Anadolu coðrafyasý tarihte medeniyetler beþiði olmasýnýn yanýsýra nadir bulunan birçok hayvanýn da yaþadýðý zengin bir bölgedir. Ýþte bu coðrafyada yaþayan endemik hayvan türleri...
1
/
28
Anadolu coðrafyasý tarihte medeniyetler beþiði olmasýnýn yanýsýra nadir bulunan birçok hayvanýn da yaþadýðý zengin bir bölgedir. Ýþte bu coðrafyada yaþayan endemik hayvan türleri...
2
/
28
ARAP TAVÞANI
Kýrtavþaný, adatavþaný, yerköpeði veya daha çok bilinen adýyla araptavþaný (Allactaga williamsi) Orta Anadolu Bölgesi ve Batý Anadolu Bölgesi ovalarýyla Doðu Anadolu'nun yayla ve steplerinde görülür. Türkiye'de yaþayan diðer türlerinden A. elater genellikle Iðdýr-Kars dolaylarýnda, A. euphratica Þanlýurfa civarýnda yayýlým göstermektedir. Çok fazla bilinen ve rastlanýlan bir tür deðildir. Bitki örtüsü bozulmamýþ, seyrek otlu, zemini sert, 350 ila 2 bin 600 metre yüksekliðe kadarki doðal alanlarda yaþar.
3
/
28
Gececil bir kemirgen türüdür. Kanguru gibi zýplayarak yol alýr. Yaþadýðý yerlerde kalabalýk koloniler kurar. Herhangi bir tehlike ile karþýlaþtýðýnda hýzlý manevralarla yuvasýna girip yuva aðzýný hemen kapatýr. Jerboa olarak da bilinir. Arap ülkelerinde özellikle Suriye'de avlanýlýp yenilir. Ülkemizde tarým nedeniyle hýzla sayýlarý azalmýþ, özellikle Fýrat arap tavþanýnýn nesli tükenmek üzeredir. A. williamsi ve A. euphratica IUCN tarafýndan kýrmýzý listeye alýnmýþtýr.
4
/
28
ANKARA TAVÞANI
Angora tavþaný da denilen bu ýrk, yününden iplik elde edilen tek tavþandýr. Yünü uzun, ince, yumuþak, parlak ve dokunmaya elveriþlidir. Dünyada ankara tavþaný yetiþtiriciliði ülkemizdekinden daha yaygýndýr. Vücut aðýrlýðýna baðlý olarak Ankara tavþanýndan yýlda elde edilen yün miktarý, koyunun l kg. canlý aðýrlýðýna karþýlýk alýnabilen yünün yaklaþýk 4 katý kadardýr.
5
/
28
Bu yünün lifleri, düzgün ve ipeksi bir yapýya sahiptir. Genellikle % 10-20 oranýnda kuzu yünü veya sentetik liflere karýþtýnlarak çeþitli giysilerin yapýmýnda kullanýlýr. Boyanmamýþ saf Ankara yünü kuvvetli elektromanyetik etkisi dolayýsýyla romatizma, artrit gibi hastalýklara karþý terapik giysilerin üretiminde de kullanýlmaktadýr.
6
/
28
TÝFTÝK KEÇÝSÝ
Orta asyadan anadoluya göç sýrasýnda getirilmiþ bir ýrktýr. Daha çok Ankarada bulunduðu için ankara keçisi olarak adlandýrýlýr. Vücut örtüsü, gümüþ renginde, ince, uzun, parlak tiftiklidir. Büyük boynuzlarý ince ve kýsa kuyruklarý vardýr.
7
/
28
Tiftik, gümüþ beyazý rengi, parlaklýðý, uzunluðu, elastik olmasý, nem çekmesi, ýsýya dayanýklýlýðý, iyi boya almasý ve diðer tekstil elyafý ile karýþabilmesi gibi özelliklerinden dolayý tekstil sanayiince tercih edilmektedir.
