Yýlmaz, Çalýþma ve Sosyal Güvenlik Bakaný Vedat Iþýkhan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakaný Alparslan Bayraktar, Hazine ve Maliye Bakaný Mehmet Þimþek, Sanayi ve Teknoloji Bakaný Mehmet Fatih Kacýr, Tarým ve Orman Bakaný Ýbrahim Yumaklý, Ticaret Bakaný Ömer Bolat, Cumhurbaþkanlýðý Strateji ve Bütçe Baþkaný Ýbrahim Þenel ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasý (TCMB) Baþkaný Fatih Karahan ile Cumhurbaþkanlýðý Külliyesi'nde 2025-2027 dönemini içeren Orta Vadeli Programý (OVP) açýkladý.
OVP'nin amacýnýn makroekonomik politikalarý belirlemek, temel ekonomik büyüklükleri, gelir-gider tahminlerini, bütçe dengesini ve borçlanma durumunu ele almak olduðunu belirten Yýlmaz, programýn ayrýca kamu idarelerinin ödenek teklif tavanlarýný da içerdiðini söyledi.
Yýlmaz, OVP'nin, makroekonomik politika çerçevesi ve hedefleriyle öncelikli reform alanlarýný ve takvimini ortaya koyduðunu anlatarak, "Bu kapsamda, ekonomik istikrarý saðlamak ve sürdürülebilir büyümeyi desteklemek için belirlenen politikalar ve reformlar, önümüzdeki üç yýllýk dönemde ekonomimizin yol haritasýný oluþturacaktýr." diye konuþtu.
Geçen yýl yapýlan genel seçimlerin ardýndan ülkede siyasi belirsizliðin ortadan kalktýðýna ve seçimsiz uzun bir döneme girildiðine iþaret eden Yýlmaz, seçimlerin hemen ardýndan uygulamaya koyulan ekonomi programýyla politika belirsizliklerini giderdiklerini bildirdi. Yýlmaz, güncellenen OVP ile ülkenin istikrarýný ve kalkýnmasýný saðlayacak, refahýný artýracak politikalarý hayata geçirmeye devam edileceklerini kaydetti.
Yýlmaz, OVP'nin ilk yýlýna yönelik uygulanacak politikalar ve somut tedbirlerin 2025 Yýlý Cumhurbaþkanlýðý Yýllýk Programý'nda ayrýntýlý yer alacaðýný dile getirerek, OVP hazýrlýk sürecinde farklý paydaþlarla kapsamlý istiþare toplantýlarý gerçekleþtirdiklerini, bu süreçte toplumun çeþitli kesimlerinden gelen görüþ ve önerileri dikkate aldýklarýný ve daha kapsayýcý bir politika seti oluþturulmasýný hedeflediklerini bildirdi.
- "PROGRAMIMIZ BAÞARIYLA ÇALIÞMAKTA VE SONUÇ ÜRETMEKTEDÝR"
2025-2027 dönemini kapsayan OVP hazýrlýklarýnýn haziranda kamu kurumlarý ile yapýlan bütçe görüþmeleriyle baþladýðýný, ilgili kurumlardan politika ve tedbir önerilerinin toplandýðýný, temmuz ve aðustosta makroekonomik verilerin deðerlendirildiðini, bütçe dengesi ve kamu harcamalarý gibi temel konularda analizler ve toplantýlar yapýldýðýný ifade eden Yýlmaz, aðustos sonunda OVP taslaðýnýn nihai hale getirilerek ilgili kurumlara ve Ekonomi Koordinasyon Kuruluna sunulduðunu söyledi.
Yýlmaz, Cumhurbaþkaný Recep Tayyip Erdoðan'ýn onayý ile OVP'nin, Resmi Gazete'de yayýmlanarak resmiyet kazanacaðýný, hazýrlýk sürecinin titizlikle planlandýðýný ve zamanýnda gerçekleþtiðini belirtti.
Geçen yýlki 2024-2026 dönemi OVP'ye iliþkin deðerlendirmelerde bulunan Yýlmaz, þöyle konuþtu:
"Geçtiðimiz eylül ayýnda uygulamaya koyduðumuz OVP çerçevesinde son bir seneyi deðerlendirdiðimizde, temel makroekonomik göstergelerdeki öngörü ve hedefler önemli oranda gerçekleþmiþ olup, mevcut tahminler büyük oranda geçerliliðini korumaktadýr. Bu, programýmýzýn etkinliðini ve öngörülebilirliðini ortaya koymaktadýr. Ýlk olarak, öngördüðümüz takvime uygun olarak dezenflasyon sürecinin etkileri 2024 yýlý haziran ayýndan itibaren baþlamýþtýr. Bu tarihten itibaren enflasyon oranýnda bugüne kadar 23,5 puanlýk bir düþüþ kaydedilmiþtir ve bu sürecin devam etmesini bekliyoruz. Büyüme kompozisyonundaki dengelenme ile birlikte cari iþlemler dengesi, beklentilerimizin de altýnda gerileyerek olumlu bir tablo çizmiþtir. Ýstihdam alanýnda ise iktisadi faaliyetteki dengelenme eðilimine raðmen, iþsizlik oranlarý hedeflerimizin de ötesinde bir iyileþme göstermiþtir. Kamu harcamalarýnda etkinlik ve verimlilik arttýkça, bütçe açýðý da tahminlerimizden daha olumlu bir seyir izlemiþtir. Bu durum, kamu maliyesinin sürdürülebilirliðine katký saðlamýþtýr.
Ayrýca, makroekonomik göstergelerdeki bu olumlu geliþmeler, yatýrýmcýlarýn ülkemize olan bakýþýný da olumlu yönde etkilemiþ, kredi notlarý ve ulusal rezervlerimiz artarken, ülkemizin risk primi düþmüþtür. Bu sonuçlar, 2024-2026 OVP'si kapsamýnda uygulanan politikalarýn etkinliðini ve ekonomi üzerindeki olumlu sonuçlarýný net bir þekilde ortaya koymaktadýr. Programýmýz baþarýyla çalýþmakta ve sonuç üretmektedir."
- "1 MÝLYON 105 BÝN ÝLAVE ÝSTÝHDAM ÝMKANI OLUÞMUÞTUR"
Türkiye ekonomisinin geçen yýlki yüzde 5,1 oranla birlikte 14 yýl boyunca kesintisiz büyüme sürecini devam ettirdiðini belirten Yýlmaz, bu yýlýn ilk yarýsýnda ise milli gelir büyümesinin yüzde 3,8 olarak gerçekleþtiðini ve ekonominin saðlam temeller üzerinde büyüdüðünü söyledi.
Yurt içi talebin büyümeye katkýsýnýn geçen yýla göre önemli oranda azaldýðýný, ancak net mal ve hizmet ihracatýnýn büyümeye pozitif katký saðladýðýný ifade eden Yýlmaz, geçen yýl sanayi sektörünün küresel sýkýlaþtýrýcý politikalardan daha fazla etkilendiðini ve milli gelir büyümesinden daha yavaþ büyüdüðünü, ancak alýnan önlemlerle ekonomide dengeli bir büyüme kompozisyonu yakalandýðýný kaydetti.
