TCMB'den ''kısa çalışma ödeneği'' açıklaması: Hane halkı gelir kayıplarının sınırlanmasında kritik rol oynadı
ABONE OL

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu'nun 25 Haziran'daki toplantısına ilişkin yayımlanan özette, mayıs ayında tüketici fiyatlarının yüzde 1,36 oranında arttığı ve yıllık enflasyon 0,45 puan yükselerek yüzde 11,39 olduğu hatırlatıldı.

Mayıs ayı PPK karar metninde dikkat çekildiği üzere, bu dönemde gıda enflasyonunun işlenmemiş gıda fiyatları kaynaklı olarak arttığı belirtilen özette, uluslararası petrol fiyatlarındaki gelişmelere bağlı olarak enerji enflasyonunun mayıs ayında yükselse de tüketici enflasyonunu sınırlamaya devam ettiği bildirildi.

Özette, Türk lirasındaki değer kayıplarının, dayanıklı mallar başta olmak üzere, temel mal grubu enflasyonuna yansırken, hizmet enflasyonunda salgına bağlı olarak faaliyetin kesintiye uğradığı kalemler öncülüğünde yavaşlama eğiliminin devam ettiği kaydedildi.

Bu gelişmeler sonucunda, çekirdek göstergelerin eğilimlerinde bir miktar arttığı ifade edilen özette, şu değerlendirmelere yer verildi:

"Gıda ve alkolsüz içecekler yıllık enflasyonu mayıs ayında 1,59 puan artarak yüzde 12,87’ye yükselmiştir. Bu gelişmede yıllık enflasyonu 4,91 puan artan işlenmemiş gıda grubu belirleyici olmuştur. Döneme özgü gelişmelerle taze meyve ve sebze fiyatlarında gözlenen düşüşün önceki yıllara kıyasla sınırlı kalmasına ek olarak döviz kuruna duyarlılığı yüksek olan yumurta ve bakliyatlardaki fiyat artışları işlenmemiş gıda enflasyonunu olumsuz etkileyen temel unsurlardır.

İşlenmiş gıda grubu aylık enflasyonu bir miktar yavaşlarken, baz etkisinin de katkısıyla yıllık enflasyonu belirgin olarak gerilemiştir. Diğer yandan, öncü göstergeler işlenmemiş gıda yıllık enflasyonunun haziran ayında da yükselebileceğine işaret etmektedir. Enerji fiyatları mayıs ayında yüzde 2,13 oranında yükselmiş, grup yıllık enflasyonu 1,93 puan artarak yüzde 5,23 olmuştur. Uluslararası petrol fiyatlarındaki toparlanma ile birlikte Türk lirasındaki değer kaybı enerji fiyatlarındaki yükselişte belirleyici olmuştur. Öncü göstergeler, enerji yıllık enflasyonunun haziran ayında artacağını göstermektedir."

- "12 AY SONRASI ENFLASYON BEKLENTİLERİ DÜŞTÜ"

Özette, temel mal grubu yıllık enflasyonunun mayıs ayında 1,38 puan artarak yüzde 9,26'ya yükseldiği anımsatıldı.

Bu dönemde, gerek dayanıklı tüketim malları gerekse giyim ve ayakkabı fiyatlarında belirgin artışlar gözlendiği belirtilen özette, Türk lirasındaki birikimli değer kayıplarına bağlı olarak, dayanıklı mal grubunda otomobil ve beyaz eşya fiyatlarındaki artışlar öne çıkarken, giyim ve ayakkabı grubunda mevsimsel ortalamaların üzerinde bir fiyat artışı kaydedildiği bildirildi.

Özette, hizmet fiyatlarının mayıs ayında yüzde 0,73 arttığı ve yıllık enflasyon 0,48 puan düşerek yüzde 11,28 olduğu kaydedildi.

Bu dönemde, hizmet fiyatlarında salgının sınırlayıcı etkilerinin hissedilmeye devam ettiği vurgulanan özette, "Nitekim yıllık enflasyonda en belirgin gerileme, faaliyetleri önemli ölçüde duraklayan lokanta-otel hizmetlerinde gözlenirken, diğer hizmetler ve kira yıllık enflasyonu da düşüş kaydetmiştir. Ulaştırma hizmetleri enflasyonunda ise kademeli normalleşme adımları kapsamında uygulanan kapasite kısıtları birim maliyet kanalıyla yıllık enflasyonun yükselmesine neden olmuştur." ifadeleri kullanıldı.