8
/
28
MÝDÝLLÝ
Bu atlar poni grubundandýr. Poniler çok küçük yapýlý, 110-120 cm cidago yüksekliðine sahip hayvanlardýr. Türkiye'de daha çok Ege Bölgesinde sahillerde ve adalarda yetiþtirilirler. Ponilerin küçük olanlarý spor ve zevk amaçlý yetiþtirilirken, daha büyük yapýlý olanlarý hafif binek ve yük hayvaný olarak kullanýlýrlar. Bu atlar küçük yapýlý olmalarýna raðmen, kötü bakým ve beslenmeye karþý dayanýklý hayvanlardýr.
9
/
28
YAYLA TÝPÝ SÝVAS
ATI Bu at tipi, Sivas'la Malatya illeri arasýnda bulunan Uzun Yayla'dan köken aldýðý için bu ismi almýþtýr. Uzun yayla atlarýnýn atalarý, Rusya'dan gelen göçmenlerin beraberinde getirdikleri çerkez atlarýdýr. Günümüzde bu atlarýn sayýsý oldukça azalmýþtýr.
10
/
28
Anadolu tipine göre daha yüksek ve daha aðýr bir cüsseye sahiptir. Baþ iri, burun koç görünümündedir. Omuzlarýnýn dik olmasý nedeniyle yavaþ yürürler. Dar göðüslülük ve sarkýk karýnlýlýk sýkça görülür.
11
/
28
KARS ÇOBAN KÖPEÐÝ
Kars, Ardahan, Artvin, Erzurum, Aðrý, Iðdýr bölgelerinde yetiþen, saflýðý tescil edilmiþ, bölge þartlarýna uyumlu, çok iyi koruyucu özelliðe sahip, uyumlu, zeki, akýllý ideal bir çoban köpeðidir. Baþ oldukça büyük, geniþ ve iri yapýlý (ayý baþ) ve siyah; burun içi, orta uzunlukta, küt ve siyah; aðýz büyük, kuvvetli çene yapýsýnda ve dudaklarýnýn iç tarafý siyah renkte; gözler kahverenginin tonlarýnda, alýn düz, kulaklar sarkýk, geniþ ve derin, kuyruk uzun tüylü, iri ve sýrta yukarýya doðru kývrýmlý; bacaklar kuvvetli, iri pençeli ve güçlü; tüyleri karýþýk ve kabarýk görünümlü, baþ kulak, göðüs altýndan arkaya doðru olan kýsým siyah aðýrlýklý, diðer yerler sarýdan kirli sarýya kadar mat renkte ve siyahla yer yer karýþmýþ durumda,ayaklarda sarýnýn tonlarý hakim ve yukarýya doðru siyahlýk artýyor.
12
/
28
Neler Yapar? çok iyi koruyucu özelliðe sahip ve uyumludur,düþmana karþý hýrçýndýr, pençelerini rahatlýkla kullanabilir. Pençe vurma özelliði vardýr. çene yapýsý kuvvetlidir. Akýllý, zeki, koruma içgüdüsü geliþmiþtir. Soðuk ve çevre þartlarýna karþý adaptasyonu kuvvetlidir. Eve (çiftliðe, vs.)ait herþey ve herkes, her ne pahasýna olursa olsun koruma alanýna dahildir. (çocuklar, kediler, kuþlar, diðer köpekler, evin kendisi). Gene de tek baþýna ufak çocuklarla býrakýlmamalýdýr. Aile dýþýndakilere (misafir dahi olsalar) karþý temkinlidir ve dostça yaklaþmaz. Kars çoban Köpeði de herkesin köpeði olamaz, olmamalýdýr. Kendisiyle vakit geçirecek eðitmeni, lideri olabilecek güçlü ve saðlam karakterde sahiplerle gerçek anlamda kiþilðini bulabilir.