Yýlmaz, enflasyonla mücadelede dezenflasyon dönemine girildiðini, aðustos itibarýyla birikimli TÜFE artýþ oranýnýn bir önceki yýlýn ayný dönemine göre gerileyerek yüzde 52 oranýnda kaydedildiðini hatýrlatarak, bu geliþmenin dezenflasyon sürecinin etkili olmaya baþladýðýný gösterdiðini, bu eðilimin eylül ayý ve sonrasýnda da devam etmesini beklediklerini dile getirdi.
Son bir yýlda istihdamýn güçlü þekilde artýþ gösterdiðini ve iþsizliðin önemli oranda gerilediðini, geçen yýlýn ikinci çeyreðinde 31 milyon 556 bin olan istihdamýn, bu yýlýn ikinci çeyreðinde 32 milyon 661 bine ulaþtýðýný anlatan Yýlmaz, "Son bir yýlda, bugünden bir yýl geriye gittiðinizde 1 milyon 105 bin ilave istihdam imkaný oluþmuþtur. Bu artýþ ekonominin farklý sektörlerinde istihdam olanaklarýnýn arttýðýný ve iþ gücüne katýlýmýn desteklendiðini göstermektedir." þeklinde konuþtu.
Yýlmaz, geçen yýlýn ikinci çeyreðinde yüzde 9,7 olan iþsizlik oranýnýn bu yýlýn ikinci çeyreðinde yüzde 8,8'e gerilediðini, iþsizlik oranýndaki bu düþüþün istihdam artýþýnýn ve genel ekonomik güçlenmenin sonucu olduðunu, uygulanan ekonomi politikalarýnýn etkinliðini ortaya koyduðunu vurguladý.
- CARÝ ÝÞLEMLER AÇIÐI
Geçen yýlýn aralýk ayý itibarýyla cari iþlemler açýðýnýn milli gelire oranýnýn yüzde 4'lere düþtüðünü ve 45 milyar dolarlýk bir cari açýkla yýlýn kapatýldýðýný aktaran Yýlmaz, Haziran 2024 itibarýyla cari iþlemler açýðýnýn daha da gerileyerek milli gelirin yüzde 2,2'sine kadar düþtüðünü ve 24,8 milyar dolar seviyesine ulaþýldýðýný ifade etti.
Yýlmaz, cari iþlemler açýðýndaki gerilemenin Türkiye ekonomisinin dýþ þoklara karþý direncini artýrdýðýný ve sürdürülebilir bir dýþ ticaret dengesine doðru ilerlediðini gösterdiðini belirterek, olumlu tablonun güncellenmiþ OVP ile pekiþtirileceðini söyledi.
Geçen yýl ocak ayýnda Türk lirasý mevduatlarýnýn toplam mevduatlar içindeki payýnýn yüzde 39 seviyesinde olduðunu ifade eden Yýlmaz, bu oranýn bu yýlýn aðustos ayýnda yaklaþýk yüzde 54 seviyesine yükseldiðini bildirdi.
Yýlmaz, geçen yýlýn ortalarýnda Kur Korumalý Mevduat'ýn (KKM) toplam mevduatlar içindeki payýnýn yüzde 28'i aþtýðýný, ancak bu oranýn hýzla gerilediðini ve Aðustos 2024'te yüzde 10 seviyesine kadar düþtüðünü belirterek, KKM bakiyesinin zirve yaptýðý dönemde 3,4 trilyon Türk lirasý seviyesine ulaþtýðýný, bugün ise 1,6 trilyon Türk lirasýna indiðini kaydetti.
Dolar bazýnda da geçen yýl KKM'nin en yüksek seviyesinin 140 milyar dolar olduðuna dikkati çeken Yýlmaz, bu rakamýn 47,8 milyar dolara düþtüðünü aktardý.
- "EKONOMÝ POLÝTÝKALARIMIZIN DOÐRU YÖNDE ÝLERLEDÝÐÝNÝN GÖSTERGELERÝ"
Yýlmaz, geçen yýlýn ocak ayýnda yüzde 44,4 seviyesinde olan yabancý para mevduatlarýnýn payýnýn, bu yýlýn aðustos ayýnda yüzde 36,3'e gerilediðini bildirerek, bu eðilimlerin, ekonomi politikalarýnýn etkisi ve finansal istikrarý saðlamak amacýyla atýlan adýmlarýn baþarýsýný gösterdiðini ifade etti.
Türk lirasýnýn güçlenmesi ve milli para birimine güvenin artmasýnýn enflasyonla mücadele ve makroekonomik istikrarýn saðlanmasýnda önemli bir geliþme olduðunu dile getiren Yýlmaz, þöyle devam etti:
"Geçen yýlkinden bugüne baktýðýmýzda rezervlerde önemli geliþmeler görüyoruz. Brüt uluslararasý rezervlerimizin 26 Mayýs 2023 tarihinde 98,5 milyar dolar seviyesinden 23 Aðustos 2024 tarihinde 150,4 milyar dolara yükseldiðini görüyoruz. 52 milyar dolara ulaþan bu artýþ ekonomimizin dýþ þoklara karþý dayanýklýlýðýný arttýrmak bakýmýndan son derece olumlu bir geliþmedir.
Ayný süreçte risk priminin yine çarpýcý bir þekilde düþtüðünü, 2023 Mayýs'ta 703 baz puanlara kadar yükselmiþken 3 Eylül 2024 itibarýyla 283 baz puana gerilediðini görüyoruz. Bunun daha da aþaðýlara geldiði günleri de bu süreçlerde gördük. Bu düþüþ uluslararasý piyasalarda Türkiye'ye olan güvenin arttýðýný ve risk algýsýnýn önemli ölçüde azaldýðýný göstermektedir. Dýþ finansmana eriþimi kolaylaþtýran ve dýþ finansmanýn maliyetini düþüren bu geliþmeyi daha ileri noktalara taþýmayý hedefliyoruz. Rezervlerdeki artýþ risk primindeki düþüþ ve Türk lirasý mevduatlarýnýn artýþý ekonomi politikalarýmýzýn doðru yönde ilerlediðinin ve piyasalarda olumlu yansýmalar oluþturduðunun somut göstergeleridir."
Yýlmaz, deprem harcamalarý düþüldüðünde 2023 yýlý bütçe açýðýnýn yüzde 1,6 seviyesine kadar gerilediðini belirterek, deprem harcamalarýnýn geçici ve dönemsel olduðunu, bu harcamalarýn büyük oranda yatýrým niteliði taþýdýðýný ifade etti.
Yýlýn ilk iki çeyreðinde reform eylemlerinde ilerleme kaydedildiðini belirten Yýlmaz, 2024 yýlýnýn ikinci çeyreðinde 8 tedbir planlandýðýný ve bunlarýn 2'sinin tamamlandýðýný dile getirdi.
