20 yıldır sürdürdüğü mühendislik mesleğini bırakan Arif Doğru, Tarım ve Kalkınmayı Destekleme Kurumu'ndan (TKDK) aldığı hibe desteğiyle doğduğu Gököz köyünde yaklaşık 2.6 milyon liralık yatırımla 'tatil köyü' kurdu
1
/
20
20 yıldır sürdürdüğü mühendislik mesleğini bırakan Arif Doğru, Tarım ve Kalkınmayı Destekleme Kurumu'ndan (TKDK) aldığı hibe desteğiyle doğduğu Gököz köyünde yaklaşık 2.6 milyon liralık yatırımla 'tatil köyü' kurdu
2
/
20
20 yıl boyunca bilgisayar mühendisi olarak görev yapan Doğru (47), mesleğini bırakıp, doğup büyüdüğü yer olan Bursa'nın Keles ilçesine bağlı Gököz köyüne yatırım yapma kararı verdi.
3
/
20
Gököz Göleti'nin kıyısında kendi arazisi olan Doğru, bu alan üzerinde bir çalışma yaparak, hayali olan projeyi oluşturdu. Söz konusu projeyi TKDK'ya sunan Doğru, buradan da hibe alarak işe başladı.
4
/
20
Yaklaşık 2 yıllık bir çalışmanın ardından projeyi tamamlayan Doğru, gelen vatandaşların bungalov tipi evlerde konaklayabileceği ve alakart restoran-kafeteryalarda yemek yiyebileceği, gölette balık tutma, kano, dev ağaçların arasında at binme, ATV safari, okçuluk, hobi bahçelerinde toprakla uğraşma ve benzeri birçok aktivitenin yapılabileceği bir yaşam alanı oluşturdu.
5
/
20
'TKDK BÜYÜK BİR MOTİVASYON OLDU'
Doğru'nun yaptığı açıklamada, bu tatil köyünü bir sosyal sorumluluk projesi olarak hayata geçirdiğini söyledi. Projenin yatırım bedelinin yaklaşık 2 milyon 600 bin lira olduğunu kaydeden Doğru, şöyle konuştu:
6
/
20
Bu bölge için oldukça büyük bir rakam. Benim için de büyük bir rakam ama birilerinin bu riski alması, bunun yapılabilirliğini göstermesi gerekiyordu. Doğduğum, büyüdüğüm topraklara bir sosyo ekonomik kurtuluş olarak baktığım projeyi hayata geçirme hedefim vardı.
7
/
20
Bu üniversite yıllarımda hazırladığım bir projeydi. Bu projeyi hayata geçirmemde, TKDK büyük bir motivasyon oldu. Bu kurumun destekleri Avrupa Birliği'nden sağlanan fonlarla verilmekte.
8
/
20
TKDK'dan bu projede, yaklaşık 600 bin lira hibe desteği aldım. Bu benim için projeyi daha evvel ve kapsamlı hayata geçirme noktasında motivasyon oldu. Bu nedenle kuruma ve çalışanlara teşekkür ediyorum.
9
/
20
'EKONOMİ YÖNÜNDEN ÇOK GERİ KALMIŞ BİR BÖLGE'
Doğru, bu projenin sadece ticari değil sosyal sorumluluk projesi olduğuna dikkati çekti. Bölge halkının genellikle tarım ve hayvancılıkla uğraştığını belirten Doğru, sözlerine şöyle devam etti:
10
/
20
Buradaki tarım ve hayvancılık, bölgenin iklim ve coğrafi koşullarından dolayı endüstriyel tarımla karşılaştırdığımız zaman çok karlı değil. Buranın Allah vergisi bir güzelliği var. Bu güzelliğin alternatif ve kırsal turizmle değerlendirildiğinde çok büyük bir değer yaratabileceğini ümit ediyorum.
11
/
20
Bu değer yaratıldığı zaman ülkemizin şu andaki en büyük sorunlarından olan köyden kente göçün bir nebze de olsa tersine çevrilebileceğini de hedefliyorum. Maalesef Uludağ bu bölgeyi sadece Bursa'yla fiziksel olarak ayırmıyor, sosyo kültürel ve ekonomi yönünden de ayırıyor. Ekonomi yönünden çok geri kalmış bir bölge. Nüfusunun büyük bir bölümünü göç vermiş. Bana göre saklı cennet olan bu bölgede alternatif turizmin çok başarılı olacağına inanıyorum.
12
/
20
Bu projeyle kolayı değil zoru seçerek belki mevcut çalışmakta olduğum iş yerinde bütün konforumu, sosyo ekonomik yönden kazançlarımı bir kenara bırakarak, doğduğum büyüdüğüm yerlerde böyle bir sosyal sorumluluk projesi gerçekleştirerek, başarılı olabileceğini ispatlamaya adadım kendimi. Bir yıl içinde de önemli bir başarı elde ettiğime inanıyorum.
13
/
20
'ARAP MİSAFİRLERİMİZİN SAYISI ÇOK FAZLA'
Doğru, bir karış toprak satın almadan başladığı projeyi kendi toprağına inşa ettiğini belirterek, şunları dile getirdi:
14
/
20
'Projeden önce 10-15 bin lira değeri olan bir dönüm arazi, şu anda minimum 100 bin lira civarında. Bu bile yöre halkı için kısa vadede elde edilmiş bir kazançtır. Burada yerli turistlerimizin yanında yabancı turistlerimiz de oldukça fazla ve sayıları artıyor. Turistler tarafından da beğeniliyor. Arap misafirlerimizin sayısı çok fazla. Bu anlamda hem yöre turizmine yeni bir nefes olduk hem de Bursa turizmine bir zenginlik kattık. Her gelen misafirimiz çok daha geniş ve kalabalık gruplarla tekrar geliyorlar. Kendilerini burada evlerinde hissettiklerini söylüyorlar'