13
/
28
Tarihçesi Yüzyýllar önce sürüleri, Kafkasya'dan daðlarla ve Karadeniz'le Hazar denizi arasýndaki bölgelerde diðer insanlardan ve hayvanlardan koruyan ve en aþaðý 600 yýllýk bir geçmiþe sahip bir ýrktýr. Kuzeydoðu Türkiye'de çok yüksek daðlarda veya aþaðýda vadilerde sýðýr veya at çobanlýðý yapan kýymetli bu köpek konsültasyon sonuçlarýnda resmi otoritelerce Türkiye'de Kars çoban Köpeði olarak adlandýrýlmýþtýr. Türkiye orijinli Kangal, Akbaþ, Kars çoban, Türk tazýsý ve çatalburun köpekleri ýrk özellikleri belirlenen köpek ýrklarýdýr. Bu ýrklar ile ilgili bilimsel çalýþmalar sürmekte, ayrýca konuya duyarlý kesimlerce kurumsal bazda sahiplenilmektedir. Kars Türk çoban Köpeðinin yurtdýþýna çýkarýlmasýnda Askeri Veteriner Okulu ve Eðitim Merkezi Komutanlýðýnýn izni aranýr.
14
/
28
TÜRK TAZISI
Yerli av köpekleri, Türkiye'de tazý ya da Türk tazýsý olarak adlandýrýlýr. Görme yetisiyle avlanan bu ýrk gazehound ya da greyhound ailesindendir. Atalarýnýn St. Hurbert tazýlarý olduðu düþünülmektedir. Ýpeksi postu saluki’ye(iran tazýsý) benzer. Gözlerinin ön planda olmasýyla salukiden ayrýlýr. Ýyi bir bakýmla salukiden daha büyük olabilir. Benekli tazý bu ýrkýn temsilcilerindendir.
15
/
28
O, Türk tazýsýnýn klasik örneðidir. Çeþitli tüy renklerine sahiptir. Türk tazýsýnýn coðrafi sýnýrlarý yoktur. Yani bölgesel bir ýrk deðildir. Türkiye'nin herhangi bir kýrsal bölümünde bulunabilir. Genellikle sahipsiz, kýrsal bölgelerde baþýboþ dolaþýrlar ve kontrolsüz ürerler. Bu yüzden birbirlerinden farklý þekil ve renklere sahiptirler. beyaz, kahverengi, siyah, krem, sarýmtýrak kahverengi olabilir. Baþýboþ dolaþan tazýlar diðer sýradan sokak köpekleri gibi görünürler. Türleri tehlike altýndadýr.Ve üretilmeleri için çalýþmalar baþlatýlmýþtýr.
16
/
28
SÝVAS KANGAL
Türk Çoban Köpeði olan bu tür 1071 Malazgirt Savaþý'ndan sonra Anadolu hakimiyetine girmiþtir, Selçuklu Devleti ve Daniþmend Devleti egemenliklerini görmüþtür. 1413 te I. Bayezid devrinde Osmanlý hakimiyetine girmiþtir. Kangal, 1302 Tarihli Sivas Salnamesi nde kaza olarak geçer. 1902 de ilçe olmuþtur; ilk kaymakam olarak eski Sivas valilerinden Muammer Bey atanmýþtýr. Milli Mücadele döneminde, bazý kaynaklarda geçen adý ile Ulviye Kadýn Cemiyeti nin bir þubesi de Kangal'da açýlmýþtýr.
17
/
28
Sivas Kongresi sýrasýnda çýkarýlan, Milli Mücadele nin ilk resmi yayýný Ýrade-i Milliye Gazetesi nde yayýnlanan bir nizamnâme ile kurulan ve Anadolu nun birçok kentinde faaliyet gösteren Anadolu Kadýnlarý Müdafa-i Vatan Cemiyetleri nin ilk þubelerinden biri Kangal'da açýlmýþ, Milli Mücadele'ye cephe gerisinde çok önemli hizmetlerde bulunmuþtur. Özellikleri ve kullaným alanlarý Yavru Kangal köpekleri Kangal köpekleri genellikle çoban köpeði olarak nitelendirilirler ancak bekçi köpeði tanýmýna daha çok uyarlar. Zira diðer çoban köpeði türleri sürüyü korumaktan ziyade yönlendirme ve yönetmekte ustadýrlar. Kangal köpeðinin en belirgin özelliði ise sahibine duyduðu aþýrý sadakat ve buna baðlý olarak sahibine ait olduðunu düþündüðü þeyleri korumaya yönelik kuvvetli içgüdüsüdür.