Sürekli nitelikteki 2 eylemde ise çalýþmalarýn sürdürüldüðünü aktaran Yýlmaz, þunlarý söyledi:
"Dolayýsýyla 2024 yýlýnýn ilk yarýsý için belirlediðimiz 36 eylemden 24'ünü gerçekleþtirdiðimizi ifade edebilirim. Diðer konularda da çalýþmalarýmýzý belli bir aþamaya getirmiþ durumdayýz. Tamamlanmamýþ görülen eylemlerde de aslýnda hazýrlýk süreçlerimiz belli bir mesafe almýþ durumda. Örneðin, Ýklim Kanunu, Katýlým Finans Kanunu, Kamu Ýhale Kanunu ve KÝT Yönetiþim Kanunu gibi hazýrlýklarý önemli oranda tamamlamýþ durumdayýz. Önümüzdeki dönemde Meclisimizin takvimi çerçevesinde bunlarý kamuoyunun gündemine getireceðiz."
Üç yýllýk (2025-2027) süreç için oluþturduklarý OVP'de belirlenen makroekonomik politika çerçevesine deðinen Cevdet Yýlmaz, þöyle devam etti:
"2025-2027 dönemi programýnýn temel amacý, enflasyonun kademeli olarak tek haneli seviyelere düþürülmesi, büyüme potansiyelimizin dezenflasyon süreciyle uyumlu þekilde yükseltilmesi, yapýsal reformlarla verimliliðe dayalý yatýrým, istihdam, üretim ve ihracatýn artýrýlmasý, saðlanacak refah artýþýyla gelirin toplumumuzun tüm kesimlerine daha adil bir þekilde daðýtýlmasýdýr.
Bu hedefler doðrultusunda, para, maliye ve gelirler politikalarýnýn güçlü bir þekilde eþ güdümü saðlanacak ve enflasyonla mücadele öncelikli bir alan olarak ele alýnacaktýr. Yeni OVP dönemiyle birlikte, ekonomimizin sürdürülebilir büyüme ve istikrar hedeflerini gerçekleþtirmek üzere atýlacak adýmlarý ve öncelikleri belirliyoruz.
Bu baðlamda, büyümenin kaynaklarýnda, beþeri sermayenin güçlendirilmesi, sabit sermaye yatýrýmlarýnýn artýrýlmasý ve toplam faktör verimliliðinin yükseltilmesi öncelikli olacaktýr."
Yapýsal reformlarla verimliliðe dayalý yatýrým, istihdam, üretim ve ihracatýn artýrýlmasýnýn bir diðer kritik stratejileri olduðunu vurgulayan Yýlmaz, Bu reformlar, ekonomimizin temel yapýsýný güçlendirerek daha verimli bir üretim ve ticaret ortamý oluþturacaktýr. Orta ve uzun vadede, bu reformlarýn katkýsýyla, ülkemizi, ekonomimizi, orta-üst gelir grubundan yüksek gelirli ülkeler grubuna çýkarmayý hedefliyoruz." diye konuþtu.
- "8 ANA BAÞLIKLA DESTEKLEMEYÝ ÖNGÖRÜYORUZ"
Bir yandan depremin yaralarýný sararken diðer yandan dirençli þehirler oluþturmayý hedeflediklerini bildiren Yýlmaz, "Bu hedeflerimizin yaný sýra, gelirin tüm kesimlere adil bir þekilde daðýlýmýný saðlayarak toplumsal refahý kalýcý bir þekilde arttýrmak istiyoruz." dedi.
Ekonomik büyümenin herkes için eþit fýrsatlar sunmasýný ve toplumun tüm kesimlerine yayýlmasýný saðlamanýn temel amaçlarý olduðunu ifade eden Yýlmaz, tüm politikalarýný insan odaklý kalkýnma anlayýþýyla þekillendirdiklerini bildirdi.
Yýlmaz, "Son olarak, demografik fýrsat penceresinden azami düzeyde faydalanýlmasý, kadýnlarýn ve gençlerin ekonomiye katýlýmýnýn arttýrýlmasý da yine kritik hedeflerimiz arasýndadýr. Bu, uzun vadeli ekonomik büyüme için büyük bir potansiyel sunmaktadýr. Yeni OVP dönemi, Türkiye'nin ekonomik yapýsýný güçlendirmek ve sürdürülebilir kalkýnma hedeflerine ulaþmak için atýlacak önemli adýmlarý kapsamaktadýr. Programýn tüm bu strateji ve hedefleri, ülkemizin refah seviyesini yükseltecek ve küresel arenada rekabet gücümüzü artýracaktýr." deðerlendirmesinde bulundu.
Öncelikli reform alanlarýna iliþkin genel stratejilerini 8 ana baþlýkla desteklemeyi öngördüklerini belirten Yýlmaz, þöyle devam etti:
"Birincisi, makroekonomik ve finansal istikrarýn kalýcý hale getirilmesi, ikincisi kamu mali reformlarýnýn hayata geçirilmesi, üçüncü baþlýðýmýz AR-GE ve yenilikçilik kapasitesinin geliþtirilmesi, dördüncü baþlýðýmýz yeþil ve dijital ekonomiye geçiþe yönelik teknolojik dönüþümün saðlanmasý, beþ ve altýncý baþlýðýmýz beþeri sermayenin güçlendirilmesi ve iþgücü piyasalarýnýn etkinleþtirilmesi, yedinci baþlýðýmýz iþ ve yatýrým ortamýnýn iyileþtirilmeye devam edilmesi ve son baþlýðýmýz ekonomide her alanda kayýt dýþýlýðýn azaltýlmasý, minimum düzeye indirilmesi. Bu temel politika alanlarý, Türkiye'nin sürdürülebilir büyüme ve kalkýnma hedeflerine ulaþmasý için gerekli olan yapýsal deðiþiklikleri hayata geçirecek ve ekonomimizin uzun vadeli istikrarýna katkýda bulunacaktýr."
- "EMTÝA FÝYATLARININ NORMALLEÞMESÝ TÜRKÝYE ÝÇÝN ÇOK KIYMETLÝ"
Yeni OVP'nin rakamsal boyutlarýný da anlatan Yýlmaz, "Buna küresel görünümü özetlemekle baþlamak istiyorum. Çünkü biz de dünya ekonomisinin bir parçasýyýz. Dünyadaki gidiþatý, ekonomik þartlarý görmeden Türkiye'nin þartlarýný deðerlendirmek eksik kalacaktýr." dedi.
Yýlmaz, "Küresel hasýla projeksiyonlarýna baktýðýmýzda dünya ekonomisinin 2023 yýlýnda yüzde 3,3 oranýnda büyüdüðünü ve 2024 yýlýnda büyüme hýzýnýn biraz yavaþlayarak yüzde 3,2 seviyesine gerilediðini görüyoruz. 2025-2027 yýllarý arasýnda ise küresel büyüme oranýnýn yüzde 3,1 ila yüzde 3,3 arasýnda önemli oranda yatay seyretmesini bekliyoruz. Dünyadaki ekonomik aktivitenin tarihsel ortalamalarýn altýnda olduðunu bu vesileyle görmüþ oluyoruz." deðerlendirmesinde bulundu.
