Albert Einstein’ın 100 yıl önce var olduklarını iddia ettiği “kütlesel çekim dalgalarının” gerçekten var olup olmadığına dair yapılan çalışmalar sonuçlandı.
1
/
23
Albert Einstein’ın 100 yıl önce var olduklarını iddia ettiği “kütlesel çekim dalgalarının” gerçekten var olup olmadığına dair yapılan çalışmalar sonuçlandı.
2
/
23
Uluslararası bir bilim insanları grubu, LIGO olarak adlandırılan 1.1 milyar dolarlık bir cihazı kullanarak 2 karadeliğin çarpışmasının yarattığı dalgaları saptadıklarını duyurdu.
3
/
23
ABD’deki California Teknoloji Enstitüsü, Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) ve LIGO Bilimsel İşbirliği Kurumu’na bağlı bilim insanları, dün Massachusetts Eyaleti’ndeki Washington kentinde bir basın toplantısı düzenledi.
4
/
23
Colombia Üniversitesi astrofizikçilerinden Szabolcs Marka, saptanan kütlesel çekim dalgasının sesini toplantıda dinletti, “Gökler artık eskisi gibi olmayacak” dedi. Penn Satate Üniversitesi’nden Abhay Ashtekar ise “Bu saptama Galileo’nun teleskobu geliştirip gezegenleri izlemesi kadar önemli” dedi.
5
/
23
-Einstein’ın teorisi neydi? Neden önemli? Einstein’ın çığır açan genel görelilik teorisine göre yerçekimi, maddenin varlığı nedeniyle uzay ve zamanın bükülmesi anlamına geliyor. Einstein, 1916’da bu teorinin bir uzantısı olarak, yerçekimsel dalgaların varlığını savunmuştu. Ancak bugüne kadar bu dalgaların varlığına dair bir kanıt bulunamamıştı.
6
/
23
-ABD’deki bilim insanları neyi araştırdı? ABD hükümetinin bağımsız bir kurumu olan Ulusal Bilim Vakfı, LIGO projesini başlattı. ABD’nin Louisiana ve Washington eyaletlerine 2 dev lazer dedektörü kuruldu. Bilim insanları, bu aygıtlarla Dünya’ya 1.3 milyar ışık yılı uzaklıktaki 2 karadeliği mercek altına aldı.
7
/
23
NEDEN 100 YIL BEKLEDİ? -Gözlemler sonucunda ne bulundu? Son derece yoğun nesneler olan, Güneş’in yaklaşık 30 katı büyüklüğündeki bu karadelikler, birbiri etrafında dönüp çarpışmıştı. Bu çarpışmanın bir sonucu olan yerçekimsel dalgalar, ABD’deki dedektörler tarafından ilk kez 14 Eylül’de saptandı. Son aylarda süren ek çalışmaların ardından bu keşif ilk kez dünyaya duyuruldu.
8
/
23
-Bu dalgalar neden 100 yıl önce tespit edilemedi? Yerçekimsel dalgaları tespit etmek için bir protondan 10 bin kat küçük bir hassasiyete sahip 4 kilometrelik lazer ışınları gerekliydi. LIGO projesiyle bu aygıta ilk kez sahip olundu. Bu dalgalar geçmişteki teleskoplarla görülemezdi.
9
/
23
-Yerçekimsel dalga nasıl bir şey? Yerçekimi, ışık gibi dalgalar halinde ilerliyor, ama ışığın aksine radyasyon yaymak yerine, uzayın kendisinde dalgalanmalar yaratıyor. LIGO lazer dedektörleri, ışık hızında ilerleyen bu dalgaların ses sinyaline dönüştürülüp kaydedilmesine imkân sağladı. Bilim adamı Matthew Evans, “Karadelikten yayılan sinyalleri hoparlöre bağladık. ‘Vuup’ sesini duyduk” diyor.
10
/
23
NE İŞE YARAYACAK? -Peki bu keşif ne işimize yarayacak? Bu keşif bilimde tam bir çığır. Çünkü kâinatla ilgili tüm bilgilerimiz, radyo dalgaları, ışık, X ışınları, gamma ışınları ve kızılötesi ışınlar gibi elektromanyetik dalgalardan oluşuyor.
11
/
23
Bu dalgaların hepsi evrende ilerlerken kesintiye uğrayabildiğinden, ‘uzayın hikâyesini’ bugüne kadar hep parça parça, eksik halde öğrenebiliyorduk.
12
/
23
NOBEL ÖDÜLÜ GETİREBİLİR Çalışmanın sonuçları, Albert Einstein’ın tam 100 yıl önce yayınladığı genel görelilik teorisinin (izafiyet teorisi) yıldönümünde açıklandı. Einstein, izafiyet teorisini kütlesel çekim dalgalarının var olduğu varsayımı üzerine bina etmişti. Einstein’ın teorisini ispatlayan bilim insanları grubunun Nobel Ödülü alacağına, neredeyse kesin gözüyle bakılıyor.
13
/
23
HAWKING: TARİHİ AN Ünlü bilim insanı Stephen Hawking, bunun bilim tarihine geçecek bir an olduğunu söyleyerek, “Evrenin tarihi boyunca oluşmuş tüm karadelikleri görmeyi umabiliriz. Hatta Büyük Patlama sırasındaki evrenden kalıntıları bile görmek mümkün olabilir” dedi.