18
/
28
Bu nedenle çok iyi bir dövüþçüdür. Kurt, çakal gibi yabani hayvanlara karþý çok etkin bir muhafýz olmakla beraber aile fertlerine ve özellikle de çocuklara karþý hiçbir tehdit oluþturmazlar. Kangal köpekleri, örnek olarak Namibya'da, Alman çoban köpeklerinden daha üstün koruyucu yeteneklere sahip olduklarý için, yaygýn bir þekilde yerli çiftçiler tarafýndan kulanýlýrlar. Hiç çekinmeden bir ayýya saldýracak kadar cesur, bir pumayý, domuzu, pitbulu öldürecek kadar güçlüdür. Afrika'da manda sürülerini çitalardan, sýrtlanlardan ve hatta aslanlardan korumak için kullanýlmaktadýr.
19
/
28
VAN KEDÝSÝ
Van yöresi kökenli, iyi bir yüzücü olan, gözleri mavi veya kehribar rengi veya biri mavi diðeri kehribar olabilen, nadide ve asil bir kedi ýrkýdýr. Asaletini ve beyaz rengini paylaþmakla birlikte, önemli farklýlýklarý da bulunan Ankara kedisi ile karýþtýrýlmamalýdýr. Genelde Van kedisi yavrularýnýn iki kulaðý arasýnda bir veya iki adet siyah nokta bulunur Van kedisinin göz rengi üç gruba ayrýlýr. Her iki gözü mavi (daima turkuaz mavisi), her iki gözü kehribar (Sarý renk ve tonlarý, çok nadiren kahverengi) ve tek-göz (Diskromatopsi; yani bir gözü mavi diðer gözü kehribar renkte olanlar) diye gruplandýrýlýr. Mavi renk, daima turkuvaz mavisi özelliðinde olurken, kehribar rengi farklý tonlarda görülebilir. Bununla birlikte, mavi gözlü Van kedileri de kendi arasýnda a)mavi gözlü kýsa, kadife kürklü ve b)mavi gözlü-uzun ipek kürklü kediler diye ikiye ayrýlýr.
20
/
28
Van kedilerinde, yeni doðan yavrularýn gözleri grimsi renktedir. Yavru kedinin doðumundan 25 gün sonra göz renkleri farklýlaþmaya baþlar ve 40 gün sonra da göz renkleri netleþir. Ýki kulaðý arasýnda bir veya iki adet siyah nokta bulunan Van kedisi yavrularýnýn çoðu tek-göz olur. Ve bu siyah noktalar adeta Tek-göz kedilerin mührü olarak tanýmlanýr. Van kedisi gibi deðiþik göz rengine sahip köpeklerin, evcil güvercinlerin ve insanlarýnda bulunduðu ve bu özelliðin genetik bir defekt sendrom olduðu bilinmektedir Terminoloji açýsýndan, Türkiye dýþýndaki kediseverler boyutunda bir diðer olasý kavram kargaþasý mevcuttur.