Özellikle Avro Bölgesi ve ABD ekonomilerinde büyüme oranlarýnýn daha düþük seviyelerde olmasýnýn beklendiðini bildiren Yýlmaz, Avro Bölgesi için büyüme oranýnýn yüzde 0,5'ten yüzde 1,3'e yükselmesi ve ABD'de ise yüzde 2,5'ten yüzde 2,1'e gerilemesinin beklendiðini dile getirdi.
Yýlmaz, "Çin ve Hindistan hariç geliþmekte olan ekonomiler için ise büyüme oranlarýnýn 2023'te yüzde 3,5'ten baþlayýp 2027'de yüzde 3,9 seviyesine çýkmasý beklenmektedir. Bunlar, küresel büyümenin motoru olarak kalmaya devam edeceklerdir." ifadelerini kullandý.
Cevdet Yýlmaz, küresel ticaret hacminde 2023 yýlýnda ticaretin durma noktasýna geldiðini, yüzde 0,3 ile büyüdüðünü, 2024 ile birlikte ticarette yüzde 3 oranýnda büyüme olduðunu, izleyen yýllarda ise yüzde 3 ila yüzde 3,4 aralýðýnda büyüme hýzý beklendiðini, geçen yýla oranla daha olumlu bir perspektif bulunduðunu aktardý.
Bu geliþmelerin Türkiye'ye etkisine deðinen Yýlmaz, "Öncelikle sevindirici olan bir husus, küresel büyüme tahminlerinde AB'nin ve MENA dediðimiz Orta Doðu ve Kuzey Afrika bölgesinin ön plana çýktýðýný görüyoruz. AB'nin ticaretimizdeki payý yüzde 40'ýn üzerinde, MENA bölgesinin payý yüzde 20 civarýnda. Bu iki bölge toplam ticaretimizin yüzde 60'ýndan fazlasýný ifade ediyor. Her iki bölgenin de önümüzdeki yýllardaki büyüme perspektifine baktýðýmýz zaman olumlu bir seyir görüyoruz." dedi.
Yýlmaz, AB'nin büyüme oranýnýn 2024 yýlýnda yüzde 1,2'ye ve 2025 yýlýnda yüzde 1,8'e yükselmesinin beklendiðini bildirdi. MENA bölgesinin ise 2 katýna çýkan bir büyüme oranýna sahip olduðunu belirten Yýlmaz, bu durumun Türkiye'yi dýþ talep anlamýnda destekleyeceðini aktardý.
Küresel finansal koþullara da deðinen Yýlmaz, burada da geliþmekte olan ülkeler ve Türkiye'yi olumlu etkileyecek bir görünüm bulunduðunu söyledi. Yýlmaz, gerek Amerika, gerekse Avrupa merkez bankalarýnýn gelecek dönemde faiz azaltacaklarýna dair beklentilerin güçlendiðini belirterek, "Genel eðilim, faizlerin düþmesi yönünde olacaktýr. Bu da küresel likidite koþullarýný olumlu yönde etkileyecek ve geliþmekte olan ülkelere dönük finans akýmlarýný olumlu yönde etkileyecek diye düþünüyoruz ve Türkiye olarak bundan da istifade edeceðimize inanýyoruz." diye konuþtu.
Yýlmaz, küresel emtia fiyatlarýnda da Türkiye için olumlu bir perspektifin oluþtuðunu aktardý. Türkiye'nin ithalatçý bir ülke olduðunu söyleyen Yýlmaz, emtia fiyatlarýnýn normalleþmesinin Türkiye için çok kýymetli olduðunu dile getirdi.
- OVP'NÝN TEMEL HEDEFLERÝ
Yeni OVP'nin temel hedeflerine de deðinen Yýlmaz, þunlarý kaydetti:
"2023 yýlýnda Gayri Safi Yurt Ýçi Hasýla büyümesi, yüzde 5,1 olarak gerçekleþmiþtir. Bu büyüme oraný, pandemi sonrasý toparlanmanýn etkilerini ve Türkiye ekonomisinin direncini yansýtmaktadýr. Ancak, yüksek enflasyon riskinin bertaraf edilmesi ve dengelenme süreci, daha ýlýmlý ve sürdürülebilir bir büyüme sürecini gerektirmektedir. Bu çerçevede, 2024 yýlýnda bölgemizde artan jeopolitik gerilimlerin de etkisiyle, bir taraftan da elbette istikrar programýmýzýn etkisiyle, büyüme oranýnýn yüzde 3,5 oranýnda gerçekleþmesi beklenmektedir. Önceki OVP'ye göre bu, 0,5 civarýnda bir revizyonu ifade etmektedir. Yüzde 4 olarak biliyorsunuz geçen yýl bir tahminde bulunmuþtuk. Þu anki tahminimiz bu yýl sonu itibarýyla yüzde 3,5 olarak revize edilmiþ durumdadýr.
2025 yýlýna geldiðimizde, büyüme oranýnýn toparlanarak yüzde 4 seviyesine ulaþmasýný bekliyoruz. Bu dönemde, ekonomik reformlar ve yapýsal düzenlemelerin etkisiyle, büyümenin tekrar hýz kazanacaðýný öngörüyoruz. 2026 ve 2027 yýllarýnda ise büyüme oranlarýnýn sýrasýyla yüzde 4,5 ve yüzde 5 seviyelerine çýkmasýný planlýyoruz. Bu hedefler, ekonominin potansiyel büyüme kapasitesine ulaþmasýný ve uzun vadede istikrarlý bir büyüme eðilimini yakalamasýný amaçlamaktadýr."
Bu büyüme patikasýnýn, enflasyonist baský oluþturmadan, sürdürülebilir ekonomik kalkýnmayý hedefleyen bir yaklaþýmla oluþturulduðunu, dezenflasyon süreciyle uyumlu olduðunu söyleyen Yýlmaz, "Kýsa vadede enflasyonla mücadele büyüme üzerinde geçici etkiler yapsa da orta ve uzun vadede bu iki hedef arasýnda bir çeliþki görmüyoruz." dedi.
Yýlmaz, enflasyonun düþtüðü bir ortamýn, ayný zamanda öngörülebilirliðin arttýðý, yatýrým ortamýnýn iyileþtiði, dolayýsýyla sürdürülebilir büyümenin de zemininin güçlendiði bir ortam olduðunu ifade ederek, enflasyonun düþtüðü, öngörülebilirliðin arttýðý bir ortamda ekonomide dengeli ve istikrarlý bir büyüme saðlamanýn, hem iç piyasalarda hem de küresel alanda Türkiye'nin rekabet gücünü artýracaðýný ve ekonomik refahý sürdürülebilir kýlacaðýný belirtti.
Cevdet Yýlmaz, "Yeni OVP dönemi, dengeli bir büyüme stratejisiyle, ülkemizin ekonomik hedeflerine ulaþmasýna katkýda bulunmayý amaçlamaktadýr. Bu doðrultuda, büyüme oranlarýný optimize ederek, hem enflasyonla mücadeleyi sürdürecek hem de ekonomik büyümeyi destekleyeceðiz." ifadelerini kullandý.