Özette, haziran ayında yıl sonu enflasyon beklentilerinin bir miktar yükselirken, 12 ay sonrası enflasyon beklentilerinin düşüş kaydettiği belirtildi.

- "KREDİ KOŞULLARINDAKİ İYİLEŞME YURT İÇİ TALEBİ DESTEKLEDİ"

Özette, iktisadi faaliyetteki yavaşlamanın nisan ayında belirginleştiği ve sektörler geneline yayıldığı belirtildi.

Sanayi üretiminin mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış olarak nisan ayında aylık yüzde 30,4 oranında daraldığı hatırlatılan özette, taşıt, giyim ve tekstil başta olmak üzere ana ihracatçı sektörlerin üretimindeki düşüşün daha belirgin olduğu vurgulandı.

Aynı dönemde turizm gelirlerinin seyahat kısıtlamaları nedeniyle durma noktasına gelirken, salgına yönelik alınan tedbirlerin de etkisiyle ticaret, konaklama-yiyecek hizmetleri, ulaştırma-depolama başta olmak üzere hizmet sektörlerinde de sert bir yavaşlama kaydedildiği bildirildi.

Kademeli normalleşme adımlarıyla birlikte mayıs ayından itibaren ekonomide toparlanmanın başladığının görüldüğü ifade edilen özette, hareket kısıtlamalarının hafifletilmesi ve kredi koşullarındaki iyileşmenin yurt içi talebi desteklediğinin altı çizildi.

Bu dönemde finansman koşullarına duyarlılığı yüksek ve talebi ertelenmiş kalemlere yönelik kartla yapılan harcamaların hızlı bir şekilde artarken, elektrik tüketiminin de istikrarlı bir artış gösterdiği ifade edildi.

Diğer taraftan, ihracatta dış ticaret ortakları geneline yayılan bir iyileşme gözlenirken, ithalat talebinde de yurt içi talebe paralel olarak artış kaydedildiği belirtilen özette, salgın hastalığa bağlı olarak küresel büyüme görünümündeki bozulma ve seyahat kısıtlamaları nedeniyle ihracat ve turizm gelirlerinde düşüş gözlendiği aktarıldı.

Özette, ancak, normalleşmeyle birlikte mal ihracatında görülen toparlanma ve emtia fiyatlarının düşük seviyelerinin önümüzdeki dönemde cari işlemler dengesini destekleyeceği vurgulandı.

- "KISA ÇALIŞMA ÖDENEĞİ HANE HALKI GELİR KAYIPLARININ SINIRLANMASI AÇISINDAN KRİTİK ROL OYNADI"

Özette, kurulun, iktisadi faaliyetteki toparlanmanın sürekliliği ve makrofinansal istikrar açısından cari işlemler dengesindeki seyrin önemine dikkati çektiği belirtildi.

Salgın hastalığa bağlı gelişmelerin Türkiye ekonomisi üzerindeki olumsuz etkilerinin sınırlandırılması açısından finansal piyasaların, kredi kanalının ve firmaların nakit akışının sağlıklı işleyişinin devamının büyük önem arz ettiği vurgulanan özette, şunlar kaydedildi:

"Yakın dönemde uygulamaya konulan parasal ve mali tedbirler ekonominin üretim potansiyelini destekleyerek finansal istikrara ve iktisadi faaliyetteki toparlanma sürecine katkı yapmaktadır. İktisadi faaliyetin önümüzdeki dönemdeki toparlanma hızı normalleşme sürecinin yurt içindeki ve yurt dışındaki seyrine bağlı olacaktır. İktisadi faaliyetteki yavaşlama iş gücü piyasası verilerine de yansımıştır.

Mart döneminde tarım dışı istihdam Şubat dönemine göre yüzde 4,3 azalırken, inşaat ve hizmetler sektöründeki istihdam kayıpları daha belirgin olmuştur. Ancak iş gücüne katılım oranındaki gerilemeyle işsizlik oranlarındaki artış nispeten sınırlı olmuştur. Öncü göstergeler, iktisadi faaliyetteki toparlanmayla yeni iş ilanlarının arttığını ve istihdam imkanlarının kısmen iyileştiğini göstermektedir. Kurul, kısa çalışma ödeneği başta olmak üzere işsizlik sigorta fonu ve cari transferler aracılığıyla sağlanan desteklerin, hane halkı gelir kayıplarının sınırlanması ve istihdamın korunması açısından kritik rol oynadığı değerlendirmesinde bulunmuştur."