21
/
28
Literatürde, Türkiye'de bir yabancýya 'Van kedisi' olarak satýlan ve sonrasýnda yurtdýþýna giden ilk kedi olarak 1955'de Ýngiliz bayanlar Laura Lushington ve Sonia Halliday'e 500 Sterlin'e satýlan, biri 'Van güzeli Ýskenderun' isimli iki kedi kaydedilmektedir. 'Van güzeli Ýskenderun'un ve hemcinsinin safkan Van kedileri olmamalarý, baþ ve kuyruk kýsýmlarýnýn renkli ve benekli olmasý nedeniyle bayan Lushington'ýn bu kedilerden türettiði kedi türü, günümüzde Van ismi taþýmakla birlikte, Van kedisinden farklý bir ýrk oluþturmuþtur. Bayan Lushington bu kedilere Turkish Van ismini vermiþtir, bu isim Fransýzcaya Turc de Van, Almanca'ya Türkisch Van þeklinde geçmiþtir Baþka bir deyiþle, Van kedisi ve Batý dünyasýndaki Turkish Van farklý kedilerdir. Ancak, Turkish Van isimli kedi cinsi de iyi yüzücüdür ve göz renkleri üç çeþittir. Aradaki farkýn az çok anlaþýlmaya baþladýðý günümüzde, safkan Van kedisi, Turkish Van'den ayýrmak için, Batý literatüründe de Türkçe olarak 'Van kedisi' þeklinde anýlmaktadýr.
22
/
28
ANKARA KEDÝSÝ
Ankara'dan köken alan bu kediler yurtdýþýnda angora ismiyle de tanýnýr. Uzun tüylü kedilerin atasý olarak kabul edilirler. Sahiplerine ve evlerine baðlý olan ankara kedileri zeki, meraklý ve cana yakýndýrlar. Ýnsanlarla iyi anlaþýrlar. Oyun oynamayý ve araþtýrma yapmayý çok severler. Tüy rengi beyaz, kahverengi ve sarýdýr. Gözleri mavi, yeþil ve sarýdýr. Kafalarý orta büyüklükte, burunlarý uzundur. Vücutlarý uzun ve zariftir. Kulaklarý uzun, dik ve uç kýsýmlarý tüylüdür. Tüyleri uzun ve yumuþaktýr. Kuyruklarý da uzun tüylü ve kabarýktýr. Yürürken kuyruklarýný yatay þekilde sýrt hizasýnda tutarlar. Bu hareket tipik ýrk özelliðidir. Ankara kedisi, dünyaca tanýnan bir kedi ýrkýdýr. Anavataný Anadolu olan Ankara kedisi, en eski uzun tüylü kedi soylarýndan birisidir. Ýlk kez 17'nci yüzyýlýn denizcileri tarafýndan Avrupa'ya da götürülmüþtür. 18'nci yüzyýlda Avrupa asillerinin sevgilisi haline gelmiþ olan Ankara kedisi, bu zamanlarda örneðin Fransýz krallarýnýn saraylarýnda ve her yerde mevcuttu. Diðer uzun tüylü bir kedi soyu olan Fars kedisinin ortaya çýkmasý ile Ankara kedisi yýldýzý solmaya baþlamýþtýr.
23
/
28
Ancak 1950'li yýllarda Amerikalý kedi yetiþtiricileri tarafýndan tekrar bir Ankara kedisi çifti Anadolu'dan götürülerek yetiþtirildiðinde, tekrar sevilen bir ev kedisi olarak eski meþuriyetine kavuþmuþtur. Bugünkü Ankara kedileri güçlü, enerji dolu ama nazik, orta uzun ipekimsi tüylü bir kedi olarak tanýnýr. Çok hareketlilerdir, atlamayý severler, yeterince ilgi ve þefkat görmezse bunu zorla elde etmeyi iyi bilirler. Ankara kedisi saf ve doðal bir kedi türü olmasýnýn yaný sýra Türkiyenin ulusal hazinelerinden biri olarak görülür. Ankara kedisi pek çok kiþi tarafýndan orijinal uzun tüylü kedi olarak kabul edilir. Eski adýyla Angora olan Ankara, ipeksi, zarif desenli ve uzun postlu hayvanlarýn evi olarak bilinir. Ankara kedileri hala Türkiye'nin köylerinde ve kýrsal yerlerinde, yüzyýllardýr neredeyse hiç deðiþikliðe uðramadan dolaþmaktadýrlar. Bu kadar zaman boyunca hayatta kalmalarýný saðlayan özellikleri, oldukça içgüdülerine baðlý ve son derece zeki olmalarýdýr. Günümüzde, özgür yaþamak yerine insanlarla yaþamaya alýþmýþ olsalar da, kendilerine özgü güçlü kiþilik özelliklerini korurlar.
