Khalawi: Türkiye'deki pazar paylarını daha da artıracaklar
ABONE OL

Khalawi, AlBaraka İslami Finans Zirvesi'nde AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, zirveyi düzenlemeye 1981 yılında başladıklarını söyledi.

Medine'de 40 yıl önce yapılan sempozyumun ardından küreselleşme için yeni bir strateji belirlediklerini dile getiren Khalawi, "Zirve lokasyonlarını belirlerken İslam ekonomisinde büyük bir potansiyele sahip olduğuna inandığımız ana iş merkezlerinden seçiyoruz. Bu nedenle 2022'de Londra'da AlBaraka Zirve'mizi başlattık ve şimdi 2024'te gerçekleştirdiğimiz İstanbul bölümüne inşallah her yıl ev sahipliği yapacağız." diye konuştu.

İslami bankacılığın Türkiye'de 1984 yılında başladığını ancak pazar payının yüzde 15 ile düşük olduğunu belirten Khalawi, şöyle devam etti:

"Son birkaç yıl içinde bazı kamu bankalarının kendi katılım bankalarını oluşturmasının ardından yaşanan gelişim, İslami bankacılığın Türkiye'deki pazar payını daha da artıracaktır. Türkiye büyük bir potansiyele sahip. Bu alana talep olduğunu biliyoruz ve inanıyoruz ancak insanlara uygun daha fazla ürün geliştirmemiz gerekiyor."

İslami finansta küresel büyümeye değinen Khalawi, çift haneli büyüme beklentilerinin İslami finans sektörünün geleceğine yönelik potansiyeli yansıttığını ve alanın her zaman konvansiyonel bankacılığın iki katı büyüme göstereceğini söyledi.

Khalawi, İslami finansta büyük hacme sahip ülkeler olan İran ve Suudi Arabistan'ın dışında Endonezya, Pakistan ve Nijerya'ya işaret ederek, bunların yoğun Müslüman nüfusa sahip ülkeler olduğunu dile getirdi. Khalawi, "Bu 3 ülkenin gelecek potansiyeline hala sahip değiliz ya da bu potansiyeli dikkate almıyoruz. Her biri 200 milyondan fazla nüfusa sahip olan bu 3 ülkenin finansal kapsayıcılığını göz önüne alırsak, büyüme rakamlarının daha uzun bir süre boyunca ikiye katlanabileceğini görebiliriz." değerlendirmesinde bulundu.

Açık bankacılık ve yapay zekanın bankacılık sektörü açısından önemine dikkati çeken Khalawi, şunları kaydetti:

"2 yıl önce Medine'deki bir sempozyumumuzda İslami ekonomi perspektifinden dijital ekonomi başlığı altında tartışmıştık. Bu alanda büyük bir potansiyel görüyoruz. Bunun nedenlerinden biri, bugün İslami bankacılık ve finans alanında güçlü kurumlara sahip olmamız ve bu kurumların konvansiyonel bankacılıkla aynı zamanda bu yeni döneme giriyor olmalarıdır. Böylece daha fazla ürün geliştirmek için büyük bir potansiyelin olduğu perakende pazarına çok uygun, daha fazla ürün geliştirmeye hemen başlayabilirler. Genel olarak İslami finansa, hem kar amaçlı hem de kar amaçlı olmayan ürünlere daha fazla potansiyel katacaktır."