- "DOLAR BAZINDA REKOR SEVÝYEDE EKONOMÝK BÜYÜKLÜÐE TEKABÜL EDÝYOR"
Cevdet Yýlmaz, 2024 itibarýyla Türkiye'nin ekonomik büyüklüðünün, 44,2 trilyon liraya çýkmasýný beklediklerini, nominal dolar bazýnda ise beklentinin 1 trilyon 331 milyar dolar olduðunu, bunun da dolar bazýnda rekor seviyede ekonomik büyüklüðe tekabül ettiðini belirtti.
Yýlmaz, "Kiþi baþýna gelirimizin 2024 sonu itibarýyla 15 bin 551 dolara yükselmesini bekliyoruz. Dönem sonunda ise 83 trilyon lira ekonomik büyüklük, 1 trilyon 774 milyar dolarlýk bir ekonomik hacim ve 20 bin 420 dolar yani 20 bin dolar seviyelerine çýkmýþ bir kiþi baþýna geliri hedefliyoruz." dedi.
Milli gelirin uzun dönemli seyri hakkýnda da bilgi veren Yýlmaz, "2002-2023 yýllarý arasýnda 238 milyar dolardan, bu gün itibarýyla 1 trilyon 130 milyar dolarlara yükseldiðini görüyoruz. Yeni hedeflerimizde bunu çok daha yükseklere çýkaracaðýz. Satýn alma gücü paritesine göre de son 20 yýlda çok çarpýcý bir artýþýn olduðunu uluslararasý hesaplardan görebiliyoruz. Amacýmýz bunu daha ilerilere taþýmaktýr. Bugün Türkiye ekonomisi nominal dolar bazýnda 17'nci, satýn alma gücü paritesine göre 11'inci büyük ekonomidir. Ülkemizin iddialý hedefleri var. Bunlarý daha da yukarýlara çýkarmak istiyoruz." diye konuþtu.
Ýstihdam rakamlarýna da deðinen Yýlmaz, geçen yýl iþsizlik oranýnýn yüzde 9,4 olarak gerçekleþtiðini belirterek, "Bu oran, pandemi sonrasý toparlanma sürecinin ve küresel ekonomik belirsizliklerin iþgücü piyasasý üzerindeki etkilerini yansýtmaktadýr. 2024 yýlý için ise iþsizlik oranýný programýmýzda geçen yýl yüzde 10,3 olarak belirlemiþtik. Ancak bugün geldiðimiz noktada bunun yýl sonu itibarýyla yüzde 9,3 oranýnda gerçekleþmesini bekliyoruz. Aþaðý yukarý 1 puan geçen yýlki tahminimizden daha iyi noktada olduðumuzu ifade etmek isterim." dedi.
Yýlmaz, "2025 yýlýna geldiðimizde, iþsizlik oranýnýn yüzde 9,6 seviyesinde olacaðý öngörülmektedir. Bu oran, ekonominin yeniden dengelenme sürecinin bir parçasý olarak deðerlendirilmektedir. Ancak, 2026 ve 2027 yýllarýnda iþsizlik oranlarýnýn sýrasýyla yüzde 9,2 ve yüzde 8,8 seviyelerine gerilemesi beklenmektedir. Bu düþüþ eðilimi, ekonomik büyüme ve yapýsal reformlarýn iþgücü piyasasý üzerindeki olumlu etkilerini yansýtmaktadýr." deðerlendirmesinde bulundu.
"OVP dönemi boyunca toplamda 2,3 milyon ilave istihdam oluþturulmasý hedeflenmektedir. Bu hedef, ekonominin büyüme potansiyelini artýrýrken, iþsizliðin kademeli olarak azaltýlmasýný saðlayacaktýr. Ýþgücü piyasasýndaki bu olumlu geliþmeler, Türkiye'nin sosyal ve ekonomik kalkýnmasýna önemli katkýlarda bulunacaktýr" diyen Yýlmaz, programdaki iþsizlik projeksiyonlarýnýn, Türkiye'nin istihdam piyasasýnda yapýsal dönüþümler gerçekleþtirmeye ve iþsizlik oranlarýný düþürmeye yönelik kararlýlýðýný ortaya koyduðunu vurguladý.
Ýþgücüne katýlým oranýnýn 2023 yýlýnda yüzde 53,3'ten, dönem sonunda yüzde 56'lara kadar yükseleceðini, istihdam düzeyinin 32 milyon 668 binden, 2027'de 34 milyon 941'e çýkacaðýný bildiren Yýlmaz, OVP döneminde istihdam oranýnýn yüzde 50'lerin üzerine çýkacaðýný ve iþsizlik oranýnýn gerilemeye devam edeceðini kaydetti.
Yýlmaz, 2005 yýlý ile 2023 arasýnda toplam 12,2 milyon kiþinin istihdamý saðlanarak istihdam düzeyinin 19,4 milyondan 31,6 milyona yükseldiðini belirterek, ayný dönemde nüfusun 17,6 milyon arttýðýný, artan nüfusun yaklaþýk yüzde 70'inin istihdam edildiðini söyledi.
Cevdet Yýlmaz, programýn en temel amacýnýn enflasyonu düþürmek ve fiyat istikrarýný saðlamak olduðunu belirterek, 2023 yýlýnda, küresel tedarik zinciri sorunlarýnýn, enerji fiyatlarýndaki dalgalanmalar ve iç talep koþullarý dahil pek çok olumsuz geliþmenin etkisiyle, enflasyon oranýnýn yüzde 64,8 seviyesinde gerçekleþtiðini anýmsattý.
- "2026'DA ENFLASYONUN 9,7'YE DÜÞMESÝNÝ ÖNGÖRÜYORUZ"
Uygulamaya konulan sýký para ve maliye politikalarýyla 2024 yýlý için enflasyon oranýnýn yüzde 41,5'e gerileyerek, enflasyonla mücadelede önemli mesafe katedilmesinin beklendiðini vurgulayan Yýlmaz, "2025 yýlýnda hedefimizi yüzde 17,5'e revize ediyoruz. 2026'da tek haneli enflasyon hedefimizi koruyoruz, 9,7'ye düþmesini öngörüyoruz. 2027'ye geldiðimizde ise yüzde 7'ler civarýna düþen bir enflasyon oraný öngörüyoruz. Bu projeksiyonlar, Türkiye ekonomisinin sürdürülebilir bir büyüme ortamýna geçiþ yaparken, enflasyonla mücadelede de kararlý bir duruþ sergileyeceðini göstermekte." dedi.
Yýlmaz, dezenflasyon sürecinin baþarýlý þekilde yürütülmesinin, ülkenin ekonomik istikrarýný koruma ve refah seviyesini yükseltme hedeflerine ulaþmasýna katký saðlayacaðýný vurguladý.
Cevdet Yýlmaz, "Enflasyonun tek haneli seviyelere düþmesi, yalnýzca fiyat istikrarýný saðlamakla kalmayacak, ayný zamanda uzun vadede yatýrým ortamýný iyileþtirerek, ekonomik büyümeyi destekleyecek. Önümüzdeki dönemde, bu hedeflere ulaþmak için para, maliye ve yapýsal reform ayaklarýndan oluþan bütüncül stratejimizle ve tüm ekonomik aktörlerle birlikte çalýþmaya devam edeceðiz." diye konuþtu.
