İş dünyası temsilcileri, Suriye'deki yeni dönemin Türkiye için yeni imkanlar oluşturması bekliyor. Suriye'de 61 yıllık Baas rejiminin çökmesiyle bölgede yeni bir süreç başladı. İş dünyası da gözünü Suriye'deki gelişmelerin olası etkilerine çevirdi.
İş dünyası temsilcileri, Suriye'de yaşanan gelişmelerin Türkiye ekonomisini ve iki ülke arasındaki ticari faaliyetleri nasıl etkileyebileceğine ilişkin beklentilerini paylaştı.
Türk İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Sönmez, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, bölgede yeni yönetimin kurulması ve barışın tesis edilmesiyle mültecilerin ülkelerine dönmesinin çok önemli olacağını söyledi.
Suriye'nin yeniden yapılanmasının ilk anlamda Türk inşaat ve yapı malzemeleri sektörüne olumlu katkı sağlayacağını aktaran Sönmez, "Bununla birlikte gıda sektörü hemen faaliyete geçecektir. Barınma ve barınmaya bağlı tüm sektörler ile gıda sektörü öne çıkacaktır. Bu olaylar başladığında en çok mağdur olan Gaziantep, Şanlıurfa, Hatay, Kilis gibi illerin bölgede inanılmaz ticari aktivitesi vardı. İstikrarla birlikte yeni dönemde ciddi kazanımları olacaktır." dedi.
Sönmez, Suriye'ye geri dönüşlerin yaşanmasıyla iş gücü açığı yaşanıp yaşanmayacağına ilişkin, "Bunun bir kayıp olup olmayacağını zaman gösterecek ancak hem ülke hem iş dünyası hem de bürokrasi olarak Suriyelilerin gidişinden kaynaklanacak muhtemel iş gücü açığını rahatlıkla çözebileceğimize inanıyorum." diye konuştu.
Suriye'nin lojistik açısından Türkiye'yi tamamlayan bir ülke olduğuna işaret eden Sönmez, "Dinamik, çevik ve dünyayı iyi okuyabilen güçlü iş insanlarımız var. Bu konuda Suriye için de bir avantajız biz. Ancak birinci öncelik kesinlikle can güvenliği ve oranın sağlıklı şekilde tekrardan demokrasiye kavuşması." değerlendirmesinde bulundu.
Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği (ASKON) Genel Başkanı Orhan Aydın da Suriye'de Baas rejiminin yıkılmasının ardından ekonomik ve siyasi istikrarın sağlanmasıyla 2008 yılı ruhunun yeniden canlanacağını ifade etti.
Yeni dönemde yaptırımların kaldırılacağını ve ikili ilişkileri güçlendirecek daha kapsamlı anlaşmalar imzalanacağını dile getiren Aydın, "Bu anlaşmalar sayesinde özellikle demir ve çelik, mineral yakıtlar, yağlar, plastik ve mamulleri, elektrikli makina ve cihazlar, çimento gibi sektörler başta olmak üzere müteahhitlik ve savunma sanayisinde Türkiye aktif şekilde yer alacaktır. " ifadelerini kullandı.
Aydın, Mısır'a giden yatırımların başta Halep olmak üzere bu bölgeye yönelmesini beklediklerine işaret ederek, şunları kaydetti:
"Türk kültürünü ve ekonomik iş modellerini öğrenen Türkçeye hakim Suriyeli vatandaşların ülkelerine dönmeleriyle karşılıklı ticari ilişkiler de şüphesiz çok güçlü bir şekilde artacaktır. İç kargaşa döneminde yaptırımlar dolayısıyla 2 milyar dolar olan ticari hacmimiz istikrarlı bir ortamda zamanla çift haneli rakamlara rahatlıkla ulaşacak ve yeni dönemde Suriye'nin yeniden inşası ve ihyası Türk iş insanlarıyla olacaktır."
Önder Sanayici İşadamları Derneği (ÖNSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Kap da Suriye'deki olumsuzluklar çıkmadan önce bu ülkede Türklerin büyük yatırımlar yaptığını anımsatarak, Körfez ülkeleri, Orta Doğu ve Afrika'ya açılmak için Suriye'nin çok önemli bir köprü ve kavşak olduğunu belirtti.
