusu ve merak sanýrým. Bunlar hayatýnýzda olduðu sürece deneyimlemeye, düþtüðünüzde kalkmaya ve ilerlemeye devam edebilirsiniz.
 
“HÝÇBÝR ORTAMDA KADIN OLDUÐUM ÝÇÝN DEZAVANTAJLI OLDUÐUMU DÜÞÜNMEDÝM”
 
Kadýnlarýn iþ dünyasýnda yönetici pozisyonunda yer alamamalarý toplumda iþ dünyasýnýn erkek egemen yapýsý veya geleneksel bakýþ açýlarý ile deðerlendirilir çoðu zaman… Peki, problemin en büyük kaynaðý bu kýsým mý? Kadýnlarýn bu pozisyonlar için kendini yetiþtirip imkaný görmek için, imkansýzý denemeyi hayal etmemeleri de bir problem sayýlmaz mý?
 
Ýlave soru: Örneði siz olarak versek… Kariyerinizin baþýnda zorluklar karþýsýnda mücadeleyi býrakmýþ olsaydýnýz bu pozisyona gelememenizin tek sebebi iþ dünyasýndaki erkek egemen yapý mý olacaktý?
 
Üniversiteden mezun olan kadýnlarýn %77’si iþ hayatýna girerken, ancak bunlarýn %20’si yönetici pozisyonlarýna çýkabiliyor. Bunun birkaç sebebi var, sorunuz gerçekten çok doðru. Kadýnlarýn iþ hayatýna devam etmemesinin tek sebebini erkek egemen toplum dinamikleri olarak görmek doðru olmaz. Pek tabi ki bu bir etmendir ama tek sebep deðildir.  Kadýnlarýn iþ hayatýna devam edememesinin en önemli sebebi, çocuk ve yaþlý bakýmýnýn kadýnýn rolü olarak görülmesi ve kadýnlarýn bir noktada iþ hayatýndan ayrýlmak zorunda kalmasý. Bir baþka önemli konu ise kadýnýn kendine koyduðu engeller. Kadýnlar erkeklere kýyasla ilerleyebileceklerine daha az inanýyorlar ve birçok noktada zaten baþarabileceklerine inanmadýklarýndan, kendilerini ön plana çýkarmýyorlar ya da pes edip býrakýyorlar.
 
Sorunuzun ikinci kýsmýna gelecek olursak, ben iþ hayatýmda her zaman erkek dominant sektör ve ortamlarda çalýþtým. Ancak hiçbir zaman bunu bir engel gibi görmedim, belki de en büyük avantajým bireyleri hiçbir zaman cinsiyet perspektifinden deðerlendirmemiþ olmamdýr. Ayný þekilde hiçbir ortamda da kadýn olduðum için dezavantajlý olduðumu düþünmedim, çünkü benim için önemli olan bireylerin yetkinlikleri, beceri ve tecrübeleridir. Kariyer yolculuðuma devam etmemiþ olsaydým, bunun sebebi erkek egemen yapý içinde kendi gücüme sahip çýkmamýþ olmam olabilirdi ancak.
 
Baþarýlýlarla dolu kariyerinizi takip ederken bu kariyeri oluþturan dinamiklerin baþýnda idealizm geldiði görülüyor. Çeþitli sosyal sorumluluk projeleri, STK yöneticilikleri derken iþ yoðunluðunuz sizleri sosyal yaþamdan uzak tutmamýþ gördüðümüz kadarýyla… Yetiþebiliyor musunuz? Zaman yönetiminizi nasýl yapýyorsunuz?
 
Ben birey olarak toplumsal bir bilinç ve sorumluluk taþýmamýz gerektiðini düþünüyorum. Toplumsal hayatta deneyimlediðimiz týkanýklara çözüm bulmaya çalýþmak hepimizin sorumluluðu olmalý, çünkü bunlarýn salt çözümü devlet ya da kurumlar tarafýndan geliþtirilemiyor. Bu yüzden de sivil toplum kuruluþlarý, özellikle bizim gibi geliþmekte olan ülkelerde çok önemli bir role sahip olmalý. Ben üniversiteden mezun olduðum yýllardan itibaren, yurt dýþýnda yaþadýðým dönemlerde dahil olmak üzere, sivil toplum kuruluþlarýnda aktif bir þekilde yer aldým. Buradan beslendiðim noktalar iþ hayatýmda da eminim bakýþ açýmý ve yöneticilik yeteneklerimi destekliyor. Pek tabi ki bu bir seçim, çünkü takdir edersiniz ki iþ dýþýndaki vaktinizi aslýna nereye ve nasýl harcamak istediðiniz ile ilgili bir seçim yapmak zorunluluðu getiriyor bu. Ben bu dengeyi, iyi bir planlama ve zaman yönetimi ile kurmaya çalýþýyorum ama pek tabi ki sosyal sorumluluk projeleri için ayýrdýðým zaman aslýnda kiþisel olarak sosyalleþmeye ayýrdýðým zamandan fedakârlýk ederek gerçekleþiyor.
 
Öncesi, sonrasý olmasa sorunun… Tek kelime ile sorsam… “Neden?” desem… Ne dersiniz?
 
Neden? Çünkü deðerlerinize sahip çýkarak var olabilmek emek ister derim…
 
“KÖKLÜ BÝR TOPLUMSAL DEÐÝÞÝMÝN PARÇASI OLMAK ÝSTERÝM”
 
Mümkün olmayan bir deðiþim var mýdýr bu hayatta? Varsa nedir, yoksa siz hangi deðiþimin bir parçasý olmak isterdiniz?
 
Yapýlan araþtýrmalara göre insanýn kiþiliði dahi deðiþime uðruyor. Raporlara göre 20’li yaþlardan 60’lý yaþlara ilerledikçe, nörotisizm (olumsuz duygusal durumlara eðilimlilik) ve kötümserlik gibi olumsuz özellikler azalýyor; vicdan, uyumluluk, sorumluluk ve duygusal dayanýklýlýk gibi olumlu özellikler güçleniyor. Tabi bu çok uzun zaman isteyen bir süreç, öte yandan da insan kiþiliði bile deðiþebiliyorsa, bence mümkün olmayan bir deðiþim de yoktur.  Ben köklü bir toplumsal deðiþimin parçasý olmayý, toplumun karakteristik bir özelliðinin daha iyiye, olumluya ve yararlýya evrilme sürecini deneyimlemeyi arzu ederim.