- "YÜZDE 1,7'YE DÜÞMESÝ BEKLENMEKTE"
2023 yýlýnda cari iþlemler açýðýnýn milli gelire oranýnýn yüzde 4 olarak gerçekleþtiðini belirten Yýlmaz, þu ifadeleri kullandý:
"2024 yýlýnýn sonunda bu oranýn yüzde 1,7 seviyesinde gerçekleþmesini bekliyoruz. Gelecek yýl bir miktar ekonomik toparlanmanýn etkisiyle yüzde 2'lere çýkmasýný, izleyen yýllarda 1,6 ve 1,3 gibi giderek düþen bir eðilim sergilemesini bekliyoruz. Kalkýnmamýzýn her zaman önündeki en büyük dar boðazlardan biri cari iþlemler açýðý olmuþtur. Bu projeksiyonlar, Türkiye'nin cari iþlemler dengesinde iyileþme saðlamak için attýðý adýmlarýn ve yapýsal reformlarýn bir sonucudur. Özellikle, yüksek katma deðerli üretimi hedefleyen yeni sanayi politikasý ile ihracatýn artýrýlmasý, enerji gibi kritik sektörlerde ithalat baðýmlýlýðýnýn azaltýlmasý ve dýþ ticaretin optimize edilmesi, cari açýðýn sürdürülebilir bir seviyeye çekilmesinde kritik rol oynamakta. Sonuç olarak, bu hedefler, Türkiye'nin ekonomik yapýsýný güçlendirme ve dýþ ticaret dengesini saðlama yönündeki kararlýlýðýný yansýtmakta."
Yýlmaz, ekonominin sürdürülebilir büyüme patikasýnda ilerlemesi ve dýþ þoklara karþý dayanýklýlýðýnýn artýrýlmasý için gereken tüm tedbirlerin alýnmaya devam edileceðini söyledi.
Dýþ ticaret verilerine bakýldýðýnda, 2024 sonunda ihracatýn 264 milyar dolar olmasýný beklediklerini, dönem sonunda ise 320 milyar dolara yakýn seviyede ihracat beklediklerini kaydeden Yýlmaz, "Ýthalatýmýzýn yýl sonu itibarýyla 345 milyar dolardan OVP dönemi sonunda 417 milyar dolar seviyesine çýkmasýný bekliyoruz." dedi.
Cevdet Yýlmaz, turizm gelirlerinin sevindirici olduðunu kaydederek, yýl sonu itibarýyla 60 milyar dolara yakýn turizm geliri beklediklerini, dönem sonunda ise bunun 74 milyar dolara yükselmesini hedeflediklerini ifade etti.
Yýlmaz, "Cari iþlemler dengesinin 2024 sonu itibarýyla 22 milyar dolar seviyesinde bir açýk öngörüyoruz, dönem sonunda da ayný seviyelerde kalacaðýný öngörüyoruz. Milli gelirimiz arttýðý için oran olarak çok ciddi düþüþ bekliyoruz." dedi.
- "BÜTÇE AÇIÐININ, 2025 YILINDA YÜZDE 3,1 OLARAK GERÇEKLEÞMESÝ HEDEFLENMEKTE"
Deprem kaynaklý harcamalarýn sürmesine raðmen, mali disiplinin güçlendirilmesine yönelik adýmlar sayesinde bütçe dengelerinde hýzlý toparlanma görüldüðünü kaydeden Yýlmaz, 2024 yýlýnda bütçe açýðýnýn bu yýl bütçede öngörülen yüzde 6,4'lük hedefin oldukça altýnda, milli gelire oranla yüzde 4,9 düzeyinde gerçekleþmesinin beklendiðini söyledi.
Bütçe açýðýnýn, 2025 yýlýnda yüzde 3,1 olarak gerçekleþmesinin hedeflendiðini, milli gelire oranýnýn, OVP döneminde kademeli olarak azalarak, 2027 yýlýnda yüzde 2,5 düzeyine gerilemesinin öngörüldüðünü aktaran Yýlmaz, þunlarý dile getirdi:
"Harcamalarýmýza baktýðýmýzda bir miktar artýþ var ama milli gelire oranla harcamalarýmýzda ciddi bir düþüþ söz konusu. Geçen yýl programýmýzý yaparken, Merkezi Yönetim bütçe giderlerinin milli gelire oranýný yüzde 26,9 olarak tahmin etmiþtik. Geldiðimiz noktada bunu 25,4 olarak revize ediyoruz. Bu da çok önemli, aslýnda hem tasarruf hem de verimlilik tedbirleri ile harcamalarýn ciddi anlamda kontrol edildiðini göstermektedir. Milli gelire oran olarak 6,4 yerine 4,9 açýkla bu yýlý kapatacaðýmýzý düþünüyoruz, gelecek yýl ise yüzde 3,1 gibi çok daha iyi bir noktaya ulaþacaðýmýzý düþünüyoruz. 2 puana yakýn düþüþ, enflasyonla mücadeleye, dezenflasyon politikasýna mali açýdan çok güçlü destek vereceðimizin en açýk ifadesidir."
- "YÜZDE 2,5 ORANINA GERÝLEMESÝ HEDEFLENMEKTE"
Yýlmaz, AK Parti hükümetlerinin "en büyük baþarýlarýndan birinin" mali disiplini tesis etmesi olduðunu belirterek, mali disiplini, ekonomide istikrarý ve güveni artýran bir çýpa olarak korumaya ve güçlendirmeye devam ettiklerini kaydetti.
2003-2023 yýllarý arasýnda bütçe açýðýnýn milli gelire oranýnýn ortalamasýnýn yüzde 2,6 olarak gerçekleþtiðini aktaran Yýlmaz, "Geçmiþ dönemlerde konjonktürel nedenlerle bütçe açýðýnýn hýzlý yükselebildiði dönemler yaþanmýþ olmakla birlikte, hükümetlerimiz mali disiplinin tesis edilmesi ve korunmasý yolunda her zaman büyük bir irade ortaya koymuþlardýr. Program dönemi sonunda bütçe açýðýnýn milli gelire oranýnýn uzun dönem ortalamasýnýn altýna, yüzde 2,5 oranýna gerilemesini hedefliyoruz." deðerlendirmesini yaptý.
AB tanýmlý kamu borç stokunun milli gelire oranýnýn yüzde 29,3 seviyesine gerilediðini kaydeden Yýlmaz, 2023 yýlýnda bir önceki yýla göre 2,2 puan azalýþýn söz konusu olduðunu söyledi.
Yýlmaz, "2024'te bunun daha da hýzlandýðýný görüyoruz, 4 puana yakýn bir azalýþ ile kamu borç stokunun milli gelire oranýnýn 25,6 puana gerilemesini bekliyoruz. Hane halký borçluluðu ve reel sektör borçluluðunda da ülkemizin uluslararasý ortalamalarýn oldukça altýnda olduðunu ifade etmek isterim." diye konuþtu.
