Piyasaların bombaya aldırmayışı güçlü Türkiye ekonomisinin ispatı
ABONE OL

Piyasalarda, çarşamba günü Suriye’nin top atışı haberi sonrası yaşananlar ve dün Meclis’te tezkere görüşmelerine verilen tepki, Türkiye ekonomisinin son 10 yılda nereden nereye geldiğinin farklı bir ispatı. Makro ekonomik göstergelere baktığımızda, Türkiye ekonomisinin büyüklüğünün son 10 yılda 3.5 kat artarak 820 milyar dolara, ihracatın da 36 milyar dolardan 150 milyar dolara koşar hale geldiğini, faizlerin yüzde 62’lerden yüzde 8 seviyesinin altına gerilediğini, Merkez Bankası’nın döviz rezervinin 100 milyar doların üzerine çıktığını rahatlıkla görebiliyoruz...

Tarihi düşüş ve yükseliş olmadı

Tüm bunlar Türkiye ekonomisinin siyasi istikrar sayesinde nasıl güçlendiğini gösterirken, ‘Suriye bombası’yla piyasalarda yaşananlar da ekonominin temellerinin ne kadar güçlü olduğunu farklı açıdan gözler önüne seriyor. İç savaş yaşayan komşu ülke Suriye’den Türkiye’ye bombalı saldırı yapılıyor, Türkiye hemen karşılık veriyor, ertesi gün de Meclis’ten ‘tezkere’ çıkıyor... Ve tüm bunlar olurken piyasaların tepkisi çok sınırlı kalıyor. İkinci el tahvil piyasasında gösterge tahvilin faizi 0.9 puan artarak yüzde 7.63’e yükseliyor. Bu seviyeyi daha önce ağustos ayı başında yani Suriye bombası olmadan zaten görmüştük.

Dolar kurunun dün gün içinde yükseldiği 1.8088 seviyesi de daha önce 13 Eylül’de görülmüştü. Doların, ‘Suriye özür diledi’ haberiyle akşam saatlerinde 1.79’a gerilediğini de hemen ekleyelim... Yani faiz ve dolar, bırakın zirve yapmalarını, yerlerinde saydı. Borsa ise güne yüzde 0.4 gibi çok sınırlı düşüşle başladı. Meclis’te tezkere görüşmeleri öncesi kayıplar bir ara yüzde 1.5’i aştı ancak öğleden sonra kayıplarını geri aldı. Çarşamba günü yüzde 1 düşen İMKB dün tezkere Meclis’ten geçtikten sonra toparlandı ve endeks günü, bırakın düşmeyi yüzde 0.13 artışla kapattı.

Yiğit’in kasedi bile yıkmıştı

Balık hafızası olanlar ‘ne var bunda’ diyebilirler. Ancak özellikle borsanın geçmişte yaşanan bazı olaylara verdiği tepki ile dünkü tepkiyi kıyasladığımızda ‘bunda çok şeyin’ olduğunu söyleyebiliriz. Dün Meclis’ten tezkere geçti. 2003 yılında da Irak kriziyle ilgili olarak ‘1 Mart tezkeresi’ olayı yaşanmıştı. Hatta tezkere Meclis’ten geçmemişti. Borsada ne mi oldu? İMKB endeksi 3 Mart 2003’te yüzde 12.5 ile tarihi günlük düşüşlerinden birisini yaşadı. 2001 krizi de İMKB’deki tarihi düşüşlerin yaşandığı dönemlerden biri. Ancak krizi bir tarafa bırakır, 2001 öncesine göz atarsak en büyük düşüş, bugünkü gibi komşudan Türkiye’ye atılan bir bombayla değil, sadece bir kaset skandalıyla olduğunu görürüz. 1998 yılında işadamı Korkmaz Yiğit’in ‘vücut kimyam bozuldu’ sözlerinin yer aldığı dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz hakkında ağır ithamlar içeren kasetlerin televizyonda yayınlanması sonrası endeksin günlük kaybı yüzde 14.92’ye ulaşmıştı. Sadece 1998’deki ‘kaset skandalı’ ile bugünkü ‘Suriye krizi’ne piyasaların verdiği tepki, Türkiye ekonomisinin temellerinin ne kadar güçlü olduğunun bir ispatıdır. Zaten yabancı yatırım bankalarından da dün gelen analizlerde de Türk ekonomisinin güçlü yapısına vurgu yapılarak, yaşanan ‘bomba krizi’nin piyasalara etkisinin kısa vadede sınırlı kalacağı belirtildi.