Hicri takvime göre yılın ilk ayı kabul edilen Muharrem Ayı, içerisinde Aşure gününü de barındırıyor. Zilkade, Zilhicce ve Receb ile beraber Kur’ân-ı kerimde kıymet verilen dört aydan biri olan Muharrem ayının içinde bulunan aşure gününde Müslümanlar aşure yapıp dağıtırlar. İslam tarihinin önemli olaylarının yaşandığı Aşure günü Ağustos ayının sonunda başlıyor.
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın yayımladığı 'Dini Günler Takvimi'ne göre; Muharrem ayı bu sene 20 Ağustos’ta Hicri Yılbaşı ile başlayacak. Muharrem ayı ve aşure gününe dair tüm merak edilenlere haberimizin detaylarından ulaşabilirsiniz.
Aşure günü, her yıl olduğu gibi Muharrem ayının 10. günü idrak edilmektedir.
Hicret, Muharrem ve Aşura “Sevgili peygamberimizin Mekke’den Medine’ye hicretinin gerçekleştiği ve rahmet peygamberinin “Allah’ın ayı” olarak nitelendirdiği Muharrem ayı süresince idrak edilecek.
Peygamber Efendimiz (sav), Muharrem ayının faziletlerine işaret etmiş, Muharrem ayında tutulan orucun Ramazan orucundan sonra en faziletli oruç olduğunu belirterek ashabına aşure gününde bir gün öncesi veya sonrası ile birlikte oruç tutmayı tavsiye etmiştir.
AŞURE GÜNÜ NEDİR?
Hicri takvimin ilk ayı olan muharrem ayı, İslamiyet'te en önemli dört aydan biridir. Muharrem ayının onuncu günü olan aşure günü peygamber tarihi bakımdan pek çok önemli olayların olduğu gün olarak da anılmaktadır.
Aşure gününde Hz. Nuh'un kendisine bağlı olan kavmiyle birlikte tufanı aşarak Cudi dağına vardıkları, Hz. Musa'nın asasıyla Kızıl Denizi yararak firavunun gazabından kurtulduğu ve Hz. Yunus'un yunus balığının karnından çıkarak kurtulması aşure gününde gerçekleştiğinden dolayı aşure günü farklı dinlerce de kıymetli görülmektedir.
Hz. Peygamber Aşûre günü oruç tutmayı teşvik etmiş ve 'Aşûre günün orucunun, bir önceki yılın günahlarına keffaret olmasını Allah’tan umarım' buyurmuştur. Peygamberimiz, hadiste 'Aşûra günü'nde tutulan orucun, bir yıl önce işlenen hata ve günahların bağışlanmasına vesile olacağı müjdelenmiştir.' Ancak, Hz. Peygamberin bildirdiğine göre yalnızca Aşûra günü değil, Muharremin 9, 10 ve 11. günlerinde oruç tutulması tavsiye edilmiştir.
Aşûre günü oruç tutmanın faziletine ilişkin sahih hadisler bulunmasına karşılık, o günde hububat karşımı aş (aşûre) pişirmek, sadaka vermek, mescitleri ziyaret etmek ve kurban kesmek gibi fiiller hakkında sahih habere rastlanmamaktadır.
Bununla birlikte, Müslüman Türklerin dînî halk geleneğinde önemli bir yer tutan aşûre, aynı zamanda Muharremin onuncu günü başlamak üzere, daha sonraki günlerde de özel merasimle pişirilip dağıtılan tatlıya isim olmuş ve sosyal dayanışmaya önemli katkılarda bulunmuştur. Çok eskiden beri devam eden aşûre aşı, Osmanlılar döneminde sarayda da pişirilmiş, “aşûre testisi” adı verilen özel kaplarla da saray dairelerine ve halka birkaç gün süreyle dağıtılmıştır.
AŞURE GÜNÜNÜN ÖNEMİ
İbni Abbas’ın şöyle dediği rivayet edilmiştir: “Hz. Peygamber Medine’ye geldiğinde, Yahudilerin Aşure günü oruç tuttuklarını gördü. “Bu nedir?” diye sordu. “Bu hayırlı bir gündür. Bu, Allah’ın İsrail oğullarını düşmanlarından kurtardığı, bu sebeple de Musa’nın oruç tuttuğu gündür” dediler.
Bunun üzerine Hz. Peygamber (s.a.s.), “Ben Musa’ya sizden daha lâyığım.” buyurdu ve hem kendisi bu günde oruç tuttu, hem de başkalarına oruç tutmalarını emretti.” (Buhârî,Savm, 69; II, 251; Müslim, Savm, 127; I, 795)
“Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakınmanız için oruç, sizden öncekilere olduğu gibi size de farz kılındı.” (Bakara, 183) âyeti inince, Aşûre orucu isteğe bağlı hâle geldi.
Hicri takviminin ilk ayı olarak belirlenen aşure ayı, rahmet ve bereket ayıdır ve Muharrem ayı olarak da bilinmektedir. Hicret hadisesinin gerçekleştiği aşure günü de yine bu ay içerisinde yer almaktadır. İslam dünyasında dönüm noktası sayılan hicret; Allah'a ve O'nun kutlu elçisi rahmet Peygamberine gönülden bağlılığın bir ifadesi ve hakka, hakikate, ilme, medeniyete yapılan yolculuk şeklinde ifade edilir. Hicret, Allah yolunda fedakarlığının ve kardeşliğin nüksettiği gündür.
AŞURE AYI NE ZAMAN BAŞLIYOR?