Büyüme baþlýðý altýnda, çeþitli sektörlerde dönüþüm ve yenilikçiliðin öncelikli alanlarý arasýnda yer aldýðýný belirten Yýlmaz, sanayide sektörel dönüþüm saðlanarak, yüksek katma deðerli üretim yapýsýna geçiþin hedeflendiðini aktardý. Bu dönüþümün, sanayinin rekabet gücünü artýracaðýný, dýþ pazarlara eriþimini kolaylaþtýracaðýný vurgulayan Yýlmaz, AR-GE ve yenilik ekosisteminin güçlendirilmesinin de büyüme yaklaþýmýnýn önemli bir parçasý olduðunu dile getirdi.
- "UYUM SAÐLAMASI HEDEFLENMEKTE"
AR-GE yatýrýmlarýnýn artýrýlmasý, yenilikçi projelerin desteklenmesi ve teknoloji odaklý bir ekosistemin kurulmasýnýn, ekonominin yenilikçilik kapasitesini artýracaðýný anlatan Yýlmaz, þunlarý kaydetti:
"Ayrýca, yeþil dönüþümün hýzlandýrýlmasý, çevre dostu üretim yöntemlerinin benimsenmesi ve sürdürülebilir kalkýnma hedeflerine ulaþýlmasý açýsýndan kritik öneme sahip. Dijital dönüþüme geçiþin desteklenmesi, dijital altyapýnýn geliþtirilmesi ve dijital becerilerin artýrýlmasý ile ekonomimizin dijital çaðýn gereksinimlerine uyum saðlamasý hedeflenmekte. Beþeri sermayenin güçlendirilmesi ile eðitim ve yetenek geliþimi yatýrýmlarý yapýlarak iþgücümüzün niteliklerinin artýrýlmasý planlanmakta. Ayrýca, kamu altyapý yatýrýmlarýnýn etkinleþtirilmesi ve tarýmda verimliliðin ve üretimin artýrýlmasý, büyümeyi destekleyen diðer önemli faktörler. Bu kapsamda OSB ve Küçük Sanayi Siteleri (KSS) gibi planlý sanayi alanlarýnýn artýrýlmasý, sanayi üretim bölgelerinin iltisak hatlarý aracýlýðýyla limanlara ve ana ticaret yollarýna baðlanmasýný öncelikli görüyoruz. Sulama yatýrýmlarýný önceliklendiriyoruz."
Yýlmaz, istihdam tarafýnda ise yeni nesil çalýþma biçimleri ve sektörel dönüþümlerin öne çýktýðýný söyledi.
Yeni nesil çalýþma biçimleri ve sektörel dönüþümlerin, iþgücü piyasasýnýn deðiþen koþullara uyum saðlamasýnýn, daha esnek ve verimli yapýya kavuþmasýnýn hedeflendiðini aktaran Yýlmaz, iþgücüne katýlýmda güçlük yaþayan kesimlerin istihdamýnýn artýrýlmasýyla, kapsayýcý büyümenin saðlanmasýnýn amaçlandýðýný vurguladý.
Cevdet Yýlmaz, "Beþeri sermaye ve beceri uyumu, iþ gücümüzün piyasa ihtiyaçlarýna uygun becerilerle donatýlmasý ve ekonominin ihtiyaç duyduðu nitelikli iþ gücünün yetiþtirilmesi kritik bir adým. Son olarak, iradi iþsizliðin azaltýlmasý, iþsizlik oranlarýný düþürmek ve istihdamý artýrmak için iþ gücü piyasasýnda daha aktif politikalar izlememizi gerektirmektedir. Çalýþma Bakanlýðýmýz bu konularda yoðun bir gayret içinde. Hangi meslekler devam edecek, hangileri sona erecek, hangi yeni meslekler ortaya çýkacak bunlarý dikkate alan, gelecekteki geliþmeleri de dikkate alan bir anlayýþla iþgücü planlamamýzý dikkatle ele alýyoruz." diye konuþtu.
Yýlmaz, "Bu makroekonomik göstergeler ve uygulama araçlarý, OVP 2025-2027 dönemi boyunca ekonomimizin büyüme ve istihdam hedeflerine ulaþmasýný saðlayacak ve sürdürülebilir kalkýnma yolunda önemli rol oynayacak." dedi.
Finansal istikrar alanýnda atýlmasý planlanan adýmlara bakýldýðýnda, finansal piyasalarýn saðlam ve istikrarlý þekilde iþlemeye devam etmesi için finansal düzenlemelerin sadeleþtirilmesinin önem arz ettiðini kaydeden Yýlmaz, bu adýmýn finansal sistemin þeffaflýðýný ve güvenilirliðini artýrarak piyasa katýlýmcýlarýnýn risklerini daha iyi yönetmesine olanak saðlayacaðýný belirtti.
- "HANE HALKININ SATIN ALMA GÜCÜNÜ KORUMAYI HEDEFLEMEKTE"
Yýlmaz, seçici kredi uygulamasýnýn, kredi büyümesini kontrol altýnda tutarak, finansal riskleri azaltmayý hedeflerken, sermaye piyasalarýnýn geliþtirilmesini, daha derin ve likit bir finansal yapý oluþturulmasýný amaçladýðýný ifade ederek, þunlarý söyledi:
"Ayrýca, katýlým finansýnýn geliþtirilmesi ve finansal teknolojilerin geliþtirilmesi gibi adýmlar da finansal sistemin daha kapsayýcý ve yenilikçi olmasýný destekleyecek. Bu çerçevede, tasarruflarýn artýrýlmasý da ekonomik istikrar için kritik bir unsur olarak öne çýkmaktadýr. Yurtiçi tasarruf oranlarýný artýrarak ekonomik büyümemizi daha saðlam ve saðlýklý kaynaklarla sürdürmeyi hedefliyoruz. Diðer yandan, fiyat istikrarý için uygulanacak stratejilere geçersek, dezenflasyon sürecine uygun politika bileþimi önemli adým olarak karþýmýza çýkýyor. Enflasyonun kontrol altýna alýnmasý ve tek haneli seviyelere çekilmesi için uygun para ve maliye politikalarýnýn bir arada ve uyum içinde uygulanmasý gerekmekte.
Yönetilen ve yönlendirilen fiyatlar politikasý, fiyat artýþlarýný kontrol altýnda tutarak hane halkýnýn satýn alma gücünü korumayý hedefleyecektir. Ayrýca, arz yönlü politikalar ile üretim kapasitelerinin artýrýlmasý ve piyasaya sunulan mal ve hizmetlerin çeþitlendirilmesi planlanmakta. Bu, talep baskýlarýný hafifleterek enflasyonist baskýlarý azaltmada önemli bir rol oynayacaktýr. OVP 2025-2027 dönemi boyunca ekonomik büyüme, istihdam, finansal istikrar ve fiyat istikrarý hedeflerine ulaþmak için kapsamlý ve çok boyutlu bir yaklaþým benimsenmiþtir. Her bir strateji ve uygulama aracý, ekonomimizin sürdürülebilir kalkýnma yolunda ilerlemesini saðlamak için dikkatle tasarlanmýþtýr."
