Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Ukrayna dönüşü uçakta "Irak'tan Türkiye'ye doğalgaz arzı olabilir" sözleriyle dikkat çektiği projenin detayları ortaya çıkmaya başladı.
Kuzey Irak bölgesel yönetimi ile 2017 referandumu sonrası kopan ilişkiler siyasi olduğu kadar ekonomi ve enerji alanında da etkili oldu.
Yıllık 1 milyon varil petrol taşıma kapasitesine sahip petrol hattından geçen yıl 192 milyon varil petrol taşındı. BOTAŞ eski Genel Müdürü Gökhan Yardım, Kuzey Irak'ta 900 milyar metreküp doğalgaz rezervi olduğunu söyledi. Yardım "Petrol ticaretiyle birlikte bu gazın üretim ve nakil hatlarının kurulması ile Türkiye tarihi kazanım sağlar" dedi.
BOTAŞ Doğal Gaz Alım Dairesi Eski Başkanı Arif Aktürk ise "Irak ile 1974 yılında başlayan ve 2013 yılında yenilenen anlaşma ile devam eden hidro karbon ticaretimiz var. Tüm dünyayı etkileyen enerji krizinden en az hasarla çıkabiliriz. Türkiye sınırının hemen yanı başında olağanüstü zenginlikte ve bakir petrol-gaz sahaları var. Diğer tabirle enerjide çözüm yanı başımızda" diye konuştu.
Türkiye Gazetesi'nin haberine göre, Gökhan Yardım, Kuzey Irak'la başlatılacak gaz ticaretinin altyapısının hazır olduğunu belirterek şöyle konuştu: "TPAO ve BOTAŞ dünya çapında kuruluşlar. Resmî anlaşmaların yapılması durumunda TPAO sondaj ve işleme konusunu çok kısa sürede halledebilir. Şu an Silopi'ye kadar uzanan bir boru hattımız var, hattın Irak tarafı ise düz arazi olduğu için çok kısa sürede hazır hâle getirilebilir. Mansuriye, Khormor ve Cem Cemal bölgelerinde olağanüstü gaz rezervi mevcut. Türkiye ve Irak makamlarının mutabık kalması durumunda 1 milyon varil dahi yeterli olmaz. Alternatif bir petrol boru hattının daha inşa edilmesi gerekir. Bu potansiyel var ve bu rakamlara karayolu taşımacılığı dahil değil. Hedef, ilk planda 1 milyar metreküp ile başlanacak sevkiyatı yıllık 10 milyar metreküpe taşımak."
Arif Aktürk, petrol ve gaz yanında bir başka değer zincirine dikkat çekti. Aktürk "Kuzey Irak'taki gaz, kükürt oranı yüksek bir gazdır. Şayet bu kükürt kurulacak tesislerle bizim üzerimizden pazara çıkarılabilirse milyarlarca dolarlık ekonomik değer sağlar. Kükürtün sahada kalması durumunda bölgede kükürt dağları oluşacak ve yağan yağmurlarla birlikte sülfürik aside dönüşerek çevresel felaketlere yol açacaktır" uyarısında bulundu.
Irak merkezî yönetimi, 2013 ve sonrası IT Petrol Boru Hattı'ndan yapılan petrol ticaretiyle ilgili Türkiye ile ilgili davacı oldu. Tahkime giden ve sonucu hâlen açıklanmayan dava içeriğinde Kuzey Irak yönetiminin ancak ihraç edilen petrolden yüzde 17 pay alabileceği hükmü yer alıyor. Türkiye krizi aşma adına Barzani yönetimi ile eş zamanlı olarak Bağdat merkezî yönetimi ile de yoğun diplomasi yürütüyor. Diplomatik kaynaklar gelinen noktada önemli kazanımlar elde edildiğini belirtiyor.