24
/
28
Bir Ankara kedisi beslemiþ ya da görmüþ olan biri bu gerçeði bilir. Eskiden Angora olarak bilinen Ankara da ortaya çýkan Ankara kedisi, Avrupa da görülen ilk uzun tüylü kedi olarak bilinir. 10. yüzyýlýn baþlarýnda Viking ler tarafýndan Avrupa ya getirildikleri ve bu yüzden günümüz uzun tüylü kedilerinin atalarý olduklarý bilinmektedir. Bugünkü Ankara kedisi, varlýðýný 60lý yýllarda kendisinden Amerikaya, sonra da Avrupa ya ithal edilen Ankara Hayvanat Bahçesi gibi kuruluþlara borçludur. Ankara Kedisi 16. yüzyýlýn sonlarýnda bilimadamý Claude Fabri de Peirese ile birlikte Fransaya varmýþtýr. Vücudunun güzel ve oryantel yapýsý kýsa zamanda popüler olmasýný saðlamýþtýr. 1868 yýlýnda bir Ýngiliz yazar tarafýndan,'genellikle boyun kýsmýnda uzun, gümüþe çalan muhteþem ve farklý tüylere sahip güzel bir kedi' olarak tanýmlanmýþtýr. Bu türün beyaz rengi, türünün gerçek temsilcisi olarak görüldüðünden, beyaz kediler için Ankara Hayvanat bahçesi tarafýndan bir üreme programý baþlatýlmýþtýr.
25
/
28
ANADOLU PARSI
Anadolu parsý, Orta Doðu ve Batý Asya da yaygýn olan Ýran leoparýnýn (Panthera pardus saxicolor) Anadolu'da 1980'lere kadar yaþamýþ olan bir ýrkýdýr. Uzun süre ayrý bir pars alt türü olarak kabul edilmiþ ve Panthera pardus tulliana adý verilmiþ, ancak modern genetik araþtýrmalarýn bu türün diðer batý ve orta Asya pars türlerinden genetik olarak çok az farklýlýk gösterdiðini kanýtlamasý üzerine Ýran parsý alt türleine eklenmesi görüþü hakim olmuþtur.
26
/
28
Anadolu parsýnýn Anadolu'da hâlâ yaþadýðý iddia edilmesi günümüze kadar sürmekte olsa da hatta bazý kiþiler Antalya civarýnda kendilerine saldýrdýðýný iddia etse de, Anadolu'da varlýðý 1974 yýlýndan bu yana güvenilir þekilde kanýtlanamamýþtýr. Bundan dolayý en son bireyin 1974'de Beypazarý'nda vurulduðu kabul edilmektedir Boyu 200-250 cm, aðýrlýðý diþilerde 35-50 kg, erkeklerde 45-70 kg civarýndaydý. Yaklaþýk ömrü 20 yýldý. Çok çevik olan Anadolu parsý, etoburdu ve geyik, yaban keçisi, yaban domuzu, küçük memeliler ile kuþlar gibi hayvanlar av yelpazesini oluþtururdu.
27
/
28
Anadolu parsý, Doðu Akdeniz ve Doðu Anadolu bölgelerinde, daha çok ormanlýk ve daðlýk alanlarda yaþamýþtýr. Doðal yaþam alanlarý ve av kaynaklarýnýn azalmasý parslarý insanlarýn yaþadýðý yerlere yönlendirmiþ ve bu da genellikle vurularak ya da zehirlenerek öldürülmelerine yol açmýþtýr.