Yýlmaz, ödemeler dengesi baþlýðý altýnda atýlacak adýmlara da deðinerek, ekonominin dýþ ticaret dengesini iyileþtirmek için ürün ve pazar çeþitlendirmesi stratejisinin büyük önem taþýdýðýný aktardý.
Etkin ticaret diplomasisinin, uluslararasý ticaret iliþkilerinin güçlendirilmesi ve yeni pazar fýrsatlarýnýn deðerlendirilmesi için kritik unsur olduðunu belirten Yýlmaz, "Ayrýca, ticaretin kolaylaþtýrýlmasý ve ihracatýn finansmaný, ihracat süreçlerinin daha verimli hale getirilmesi ve ihracatçýlarýmýza finansal destek saðlanmasý yoluyla dýþ ticaret hacminin artýrýlmasýna katkýda bulunacak. Ýthalat baðýmlýlýðýnýn azaltýlmasý, özellikle stratejik sektörlerde yerli üretimi teþvik ederek cari açýðýn azaltýlmasýný hedeflemekte. Bunun yanýnda, hizmet ihracatýnýn geliþtirilmesi ve ihracatta yeþil ve dijital dönüþümün desteklenmesi, hizmet sektöründe rekabet gücümüzü artýracak ve sürdürülebilir ihracat stratejilerinin benimsenmesini saðlayacak." diye konuþtu.
- "KÜRESEL REKABET KOÞULLARINA UYUM SAÐLAMASI AÇISINDAN ÖNEMLÝ"
Ýþ ve yatýrým ortamý konusuna hedeflerinin, Türkiye'yi yerli ve yabancý yatýrýmcýlar için daha cazip bir hale getirmek olduðunu belirten Yýlmaz, iþ ve yatýrým süreçlerinin iyileþtirilmesinin, bürokratik engellerin azaltýlmasý ve yatýrým süreçlerinin hýzlandýrýlmasý ile mümkün olduðuna dikkati çekti.
Yýlmaz, "Ayrýca, düzenleyici çerçevenin iyileþtirilmesi, iyi iþleyen, hýzlý iþleyen bir adalet sistemiyle iþ dünyasýnýn daha öngörülebilir ve istikrarlý bir ortamda faaliyet göstermesini saðlayarak yatýrýmlarý teþvik edecektir. Rekabetçi yeni yatýrýmlarýn tesisi ve yeþil, dijital ve tedarik zinciri odaklý yatýrýmlarýn artýrýlmasý, ekonomimizin geleceðin trendlerine ve küresel rekabet koþullarýna uyum saðlamasý açýsýndan önemli. Bu tür yatýrýmlar, hem çevresel sürdürülebilirliði hem de ekonomik büyümeyi destekleyecektir." þeklinde konuþtu.
Cevdet Yýlmaz, kamu maliyesi alanýnda sürdürülebilir ekonomik büyüme ve mali disiplin hedeflerine ulaþmak için uygulayacaklarý politika araçlarýndan da bahsederek, kamu maliyesi baþlýðý altýnda, devletin mali yapýsýný güçlendirmek ve kamu harcamalarýnýn etkinliðini artýrmak için bir dizi reform öngörüldüðünü söyledi.
Ýlk olarak, harcamalarda etkinlik saðlanmasýnýn öncelikleri olduðunu vurgulayan Yýlmaz, bunun, kamu kaynaklarýnýn daha verimli kullanýlmasý ve gereksiz harcamalarýn minimize edilmesi anlamýna geldiðini kaydetti.
- "SÝSTEMÝN SAÐLIKLI BÝR ÞEKÝLDE ÝÞLEMESÝNÝ SAÐLAMAYI AMAÇLAMAKTA"
Etkin harcama politikasýnýn, bütçe açýðýný kontrol altýnda tutarak mali disiplini saðlamak için kritik bir rol oynayacaðýný aktaran Yýlmaz, þunlarý kaydetti:
"Doðal afetler ve beklenmedik krizlere karþý daha hazýrlýklý ve dayanýklý bir mali yapý oluþturmayý hedefliyoruz. Bu, ülkemizin afet sonrasý yeniden yapýlanma sürecinde hýzlý ve etkili bir yanýt verebilmesini saðlayacak. Vergilemede adalet ve etkinlik ise vergi politikalarýnýn daha adil ve etkili þekilde uygulanmasýný amaçlamakta. Bu çerçevede, vergi tabanýnýn geniþletilmesi ve kayýt dýþýlýkla mücadele edilmesi, kamu gelirlerinin artýrýlmasýna ve mali sürdürülebilirliðin saðlanmasýna katkýda bulunacak. Kayýt dýþýlýkla mücadele ve denetimlerde etkinlik de bu hedefe ulaþmak için hayati bir adýmdýr. Ekonomideki kayýt dýþý faaliyetlerin minimize edilmesi ve denetimlerin daha etkin gerçekleþtirilmesi hedeflenmektedir. Kamu Ýktisadi Teþebbüsleri yönetim reformu, kamu teþebbüslerinin daha verimli ve rekabetçi bir yapýya kavuþturulmasýný hedeflerken, sosyal güvenlik sisteminin mali sürdürülebilirliði ise uzun vadede sosyal güvenlik harcamalarýnýn bütçe üzerindeki yükünü azaltmayý ve sistemin kendi içinde saðlýklý þekilde iþlemesini amaçlamakta. Bu kapsamlý reform ve politikalar, Orta Vadeli Program 2025-2027 dönemi boyunca kamu maliyesi alanýnda disiplinli, etkin ve sürdürülebilir bir yapý oluþturmayý hedeflemekte. Mali disiplinin saðlanmasý, ekonomik istikrarýn korunmasý ve sürdürülebilir büyümenin desteklenmesi için atýlacak bu adýmlar, ülkemizin kalkýnma hedeflerine ulaþmasýnda büyük önem taþýyor."
Yeni OVP döneminde uygulanacak politikalar ve reformlarla, ekonominin sürdürülebilir kalkýnma yolunda güçlü ve dirençli bir yapýya kavuþmasýný hedeflediklerini söyleyen Yýlmaz, belirlenen hedefler doðrultusunda atýlacak adýmlarýn, Türkiye'nin ekonomik istikrarýný ve toplumsal refahýný artýracaðýný, daha adil ve kapsayýcý bir büyüme modeli oluþturacaðýný ifade etti.
OVP 2025-2027'nin Türkiye'ye hayýrlý olmasýný dileyen Yýlmaz, "Yeni program dönemiyle birlikte, ekonomik kalkýnma ve sosyal refah hedeflerimize ulaþmak için tüm paydaþlarla birlikte kararlý adýmlar atacaðýmýza ve bu süreçte önemli baþarýlar elde edeceðimize yürekten inanýyorum. Hep birlikte, sayýn Cumhurbaþkaný'mýzýn güçlü liderliðinde ekip ruhuyla ve koordinasyon içinde daha güçlü ve müreffeh bir Türkiye için çalýþmaya devam edeceðiz." dedi.