Muharrem ayı veya diğer bir ismiyle aşure ayı, bu yıl ağustos ayına denk geliyor. Aşure gününün de içinde olduğu bu mübarek ayın başlangıcı 20 Ağustos 2020 tarihinde olacak. Aşure günü ise 29 Ağustos 2020'ye denk geliyor.
AŞURE AYI HANGİ GÜN?
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından duyurulan takvime göre, 2020 yılı Aşure Günü 29 Ağustos Cumartesi günü idrak edilecek.
AŞURE GÜNÜNDE NELER YAŞANDI?
– Hüseyin bin Ali ve beraberindeki 72 kişi hicri 61′de Muharrem'in onuncu gününde (10 Ekim, 680) Kerbelâ'da Yezid'in ordusunca katledilmiştir,
– Hz. Âdem'in işlediği günâhtan sonra tövbesinin kabul edilmesi,
– Hz. İdris'in diri olarak göğe yükseltilmesi,
– Hz. Nuh'un gemisinin tufandan kurtulması,
– Hz. İbrahim'in ateşte yanmaması,
– Hz. Yakup'un oğlu Yusuf'a kavuşması,
– Hz. Eyyub'un hastalıklarının iyileşmesi,
– Hz. Musa'nın Kızıldeniz'den geçip İsrailoğulları'nı firavun'dan kurtarması,
– Hz. Yunus'un balığın karnından çıkması,
– Hz. İsa'nın doğumu ve ölümden kurtarılıp göğe yükseltilmesi.
AŞURE ORUCU NE ZAMAN TUTULUR?
Hz. Peygamber Aşûre günü oruç tutmayı teşvik etmiş ve 'Aşûre günün orucunun, bir önceki yılın günahlarına keffaret olmasını Allah’tan umarım' buyurmuştur. Peygamberimiz, hadiste 'Aşûra günü'nde tutulan orucun, bir yıl önce işlenen hata ve günahların bağışlanmasına vesile olacağı müjdelenmiştir.' Ancak, Hz. Peygamberin bildirdiğine göre yalnızca Aşûra günü değil, Muharremin 9, 10 ve 11. günlerinde oruç tutulması tavsiye edilmiştir.
Muharrem ayı orucuyla ilgili Diyanet'in yaptığı açıklama şu şekildedir;
'Muharrem hürmet edilen anlamındadır. Bu ay, Hz. Peygamber (s.a.s.) tarafından Allah’ın ayı diye nitelendirilmiştir (Müslim, Sıyâm, 202; Ebû Dâvûd, Savm 55; Tirmizî, Savm, 40). Bu niteleme Muharrem ayının faziletine, ilahî feyz ve bereketinin bolluğuna işarettir.
Resûlullah (s.a.s.) bir hadisinde şöyle buyurmuştur: “Ramazan’dan sonra en faziletli oruç, Allah’ın ayı olan Muharrem’de tutulan oruçtur. Farz namazlardan sonra en faziletli namaz da gece namazıdır.” (Müslim, Sıyâm, 202-203; Ebû Dâvûd, Savm, 55; Tirmizî, Savm, 40)
Muharrem’in onuncu günü âşûrâ günüdür. Bu gün oruç tutmak da bazı âlimlere göre sünnettir (Serahsî, el-Mebsût, III, 92). Zira Resûlullah (s.a.s.), âşûrâ gününde oruç tutmuş ve bunu müslümanlara tavsiye etmiştir (Buhârî, Savm, 69).
Hz. Peygamber (s.a.s.) Medine’ye gelince, yahudilerin âşûrâ gününde oruç tuttuklarını görmüş ve “Bu gün niçin oruç tutuyorsunuz?” diye sormuştu. “Bu, hayırlı bir gündür. Allah, o günde Benî İsrâil’i düşmanlarından kurtardı. (Şükür olarak) Hz. Mûsâ o gün oruç tuttu.” dediklerinde Resûlullah da (s.a.s.) “Ben Mûsâ’ya sizden daha layığım (yakınım).” buyurup o gün oruç tuttu ve müslümanlara da tutmalarını tavsiye etti (Buhârî, Savm, 69; Müslim, Sıyâm, 127-128). Hz. Peygamberin (s.a.s.) bu günde oruç tutulmasını teşvik eden başka hadisleri de vardır.
Bir hadiste, “Âşûrâ günü orucunun önceki yılın günahlarına keffâret olacağını zannederim.” (Tirmizî, Savm, 48) buyurmuştur. Başka bir hadiste de âşûrâ orucuna işaret ederek “Ramazan orucundan sonra en fazîletli oruç Allah’ın ayı olan Muharrem ayında tutulan oruçtur.” (Tirmizî, Savm, 40) buyurmuştur.
Hz. Peygamberin (s.a.s.) yahudilere muhalefet için ertesi sene âşûrâ orucunu Muharrem’in dokuzuncu günü de tutacağını söylemesi (Ebû Dâvûd, Savm, 66); bu orucun Muharrem ayının dokuzuncu ve onuncu veya onuncu ve on birinci günlerinde tutulmasının daha doğru olacağına işaret etmektedir (Bkz. Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, IV, 52; Abdürrezzâk, el-Musannef, IV, 287).
Şu da bilinmelidir ki, Ramazan orucu farz kılınınca Hz. Peygamber (s.a.s.), isteyenlerin âşûrâ orucu tutup isteyenlerin tutmayabileceğini belirtmiştir (Buhârî, Savm, 69; Müslim, Sıyâm, 113-126).'