Suriye'de istikrarlı bir yönetim sağlandığı takdirde bu ülkeye yatırımda ana aktörün Türkiye olacağına işaret eden Kap, "Suriye'nin yeniden imarında ve kalkınmasında söz sahibi olacak ülke Türkiye. Rekabetçi ürünlerde daha düşük maliyetle üretim imkanı bulacağız. Yıllardır Türkiye'de Türkçe öğrenmiş milyonlar orada olacağı için iletişimimiz de daha güzel olacak." diye konuştu.
Kap, Suriyelilerin dönmesinin oluşturacağı muhtemel iş gücü açığının zamanla telafi edileceğini belirterek, "Bölgenin yeniden imarı da Türkiye ve Türk müteahhitler sayesinde olacak. Koskoca bir ülkenin yeniden imarı, tüm üretim sektörlerimizde hareketlilik oluşturacak ve çarkların çok hızlı dönmesini sağlayacak. Ayrıca Suriye'ye ürün göndermek isteyenler de Türkiye'yi lojistik üs olarak kullanacak. Türkiye'ye lojistik anlamda ciddi yatırımlar geleceğini düşünüyorum." değerlendirmesinde bulundu.
Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Gürsel Baran, yeni sürecin Türkiye'yi çok açıdan yakından ilgilendirdiğini, bunun bir boyutunun, Türkiye'de geçici olarak kalan Suriyelilerin geri dönmesi konusu olduğunu aktardı.
Herkesin kendi vatanında yaşama hakkına sahip olduğunu dile getiren Baran, şunları söyledi:
"Suriye'nin toprak bütünlüğünün korunması bizim için önemli. Suriye'de çatışmasız, siyaseten istikrarın sağlanabildiği bir dönem tesis edilebilirse, Türkiye açısından da yeni ticaret ve iş fırsatları ortaya çıkabilir. Yurt dışı müteahhitlik hizmetlerinde önemli bilgi, tecrübe ve kapasiteye sahip firmalarımız, bölgenin yeniden inşa sürecinde, imarında rol üstlenebilir. Sınır komşumuz olması nedeniyle lojistik üstünlüğümüz bulunan Suriye ile ihracat başta olmak üzere işbirlikleri ve yatırımlar konusunda da ilerleme kaydedilebileceğini düşünüyorum. Ancak elbette bunları bölgede şekillenecek siyaset belirleyecek."
Genç Girişim ve Yönetişim Derneği (GGYD) Genel Başkanı Nezih Allıoğlu da Suriye'deki yeni durumun Türkiye için fırsatlar yaratabileceğine işaret ederek, şu değerlendirmeleri yaptı:
"Bütün bu süreçler, Türkiye'nin bölgedeki stratejik önemini daha da artıracaktır. Suriye'de herhangi bir çözüm yolu aranıyorsa, Ankara'nın bu sürecin merkezlerinden biri olacağı ortadadır. Türkiye'nin, Suriye'nin yeniden imarı, altyapının kurulması ve hayatın normale dönmesi için kritik bir rol oynayacağı şimdiden görülmektedir. Bunun bir yansıması olarak Türkiye merkezli ticaretin, yeniden faaliyete geçecek sınır kapılarıyla birlikte bölgede ciddi bir ivme kazanması beklenmektedir. Türkiye iş dünyası olarak bizler, bu süreçte üzerimize düşen katkıyı sunmaya, ticari işbirliğini artırarak bölgenin yeniden yapılanmasında rol oynamaya hazırız."
Türkiye Genç İş İnsanları Derneği (TÜGİAD) Ankara Şube Başkanı Aykut Çakmaklı ise Suriyelilerin ülkelerine dönmesinin, kamu bütçesi üzerindeki yükün hafiflemesine ve kaynakların farklı alanlara aktarılmasına olanak sağlayabileceğini, bu kaynakların altyapı yatırımları ve kalkınma projelerine aktarılmasının ekonomik büyümeyi destekleyeceğini söyledi.
Son durumun, ekonomik güven ve istikrar ortamını destekleyerek yatırımcılar için daha cazip bir ortam sağlayabileceğini kaydeden Çakmaklı, "Suriye'nin yeniden inşasında Türkiye'den mal ve hizmet ihracatının artacak olması ekonomimize olumlu yansıyacaktır." diye konuştu.