Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar'ın Türkiye'nin Suriye kıyılarındaki olası açık deniz enerji kaynaklarını tespit etmek amacıyla 2026 yılında Şam yönetimiyle bir enerji arama anlaşması imzalamayı hedeflediğini duyurması Batı basınında geniş yankı buldu.
Planın Doğu Akdeniz'deki dengeleri yeniden şekillendirebileceği aktarıldı.
Türkiye ile Suriye arasında yapılacak bir açık deniz enerji anlaşmasının Yunanistan ve Güney Kıbrıs tarafından gelecekteki bir münhasır ekonomik bölge anlaşmasının habercisi olarak algılanmasının muhtemel olacağı belirtildi.
Türkiye'nin Suriye adımının Yunanistan ve Güney Kıbrıs'ı endişelendirebileceği kaydedildi.
Yunan basını da Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de yeni oldubitti girişimleri peşinde olduğunu savundu.
Bu durumun Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) meselesi açısından olası sonuçlar doğurabileceğini yazan Yunan basını, Türkiye'nin Libya örneğini Suriye'de de uygulayabileceğini dile getirdi.

Haberde, "Türkiye projeyi keşif amaçlı, yani hemen sondaj yapılmayacak şekilde sunsa da, bu gelişme siyasi olarak daha sonraki bir aşamada Suriye ile olası deniz sınırlarının belirlenmesi için bir başlangıç noktası görevi görebilir" denildi.
Türkiye'nin Suriye'deki varlığını birçok düzeyde güçlendirdiğine dikkat çeken Yunan basını Bakan Bayraktar'ın açıklamasının zamanlamasının tesadüf olmadığını ileri sürdü.
Türkiye'nin Suriye'deki nüfuzunu güçlendirme çabaları arasında siyasi, askeri ve ekonomik faaliyetler yer aldığını belirten Yunan basını, "Bu da enerji işbirliğinin daha kapsamlı bir stratejik nüfuzun parçası olduğunu gösteriyor. Genel olarak, Suriye ile açık deniz enerji iş birliği anlaşmasına doğru atılan adım, Ankara'nın Doğu Akdeniz'de jeopolitik ve enerji alanında nüfuz kazanmaya yönelik daha geniş bir planının parçasıdır" dedi.